Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/306 E. 2021/638 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/306
KARAR NO : 2021/638
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/05/2015
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İSTEM: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının …. Petrol Ltd. Şti.’nin %30 oranında ortağı olduğunu, diğer ortağının ise %70 oranında davalı … olduğu, … ile 08/04/2011 tarihli protokol yapıldığı, bu protokolün 2. maddesinde “şirket ortağı eski müdürü … tarafından şirket gelirlerinden yaptığı her türlü harcama, ödeme, borç verme, satış işlemleri ve parasal geçmişte yapılan tüm işlemlerden dolayı hatta bu işlemler şirket zararına olan işlemlerden dahi olsa bunlardan dolayı …’ı …’ı cezai yönden şikayet etmeyecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığını, yine aynı protokolün 3. maddesinde …’ın şirketteki hisselerini …’a bedelsiz olarak devredeceği ve bu işlem karşılığında …’ın …’dan … Petrol Ltd. Şti ve kendi adında ileride hiçbir alacak ve hak isteminde bulunmayacağının taahhüt edildiğini, bu sözleşme gereğince Bursa 1. noterliğinin 03055 yevmiye numarası ile hisse devri sözleşmesinin yapılarak hisse devrinin gerçekleştirildiğini, protokolün 4. maddesinde belirtilen borçlar için gerekli yasal işlemin başlatıldığını, protokolün 5. maddesinin ise 4. maddenin teyidi niteliğinde olduğunu, borç tahsil edilemediği takdirde aradaki farkın … tarafından çalışılarak ödeneceğinin belirlendiğini, bu şekli ile protokolün bir inanç sözleşmesi olduğunu, davalının davacı aleyhine Bursa kapatılan 3. ATM’nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açtığını, davacının da bu davaya karşılık olarak kar payı alacağı davası açtığını, alınan bilirkişi raporuna göre sözleşmenin şikayete tabii olan suçlar yönünden iptal edilebilir, şikayete tabii olmayan suçlar yönünden mutlak butlan ile batıl olduğunu ve davacının hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini belirterek 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin inanç sözleşmesi olmadığını, inanç sözleşmesi ile inanılanın inanç konusunun iyi bir şekilde muhafaza ve idare etmek beklenen koşullar oluştuktan sonra da inanana iade etmek borcu altında olduğunu, bu sebeple bir inanç sözleşmesinden bahsedebilmek için devredilen hakkın esasen devredene ait olması ve şartlar oluştuğunda yada belirli bir sürenin sonunda devredene iadesi konusunda tarafların mutabık olması gerekmektedir. Dava konusu olayda ise; davacı ile davalı …’ın …. Petrol Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirkete bilerek ve isteyerek zarar verdiğini, şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini …’a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, bu sebeple bu iddianın doğru olmadığını, sözleşmeye aykırılık iddası ise sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin davalıya yansıtmadığını, davacının eylemlerinden dolayı Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı ile davalı … dava konusu olan …. Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nakliye Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizm Mühendislik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taahhüt İth. İhr. Sanayi Limited Şirketi’nin ortaklarıdır.
Davacı %30 oranında, davalı … ise %70 oranında hissedarlardır. Dava konusu şirketin 21/01/2008 tarihinde yapılan ortaklar kurulu toplantısında davacı …’ın 10 yıl süre ile şirket müdürlüğüne atanmış olduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı … Akan aralarında 08/04/2011 tarihli protokol düzenlenmiştir. Bu protokolün 1. maddesinde; dava konusu şirket yönünden alınan kararlar altında … ismi altında atılan imzalar nedeniyle …’ın cezai yönden şikayet edilmeyeceği belirlenmiştir.
Protokolün ikinci maddesinde şirket ortağı ve eski müdürü … tarafından şirket gelirlerinden yaptığı her türlü harcama, ödeme, borç verme, satış işlemleri ve parasal geçmişte yapılan tüm işlemlerden dolayı hatta bu işlemler şirket zararına olan işlemlerden dahi olsa bunlardan dolayı …’ın …’ı cezai yönden şikayet etmeyeceği, şirketin ve …’ın yasal diğer haklarının saklı olduğu belirlenmiştir.
Protokolün 3. maddesinde; yapılan bu işlemler sebebiyle …’ın şirket hisselerini …’a noterde kayıtlı değer üzerinden fakat bir bedel almaksızın devredeceği bu işlemin karşılığında da …’ın …’dan …. Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nakliye Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizm Mühendislik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taahhüt İth. İhr. Sanayi Limited Şirketi ve kendi adına ileride hiçbir hak ve alacak isteğinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt edildiği görülmüştür.
Protokolün 4.maddesinde; …’ın …’den 11.738,00 TL, … den 65.000,00 TL, Fatih Soydan ve …’dan 206.700,00 TL olan toplam 283.438,00 TL şahsi şirket alacaklarını Av. … tarafından icraya konulacağı ve bu takiplerden tahsil edilecek paraların Av. … tarafından …. Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nakliye Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizm Mühendislik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taahhüt İth. İhr. Sanayi Limited Şirketi’ne verileceği, …’ın bu alacaklardan dolayı …. Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nakliye Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizm Mühendislik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taahhüt İth. İhr. Sanayi Limited Şirketi lehine vazgeçtiği düzenlenmiştir.
Protokolün 5. maddesinde ise; …’ın şirkette bu şahıslardan kaynaklanan zarar miktarı tespit edilip 283.438,00 TL olduğu, bu miktar tahsil edildiğinde sorunun olmayacağı, tahsil edilen tutarın zarardan az olduğunda aradaki fark miktarının … tarafından çalışılarak borcun ödeneceği belirlenmiştir.
Davacı tarafından yapılan protokol gereği Bursa 1. Noterliğinden düzenlenen 08/04/2011 tarih, 03055 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile dava konusu şirkete ait 1500 adet hissesini 150.000,00 TL devir bedeli karşılığında diğer davalı …’a devrettiği görülmüştür.
Dava konusu olan …. Petrol Limited Şirketi tarafından Bursa Kapatılan 3 ATM’nin 2011/213 esas sayılı dosyasında davacıya karşı protokolden kaynaklı 283.438,00 Tlnin tahsili için 05/05/2011 tarihinde alacak davası açılmıştır.
Davacı tarafından karşı dava açılarak kar payı ve ortak olarak alacaklarının bulunduğunu belirterek alacağının tahsilini talep etmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde; davacı şirketin talep ettiği alacağın takiplerin semeresiz kaldığı ve davalı tarafından çalışıp ödeme hükmüne aykırı davranıldığı iddia ve ispat edilmediğinden reddine, yine karşı davanın da kar payının hisseyi devir alana ait olacağından reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesi Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından yapılarak 05/03/2015 tarih, 2014/819 esas, 2015/1325 sayılı karar ile “şirket zararının protokolde belirlendiğini, bu zararın ödenmesi için davalı tarafından takip yapıldığı savunmasında bulunulmadığını, bu sebeple bu zararın davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın davacı karşı davalı şirket yararına bozulmasına, davacı karşı davalının bu bent dışındaki diğer temyiz sebepleri ile davalı karşı davacı …’ın tüm temyiz sebeplerinin reddine” karar verildiği görülmüştür.
Davalı karşı davacının karar düzeltme talebinin reddedilmesi üzerine bu dosya esasa kaydedilerek, davacı karşı davalının davasının kabulü ile 283.438,00 Tlnin davalı karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmemiş olduğu görülmüştür.
Davacı hakkında Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 04/07/2011 tarihli iddianame ile kamu davası açıdığı, yapılan yargılama neticesinde; davacının hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan dolayı cezalandırılmasına, adli para cezasına çevrilmesine, hapis cezasının ertelenmesine, resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı da ayrıca cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtayda temyiz incelemesi aşamasında olduğu görülmüştür.
Davacı protokolde belirtilen alacaklar nedeni ile Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/…, 9. İcra Müdürlüğünün 2011/3130 ve 14. İcra Müdürlüğünün 2011/… esas sayılı dosyalarda icra takibi yapıldığını belirtmiştir.
Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2011/… esas sayılı dosyasında davacı tarafından … yönelik olarak 16.505,24 Tl’nin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığı, takibin Av. … tarafından yapıldığı, ancak herhangi bir tahsilatın olmadığı, takibin halen derdest olduğu görülmüştür.
Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2011/3130 esas sayılı dosyasında ise; davacı tarafından … yönelik olarak toplam 101.702,28 Tlnin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibin Av. … tarafından yapıldığını, ancak herhangi bir tahsilatın olmadığı, takibin halen derdest olduğu görülmüştür.
Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyasında ise; davacı tarafından …’e yönelik olarak toplam 211.115,07 Tl’nin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibin Av. … tarafından yapıldığını, ancak herhangi bir tahsilatın olmadığı, takibin halen derdest olduğu görülmüştür.
Protokolde belirtildiği üzere …’ye yönelik herhangi bir takibin yapılmadığı, Funda ve Fatih Soydan’a yapılan takip miktarlarının ise protokolde belirtilen oranlarda olmadığı görülmüştür.
Buna göre değerlendirme yapıldığında; öncelikle taraflar arasında düzenlenen protokol bir inanç sözleşmesi değildir. Bozma ilamında da belirtildiği gibi taraflara karşılıklı edim yükleyen ve şirket yöneticisi olan davacının şirkete vermiş olduğu zarardan dolayı zararın tasfiyesine yönelik bir protokoldür. Taraflar zararın tasfiyesi olarak davacının sahibi olduğu şirket hisselerini davalı …’a bedelsiz devredeceği ve ayrıca üçüncü şahıslardan olan alacağının tahsili için icra takibi yapacağı, takipten dolayı tahsil ettiği bedeli belirlenen zarar miktarından mahsup edilmek üzere şirkete ödeyeceği, tahsil edilemeyen miktar yönünden ise şirkette ücretsiz çalışma yapacağı belirlenmiştir.
Bu sebeple sözleşme inanç sözleşmesi niteliğinde değildir. Çünkü hisse senetlerinin geri iadesi belirlenmediği gibi iadenin gerçekleşeceği tarih yönünden bir amaç da belirlenmemiştir. Yani hisse senetleri bir amacın gerçekleşmesine kadar ve gerçekleştikten sonra iadesi amacı ile davalıya devir edilmemiştir.
Bu sebeple davacının bu iddiaları yerinde görülmemiştir.
Davacı, dava konusu olan … Petrol Ltd. Şti tarafından dava açılması nedeniyle protokol ihlal edildiğini belirterek hisselerin iadesini talep etmiştir.
Bursa Kapatılan 3. ATM’nin 2011/213 esas sayılı dosyasında verilen bozma ilamında davacı …’ın protokol hükümlerini yerine getirdiğini ispat edemediğinden davanın açılmasının haklı olduğu ve kabulüne karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Bozma ilamına uyularak yeniden karar verilmiştir. Her ne kadar verilen bu karar kesinleşmemiş ise de bozma ilamına uyulması nedeni ile taraflar yönünden usulü kazanılmış bir hak oluşmuştur. Kazanılan bu usulü hakka göre sözleşmenin davalılar tarafından ve dava konusu şirket tarafından ihlal edilmediği belirlenmiştir.
Bunun yanında davacı Bursa 3. ATM’nin dosyasında icra takibi yaptığı savunmasında bulunmamış ise de; mahkememize yönelik olarak bu iddiada bulunmuştur. Ancak icra dosyalarının incelenmesinde protokol hükümlerini tam kapsayacak şekilde icra takipleri yapılmadığı takiplerden herhangi bir tahsilatın yapılamadığı, bundan dolayı davacı tarafından davalıya ücretsiz çalışma teklifinde bulunulmadığı görülmüştür.
Bu sebeple davacının protokolde belirlenen edimlerini de yerine getirmediği anlaşılmıştır.
Bu sebeple davacı şirket tarafından protokole dayanılarak açılan alacak davası protokolün ihlali mahiyetinde değildir. Bundan dolayı davacının davasının reddine karar verilmiştir, şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2015/587 -2016/802 E/K sayılı karar davacı vekilince temyiz edilmiş olup dava dosyası Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/05/2019 tarih 2018/2464 E., 2019/3918 K. Sayılı ilamında; ” Taraflar arasında sözkonusu 1500 adet hisse senedi devrinin, 08.04.2011 tarihli sözleşme kapsamında ve bedelsiz olarak yapıldığı çekişmesizdir. Sözkonusu hisse devir sözleşmesinde; şirkette yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle davacı …’ın, davalı … tarafından cezai yönden şikayet edilmeyeceği koşulu karşılığında hisselerini bir bedel almaksızın devredeceği öngörülmüştür. Bu sözleşme, şikayet etmeme koşuluna bağlı bedelsiz pay devrini öngörmesi nedeniyle ahlaka ve kanuna aykırı olduğundan geçersizdir. Bu nedenle, mahkemece, geçersiz sözleşmeye dayanarak devredilen payların iadesine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/05/2019 tarih 2018/2464 E., 2019/3918 K. Sayılı ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme talep edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2021 tarih 2019/4305 E., 2021/2034 K. Sayılı karar ilamında; “Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 31,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
O halde yapılan yargılama, toplanan deliller ve Yargıtay bozma ilamı ışığında , dava dışı … Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nak. Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizim Mühendisilik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taah. İth. İhrc. San. Ltd. Şti’ye ait 1.500 adet hissenin Bursa 1.Noterliği’nin 08/04/2011 tarih 3055 yevmiye numarası ile davacı tarafından davalı …’a hisse devrine yönelik yapılan sözleşmenin bedelsiz olduğu, söz konusu hisse devir sözleşmesinde; şirkette yaptığı usulsüz işlemler nedeniyle davacı …’ın, davalı … tarafından cezai yönden şikayet edilmeyeceği koşulu karşılığında hisselerini bir bedel almaksızın devredeceği düzenlendiği, bu sözleşme, şikayet etmeme koşuluna bağlı bedelsiz pay devrini öngörmesi nedeniyle ahlaka ve kanuna aykırı olduğundan geçersiz olup geçersiz sözleşmeye dayanarak devredilen payların iadesi ile davanın kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 61654 sicil numarasına kayıtlı … Petrol Lpg Sıvılaştırılmış Gaz Nak. Lojistik Gıda Ambalaj Madeni Yağ Turizim Mühendisilik Müşavirlik Makine Metal İnşaat Taah. İth. İhrc. San. Ltd. Şti’ye ait 1.500 adet hissenin Bursa 1.Noterliği’nin 08/04/2011 tarih 3055 yevmiye numarası ile davacı tarafından davalı …’a hisse devrine yönelik yapılan sözleşmenin iptali ile dava konusu 1.500 adet hissenin davacı adına kayıt ve tesciline,
2-Davacı vekilinin kayyum atanması talebinin mahkememizin 26/04/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği ve kararın gerekçesinin yerinde olduğu bu karardan sonra usul ve yasada herhangi bir değişiklik bulunmadığından yeniden kayyum atanma talebine yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.246,50 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.561,63 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.684,87 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan talimat ve tebligat gideri 312,45 TL yargılama gideri ve 2.561,63 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.874,08 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay Temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸e-imzalıdır.