Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/329 E. 2021/499 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına KARAR

ESAS NO : 2021/329
KARAR NO : 2021/499

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı karşı davalı tarafın edimlerini taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğini, müvekkili davalı-karşı davacıdan haksız olarak fazla bedel tahsil ettiğini, davacı karşı davalı tarafın ” imar mevzuatına aykırı taahhüdün hüküm ve sonuç doğuramayacağını, teslim edilen dükkan bedeli dışında fazladan bir bedelin alınmadığını iddia ettiğini, müvekkili davalı-karşı davacı tarafın 24/04/1998 tanzim tarihli sözleşme gereğince sözleşme konusu bağımsız bölüme ilişkin 8.000 000 000 00 TL satış bedelini ödemesine rağmen 35.00 M2 lik alanın eksik teslim edildiğini, ayrıca teslim edilmesi gereken yerlerden de 50.00 M2 lik kısmının da geri alındığını, sözleşme konusu bölümlerin boya ve badana yapılmaksızın ayıplı olarak teslim edildiğini, kalorifer peteklerinin takılmadığını, çekme kata çıkan merdivenlerin yapılmadığını, fayansların yapılmadığını, müvekkili davacının taşınmazdaki eksiklikleri kendisinin yaptığını belirterek izah edilen nedenlerle ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, müvekkil davalı-karşı davacıya eksik teslim edilen alanın dava tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin ve yapılması vaat edilip de yapılmayan işlerin tespiti ile karşı davalı kooperatiften tahsiline, davacı-karşı davalı tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen asıl davanın reddine, davacı-karşı davalı tarafın İcra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkil davalı karşı davacı lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karşı davanın kabulü ile fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL tazminat miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalı taraftan tahsiline, hak ve alacakların TBK m. 139 gereği takas ve mahsubuna, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın “taahhüde aykırı şekilde eksik teslim yapıldığı” yönündeki iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davalı kooperatif tarafından imal edimi üstlenilen dükkanın sözleşme ve imar mevzuatına uygun olarak, kalorifer tesisatı dahil şekilde imal edildiğini ve karşı davacı taraf teslim edildiğini, imar mevzuatına aykırı taahhüdün hüküm doğurmayacağını ve taraflar arasında bağlayıcı olmayacağının açık olduğunu, karşı davacı tarafa teslim edilen dükkan bedeli haricinde karşı davacı taraftan fazladan bir bedelin alınmadığını, bu nedenlerle hukuki mesnetten yoksun savunmaların iddiaların reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava, davalı kooperatifin ince inşa ettirilen iş yerlerindeki eksik imalat bedellerinin tahsiline ilişkin alacak davası niteliğindedir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, Nilüfer Tapu Müdürlüğü’nden kooperatife ait taşınmaz bilgilerinin kayıt ve belgeleri celp edilmiş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile yazışma yapılmış, taşınmaza ait mimari proje celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman raporu temin edilmiştir.
08/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya sunulan iddia, savunma, bilgi belgeler, satış sözleşmesi, eki yapım şartları, mimari proje ve yerindeki fiili durumun ışığından yapılan değerlendirme F blok zemin kat 9 nolu dükkan için f blokta zemin katta yer alan 9 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazın, onaylı mimari projesinde çift cepheli tek hacimli toplam yaklaşık 86.50 M2 iç kullanım alanlı olması gerekirken, yerinde fiili durumda, asma katlı tek cepheli asma at dahil yaklaşık 130.00 m2 net iç kullanım alanlı olarak inşa edildiği, mevcut durumun sunulan projeye uyum sağlamadığının birebir ölçeğinde örtüşmediğinin görüldüğü, satış sözleşmesinde davaya konu f blok zemin kat 9 nolu dükkanın yüz ölçümünün m2 bazında ne kadar olacağının yazılı olarak belirtilmediğini, bu nedenle alan eksikliğinden kaynaklanan bir değerlendirme yapılamadığını, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. Maddesinde f bloktaki sığınaktan 35.00 m2 ilave edilecektir şeklinde bir ifadenin yazılı olduğunu, yerinde yapılan f bloktaki 9 nolu dükkanın arka alanında projesinde ortak alan sınırları içerisinde yer alan yaklaşık 40,00 m2 alanında zemini pledyen kaplı bir bölüm mevcut olduğunu, imar mevzuatından kaynaklanan hukuki bir zorunluluk bulunmuyorsa parça bütün içerisine alınmasının fiziki olarak mümkün olmadığını, yukarıda inceleme bölümünde yerinde ölçüme bağlı olarak yapılan tespitte, taşınmazda eksik bırakılan davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ve yerinde de mevcut olan/olmayan cins ve miktarları belirtilen imalatların dava tarihi itibariyle malzeme işçilik dahil piyasa rayiçlerine göre gerekli masraf tutarlarının f blok için toplam 8.500,00 TL, a blok için toplam 4.000 TL olacağını bildirmiştir.
Bilirkişi 17/04//2017 tarihli ek bilirkişi raporunda bilirkişi, kök rapordan kanaatini değiştiren bir gelişmenin olmadığını bildirmiştir.
31/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taşınmazların alınmış olduğu 1996 ve 1998 yıllarına yaklaşık 20 yıl öncesine ait ticari defterler kooperatif muhasebesi tarafından bulunamamış olup bu nedenle de herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, 31/01/2015 tarihinde yapılan gelen kurul toplantısının 10. Maddesi görüşmesinde alınan “Daire sahiplerinden 13.000 TL, dükkan sahiplerinde 10.000 TL tapu ve ruhsat masrafı alınması” yönündeki karara istinaden davalı/karşı davacı … hesabına 2015 yılı defter kayıtlarında her bir dükkan için 10.000 TL olmak üzere 20.000 TL borç tahakkuku yapılmış olduğu, yine kooperatif defter kayıtlarına göre 18/04/2016 tarihinde de davalı/karşı davacı … tarafından 20.000,00 TL bedeli ödemiş olduğu ve taraflar arasında borç/alacak kalmamış olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 24.04.1998 tarihinde taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesine göre, F blok 9 nolu bağımsız bölüm olarak gözüken zemin kattaki dükkan ve A blok 10 nolu dükkan davacı tarafından satın alındığı, sözleşmeye göre bedelin nakden ve peşin olarak ödeneceği, tapu masrafı ve harçları dışında kooperatif tarafından inşaat giderleri ile ilgili herhangi bir bedel talep edilemeyeceği, F blokta bulunan dükkanın kaloriferli olacağı ve sığınaktan dükkana 35 M2 daha ilave edileceği konularında anlaşılmıştır.Davacı tarafın iddiası F bloktaki dükkan için kararlaştırılan bu 35 M2 ilave alanın verilmediği gibi 50 M2 eksik alan ile teslim edildiği ayrıca kalorifer tesisatının mevcut olmadığıdır.Yapılan keşif sonucu düzenlenen inşaat bilirkişi raporuna göre, kalorifer tesisatının olmadığı, 50 M2 lik alanın bedeli 2015 yılı itibari ile 100.000 TL olacağı, kalorifer tesisat bedelinin ise 5.500 T.L olduğu bildirilmiştir.Dosya içerisinde bulunan 27.04.1998 tarihli tahsilat makbuzuna göre ise F blok 1 nolu dükkan için 35 m2 sığınaktan ilave yapılacak alan bedeli olarak 8.000.000.000 eski T.L ödendiği görülmüştür.Sözleşmede F blokta bulunan dükkanın yüz ölçümünün m2 olarak belirtilmediğinden eksik olduğu iddia edilen 50 m2 eksik alan tespiti yapılamamış, 130 m2 net iç kullanım alanlı olarak inşa edildiği anlaşılmıştır.Dosya kooperatif alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının taşınmazlar için kooperatife bir bedel ödeyip ödemediği, 35 metrekarelik alanın ve 50 metrekare eksik olduğu iddia edilen alan ve kalorifer tesisatı için kalorifer tesisatı bedelinin satış bedeline yansıtılıp yansıtılmadığını, davacının sözleşme gereği taşınmazlar için fazla bir bedel ödeyip ödemediği hususlarında rapor hazırlanması istenilmiş, raporda taşınmazların satın alındığı 1996 ve 1998 yıllarına ait ticari defterlerin bulunamadığı bu nedenle değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafından 18.04.2016 tarihinde 20.000 TL tapu ve harç masrafı ödendiği bildirilmiştir.Sözleşmeye göre sığınak olarak belirlenen alandan 35 m2 davacı dükkanına ilave verilmesi mutlak butlanla sakat bir hükümdür.Zira sığınak gibi hayati fonksiyonu bulunan alanın daraltılarak davacı dükkanının genişletilmesi hukuken ve fiilen düşünülemez.O yüzden kesin hükümsüz bu madde gereği herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür.Davacı bu kısım için 8.000.000.000 eski T.L kooperatife ödeme yaptığı anlaşılmakla bu bedel dava tarihi itibari ile davacıya iade edilmelidir.Bu bedelin dava tarihi itibari ile güncellenmesi sonucu ve sözleşmede belirtildiği halde yapılmadığı anlaşılan kalorifer tesisat bedeli dikkate alındığında davacının davasında haklı olduğu kanaati ile davanın talep edilen miktar üzerinden kabulüne dair karar verilmiştir.
Mahkememiz bu kararı davalı vekilinin 11/12/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf edilmiş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/2270 E. 2021/364 K. Sayılı, 25/02/2021 tarihli ilamı incelenen mahkememiz kararı “Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan; taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden; mahkemece işin esası incelenmeksizin öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı ve davalının istinaf başvurularında belirttikleri nedenler incelenmeksizin kamu düzeni yönünden kararın kaldırılması gerekmiştir. HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece kamu düzenine ilişkin görev hususu değerlendirilmeden, davanın esası incelenerek verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının bu sebeple usul bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İşbu dava dosyası Mahkememizin 2021/329 Esasına kaydı yapılmakla birlikte , Bursa BAM 7. Hukuk Dairesi’nin 2019/2270 Esas 2021/364 Karar sayılı ilamı dikkate alınarak , davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.