Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2023/736 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/430 Esas
KARAR NO : 2023/736

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/833 ESAS SAYILI DAVADA;
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Alper Sk. Torunlar İş Merkezi No:1 K:1 D:3-4 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZE AİT 2015/521 ESAS SAYILI ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı yan ile 42.000 TL + KDV karşılığında dolum makinesi “şase ve mekanik aksamı” yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilin sözleşmeye uygun olarak edimini ifa ederek teslim ettiğini, ancak davalı yanın yapılan iş karşılığında düzenlenen fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek Bursa 20 İcra Müd. 2015/… e sayılı dosyada takibe yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan imalatın ayıplı olduğunu, yasal süreler içerisinde davacı yana ayıp ihtarında bulunulduğunu, ancak ayıbın giderilmediği halde alacak iddiasında bulunulduğunu, davalı tarafça bir kısım aksamı yapılan makinanın halen çalışamaz durumda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZE AİT 2015/833 ESAS SAYILI DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davaya konu makinenin ayıplı olması nedeniyle davacı tarafa süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığını ve ayıbın giderilmesinin talep edildiğini, ancak makinedeki ayıbın giderilmediğini ve makinenin çalıştırılamaması nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle 10.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Mahkememize ait 2015/521 Esas sayılı asıl davada dava; davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasında, 53.323,84-TL toplam alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı borçlunun itirazı üzerin takip durmuştur. Takibe itirazın iptali ile devamını sağlamak amacıyla dava açılmıştır.
Birleşen mahkememize ait 2015/833 Esas sayılı davada dava; dava konusu makinenin çalıştırılamaması nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/833 esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyası arasındaki fiziki ve hukuki irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce tanık dinlenilmesine karar verilmiştir.
Tanık …; ” Ben davalı şirkette 2014 yılı Temmuz-Aralık ayları arasında 5 aylık süre içinde üretim müdürü olarak göreve başladım. Göreve başladığımda şirketin sahibi dava konusu makinenin bir an önce devreye alınmasını istedi. Makinanın %90’lık kısmı tamamlanmıştı, %10’luk kısmı henüz tamamlanmamıştı. Bu makinadan önce şirkette aynı nitelikte birtek makine vardı ve çift vardiya tek kalıp halinde çalışıyordu. Dava konusu makinanın devreye girmesi halinde ise tek vardiye ve üç kalıp çalışılması mümkün hale gelecekti. Bunun için biz çalışmalarımızı hızlandırdık. Makinanın tamamlanmasını sağladık. Ancak makine tamamlanmasına rağmen makinanın her üç aksamında da sorunlar yaşandı. Makinanın üç aksamı üç ayrı şirkete yaptırılmıştı. Önce otomasyon aksamı ile ilgili sorunlar giderilmeye çalışıldı. Daha sonra hidrolik sistem ile ilgili sorunlar giderilmeye çalışıldı. Son olarak ta mekanik kısım ile ilgili çalışmalar yapıldı. Ancak makine düzgün bir şekilde çalışmadı. Tüm aksamları yapan firmalar kendi yaptıkları işi düzeltmeye çalışıyorlar ancak sorun çıktıkça da sorunun diğer şirketten kaynaklandığını iddia ediyorlardı. Bunun üzireni 11/08/2014 tarihi itibariyle toplandık. Bir değerlendirme yaparak iş bölümü yapıp bunu da protokole bağladık. Protokol çerçevesinde tüm şirketler çalışmalarını yaptılar. Makinenin otomasyon ve hidrolik sistemindeki sıkıntılar çözüldü. Ancak mekanik sistemdeki sıkıntılar giderilemedi. Makinanın arka tarafında iki adet silikon besleme ünitesi mevcuttur. Bunlardan bir tanesi sabit olup diğeri sağa sola hareketlidir ve iki üniteye bakar. Biz öncelikle … Grup olarak buradaki sıkıntıyı çözmek istedik. Sıkıntımız da hidrolik ünite ileri geri hareket ederken sağa sola titriyordu ve silikon kalıbını merkezlemiyordu. Bunu merkezlemek için üniteye alt tablo ve Lineer kızak sistemi ve bağlantı elemanları ile bir yataklama yaptık. Ttireşim ve hareketi engelledik. Makine üretim denemelerine başlayacağı tarihte ben işten ayrıldım. Daha sonra arkadaşların anlattıklarını biliyorum ancak ben şahit değil, dava konusu makinaya güvenerek almış olduğumuz bir kısım siparişleri yetiştiremedik. Ancak bu nedenle iş iptalleri olup olmadığı hussuunu net olarak hatırlamıyorum, ben bu projenin yalnızca beş aylık kısmında çalıştım, ben işe başladığımda hem şirkette mevcut olan makine hem dava konusu makine yan yana duruyordu, şirket sahibine bu kadar düzgün işleyen bir makine varken neden yeni bir sistemle çalışan makine yaptırıldı diye sorduğumda farklı bir sistem istemediklernii, mevcut makinenin besleem ünitesini sökülerek davacı şirkete gönderildiğini ve aynı ünitenin yapılmasının istenildiğini bana söylediler. Bunun dışında bir proje çizilerek verilmemiştir. TUBİTAK’ın desteği bildiğim kadarı ile davalı şirkettedir ve dava konusu makine içindir.”
Tanık …; “Ben davalı … şirketinde üretimden sorumluyum. Şirketin ihtiyacı nedeniyle bir silikon enjeksiyon makinası yaptırılması kararı alındı. Bunun üzerine 3 ayrı şirket ile anlaşıldı. Şirketlerden biri makinenin hidrolik aksamını, diğeri otomasyon kısmını, davacı şirkette şase ve mekanik aksamını yapacaktı. İstenilen makinenin projesi çizildi ve davacı şirkete verildi, ayrıca şirkette mevcut olan ve halen kullanılan makinenin parçası da örnek olarak kendilerine teslim edildi. Hatta teslimi bizzat ben yaptım. Daha sonra anlaşılan tüm şirketler istenilen parçaları yaptılar ve şirkete getirdiler. İlk geldiği hali ile tüm aksamlarda eksiklikler vardı, sonra ilgili şirketler kendi eksikliklerini tamamladılar, makinayı çalıştırdık. İlk denemede istediğimiz sonucu alamadık, makine besleme ünitesinde sıkıntı yaptı bunun üzerine davalı şirket çalışanları üniteyi söktüler, götürüp üzerinde iyileştirme yapıp getirip taktılar, ancak yine olmadı. Tekrar söktüler, yine olmadı, üçüncü sökülmesinde makinenin arkasından bir tahliye deliği açtılar, delik açıldıktan sonra o kısım çalıştı. Ancak besleme ünitesinde başka bir arıza çıktı. Davacı şirket bu arızayı gidermek üzere uğraştı ancak olmadı, en son olarak 8. Ayda makinenin tüm aksamlarını yapan şirketlerle birlikte toplandık ve bir tutanak hazırladık. Tutanağın düzenlenmesinden sonra otomasyoncu ve hidrolikçi kendi edimlerinii yerine getirdiler. Ayarlarını yaptılar, hatta tekrar sıkıntı olursa yeniden istediğimiz zaman ayarlama yapacaklarını bildirdiler. Davacı şirkette kendine göre eksikliği giderdi, biz makinayı teslim aldık. Üretime başlamak üzere ilk denemeyi yaptığımızda arkadaki piston kaynaklardan patladı. Bunun üzerine telefon ile durumu davacı şirket çalışanı … Beye bildirdim. … Bey gelip makinayı gördü ancak ondan sonra da herhangi bir şey yapılmadı ve olay yargıya taşındı, biraz önce ifademde belirtmiş olduğum 11/08/2014 tarihli tutanakta imzası bulunan … isimli kişi ifademde belirttiğim davalı şirket çalışanı olan kişidir. Dava konusu makine yapılıncaya kadar biz şirketteki mevcut makine ile çift vardiya çalışıyorduk, şirketin bu makinayı yaptırmaktaki amacı vardiyayı teke indirip üç kalıpla çalışarak kapasiteyi arttırmaktı, bu doğrultuda yurt dışına açılma hedeflerimiz vardı, makinadaki aksaklıklar nedeniyle bu hedeflerimizi gerçekleştiremedik, ayrıca yerli firmalar ile ilgili işlerimizde de aksamalar oldu, bu nedenle de iş iptalleri oldu, bizim siparişlerimiz zaten mevcuttu, yeni bir makine yaptırarak hem bu siparişlerimizi yetiştirmeyi hem de iş haczimimizi arttırmayı planlamıştık.”
Tanık …;” Ben davalı şirkette arge mühendisi olarak çalışıyorum. Makine üç ayrı aksamdan ouşmakta olup, her aksam ayrı şirkete verilmiştir. Otomasyon ve hidrolik sistemi hazırlanarak şirkete getirildikten sonra en son mekanik aksam getirilmiş ve makine şirkette monte edilmiştir. Montaj sırasında makinanın aksamlarını yapan şirket elemanları da hazırdı ve montajlarını kendileri yaptılar. Ancak makine çalışmadı. Ağustos ayına kadar iyi niyet çerçevesinde şirketlerle görüşmeler devam etti ve tüm şirketlerde iyi niyetli çabaları ile aksamlardaki arızaları gidermeye çalıştılar. Ancak bu süreç bizim için çok ssıkıntılo oldu, zira her üç şirketin elemanlarının da aynı anda bulunması gerekiyordu. Fakat bu her zaman sağlanamıyordu. Bu nedenle de son olarak Ağustos ayında bir protokol düzenlendi. Protokol çerçevesinde otomasyon ve hidrolik sistemleri yapan şirketler işlerini tamamladılar. Yapılan işlerde problem olmayınca ücretleri ödendi, ancak mekanik aksamdaki problemler giderilemedi, biz de şirket olarak hiç işimize yaramayan makina için hidrolik ve otomasyon bedelini ödemiş olduk. Dava konusu makine olmadan önce tek makine ile çalışıyorduk ve siparişlerimize yetişemiyorduk, özellikle yurt dışında bulunan Calofileks isimli bir firmadan çok ciddi siparişler almıştık. Bu siparişlerin yetiştirilebilmesi ve daha fazla siparişler alabilmek ve işlerimizi genişletmek ve zamanında teslim etmek amacıyla bu makinayi yaptırdık. Ancak makinanın çalışmaması nedeniyle hedeflerimize ulaşamadık. … adlı müşterimizi kaybettik. Ayrıca … isimli firma ile ilgili olarak ta firmamızın kayıpları mevcuttur.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması ile tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünden Makine Mühendisi, Mali Müşavir, Hukukçu bilirkişiler ile mahalinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Alınan 18/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı firma tarafından yapılan imalatın ayıplı olduğu olduğu, işbu ayıba ilişkin davalı borçlu firmaca ayıbın kökleşmiş Yargıtay içtihatlarında (Yargıtay 15. HD’nin 2014/125 E., 2014/5146 K. Ve 11/09/2014 tarihli içtihatı) da belirtildiği üzere imal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibinin işlerin mutad cereyanına göre imkan bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları bulunduğu takdirde müteahhide bildirmeye mevcur olduğu ve eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ayıp ihbarının her türlü delil ile ve tanık beyanı ile de ispatlanabileceğinin ifade edildiği, somut olayda davalı borçlu firma üzerine düşen ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve davalı firmanın da ayıptan haberdar olduğu, bu anlamda taraflar arasında ayıpların giderilmesine dair 11/08/2014 tarihli mutakabat metnini imza edildiği, yine keşif mahalinde dinlenen tanıkların bu hususu teyit eder mahiyette beyanda bulundukları anlaşıldığından davacı tarafça imal edilen eserin ayıplı olduğu ve ayıp ihbarının da süresinde yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları ve imalatın ekte sunulmuş olan projeye göre yapdığı iddiasının ve davalı yanın zarar ziyan talebine yönelik iddialarının değerlendirilmesi yönünden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak İTÜ Öğretim Görevlisi Makine Mühendisi bilirkiiş ile Hukuk Fakültesi Borçlar Hukuk konusunda uzman Öğretim Görevlisi bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 03/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının yaptığı işin ancak %5 oranında ayıplı sayılabileceği ve bunun parasal ifadesinin 2.100,00-TL olabileceği, dolayısıyla davalının davacıya toplam borcunun 43.445,25-TL olduğu, heyet üyelerinin uzmanlık alanları itibaariyle birleşen davadaki davacı iddia ve talebi hakkında görüş beyanlarının mümkün olmadığı, keza faiz hesabına girilmesinin de mümkün kılmadığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile önceki iki bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesi açısından Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, Öğretim Görevlisi Makine Mühendisi bilirkişi ile Hukuk Fakültesi Borçlar Hukuku konusunda uzman Öğretim Görevlisi bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan 14/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu makinanın tasarımının davacıya ait olmaması nedeniyle makinanın çalışmamasında davacının kusurunun olmadığının görüldüğünü, yerinde yapılan keşif dikkate alınarak ayıplı kaynağın tekrar yapılarak davalıya teslim edilmesi gerektiği, davacının kaynak hatasından kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunduğu, söz konusu sorumluluğun ise %5 oranında bir ayıp olduğunun anlaşıldığını, birleşen davadaki davacı talebi bakımından, heyet üyelerinin uzmanlık alanlarının, birleşen davanın davacı tarafından iddia edilen zarar miktarının tespiti için uygun olmadığından sonuca ulaşılmasının mümkün görülmediğini, ayrıca böyle bir zararın varlığı veya yokluğu meselesi de uzmanlık alanları dışında kaldığını, aynı şekilde heyetlerinde mali müşavir bulunmadığından faiz hesabının da heyetleri üyelerinin uzmanlık alanları dışında olduğunu, davacının yaptığı işin ancak %5 oranında ayıplı sayılabileceği ve bunun parasal ifadesinin 2.100,00-TL olabileceği, dolayısıyla davalının davacıya toplam borcunun 43.445,25-TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizden verilen 11/12/2018 tarih ve 2015/521 Esas – 2018/1616 sayılı kararı Bursa Bam 7. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarih ve 2019/1189 Esas- 2021/470 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce; Asıl davada davalı iş sahibi … Endüs. Rezidans şirketinin 11/08/2014 tarihli tutanağı usulüne uygun yapılmış bir ihbar niteliğinde olup olmadığı, davaya konu makinenin farklı parçaların üretimini yapan diğer şirketlerin yaptıkları bölümlerde hata ya da eksiklik olup olmadığı, davacı … Mak. Şirketinin kaynak işlerindeki hata dışında kusurunun olup olmadığı, var ise neler olduğu, makinenin çalışmama nedeninin ne olduğu, bunlara bağlı olarak davacı birleşen davada karşı davalının kusuru var ise davalı birleşen davada davacı … End. Rez. Şirketinin uğradığı zararın olup olmadığı, makine üzerinde … Mak. Pres San. Ve Tic. Ltd. ŞTi. Tarafından yapılan kaynak işleri dışında makinede kusur olup olmadığı, makinedeki eksikliğin kaynak işlerinden meydana gelip gelmediği, makinenin diğer parçalarını yapan diğer şirketlerin edimlerinde eksiklik olup olmadığı, kaynak hatası düzeltildiğinde makinenin çalışıp çalışmayacağı, makinenin çalışmamasının sorumluluğunun kime ya da kimlere ait olduğu, varsa davacının kusurunun belirlenmesi ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, 1 Mak. Müh. , 1 Elek. Elektro. Müh. Ve 1 Hukukçu bilirkişinin mahkememizce resen seçilmesine karar verilmiştir.
Alınan 25/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN : nispi metod uygulanmak suretiyle yapılan BEDEL İNDİRİMİ sonucu davacının takip tarihi itibariyle alacak tutarının 41.675.45 TL olacağı, Faiz başlangıcı takip tarihi olacağı, B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; Makinedeki eksik ve ayıbın giderilmesi için beş günlük sürenin uygun ve yeterli olduğu, eksik ve ayıbın giderilme süresi ile sınırlı olmak üzere davalı/birleşen davada davacı firmanın uğradığı zarar ticari defter kayıtlarına göre mali müşvavir bilirkişi tarafından belirlendikten sonra kusur oranı da gözetilerek tazminat miktarının tespiti uygun olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, Önceki bilirkişi heyetinin yanına 1 SMM bilirkişi eklenerek davada davalı birleşen dosya davacı firmanın uğradığı iddia edilen zararın ticari defter kayıtlarına göre hesaplanması gerektiği belirtildiğinden rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Alınan 10/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firmasına
ait 2013 ve 2014 yılı yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firması ticari defter kayıtlarında davaya konu faturanın da içinde olduğu cari ilişki neticesinde 2014 yılı itibari ile davacı … Makine Pres San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasına 42.289,00 TL borcunun olduğu, teknik yönden yapılan incelemeler sonucunda yapılan hesaplama ile davaya konu faturadan kaynaklı davacı … Makine Pres San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının 41.675,45 TL alacağının olabileceği hesaplanmış olup, söz konusu alacaktan davalı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firmasının ödemiş olduğu 7.271,00 TL’nin bu alacaktan düşülmesi neticesinde davacı … Makine Pres San. e Tic. Ltd. Şti. firmasının alacak bakiyesinin (41.675,45 – 7.271,00) = 34.404,45 TL kalacağı, her ne kadar BAM bozma kararında “var ise … Endüstriyel Rezidans Şirketinin uğradığı zararın belirlenmemiş olmasının” karar içeriğinde belirtilmiş lması ve dava dosyasında mevcut 25.01.2022 tarihli bilirkişi kök raporunda “zararın ticari defter kayıtları üzerinden mali müşavir bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği” belirtilmiş ise de; davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı bünyesinde üretim aşamasında kullanılan tesis, makine ve cihaz çeşitliliğinin fazla olması, sadece şirketin defter kayıtlarından davaya konu makinanın ya da tüm makinelerin ayrı ayrı üretim kapasitesinin hesaplanması, daha sonra üretim
kapasitelerinden gerçekleşen üretim miktarına ulaşılması, şirketin ticari defter kayıtlarından gider kalemlerinin her bir makine için ayrı ayrı dağıtım anahtarının tespiti, her bir makinenin gerçekleşen üretim miktarı, o makineden elde edilen hasılat ve en nihayetinde o makineye düşen gider payının düşülmesi ile elde edilebilecek günlük, aylık, yıllık karlılığın hesaplanması davalı şirket için mümkün olamayacağından, ayrıca dava konusu dönemlere ait davalı şirket verilerine hacker saldırısı nedeni ile herhangi bir kaydın da mevcut olmaması, bilgisayar ortamında ilgili dönemlere ait verilere ulaşılamaması nedenleri ile davalı tarafın zarar talebinin takdirinin mahkememizde olacağı kanaatine varılmıştır.
6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü; aynı kanunun 471. maddesi,
“Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.
Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.” hükmünü; aynı kanunun 479/1. maddesi ise; “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.” hükmünü düzenlemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 97. maddesi de, “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” düzenlemesini içermektedir.
Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. Şayet ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar. Bir tanımlama yapmak gerekirse; yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluk borcu, yüklenicinin eseri teslim borcunun tamamlayıcısı olarak, meydana getirdiği eserde ortaya çıkan ayıp ve eksiklikleri üstlenme borcudur. Bu gibi durumlarda eserde dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken niteliklerin yokluğu söz konusudur.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
Eser sözleşmesi ilişkilerinde sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de, yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti etmiş ise, garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 10/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firmasına ait 2013 ve 2014 yılı yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firması ticari defter kayıtlarında davaya konu faturanın da içinde olduğu cari ilişki neticesinde 2014 yılı itibari ile davacı … Makine Pres San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasına
42.289,00 TL borcunun olduğu, teknik yönden yapılan incelemeler sonucunda yapılan hesaplama ile davaya konu faturadan kaynaklı davacı … Makine Pres San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının 41.675,45 TL alacağının olabileceği hesaplanmış olup, söz konusu alacaktan davalı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firmasının ödemiş olduğu 7.271,00 TL’nin bu alacaktan düşülmesi neticesinde davacı … Makine Pres San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının alacak bakiyesinin (41.675,45 – 7.271,00) = 34.404,45 TL kalacağının bildirildiği, birleşen dava yönünden davalı karşı davacı … Endüstriyel Rezistans ve Isı Ekip. San. Tic. A.Ş. firmasının talep ettiği zararının hesaplanması için firma
bünyesinde üretim aşamasında kullanılan tesis, makine ve cihaz çeşitliliğinin fazla olması, sadece şirketin defter kayıtlarından davaya konu makinanın ya da tüm makinelerin ayrı ayrı üretim kapasitesinin hesaplanması, daha sonra üretim kapasitelerinden gerçekleşen üretim miktarına ulaşılması, şirketin ticari defter kayıtlarından gider kalemlerinin her bir makine için ayrı ayrı dağıtım anahtarının
tespiti, her bir makinenin gerçekleşen üretim miktarı, o makineden elde edilen hasılat ve en nihayetinde o makineye düşen gider payının düşülmesi ile elde edilebilecekgünlük, aylık, yıllık karlılığın hesaplanması davalı şirket için mümkün olamayacağından, ayrıca dava konusu dönemlere ait davalı şirket verilerine hacker saldırısı nedeni ile herhangi bir kaydın da mevcut olmaması, bilgisayar ortamında
ilgili dönemlere ait verilere ulaşılamaması nedenleri ile davalı tarafın zarar talebine yönelik iddiasının ispatlanamadığı, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak asıl davada davanın kısmen kabulü ile; davalının Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 34.404,45-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak miktarı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,Mahkememizin 2021/430 esas sayılı dosyasında,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 34.404,45-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak miktarı bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 2,350,17-TL harçtan peşin alınan 579,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.770,42-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 4.612,00-TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 3.201,64-TL ile peşin alınan 579,75-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Birleşen 2015/833 esas sayılı dosyasında;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 178,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,12-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.