Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2022/1138 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/396 Esas – 2022/1138
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/396 Esas
KARAR NO : 2022/1138

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … GRUP ELEKTRİK İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. SAĞLIK HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ UŞAK ŞUBESİ –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili firmaca davalı firmaya faaliyetlerinde kullanması üzere sağlık ekipmanı satışı yapılmış, ancak bu satışlara ilişkin bedeller davalıca ödenmediğini satışı yapılan ekipmanlara ilişkin fatura giriş ve çıkışları yapılmış olup iş bu husus her iki tarafın ticari defterleri incelendiğinde de görüleceğinin fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, ticari defterler bilirkişice inceleninceye kadar dava değeri tespit edilemeyeceğinden davanın bu aşamaya kadar belirsiz alacak davası olarak görülmesine, dava değeri netleştikten sonra bu rakamın faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraftan alınan hizmetler neticesinde açık hesap usulü çalışma yapıldığını tüm çalışma kısa süreli bir iş olup süresi sonunda hesaplar kapatılarak taraflar arasındaki ticari ilişki sonlandırıldığını buna göre; müvekkili-davalı ticari kayıtlarında 01.07.2016 tarihi ile 31.07.2017 tarihleri arasında açık hesap usulü ticari işlerin olduğu ve son ödeme itibari ile de davacı tarafla başkaca bir hak ve alacak olmaksızın ticaretin sona erdiği sabit olduğunu davacının hukuki dayanaktan yoksun işbu davasının ispat edilememesi ve müvekkili-davalı kayıtlarında da cari hesabın kat edildiğinin açıkça tespiti hususları birlikte değerlendirilerek bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, taraflar arasında ticari mal alım satımına dair fatura ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında davalı tarafından ibraz edilen defterler ve dosyanın bir SMMM bilirkişisine tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
SMMM bilirkişinin 10/05/2022 tarihli raporunda özetle: uyap üzerinden incelenen dava dosyasına sunulu belgeler arasında, taraflar arasında TTK madde 89 da tarif edilen anlamda yazılan bir cari hesap sözleşmesine rastlanıldığını davalı şirket İş bankası nezdindeki hesabından … Faktoring A.Ş ye 16/02/2017 tarihinde “Ansel Senet Ödemesi” açıklaması ile 168.110,00 TL ödeme gönderildiğini davalı taraf söz konusu ödemeye ilişkin banka dekontu ibraz ettiğini davalı şirket elektronik ortamındaki defterlerinin kayıtlarını yasal sürede gelir idaresi sistemine aktararak e-defter beratlarını aldığı e-defter kapsamında olmayan defterlerinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığını defterlerin usulüne uygun tutuladığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı davalı taraf ticari defterlerinde davacı şirketten 149.839,92 TL alacaklı olduğu diğer bir değişle davalı ticari defterlerinde davacı şirket alacaklı olmadığı gibi 149.839,92 TL borçlu olduğu yönündeki tespitlerini mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafa ticari defterlerin ibraz edilmesi için talimat yoluyla kesin süre verilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davalı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davacı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davalının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davalı incelenen defter kayıtlarının davalı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davalının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davacı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davalı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davalının incelenen defter kayıtlarının davalı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 10/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davalının alacaklı olduğu, davacının ise borçlu olduğu aksinin davacı tarafından usulune uygun delillerle ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022
Katip 278859

¸e-imzalıdır.

Hakim 125958

¸e-imzalıdır.