Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2022/1083 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/415 Esas – 2022/1083
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/415
KARAR NO : 2022/1083

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI MOBİLYA EV TEKSTİLİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …………… TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı şirketin Bursa Korupark AVM’de bulanan şubesinden 09/04/2019 tarihli fatura ile Samsung marka QE65Q7FNATXTK model kodlu, OBFP3SPKB00040K seri numaralı televizyonu 13.500,01 TL bedelle satın aldığını, televizyonun müvekkil şirket yetkililerinin bir yakını olan …’a hediye edildiğini, 15/06/2020 tarihinde yetkili servis tarafından kurulum yapılmak için kutusundan çıkarıldığında, söz konusu televizyonun ekranında yumruk büyüklüğünde bir kırık olduğu ve bu hali ile kurulum yapılamayacağını, cihazın kutusunda herhangi bir darbe bulunmadığından söz konusu ayıp gizli ayıp niteliğinde olduğunu, müvekkilinin cihazının muadili ile değiştirilmesini ya da bedel iadesini talep seçimlik hakkı doğduğunu, davalı şirkete gerekli ihbar ve ihtar Noter kanalıyla yapıldığını, ayıplı çıkan malın dava tarihi itibariyle bedelin tespiti ile dava tarihinden muadil bedelinin tahsilen yönelik fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 13.500,01 TL’nin satıcıdan ürünün satın alındığı alınan tarih olan 09/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi’nde “…Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir…” hükmü yer aldığını, müvekkil Şirket’in Genel Merkez adresi ise Yeşilçe Mah. Eski Büyükdere Cad. No: 65 Kağıthane/İstanbul olduğunu, somut olayda Davalı Müvekkil Şirket’in yerleşim yerinin İstanbul olduğu göz önüne alındığı takdirde işbu davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edilmesi gerektiği açık olduğunu, davacı Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’nde işbu davayı ikame etmiş ise de Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin işbu davada yetki mahkeme olmadığı açık olduğunu, bu nedenle, yetki ilk itirazında bulunmak zorunluluğu doğduğunu, dava konusu ürün ayıplı olmadığını, davacı ürünün satış tarihinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra üründe ayıp olduğunu iddia ederek başvuruda bulunduğunu, davacı, Müvekkil Şirket’in Bursa Korupark Alışveriş Merkezi’nde yer alan mağazasından 09.04.2019 tarihinde Samsung marka televizyon satın aldığını, davacıya dava konusu ürün çalışır ve sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, davacı dava konusu ürünün ayıplı olduğu iddiasında ise 15.06.2020 tarihinde bulunduğunu, davacı ürünü satın aldıktan 1 yıl 2 ay sonra cihazın ayıplı olduğu cihazın ekranında yumruk büyüklüğünde kırık olduğunu iddia ettiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, televizyon ekranında yumruk büyüklüğünde bir kırık mevcut ise Davacı bu kırığı 1 yıl 2 ay boyunca hiçbir surette nasıl fark edemediğini, televizyonda iddia edildiği gibi büyüklükte bir kırık var ise bu durumun 1 yıl 2 ay gibi uzun bir sürede fark edilmemiş olması hayatın olağan akışına açıkça aykırılık arz ettiğini, işbu temelsiz iddianın kabulü mümkün gözükmediğini, herhangi bir teknolojik aletin kendi kendine dışarıdan bir müdahale almadan yamulması, kırılması, ekranının kasadan ayrılması hayatın olağan akışına aykırılık arz ettiğini, üründe meydana gelen kırık ancak dışarıdan gelen bir müdahale ile gerçekleşebileceğini, dava konusu ürün de yine kullanıcının talimatlara aykırı bir şekilde ürünü kullanması veya muhafaza etmesi sonucu meydana geldiği açık olduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Ticari Satış ve Mal Değişimi Başlıklı 23/1-c Maddesi’nde, ”Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü yer aldığını, somut olaya bakıldığı zaman, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için Davacının Müvekkil Şirket mağazasından satın almış olduğu cihazın ayıplı olduğu düşünülse dahi; Türk Ticaret Kanunu 23/1-c maddesi uyarınca tacir sıfatına haiz davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi ve malı teslim aldığı tarihten itibaren 8 günlük süre içerisinde inceleyerek yahut inceleterek ayıp tespit edilmesi durumunda müvekkil şirkete noter iadeli tahhütlü mektup veya telgraf ile bu ayıbı bilmesi şart olduğunu, kaldı ki davacı’nın belirttiği gibi cihaz ekranında yumruk büyüklüğünde bir kırık var ise basit ve kısa bir inceleme sonucunda bu kırık tespit edilebileceğini, ancak davacı tarafından 1 yıl 2 ay boyunca hiçbir başvuru yapılmadığını, bu hükme rağmen davacı 09.04.2019 tarihinde satın aldığı ürünün arızalı olduğunu ilk kez 15.06.2020 tarihinde tespit ettiğini iddia ettiğini, davacı dava konusu ürünü 1 yıl 2 ay gibi bir süre ile sorunsuz kullandığını, davacı, Satıcı konumundaki Müvekkil Şirket’e ayıp bildirimini usulüne uygun yapmamış olup yaptığı kabul edilse dahi süresinde de gerçekleştirmediğini, davacı’nın Türk Ticaret Kanunu’nun ayıp ile ilgili bildirim yükümlülüğüne uygun hareket ettiğinin kabulü imkan dahilinde olmadığını, işbu sebep ile bedel iadesi talebinde bulunulması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle dava konusu cep telefonu davacıya ayıpsız bir şekilde teslim edildiğini, davacı 1 yılı aşkın bir süre ürüne ilişkin bir şikayeti olmadan ürünü elinde bulundurduğunu, bu noktada bedel iadesine talebine ilişkin talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, fatura, servis formu, keşif, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, ticari satım sözleşmesinin ayıp sebebiyle feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilikindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında dava konusu TV üzerinde 1 elektrik elektronik mühendisi eşliğinde keşif yapılarak, dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Dava konusu SAMSUNG-QE65Q7FNATXTK marka/model televizyonun ekranının orta/üst kısmında almış olduğu darbeye bağlı olarak ekranın kırık olduğu, ekran kırılması sonucunda ekranda mürekkep dağılması şeklinde siyah lekelerin ve çiziklerin meydana geldiği anlaşılmakta olup, bu sebeple dava konusu televizyon ayıplı mal olarak değerlendirileceği, dava konusu televizyonun yetkili servis tarafından kutusu açıldığında basit bir muayene ile ekranının kırık olduğunun tespit yapıldığı dikkate alındığında, televizyonda bulunan ayıp açık ayıp olarak nitelendirileceği, Televizyonun tüketici tarafından daha önce açılmadığı ve ilk kez yetkili servis tarafından açıldığı dikkate alındığında, ayıbın kullanıcı hatası olarak değerlendirilmeyeceği, dava konusu televizyonda bulunan ekran kırılmasının üretim ve/veya kutulama aşamasında meydana geldiği düşünüldüğü, dava konusu televizyonda bulunan ekran kırılması olayının garanti kapsamında onarımın yapılması gerektiği, televizyonda kırık olan ekranın yenisi ile değiştirilerek televizyonda bulunan ayıbın giderilmesi mümkün olduğu, dava konusu televizyonun ayıplı hali ile beklenen faydaların sağlayamayacağı, ayıbın giderilmesi için ekranın yenisi ile değiştirilmesi gerektiği, ekranın değişimi için tarafımca yapılan piyasa araştırmasına göre bedelin KDV dahil 13.500 TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığı yukarıda açıklandığı üzere ticari satım sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan hükümler değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
Bilindiği üzere 6098 Sayılı TBK’nun 219.maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/1 fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. fıkrasına göre ise , alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıpları bildirmenin içeriğini ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya düşer.
TBK’nun 223.maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur.
Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.18 maddesinin 3 fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarının 6102 Sayılı TTK.’nun 18/3 maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Diğer bir anlatımla bu yön ispat koşuludur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, taraflar arasında 09/04/2019 tarihli fatura ile televizyonu 13.500,01 TL bedelle ticari satım aktinin kurulduğu ve davacıya teslim edildiği ve servis tarafından 15/06/2020 tarihinde televizyonun kurulumu sırasında ekranın kırık olduğu ve kurulumunun yapılamayacağının bildirildiği ve ayıbın ortaya çıktığı ileri sürülerek davacı tarafından kabul edilemeyecek derecede ayıp sebebiyle sözleşmenin feshini talep etmiş olup davalı ise ayıp ihbarının ve muayenenin yapılmadığı savunulmakla öncelikle uyuşmazlık noktasının, ayıbın niteliği, açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıp ihbarının süresi içinde yapılıp yapılmadığının çözüme kavuşturulması zorunludur.
Bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, televizyonun ekranındaki kırığın basit bir muayene ile tespit edilebileceğinden açık ayıp niteliğinde olduğu sabittir. Bu itibarla ticari satımlarda, 6102 Sayılı TTK 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğinden somut olayda davacı tarafından süresi içinde ayıp ihbarının yapılmadığı anlaşılmaktadır. (İstanbul BAM 43 HD 2020/773 Esas ve 2022/490 Kararında vurgulandığı üzere ambalajlı ürünlerde de malın teslim edilmesinden itibaren bu sürenin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.)
Diğer yandan davacı tarafından dayanıklı tüketim mallarının garanti süresinin yetkili servis tarafından kurulumu yapıldıktan sonra başlayacağı ve kutudan çıkarılmadan önce muayene ve ihbarının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ticari satım olup uygulanacak hükümlerin yukarıda açıklandığı üzere TTK ve TBK olduğu ayıp ihbarına kurulum yapıldıktan sonra başlayacağına dair yasal bir istisnanın bulunmadığı gibi taraflar arasında yapılan sözleşmede de açıkça muayene ve ihbarın yetkili servis tarafından kurulumu yapıldıktan sonra yapılacağının düzenlenmediği yine garanti süresinin başlamasının yasal olarak düzenlenen muayene ve ihbarı etkilemeyeceği zira garanti süresi ile muayene ve ihbar sürelerin sonuçlarının ayrı hükümlere tabi olduğundan bu iddialara itibar edilmemiştir.
Bu durumda davacı tarafından ticari satıma konu televizyonu teslim aldıktan sonra açıkça belli olan ayıbı 2 günlük yasal süre içinde ihbarda bulunmadığından TBK 223/2. Maddesi uyarınca satılanı ayıplı haliyle kabul ettiği kanaatine varılarak ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.