Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2021/1043 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/425
KARAR NO : 2021/1043
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin, davalı şirket ile yapmış oludğu ticari ilişki nedeniyle davalı-borçlu şirketin müvekkil şirkete borcu bulunmakta olup, davalı-borçlu şirketçe ödenmeyen bu borcun tahsili için Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2926 Esas sayılı dosyasıyla yasal takip işlemleri başlatıldığını, davalı şirket, müvekkil şirkete olan borcunu ödemediği gibi bir de haksız ve kötü niyetli olarak takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı-borçlunun yetki itirazının reddinin gerektiğini, yetkili mahkeme alacaklının bulunduğu mahal mahkemesi olduğunu, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatnıa hükmedilmesini, müvekkilin takip talebinde belirtmiş oldukları alacağının işleyecek faizi ile birlikte davalı-borçlu şirketten tahsilini, yargılama tüm harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı-borçlu şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/2629 Esas sayılı icra takip dosyası, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/8 Talimat dosyası, Davalı-Borçlu şirkete kesilen faturalar, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 13/03/2017 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 29/03/2017 tarihinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalı vekilinin yetki ilk itirazı mahkememizin 21.12.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında alacağın faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu, takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK 10 ve 6098 sayılı TBK nun 89. Maddeleri uyarınca davacının kendi yerleşim yerinde de dava açıp takip başlatabileceğinden, reddedilmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, davalı tarafın yerleşim yerinin yargı çevremiz dışında olduğundan talimat yazılmış, davacı yönünden ise ticari defterleri sunmak için inceleme günü verilmiştir.
Tarafların ticari defterleri sunmadığı gibi defter sunmamaya yönelik mazerette bildirilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkememiz kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bursa BAM 5. HD’nin 27/04/2021 tarih ve 2019/264-2021/516 E/ K sayılı kararı ile; “İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Sadece davacı vekilinin katıldığı 1 nolu celsede defter inceleme günü verildiği ve inceleme gününde ticari defterler mazeretsiz olarak sunulmadığında ibrazdan kaçınılmış sayılacağının davalı vekiline ihtarına (ihtarat yapıldı) şeklinde yazıldığı görülmüş, davalıya talimat mahkemesince ihtaratlı davetiye gönderildiği, defter inceleme günü tarafların defter sunmadıklarından bahisle inceleme yapılmadığına dair tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.İhtaratta davacı yerine maddi hata sonucu davalı yazılmış ise de ihtaratın davacıya yönelik olduğu açık olduğundan davacının bu maddi hataya dayanması yerinde değildir. Ancak ihtaratta sürenin kesin olduğu belirtilmediğinden defterlerin süresinde ibraz edilmediğine dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacıya defter incelemesi için usulüne uygun sonuçlarını gösterir şekilde sürenin kesin olduğu da belirtilerek ihtaratlı davetiye gönderilmek sureti ile ayrıca taraflara ait BA-BS formları ve davacı defterleri üzerinde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, kaldırma ilamı doğrultusunda delil toplanmıştır.
Davacının icra takibine konu alacağının varlığı miktarı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 21/10/2021 tarihli raporun özetle: Davacı şirketin 2014 yılı fiziki (yevmiye, kebir, envanter) defterlerinin açılış (yevmiye) defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı davacı şirket 2015-2016-2017 yıllarında ticari (yevmiye-kebir) defterlerini e-defter olarak tuttuğu, (yevmiye-kebir) defterlerinin e-defter beratlarının, 01/2015, 01/2016, 01/2017 ilk aylarının ve 12/2015, 12/2016, 12/2017 son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, ( Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçer.), davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturalar 11/08/2014 tarihli 472,00EURO (1.372,95TL KDV dahil,02/09/2014 tarihli 499,14EURO (1.419,20TL KDV dahil), 02/09/2014 tarihli 59,00EURO (167,75TL KDV dahil), 16/09/2014 tarihli 1.847,29TL KDV dahil), 15/10/2014 tarihli (318,60TL KDV dahil), 30/10/2014 tarihli 649,00EURO (1.843,68TL KDV dahil), 24/08/2015 tarihli 472,00EURO (1.553,78TL KDV dahil), 09/10/2015 tarihli 672,60EURO (2.232,49TL KDV dahil) olmak üzere toplam 4.989,63EURO (14.807,42TL KDV dahil) , davacı şirket ve davalı şirketin açık hesap çalıştıkları, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturaların EURO olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalı şirketin BA BS formlarının bildirim limiti üstünde kalan ayın 09/2014 birbirini teyit ettiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre, davacı şirketin, davalı şirketten 4.989,63 EURO alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından da dava dilekçesinde 4.989,63 Euro asıl alacak talep edildiği mütalaa edilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı arasında mal alım ve satıma dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından faturaların düzenlendiği malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği yine davalının 2014 yılı 9.Aya ait yasal limitin üstündeki faturaların Vergi Dairesine bildirildiğinden bu fatura konusu malları teslim aldığının inkar edilemeyeceği ve defterleri sunmayarak diğer faturalarında defterlerde kayıtlı olduğu kanaatine varılarak dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 21/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 4.989,63 EURO alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kabulu ile bu miktar yönünden takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 16. İcra Müd.nün 2017/2926 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 4.989,63-EURO kısmı yönünden iptali ile, takibin 4.989,63-EURO üzerinden ve bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek devlet bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte ve fiili ödeme tarihinde TCMB’nin efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek devamına,
2-İİK 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.906,20- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.336,85 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 231,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.105,52 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 278,00 TL ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 87,00 olmak üzere toplam 1.065,00 TL yargılama gideri ve 231,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.296,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.