Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2022/805 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/398 Esas – 2022/805
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/398 Esas
KARAR NO : 2022/805

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : TÜRKİYE …. BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: İş bu davanın önce Tüketici Mahkemesinde açılmış olduğunu, Bursa 1. Tüketici Mahkemesi 03.03.2020 tarih, 2019/245 E. Ve 2020/74 K. numarasıyla görevsizlik kararı verildiğini, yasal süre içerisinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerine rağmen dosya görevli mahkemeye gönderilmemiş olduğunu, talep edilmediğinden bahisle ek karar ile (28.09.2020 tarih, 2019/245 E. Ve 2020/74 K.) davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğunu, taraflarınca Bölge Adliye Mahkemesine itiraz edildiğini, istinaf mahkemesi tarafından istinaf başvurularının kabul edilerek ek kararın kaldırılmasına karar verildiğini, akabinde dosyanın Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi gitmiş olduğunu, arabulucuya başvurulmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş olduğunu, müvekkillerinin muris …… T.C. kimlik numaralı …….’un mirasçıları olduğunu, 24.06.2017 tarihinde vefat eden … vefat etmeden önce Türkiye İş Bankası Buttim Şubesinden kredi kullanmış olduğunu, kredi tutarı 22.000,00-TL geri ödemesi 28.092,24-TL olduğunu, murisin vefat etmeden önce kredi tutarının 12.485,44-TL’sini ödemiş olduğunu, kalan 15.606,80-TL için mirasçı müvekkillerinin hayat sigortası yenilenmediğinden ödemek zorunda kaldıklarını, müvekkillerinin muris vefat ettikten sonra Türkiye İş Bankası Buttim Şubesine başvuruda bulunarak hayat sigortasının var olup olmadığını sorduklarını, banka yetkilileri müvekkillerine 12.02.2016 tarihli kredi için hayat sigortasının 1 yıllık düzenlendiğini, kredinin vadesinin sigorta başlangıç tarihinden itibaren 12.02.2019’a kadar 36 ay vadeli olduğunu, murisin sigorta bitiş tarihi 12.02.2017’den sonra vefat ettiği için hayat sigortasının artık bu sigortayı kapsamadığını ve tazminat ödemeyeceklerini ve borcun kalan kısmından murisin mirasçısı olarak sorumlu olduklarını dolayısıyla borcu mirasçıların ödemesi gerektiğini aksi takdirde icra yoluna başvurulacağını beyan ettiklerini, düzenli kredi taksitlerini ödeyen müvekkillere banka yetkilileri murisin vefatıyla vade sürelerinin geçersiz olduğunu bu borcun vadesinden önce peşin olarak ödenmesi gerektiğini aksi takdirde yine cebri icra yoluna başvurulacağı yönünde müvekkillerden ivedilikle tahsile yönelik beyanlarda bulunduklarını, müvekkillerinin, bahse konu kredi için muris hayat sigortası yaptırdığı için ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davalı banka kendi kusuru ile müvekkillerimin ödeme yapmasına sebebiyet verdiği için davalı banka kusurundan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilerek, şimdilik 7.803,40-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan tahsilini, müvekkil davacılara verilmesini, davacı müvekkillerin kredi sözleşmesi uyarınca davalı tarafa borçlu olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacıların ödediği taksitlerin tamamı hakkında istirdat iddiasını ileri sürebilmek için zaman aşımı süresinin dolmuş olduğunu, davacılar her ne kadar 15.606,80 TL ödediğini belirtse de İİK md 72/7 gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava açılış tarihi olan 11.05.2021 tarihinden önceki 1 yıl içinde yapılan ödemelerin iadesi talep edilebileceğini, reddinin son taksitinin 11.02.2019 tarihinde ödendiği de göz önüne alındığında iş bu dava açısından istirdadı istenen taksitlerin tamamı için zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, davacılar tarafından istirdatı istenen miktar bilinmesine rağmen 7.803,40TL’ lik kısmi dava açılması HMK’ya aykırı olduğunu, 15.606,80 TL’nin müvekkilleri tarafından müvekkil bankaya ödeme yapıldığını belirtmesine rağmen sonuç talep kısmında bu miktarın sadece 7.803,40-TL’sini talep etmiş olduğunu, davacılar tarafından ödenen miktarı dilekçelerinde dahi belirtilebildiği dikkate alındığında HMK 190/2 gereğince davanın usülden reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, kredi sözleşmesi, hayat sigorta poliçesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, dava dilekçesinde gösterilen ve davacıların murislerinin kullanmış olduğu kredide hayat sigortası bulunduğundan dolayı davacıların fazla ödeme yaptığı iddiasına dayalı alacak davasına ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bankacı bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişinin 17/01/2022 tarihli raporunda özetle; mahkememiz dosyasında Hayat Sigortası yapıldığına ilişkin herhangi bir poliçe yer almadığı, dosyada bulunan poliçe; 12.12.2016 tarihinde 1 yıllık olarak düzenlenen ve 12.12.2017 tarihinde talep edilmemesi nedeniyle yenilenmeyen “Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi* ‘dir. Ferdi Kaza Sigortası; kaza sonucu meydana gelen vefat, sakatlık ve tedavi sürecini teminat altına alan bir sigorta türü olduğu, diğer bir deyişle anılan sigorta, banka şubesi tarafından kullandırılan krediyi teminat altına alan bir sigorta türü olmadığı, Hayat Sigortası ise; sebebi ne olursa olsun meydana gelen vefat durumunda maddi güvence sağlayan bir sigorta türü olduğu, bankaların kullandırdıkları krediyi güvence altına almak için *İhtiyari Bir Sigorta* olmasına karşın, kullandırılan kredinin tasfiyesine kadar süreli Hayat Sigortası yapmakta olduğu, kredi kullanan sigortalının her ne sebeple olursa olsun vefatı halinde, kalan borç tutarının, kredi kullandıran ve poliçede *Dain Müntehin* sıfatını taşıyan banka tarafından sigorta şirketinden talep ve tasfiyesi sağlanmakta olduğu, poliçenin, kredinin kullandırıldığı tarihte düzenlenmiş olmasına karşın, gerek miktar, gerek süre, gerek sağladığı teminatlar ve gerekse davalı bankanın *Dain Mürtehin* olarak gösterilmemesi poliçenin kullandırılan Taksitli Kredi borcunu temin amacına yönelik olmadığını göstermekte olduğu, Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi ‘nin acentesi olması ile sınırlı olduğu, Kaza Sigorta Poliçesi nedeniyle davalı banka şubesine husumet yöneltilmeyeceği, husumetin Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne yöneltilmesinin gerektiği, davalı banka şubesi’nin Kaza Sigorta Poliçesi’ nin süresinin sona erdiğini muris … ‘a SMS. yoluyla bildirdiği, yenileme talebinin yapılmaması nedeniyle poliçenin iptal edildiği dikkate alındığında, davalının kaza sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişinin 12/05/2022 tarihli ek raporunda özetle; Hayat Sigortası ve Ferdi Kaza Sigortası yapılması kredi sözleşmesinde zorunlu kılınmamış olduğu, müteveffa … tarafından davalı bankanın Dain Mürtehin olduğu herhangi bir sigorta poliçesinin bulunmadığı da dikkate alındığında, Kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi bitene kadar, hayat sigortasını yenileme sorumluluğunun krediyi kullanana ait olduğu yönetmelikle hüküm altına alınmış olduğu, eğer bir kredi borçlusunun hayat sigortası yenilenmemişse, bundan dolayı ilk önce kendisi sorumlu olduğu, kredi bağlantılı bir hayat sigortasının yenilenmesi sorumluluğu, öncelikle krediyi kullanana ait olduğu, davalı T. İş Bankası A.Ş. Buttim Şubesi ile müteveffa … arasında 12.02.2016 tarihinde 36 ay vadeli 22.000,00 TL. bedelli Taksitli Ticari Kredi kullandırıl olduğu, 16. Taksitin ödenmesinden sonra 24.06.2017 tarihinde …’un vefat etmiş olduğu, 36 ay taksitli ve aylık taksit ödemelerinin 780,34 TL. Olan kredinin son taksitinin tarihi 12.02.2019 tarihi olup, 11.02.2019 tarihinde murisler tarafından ödenip kapatıldığı mütalaa edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacıların murisi …’un vefat etmeden önce davalı bankanın şubesinden kredi kullandığı, vefat etmeden önce kredi tutarının 12.485,44-TL’sini ödediği, kalan 15.606,80 TLnin hayat sigortası yenilenmediğinden murisin mirasçıları tarafından ödenmek zorunda kaldığı, banka yetkililerinin 12.02.2016 tarihli kredi için hayat sigortasının 1 yıllık düzenlendiği, kredinin vadesinin sigorta başlangıç tarihinden itibaren 12.02.2019’a kadar 36 ay vadeli olduğunu, murisin sigorta bitiş tarihi 12.02.2017’den sonra vefat ettiği için hayat sigortasının artık bu sigortayı kapsamadığı, tazminat ödenmeyeceği, borcun kalan kısmından murisin mirasçıları olarak sorumlu olduklarının, borcun vadesinden önce peşin olarak ödenmesi gerektiği, davacıların, ilgili krediye istinaden muris hayat sigortası yaptırdığı için ödeme yükümlülüğü bulunulmadığı, davalı bankanın kendi kusuruyla davacıların ödeme yapmasına sebebiyet verdiği için davalı bankanın sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak 7.803,40 TL nin davalı bankadan alınarak davacılara verilmesi, davacıların davalı bankaya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporlarda özetle; dosyada Hayat Sigortası yapıldığına ilişkin herhangi bir poliçe yer almadığı, dosyada bulunan poliçenin; 12.12.2016 tarihinde 1 yıllık olarak düzenlenen ve 12.12.2017 tarihinde talep edilmemesi nedeniyle yenilenmeyen “Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi olduğu, Ferdi Kaza Sigortasının; kaza sonucu meydana gelen vefat, sakatlık ve tedavi sürecini teminat altına alan bir sigorta türü olduğu,anılan sigortanın,banka şubesi tarafından kullandırılan krediyi teminat altına alan bir sigorta türü olmadığı, Hayat Sigortasının sebebi ne olursa olsun meydana gelen vefat durumunda maddi güvence sağlayan bir sigorta türü olduğu, bankaların kullandırdıkları krediyi güvence altına almak için *İhtiyari Bir Sigorta* olmasına karşın, kullandırılan kredinin tasfiyesine kadar süreli Hayat Sigortası yapmakta olduğu, kredi kullanan sigortalının her ne sebeple olursa olsun vefatı halinde, kalan borç tutarının, kredi kullandıran ve poliçede *Dain Müntehin* sıfatını taşıyan banka tarafından sigorta şirketinden talep ve tasfiyesi sağlandığı, poliçenin, kredinin kullandırıldığı tarihte düzenlenmiş olmasına karşın, gerek miktar, gerek süre, gerek sağladığı teminatlar ve gerekse davalı bankanın *Dain Mürtehin* olarak gösterilmemesi poliçenin kullandırılan Taksitli Kredi borcunu temin amacına yönelik olmadığını göstermekte olduğu, davalı banka şubesinin Kaza Sigorta Poliçesi’ nin süresinin sona erdiğini muris … ‘a SMS yoluyla bildirdiği, yenileme talebinin yapılmaması nedeniyle poliçenin iptal edildiği dikkate alındığında, davalının kaza sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağının, Hayat Sigortası ve Ferdi Kaza Sigortası yapılmasının kredi sözleşmesinde zorunlu kılınmamış olduğu, müteveffa tarafından davalı bankanın Dain Mürtehin olduğu herhangi bir sigorta poliçesinin bulunmadığı,Kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi bitene kadar, hayat sigortasını yenileme sorumluluğunun krediyi kullanana ait olduğu yönetmelikle hüküm altına alınmış olduğu,kredi borçlusunun hayat sigortası yenilenmemişse, bundan dolayı ilk önce kendisi sorumlu olduğu, davalı banka şubesi ile müteveffa arasında 12.02.2016 tarihinde 36 ay vadeli 22.000,00 TL. bedelli Taksitli Ticari Kredi kullandırılmış olduğu, 16. Taksitin ödenmesinden sonra 24.06.2017 tarihinde müteveffanın vefat etmiş olduğu, 36 ay taksitli ve aylık taksit ödemelerinin 780,34 TL. Olan kredinin son taksitinin tarihi 12.02.2019 tarihi olup, 11.02.2019 tarihinde murisler tarafından ödenip kapatıldığının belirtildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda davaya konu hususlar gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak, her ne kadar davacılar tarafından, murisleri tarafından çekilen kredide , murislerinin vefatı sonrasında ödenilen kredi bedellerinin hayat sigortası yenilenmediğinden bahisle davalı bankanın kusur olduğuna dayalı olarak alacak ve menfi tespit davası açılmış ise de kredi sözleşmesinde hayat sigortası yaptırılması hususunun zorunlu olmadığı,ihtiyari olduğu, davacı ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde hayat sigortası düzenlenmediği,ferdi koltuk kaza sigortası düzenlendiğinin tespit edildiği, kredi bağlantılı sigortalarda, kredi vadesi bitene kadar, hayat sigortasını yenileme sorumluluğunun krediyi kullanana ait olduğu yönetmelikle hüküm altına alınmış olduğundan,kredi borçlusunun hayat sigortası yenilenmemişse, bundan dolayı ilk önce murisin kendisinin sorumlu olduğu hususu göz önünde bulundurularak, davalı bankanın kusuru olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 133,27 TL’den mahsubu ile bakiye 52,57 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacılardan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, dava değeri, HMK’nın 341/2. Maddesi dikkate alınarak kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2022

Katip 182779
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 182779
¸E-imzalıdır.