Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2022/393 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/40 Esas – 2022/393
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2022/393
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …. BİLİŞİM BİLGİSAYAR MALZEMELERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin borçlu …. ….. ELEKTRONİK SİSTEMLERİ SAN VE TİC LTD ŞTİ den olan fatura alacağı sebebiyle, Bursa 5 İcra Müdürlüğü’nün 2020/7151 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ve ÖRNEK NO:7 ödeme emri tebliğ edilmiştir. İcra takibi, borçlunun haksız itirazı üzerine durduğunu, müvekkil şirket ile karşı yan şirket arasında ticari ilişki mevcut olup, müvekkil tarafından verilen mal ve hizmet karşılığı, 19.02.2020, 20.02.2020, 29.04.2020,18.02.2020 tarihli faturalar düzenlenmiş,fatura bedellerinden bakiye kalan alacak ve işlemiş reeskont avans faizi takibe konu edilmiş, 42.498,45 TL nin tahsili talep edildiğini, icra dosyasına yapılan itirazın iptali için davayı açmadan önce ihtilafın arabuluculuk yoluyla çözülmesi için Arabuluculuk Bürosuna başvurulmuş fakat arabuluculuk görüşmeleri anlaşmazlık ile sona erdiğini, müvekkil, davalının cari hesap ve faturalarla sabit borcunu ödememesi üzerine genel haciz yoluyla ilamsız takip yaparak alacağını tahsil yoluna gitmek zorunda kaldığını, hal böyleyken davalı likit bir alacağa karşı haksız ve kötü niyetle itiraz etmiş ve takibi durduğunu, müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde alacağımız ispat edilmiş olacağını, taraflar arasında cari hesapla ilgili mutabakat da yapılmış, ayrıca davalıya bu hususta ihtarname de gönderildiğini, davalının hukuki ve maddi dayanağı olmayan itirazlarının iptal edilerek takibin devamına karar verilmesi ve alacağın likit olması karşısında, kötüniyetli davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2020/7151 sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 19/10/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için ön inceleme duruşmasında inceleme gününün belirlenmesi ve davalı tarafa inceleme gününü içerir meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen ticari defterleri sunmadığı ve davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak için talimat yoluyla dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 11/01/2021 tarihli raporunda özetle: Davacıya ait 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64/3. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, düzenlenen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, cri hesap ekstresi kapsamında düzenlenen faturalara karşılık kredi kartı yoluyla ödemeler ve iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olduğundan davacının 31.720,84 TL davalıdan alacağı olduğu mütalaa edilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 31.720,84 TL alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı Bursa 5. İcra müdürlüğünün 2020/7151 esas sayıl icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 31.720,84 tl asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına , faza ilişkin talebin reddine,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğunda alacağın %20 i olan 6.344,16 tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.166,85 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 513,28 TL ve tamamlama harcı 14,00 TL olmak üzere toplam 527,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.639,57 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 1.003,60 TL’nin davalıdan, bakiye 316,40 TL davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 127,00 TL ve bilirkişi gideri 900 TL olmak üzere toplam 1027TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 766,55 TL yargılama gideri ve peşin alınan 513,28 TL ve tamamlama harcı 14,00 TL olmak üzere toplam 527,28 TL harç olmak üzere toplam 1293,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.