Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/333 E. 2021/420 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/333 Esas – 2021/420
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/333 Esas
KARAR NO : 2021/420
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … ÖZEL GÜV YEM ÜRT VE DAĞ GIDA TEM HİZ VE MALZ İŞL SAN TİC LTD ŞTİ İFLAS İDARESİNİ TEMSİLEN AV …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/11/2015
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … vekili tarafından Milli Savunma bakanlığı aleyhine İzmir 5. İş Mahkemesinfr açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan 2011/465 esas sayılı davada, 20/12/2012 tarihinde 2012/866 karar sayılı davanın kabulüne dair karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, anılan karar neticesinde … vekili tarafından İzmir 6. İcra Müdürlüğünde 2013/… esas sayılı ilamı ile icra vasıtasına gidildiğini ve anılan miktar ve ferilerinin müvekkili Bakanlık tarafından 03/07/2014 tarihinde 7.702,94 TL olarak icra dosyasına yatırıldığını, müvekkili Bakanlığın üst işveren sıfatıyla sorumlu görüldüğünü, davalı arasında akde dayanan borçluluk hükmü kurulduğunu, davalı şirket ile yapılan sözleşme gereğince işten çıkarma neticesindeki yasal sorumluluğun şirkete ait olduğunun belirlendiğini, yüklenici konumundaki davalı firmaya müvekkili Bakanlığın davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 7.702,94 TL’nin ödeme tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi tebliğ edilen davalı davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA SÜRECİ VE GEREKÇE:Yargılamaya konu uyuşmazlık dava dışı işçiye ödendiği belirtilen tazminatın rücuan davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.
İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/879 esas 2015/697 karar sayılı 26/05/2016 kesinleşme tarihli hükmü ile; davalı şirketin iflas durumunda anlaşılmakla davalı şirket hakkında açılan bu davanın iflas kararını veren mahkemede görülmesi gerektiği anlaşılmakla, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş, bu suretle dosya mahkememize tevzi edilmiş, Mahkememizce davaya bakma görev ve yetkisinin İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, Mahkememizin yargılamada görevli bulunnmadığı belirlenmekle, 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c, 115/1-2 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bursa BAM 4. HD’nin 2020/1451 E. 2020/1530 K. Sayılı ilamında ” HMK’nun 22/2 maddesi uyarınca dosyanın, olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi ile görevli ortak yüksek mahkeme olan Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesi için Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesine İADESİNE, ” gerekçesi ile dosya mahkememize iade edilmiştir.
Yargıtay 5. HD 2021/932 E.-2021/4345 K. sayılı ilamında”İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda, genel mahkemelerce tespit edilecektir. İİK’da masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, bu mahkemenin HMK’nın 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemesi olduğunun kabulü gerekir…….Davacı vekili, dava dışı işçinin, iş akdinin haksız feshi üzerine üst işveren olarak ödenmek zorunda kalınan tazminatın rücuan tahsili amacıyla dava açmıştır. İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. Somut olayda, davalı şirketin 12/10/2009 tarihinde iflasına karar verildiği, davacı tarafça İzmir 5. İş Mahkemesinin kesinleşen kararına dayalı olarak 03/07/2014 tarihinde yani iflastan sonra icra dosyasına ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, BK’nın 147. maddesine dayalı olarak kullanılan rücu hakkına dayalı alacak iflastan sonra ödenerek doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinde davacının davaya konu ettiği alacak şirketlerin iflasından önce uyuşmazlık konusu olan bir alacak olmayıp, davacı tarafın 03/07/2014 tarihinde yaptığı ödemeye ilişkin olarak rücu için açılan eldeki davaya konu alacaktır. İflas tarihleri ise talebe ve iddiaya konu alacaktan öncedir. İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, bunlar iflas masasından masaya yazdırılarak istenebilir. Somut olayda, davalı müflis şirketin alacağın doğmasından önce iflasına karar verildiği sabittir. Davacı tarafça şirketin iflasından sonra ödeme yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacının davaya konu talep ve iddia ettiği rücu hakkına dayalı alacağı, iflas tarihinden sonra doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İİK’nda iflastan sonra doğan alacaklar için İİK’nın 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından, somut olayımızda davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca, dava konusunun değer miktarına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesine değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. Bu hususlar ise görevli mahkemece nazara alınacak hususlardır. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Dava konusu alacak, sıra cetvelinde yer alamayacağından, bunlar için iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Bu nedenlerle dava dosyamız bakımından görevli mahkeme Bursa Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkememiz ise görevsizdir. Bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ ASLİYE MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE MAHKEMESİ’nce taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/06/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.