Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/414 E. 2023/167 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/414 Esas – 2023/167
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/414 Esas
KARAR NO : 2023/167
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av. …. –
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …….. –
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil …’a ait … plakalı araç 25.10.2020 tarihinde 12:00 sularında sürücü … sevk ve idaresinde iken maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, oluşan hasarın akabinde, sürücü araçtan inerek olayı ve aracın hasarını fotoğraf çekmek sureti ile belgelemek istediğini, sürücü tarafından çekilen fotoğraflar ve fotoğrafların çekildiği saat ve tarihi gösterir ayrıntılı ekran görüntüleri hasara ilişkin fotoğrafları çektiği sırada, civardaki kalabalığın sürücünün üzerine gelmesi üzerine sürücü …, can güvenliğinin tehlike altında olduğunu düşünerek olay yerinden ayrıldığını, hasarın neticesinde söz konusu araç Yiğitler Mah. ………… Yıldırım/BURSA adresinde bulundan … Oto isimli firmaya çekildiğini, firma yetkilisi tarafından tüm evrak ve belgelerle birlikte hasar dosyası açıldığını, açılan dosyayı takiben ilgili araç 04.11.2020 tarihinde sigorta şirketince atanan eksper … tarafından incelenmiş ve hasara ilişkin tespit yapıldığını, hasara ilişkin tespiti yapan eksper tarafından ‘sürücü değişikliği vardır, dosyanın araştırma birimine yönlendirilmesi gerekir, araştırma sonucu reddolmuştur, hasarla ilgili kanaatim olumsuzdur.’ notu düşülerek rapor 13.11.2020 tarihinde kapatıldığını, herhangi kesin bir delile dayanmadan, sigorta eksperinin sigorta hasar biriminden aldığı talimat üzerine düzenlediği rapora istinaden hasar ödemesi reddedildiğini, Sigorta eksperleri ve sigorta şirketleri hasar birimleri arasındaki bu süreç ise maalesef ki sektörün paydaşları ve sigortalı vekilleri açısından alışıldık bir durum haline geldiğini, kasko Sigortası Genel Şartları A5 maddesinde ‘Teminat Dışı Haller’ düzenlenmiş olduğunu, bu haliyle mahkemece işin esasına girilerek aracın perte ayrılma durumu da irdelenmek suretiyle davacının hak kazandığı tazminat miktarının belirlenmesinin gerektiğini, somut olayda sürücünün can güvenliğini tehlikede hissederek olay yerinden ayrılmış olduğu iddiasının iyi niyet kurallarına aykırı bir tutum olduğunun sigorta şirketince ispatının gerektiğini, sigorta şirketi rizikonun belirtilen şekilde gerçekleşmediğini ispatlamamış olsa da sürücünün olay anında aracı sevk ve idare ettiği, kolluk beyanı ile sabit olduğunu, sigorta şirketine karşı yapılan başvuru ve verilen beyanlar hayatın olağan akışına uygun olup, iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, sigorta şirketinin salt şüphe üzerine, soyut iddialarla ve araştırmacı adı altında hukuki düzlemde yeri bulunmayan bir takım kimseler aracılığı ile tarafların iradelerini sakatlayarak alınan beyanlar neticesinde hasar ödemesini reddetmesinin kabul edilebilir bir yanı olmadığını, bu nedenlerle belirlenmesi mümkün olmayan zararın yapılacak işlemler neticesinde belirlenebilir hale gelene kadar şimdilik belirsiz alacak davası hükümlerine göre 10,00 TL’nin ve TTK md. 1426 kapsamında yapılan 894,59 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketi usulüne uygun başvuruyu takiben 8 iş günü içerisinde temerrüde düşmüş olup davanın niteliği gereği temerrüt tarihinden başlayarak avans faize hükmedilmesini, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri, yetkili mahkemenin Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkil şirketçe yapılan araştırmalar neticesinde “hasarın teminat dışı olması sebebiyle” sigortalı tarafa ödeme yapılmadığını, müvekkil şirkete sigortalı araçta meydana gelen hasarda sürücü degisikligi şüphesi ile araştırma sevk edildiğini, araştırmalar sonucu sunulan düzenlenen raporda tespit edilen hususlara göre sigortalı araç sürücüsünün firar ettiği rapor edildiğinden haliyle meydana gelen hasar, “olay yeri terk” nedeniyle teminat dışı olduğunu, sigortalı aracın sürücüsü olduğunu iddia eden kişinin, Kasko Sigortası Genel Şartları’nda (m.A.5.5.10) belirlenen istinasnai durumlar dışında olay yerini terk etmesi nedeniyle ilgili düzenleme gereğince teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5. kapsamında; “Zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” halinde ortaya çıkan zararlar, sigorta teminatı dışında bulunduğunu, genel şartlarda istisnai olarak belirtilen hallerde (sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma) olay yerini terk imkanı bulunmakla birlikte somut olayda bu koşulun gerçekleşmediğinin açık olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun tespit edilebilmesi açısından araç sürücüsünün kim olduğu, kazanın gerçekleştiği sırada alkollü olup olmadığı, yeterli sürücü belgesine sahip olup olmadığı hususlarının tespit edilmesinin gerektiğini, şirketin sorumluluğuna gidilmesi halinde müvekkilin poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olduğunu, tüm bu sebeplerle aleyhe davanın öncelikle usulden reddini, aleyhe davanın usulden reddine, kasko genel şartlarına göre teminat dışı olduğundan esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, hasar dosyası, Ankara 6. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kasko sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafın görev, yetki ve zaman aşımı def-i yönünden itirazların reddine yönelik 14/10/2021 tarihli celsede yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Dosyamız temin edilen evraklar ile birlikte konusunda uzman Makine Mühendisi, trafikçi bilirkişi ve Hukuk hesaplama uzmanı bir bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi heyet raporu temin edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 14/03/2022 tarihli raporunda özetle:… plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı kanun madde – Araç sürücüleri trafik kazalarında… h) Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama….Hallerinde asli kusurlu sayılırlar….. ihlal ettiği ve buna sebep olarak ise aynı kanunun Kavşaklarda geçiş hakkı başlıklı kanun madde Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar, altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Asli Yönden ve 9675 (yüzdeyetmişbeş) Oranında Kusurlu olduğu; … plakalı aracın Firari sürücü araçların kavşağa girip çarpıştıkları konum ile kaza sonrası savruldukları ve araçlardaki hasarın varlığı dikkate alındığında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlıklı kanun madde 52-…b) Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara Uydurmak,… zorundadırlar altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Tali Yönden ve 9625 (yüzdeyirmibeş) Oranında Kusurlu olduğu; … Plakalı araç sürücüsü …’ün, kazada 9075 oranında kusurlu olduğu, …’a ait … plakalı araç hasarının, 50.115,56.-TL olduğu, … Plakalı araç sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. nin, kusuru oranında, 50.115,56X075-37.586,67,-TL kadarından sorumlu olduğu, Türk Ticaret Kanunu ve Yargıtay içtihatları uyarınca, davalı kasko şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı hususunu İspat etmekle yükümlü olduğu, davacıya ait aracın şoförünün olay yerini terk etmesinin tek başına hasarın teminat dışı kalması sonucunu doğurmayacağı hususu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 05/09/2022 tarihli dilekçe ile tazminat miktarını 30.984,86 olarak ıslah etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ait … plakalı kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, poliçe tanzim tarihi ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Olay tarihinde geçerli olan KSGŞ’nın A.5.10. maddesinde, “zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma” denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir. (bu hususta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2017 tarihli 2016/11677 Esas 2017/6905 Karar sayılı ilamı)
Benzer şekilde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 24/06/2020 tarihli 2019/2942 Esas 2020/3941 Karar sayılı ilamı’nda; “Yukarıda anılan kanun ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da; somut olayın özellikleri ve bilhassa davacıya ait aracın sürücüsü olduğunu iddia eden davacının yaralandığını iddia etmediği ve tek taraflı olarak yapılan kazada can güvenliğini tehlikeye atacak hiç bir durum olmadığı halde; olay yerinden yanında bulunduğunu iddia ettiği altınları güvene almak için ayrılması, kazanın oluş biçimi ve meydana geldiği saat gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve aksi durumu ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiğini kabulün zorunlu olduğu açıktır.
…Yerel mahkemece her ne kadar; davacı A.Z.’in hayatın olağan akışı ve iyi niyet kurallarını ihlal etmediği, bu nedenle zararın teminat kapsamında kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; gece saat 3.30 da meydana gelen kaza, tek taraflı olup, davacı yaralanmadığına ve dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre; araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceği gibi, sürücünün yaralanmadığı da göz önüne alındığında, değerli eşyanın güvenli bir yere taşınması, KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.”
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kaza tespit tutanağına göre sigortalıya ait araç sürücüsü kazadan sonra olay yerinden firar etmiş, davalı tarafça sürücüsünün olaydan bir gün sonra vermiş olduğu ifadesinde olay yerinde aracı izinsiz aldığını, tedirgin olup korktuğunu, üzerine kalabalık gelince korkup kaçtığını olay yerinden zorunlu olarak ayrıldığı ifade etmiştir.
Davacı vekiline tanık listesini bildirmek üzere kesin süre verilmesine rağmen süresi içinde tanık bildirmediğinden tanık delilinden vazgeçilmiştir.
Somut olayın özellikleri gereği, araç sürücüsünün kaza yerini Genel Şartlarda belirtilen zorunlu nedenlerle terk ettiği iddiası ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükü davacı sigortalıya ait olmakla, araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından söz edilemeyeceği, ekspertiz raporunda vurgulandığı üzere yapılan görüşmeler ile araç içerisinde üç kişinin olduğu ticari taksiye binerek ayrıldıklarının belirtildiği, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma halinin davacı tarafından ispat edilemediği, araç sürücüsünün izinsiz olarak aracı alıp kazaya karışması sebebiyle tedirgin ve korkunun olduğundan olay yerini terk ettiğinin anlaşıldığı bu durumun geçerli bir mazeret olmadığı yine kazadan bir gün sonra ifade verilmesinin sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma halinin olduğu dolayısıyla hasarın teminat kapsamında kaldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin ve ıslah harcı olarak alınan 545,00 TL’nin mahsubu ile artan 424,4 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2023

Katip ……..
¸E-imzalıdır.

Hakim ……….
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ……….
¸E-imzalıdır.