Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2021/508 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/302 Esas
KARAR NO : 2021/508

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/323 E. SAYILI DOSYASI
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin dava dışı … ile arasında Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Sakarya Mahallesi, Taşkent Sokak, Fatih Apartmanı, No:6 D:3 numaralı taşınmaz ile ilgili olarak 15/07/2018 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye davalı …’ın emlakçı olarak aracılık ettiğini, müvekkilinin bu sözleşmeye göre 800,00 TL depozito verdiğini ve her ayki kira karşılığı olarak da 800,00 TL miktarlı 11 adet senedin davalı ve mal sahibine verildiğini, 05/12/2018 tarihinde mal sahibine taşınmazın tahliye edileceğinin bildirildiğini ve aynı tarihte tahliye edildiğini, müvekkili tarafından taşınmaz tahliye edilene kadar tüm kira ödemeleri eksiksiz olarak yapılmasına rağmen kalan senetlerin müvekkiline geri verilmediğini, müvekkilinin anılan kira süresi nedeniyle davalıya herhangi bir borcu olmamasına rağmen davalının haksız ve kötü niyetli olarak kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile Bursa 5. Müdürlüğü 2019/12807 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takiplerin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağı için takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin emlak komisyoncusu olup, davacının bahsettiği kira sözleşmesi ile bir ilgisi bulunmadığını, dava dosyasının ekinde sunulan kira sözleşmesinde … kiralayan olarak görüldüğünü, ödenen kiralarda …’a ödendiği sunulan dekontlardan anlaşıldığını, ancak ödenen bedellerin müvekkili ile bir ilgisi bulunmadığını, zira sunulan kira sözleşmesinde müvekkilinin herhangi bir imzasının ve isminin yer almadığını, kira sözleşmesi incelediğinde herhangi bir yerinde bono düzenlendiğine dair bir ibare yer almadığını, Müvekkilinin emlak komisyoncusu olduğundan davacının talebi üzerine ona istediği şekilde daire gösterdiğini, sunulan hizmetin karşılığında bunun bedelinin ödenmesi istendiğini, ancak davacının bugün ödeyeceğim, şu gün ödeyeceğim diyerek müvekkilini devamlı oyaladığını, daha sonrasında davacının sunulan hizmet bedelinin nakit olarak o gün ödeyemeyeceğini bunun karşılığında kambiyo senedi vererek vade gününün belirlenmesi için sözünde durmak istediğini göstermek için müvekkiline kendisinin serbest iradesiyle imzaladığı bonoları müvekkiline verdiğini, daha sonra davacı tarafından, bononun vade günü geldiğinde yine nakit olarak karşılığı ödenmediğinden, artık müvekkilinin davacıya cebri icra yolu ile bonoları tahsil edeceğini davacıya bildirdiğini, vade günü geldiğinde de borcunu nakit olarak müvekkiline getirmediğinden icra takibi yolu ile tahsil yoluna gidildiğini, davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak menfi tespit davası açtığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı taraf yüklenmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile dava dışı … arasında Bursa İli, Nilüfer İlçesi, Sakarya Mahallesi, Taşkent Sokak, Fatih Apartmanı, No: 6, Daire 3 numaralı taşınmaz ile ilgili olarak 15/07/2018 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkili ile … arasında yapılan kira sözleşmesine de davalı … emlakçı olarak aracılık ettiğini, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesine göre aylık kira bedeli 800,00 TL olarak belirlendiğini, kira sözleşmesine göre müvekkilin mal sahibine 800,00TL depozito verdiğini ve her ay kira karşılığı olarak 800,00TL’lik 11 adet senet davalı ve mal sahibi arasında düzenlendiğini, taşınmazın 05.12.2018 tarihinde tahliye edileceği müvekkiline bildirildiği ve taşınmazın 15/12/2018 tarihinde tahliye edildiği ve yeniden yeni bir kiracıya kiralandığı, davacı müvekkili tarafından taşınmaz tahliye edilene kadar tüm kira ödemeleri eksiksiz olarak yapıldığı, kira sözleşmesi yapılırken belirlenen ve ödenen depozito da Aralık ayına ait kiraya mahsup edildiği, ve bu şekilde taşınmazdan tahliye edilmesine rağmen kalan senetlerin geri verilmediğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir borç olmamasına rağmen kira sözleşmesine istinaden verilen bonolar ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi halinde müvekkilinin haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacağını, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliği edilmiş, davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
KANITLAR:
İcra dosyası, sözleşme, ticari defter ve bağlı kayıtlar vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasına ilişkindir.
Mahkememizin 2021/323 E. Sayılı dosyası ile Mahkememizin 2021/302 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, davaların birleştirilmesi başlıklı 6100 sayılı HMK.nun 166. Maddesi gereğince ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 esas sayılı ile işbu dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması sebebiyle bağlantı olduğu anlaşıldığından, birleştirme kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememize ait 2021/302 esas sayılı dosya ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 esas sayılı dava dosyaları arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan dosyaların birleştirilmesine, yargılamanın birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmesine,
2-Yargılama harç ve giderlerinin birleşen dava dosyasında hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.