Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/358 E. 2022/570 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” KARAR”

ESAS NO : 2021/358
KARAR NO : 2022/570

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket … Maden Suları tarafından 10/12/2019 tarihli ve 839501 numaralı 60.180,00 TL bedelli fatura kapsamında davalı Teraplus Proje’den sacmi dolum makinesi yıldız parçaları satın alındığını, faturaya konu yıldız parçaları üzerinde yapılan inceleme neticesinde malzemelerin ayıplı olduğunu, kullanıma elverişli olmadığı tespit edildiğini, bunun üzerine karşı tarafa ayıp bildiriminde bulunulduğunu, karşı taraf malzemeleri iade alarak yeni malzemeleri müvekkile teslim ettiğini, ancak ikinci kere teslimi gerçekleştirilen sacmi dolum makinesi yıldız parçalarında ayıp bulunup bulunmadığı hususunda müvekkil şirket fabrikası üretim süreci yoğun olarak devam etmekte olduğundan muayene gerçekleştirilemediğini, bu sırada davalı Teraplus Proje tarafından müvekkil şirket aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5631 Esas sayılı dosyası ile işbu faturaya ilişkin 30.180,00 TL asıl alacak ve 2.029,61 TL işlemiş faiz bakımından 32.209,61 TL bakımından icra takibi başlatıldığını, icra takibi kapsamında asıl alacak 30.180,00 TL’ye ve asıl alacağa takip tarihi itibari ile işleyecek faiz bakımından ihtirazi kayıt konularak toplamda 35.145,38 TL ödeme gerçekleştirilmiş, takip tarihine kadar asıl alacağa işletilen 2.029,61 TL faize ve işbu işlemiş faizin tüm fer’ilerine açıkça itiraz edilmiştir. İtiraz edilen kısım bakımından takibin durdurulduğunu, takibe konu fatura karşılığı davalı şirketten teslim alınan malzemelerin müvekkil şirketçe üretim durdurulamadığından ayıp bakımından muayene edilemediğini, ayıba ilişkin muayenesi gerçekleştirilemeyen malzemelerin bedelinin faturaya konu malzemelerin ayıplı çıkması ihtimaline karşı ihtirazi kayıtla ödendiğini, müvekkil şirketçe yapılan incelemede sacmi dolum makinesi orijinal şişe yıldızları ile davalı şirket tarafından üretilen parçaların birbirleri ile kıyaslandığında, davalı tarafça üretilen ve müvekkil şirkete teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğu anlaşıldığını, Bursa 6. Noterliği’nin 06/10/2020 tarihli ve 07940 yevmiye numaralı ayıp ihbar ihtarnamesi çekilerek yapılan tüm ödemelerin iadesinin talep edildiğini, 60.180,00 TL bedelli faturaya ilişkin daha önce ödemesi yapılan 30.000,00 TL ile bahsi geçen İcra Müdürlüğü’ne ödenen 30.180,00 TL asıl alacak ve vekalet ücreti, faiz, masraflar, harçlar gibi feriler bakımından ödenen 4.965,38 TL ile birlikte toplam 65.145,38-TL’nin taraflarına ödenmesinin ihtaren bildirildiğini, İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/36 D.Iş sayılı dosyası ile ayıbın tespiti hususunda bilirkişi raporu aldırıldığını, bu nedenlerle İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/36 D. İş dosyası ve işbu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun dikkate alınarak, öncelikle davalı şirket menkul, gayrimenkul, banka hesapları gibi malvarlıkları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini, ardından müvekkilimiz … Maden Suları Anonim Şirketinin davalı Teraplus Proje Danışmanlık İth.İhr. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne 10/12/2019 tarihli ve 839501 numaralı fatura kapsamında yapılan 60.180,00-TL fatura bedeli ile icra takibi kapsamında ödenen 4.965,38-TL vekalet ücreti, faiz, masraflar, harçlar gibi feriler ile birlikte toplam 65.145,38-TL alacağımızın dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin, davacı(borçlu) şirkete davacı şirketin siparişi doğrultusunda açıklamasında da belirtmiş olduğu gibi 1 adet Dış cephe alt, 1 adet dış cephe üst , 2 adet Yazım, 2 adet Çap 720 Alt , 2 adet Çap , 720 üst, 3 adet Çap 1082 Alt,3 adet Çap, 1082 Üst kapsamında özel imalata konu piyasada hazır bulunmayan sacmi dolum makinası yıldız parçalarının alımına ilişkin 10.12.2019 tarihli 839501 no’lu 60.180,00 TL bedelli irsaliyeli fatura düzenlediğini, müvekkil firmamız tarafından imalat aşamasına geçilmeden önce faturamızın içeriğinde belirtilmiş olan yedi kalem malzeme ile ilgili ölçü alınması gerektiğini, davacı şirketin satın alma sorumlusu Bahtiyar SÜREK, ölçülerin ve hatta hazır imalat çizimlerinin kendilerinde mevcut olduğunu müvekkil şirkete mail olarak atacağını bu ölçülere göre imalat yapabileceğini belirttiğini, 06.11.2019 tarihinde de özel imalata konu bu malzemelerin çizimi mail olarak delillerimizde görüleceği üzere müvekkil şirketimize gönderildiğini, göndermiş oldukları çizimler doğrultusunda imalata başlanmış ve malzemeler fatura kesim tarihinde yani 1 ay 4 günlük süre içerisinde davacı şirkete firmaya eksiksiz ve kullanılabilir bir şekilde teslim edildiğini, davacı şirket tarafından teslim edilen malzemelerin denemesi teslim edildiği tarihten 3-4 ay sonra yapılarak ölçülerin yanlış olduğu bildirildiğini, davacı şirket tarafından ayıplı, yanlış, kullanıma elverişli olmayan olarak iddia edilen malzemeler faturaya konu olmayan, sipariş dışı malzeme burçları (Metal bağlantı parçası) olarak adlandırılan malzemeler olduğunu, müvekkil şirket, iyiniyetli olarak teslim tarihinden 3-4 ay sonra faturadan kalan alacaklı olduğu bakiyeyi talep ettiğinde davacı şirket işletme müdürleri … tarafından henüz teslim edilen malzemeler denenmedi gibi gerekçeler gösterilerek kalan bakiyeyi kötüniyetli ve haksız bir şekilde ödemeyerek geciktirdiğini, müvekkil şirketin gerekli iyileştirmeleri fatura dışı malzeme dahi olsa bedelsiz olarak üstlendiği gibi iki kere revizyon yaparak davacı şirketin göndermiş olduğu ölçüler doğrultusunda imalat yaptığını, davacı şirketin kendi hataları görmezden gelinerek fatura konusu malzemelerin, mesnetsiz gerekçelere sığınarak ayıplı olarak nitelendirmeleri ve sözleşmeyi fesh ettiklerini bildirmeleri haksız ve kötüniyetli olduklarını gösterdiğini, ayrıca davacı şirketin, müvekkil şirketimizin faturasının önceden bir kısmını ödediğinde malzemenin ayıplı olduğu konu etmiyorken geri kalan alacağımzın şifayen bir çok kez istediğimizde kayıtsız kalınarak ödenmemesi nedeni ile icra takibine konu ettiği davacı şirketin malzemenin ayıplı olduğunu iddia etmesi çelişkili,haksız ve kötüniyetli olduklarını gösterdiğini, davacı şirketin göndermiş olduğu ölçüler doğrultusunda yapılması istenilen özel imalata konu mallarda müvekkil şirketimizin herhangi bir kusuru bulunmadığı gibi aleni yada gizli kesinlikle bir ayıbı da söz konusu olmadığını, bu nedenlerle takip açmaya yetkili ve haklı oldukları Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2020/5631 E. sayılı icra takibimize konu 839501 no’lu 60.180,00 TL. bedelli irsaliyeli faturamızın konusu olmayan sipariş dışı mallara nedeni ile müvekkil aleyhine açılmış olan bu alacak davasının reddine, İcra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirket tarafından ,davalı şirketten satın alınan makine parçalarında ayıp olduğu iddiasına dayalı olarak alacak davasına ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların BA&BS formları , Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5631 E. Sayılı dosyası, İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/36 D.iş sayılı dosyası celp edilmiş ve sair evraklar dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu makine parçaları üzerinde, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış, tarafların ticari defterleri ve dosya kapsamı ayrıca mali müşavir ve hukukçu bilirkişi tarafından incelenmiş, bilirkişi heyet raporu temin edilmiştir.
Keşif sırasında yapılan inceleme sonucunda bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle: Taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacıya özel, sipariş üzerine üretilen sacmi dolum makinesi yıldız parçaları imalatına dair eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, dava konusu parçaların, Davalı tarafın yetkililerince makinanın orijinal parçalarından çıkarılan kalıp ve alınan ölçülere göre imal edilmiş parçalar olduğu, sözleşme konusu parçaların özellikleri belirlenmiş ürünler olduğu, üretilen parçaların özel imalata konu parçalar olduğu, başka makinelerde kullanılmasının mümkün olmadığı, davalı şirket tarafından imal edilen parçaların siparişe özgü tasarlanmış vasıf ve nitelikte olmadığı, parçalardan beklenen faydaları azaltan/ortadan kaldırması nedeni ile parçaların ayıplı olduğu, ayıbın ancak kullanım sonucu ortaya çıkabileceği ve uzman bir şahıs tarafından tespitinin mümkün olacağı, söz konusu ayıpların, detaylı inceleme ve kontrol ile tespit edilebilecek mahiyette ve orijinal parça ile karşılaştırma yolu ile nihayet ancak konunun uzmanı olan kişiler tarafından belirlenebilecek ayıplar olduğu, bu ayıpların -eksikler ve hataların- belirlenmesi ancak parça üzerinde yapılacak hassas ölçümlerle ile yapılabilecek nitelikte olduğu, bu ürünlerin, ayıplı olup olmadığı ve amacına matuf şekilde imalatının yapılıp yapılmadığının test edilerek ancak belirlenebileceği bu nedenlerle de ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalı tarafından savunmalarında ve keşif esnasındaki beyanlarında yer verilen davacı şirket tarafından paylaşıldığı iddia edilen ve elektronik posta yolu ile bilirkişi heyetimize iletilen, çıktıları da ek olarak dosyaya eklenen teknik resimlerin, imalat projelerin olmadığı, ölçüsüz, teknik özellikleri dahi olmayan, dava konusu parçaların görünüş resimleri olduğu, bu itibarla da yüklenicinin sorumluluğunu kaldıracak nitelikte bulunmadığı, davacı şirket tarafından ayıplı olan parçaların kabulünün kendisinden beklenemeyeceği, fesih yönündeki beyanının fatura bedelinin iadesini içermesi nedeni ile sözleşmeden dönme olarak dikkate alınması gerekeceği, davacının imalata konu ayıplı parçaları kabule zorlanamayacağı, davalı tarafından ayıplı parçalar hakkında tadilat ve revizyon yapıldığı ve ayıbın giderilmeye çalışıldığı dikkate alındığında davacı şirket tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş olduğu, üretilen parçaların her birinin ayrı ayrı değeri 10.12.2019 tarihli davalı şirket tarafından düzenlenen faturada belirtilen değerler olduğu, faturada belirtilen parçaların tamamı ayıplı ve sadece dava konusu dolum makinasına özgü parçalar olduğundan tamamının ayıplı parçalar olduğu ve toplam bedelinin 60.180,00 TL. Olduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği ve davacı tarafından 25.000,00 TL fatura ön ödemesi ve 35.145,38 TL icra dosyasına ödeme olmak üzere toplam 60.145,38 TL ödeme yapılmış olduğu, davacı şirket tarafından fatura karşılığı yapılan 55.180,00 TL ödeme İle birlikte 4.965,38 TL Menfi zarar toplamı 60.145,38 TL kadar davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça davalı taraftan icra takibine konu 10/12/2019 tarihli faturaya dayalı olarak satın alınan makine parçalarında ayıp olduğu iddiasına dayalı (ihtirazi kayıtla ödenilen bedeller de dahil olmak üzere) alacak davasına ilişkindir.
Bu kapsamda, yasal hükümler değerlendirildiğinde 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda,davacı tarafça, davalı taraftan 10/12/2019 tarihli fatura içeriğinde yer alan makine parçalarının satın alındığı, eksik fatura bedelinin tahsili amacıyla davacı taraf aleyhine icra takibi başlatıldığı,davacı tarafça ilgili faturanın bakiye bedelinin ihtirazi kayıtla ödendiği tespit edilerek, bilirkişiler tarafından tanzim edilen ortak raporda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacıya özel, sipariş üzerine üretilen sacmi dolum makinesi yıldız parçaları imalatına dair eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğu, dava konusu parçaların, davalı tarafın yetkililerince makinanın orijinal parçalarından çıkarılan kalıp ve alınan ölçülere göre imal edilmiş parçalar olduğu, sözleşme konusu parçaların özellikleri belirlenmiş ürünler olduğu, üretilen parçaların özel imalata konu parçalar olduğu,başka makinelerde kullanılmasının mümkün olmadığı, davalı şirket tarafından imal edilen parçaların siparişe özgü tasarlanmış vasıf ve nitelikte olmadığı, parçalardan beklenen faydaları azaltan/ortadan kaldırması nedeni ile parçaların ayıplı olduğu, ayıbın ancak kullanım sonucu ortaya çıkabileceği ve uzman bir şahıs tarafından tespitinin mümkün olacağı, söz konusu ayıpların, detaylı inceleme ve kontrol ile tespit edilebilecek mahiyette ve orijinal parça ile karşılaştırma yolu ile nihayet ancak konunun uzmanı olan kişiler tarafından belirlenebilecek ayıplar olduğu, bu ayıpların -eksikler ve hataların- belirlenmesi ancak parça üzerinde yapılacak hassas ölçümlerle ile yapılabilecek nitelikte olduğu, bu ürünlerin, ayıplı olup olmadığı ve amacına matuf şekilde imalatının yapılıp yapılmadığının test edilerek ancak belirlenebileceği bu nedenlerle ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davalı tarafından savunmalarında ve keşif esnasındaki beyanlarında yer verilen davacı şirket tarafından paylaşıldığı iddia edilen ve elektronik posta yolu ile bilirkişi heyetimize iletilen, çıktıları da ek olarak dosyaya eklenen teknik resimlerin,imalat projelerin olmadığı,ölçüsüz,teknik özellikleri dahi olmayan, dava konusu parçaların görünüş resimleri olduğu, yüklenicinin sorumluluğunu kaldıracak nitelikte bulunmadığı, davacı şirket tarafından ayıplı olan parçaların kabulünün kendisinden beklenemeyeceği, fesih yönündeki beyanının fatura bedelinin iadesini içermesi nedeni ile sözleşmeden dönme olarak dikkate alınması gerekeceği, davacının imalata konu ayıplı parçaları kabule zorlanamayacağı, davalı tarafından ayıplı parçalar hakkında tadilat ve revizyon yapıldığı, ayıbın giderilmeye çalışıldığı dikkate alındığında davacı şirket tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş olduğu, üretilen parçaların her birinin ayrı ayrı değeri 10.12.2019 tarihli davalı şirket tarafından düzenlenen faturada belirtilen değerler olduğu, faturada belirtilen parçaların tamamı ayıplı ve sadece dava konusu dolum makinasına özgü parçalar olduğundan tamamının ayıplı parçalar olduğu, toplam bedelinin 60.180,00 TL olduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği ve davacı tarafından 25.000,00 TL fatura ön ödemesi ve 35.145,38 TL icra dosyasına ödeme olmak üzere toplam 60.145,38 TL ödeme yapılmış olduğu, davacı şirket tarafından fatura karşılığı yapılan 55.180,00 TL ödeme ile birlikte 4.965,38 TL Menfi zarar toplamı 60.145,38 TL kadar davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı tarafından ayıp savunması sebebiyle uyuşmazlığın, davalı yüklenicin yaptığı işin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı iş sahibindedir.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden iş sahibi ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı) Makine mühendisi tarafından yapılan incelemeler neticesinde dava konusu/faturaya konu parçaların, davalı tarafın yetkililerince makinanın orijinal parçalarından çıkarılan kalıp ve alınan ölçülere göre imal edilmiş parçalar olduğu, sözleşme konusu parçaların özellikleri belirlenmiş ürünler olduğu,üretilen parçaların özel imalata konu parçalar olduğu,başka makinelerde kullanılmasının mümkün olmadığı, davalı şirket tarafından imal edilen parçaların siparişe özgü tasarlanmış vasıf ve nitelikte olmadığı, parçalardan beklenen faydaları azaltan/ortadan kaldırması nedeni ile parçaların ayıplı olduğu, ayıbın ancak kullanım sonucu ortaya çıkabileceği ve uzman bir şahıs tarafından tespitinin mümkün olacağı, söz konusu ayıpların, detaylı inceleme ve kontrol ile tespit edilebilecek mahiyette ve orijinal parça ile karşılaştırma yolu ile nihayet ancak konunun uzmanı olan kişiler tarafından belirlenebilecek ayıplar olduğu, bu ayıpların -eksikler ve hataların- belirlenmesi ancak parça üzerinde yapılacak hassas ölçümlerle ile yapılabilecek nitelikte olduğu, bu ürünlerin, ayıplı olup olmadığı ve amacına matuf şekilde imalatının yapılıp yapılmadığının test edilerek ancak belirlenebileceği bu nedenlerle ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirtildiği, her ne kadar davalı tarafça, davacı şirket çalışanı tarafından gönderilen mail içeriğinde yer alan teknik bilgilere göre parçaların üretildiği iddia edilmiş ise de ilgili mail yazışmaları içeriği incelendiğinde,faturaya konu parçaların sadece görünüş çizimlerinin bulunduğu ancak parçaların üretiminin yapılması amacıyla gerekli ölçüm bilgilerinin yer almadığının tespit edildiği, bu çizimlerin davalının sorumluluğunu kaldıracak nitelikte bulunmadığı, davacı şirket tarafından ayıplı olan parçaların kabulünün kendisinden beklenemeyeceği, fesih yönündeki beyanının fatura bedelinin iadesini içermesi nedeni ile sözleşmeden dönme olarak dikkate alınması gerekeceği, davacının imalata konu ayıplı parçaları kabule zorlanamayacağı, davalı tarafından ayıplı parçalar hakkında tadilat ve revizyon yapıldığı,ayıbın giderilmeye çalışıldığı dikkate alındığında davacı şirket tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kanaatine varıldığı, faturada belirtilen parçaların tamamı ayıplı ve sadece dava konusu dolum makinasına özgü parçalar olduğundan tamamının ayıplı parçalar olduğu, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte davacının , davalı şirketten satın almış olduğu 10/12/2019 tarihli fatura içeriğinde yer alan makine parçalarında gizli ayıp bulunduğu ve ayıp ihbarının süresinde olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, buna göre 60.145,38 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, buna göre 60.145,38 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 4.108,53 TL harçtan peşin alınan 1.112,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.996,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 3.524,60 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına denk gelen 3.254,08 TL’sinin ve 1.112,53 TL peşin harcın, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.434,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 8.618,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.