Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2021/522 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/301 Esas – 2021/522
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/301
KARAR NO : 2021/522

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … TURİZM İÇ VE DIŞ TİC.LTD. ŞTİ BURSA ŞUBESİ –
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
YAZIM TARİHİ:29/06/2021
Mahkememizde görülen Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 2010 yılının 1.ayı ile 10.ayları arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını,davalı şirket yetkililerinin müvekkilinin şirket müdürü olmasını istemeleri üzerine müvekkilinin şirkette çalıştığı süre boyunca şirket müdürü olmayı kabul ettiğini, bnun üzerine ticaret sicilinde müvekkili müdürlüğünün tescil edildiğini, ancak müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra da şirket müdürlüğünün sicilden terkin edilmeyerek devam ettirildiğini, müvekkiline davalı şirket çalışanlarının sigorta borçlarından dolayı gelen yazılardan öğrendiğini belirterek, müvekkilinin 2010 yılı 1.ay ve 10.ayları arasında şirket müdürü olduğunun, bunun haricinde müdür olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı Ticaret sicil Müdürlüğü vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, davada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin yasaya uygun tescil yapıldığını, ayrıca şirket merkezinin de İstanbul’da olması nedeniyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne davanın yönetilmesini talep etmiştir.
Davalı … oturumdaki beyanında; Davacının iddialarının doğru olduğunu,şirket mali müşavir ve avukatlarının kendilerini bilgilendirmemesi nedeniyle davacının müdürlük kaydını sicilden terkin ettirmeyi ihmal ettiklerini söylemiştir.
Diğer davalılara usulunü uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir.
KANITLAR.Karar defteri sureti, davalı şirketin ticari sicil dosyası
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME;
Dava hukuki niteliği itibarıyla, davacının davalı şirkette işçi olarak çalıştığı dönemde, şirketin 2010 yılının 10’nuncu ayına kadar şirket müdürü olarak görev yaptığı, şirket müdürlüğünün ticaret sicilinde tescil edildiği, davacının , şirketten ayrılmasına rağmen şirket müdürlüğünün ticaret sicilinden terkin edilmediğinden, davalı şirket müdürü olmadığının tespiti , bu yöndeki ticari sicil kararının kaldırılması istemine ilişkindir .
Dava konusu uyuşmazlık, davacının davalı şirket şirket müdürlüğü görevinin sona ermesine rağmen, ticaret sicilinden terkin edilmemesinden kaynaklanmakta olup,burada Ticaret Sicil Müdürlüğüne yapılan bir bildirim olmadığından bu davalı yasal hasım konumunda olup, asıl dava şirkete ve ortaklarına karşı açılmıştır.Bu nedenle HMK 14/2 maddesindeki kesin yetki kuralı uyarınca davanın İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle yetki yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine Bursa BAM 5 HD’nin 06/11/2021 tarih ve 2018/2084-2020/1215 E/K sayılı kararı ile; “…Davacı, davalı şirketin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı şubesinin sicil kaydının düzeltilmesini talep etmektedir. Ancak davanın açıldığı tarihte Bursa şubesi 2015 yılında sicilden terkin edilmiştir. Bundan ötürü davacı vekili davayı şirket merkezine yönelttiklerini belirtmiştir. Şirkete karşı açılan sicil kaydı düzeltilmesi davaları şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir. Aynı zamanda şirket merkezinin kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerekir. Bu husus kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re’sen gözetilir.Mevcut davada davanın açıldığı tarihte Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde şubenin kaydı bulunmadığından şirket yönünden re’sen yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.HMK 14.maddesinde; ortağın, ortaklara yönelik açacakları davaların da şirket merkezinde görüleceği düzenlenmiştir. Bu sebeple, şirket ve şirket ortakları hakkında açılan davalarda HMK 14 maddesi gereğince kesin yetki kuralı uygulanır. Bu nedenle davacının şirket ve ortağı olan davalılara yönelik istinaf itirazları yerinde değildir. Dava, dava şirket şube müdürünün, müdürlük yaptığı sürenin tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık TTK 34 vd. Maddelerinden kaynaklanmadığından, Ticaret Sicil yasal hasım konumunda değildir. Bu itibarla, mahkemece Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü yönünden dosyanın tefrik edilerek pasif husumet yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmünün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
BAM ilamı doğrultusunda Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında açılan dava tefrik edilerek yeni esasa kadedilmiştir.
Mahkemelerin yetkisi kanunla düzenlenir.
Davacı vekili 17/01/2018 tarihli duruşmada,davayı davalı şirketin merkezine karşı açtıklarını söylemiştir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketin merkezinin İstanbul ili olduğu, Bursa’daki şubesinin ise dava tarihinde önce sicilden terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
HMK 14/2 maddesinde; Özel hukuk tüzel kişilerinin,ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla,bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın veya bir üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için,ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
HMK 19 Maddesinde; Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
Davacı, davalı şirketin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı şubesinin sicil kaydının düzeltilmesini talep etmektedir. Ancak davanın açıldığı tarihte Bursa şubesi 2015 yılında sicilden terkin edilmiştir. Bundan ötürü davacı vekili davayı şirket merkezine yönelttiklerini belirtmiştir. Şirkete karşı açılan sicil kaydı düzeltilmesi davaları şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir. Aynı zamanda şirket merkezinin kayıtlı bulunduğu Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerekir. Bu husus kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re’sen gözetilir.
Mevcut davada davanın açıldığı tarihte Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde şubenin kaydı bulunmadığından şirket yönünden re’sen yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir.
HMK 14.maddesinde; ortağın, ortaklara yönelik açacakları davaların da şirket merkezinde görüleceği düzenlenmiştir. Bu sebeple, şirket ve şirket ortakları hakkında açılan davalarda HMK 14 maddesi gereğince kesin yetki kuralı uygulanır.
Bu nedenle HMK 14/2 maddesindeki kesin yetki kuralı uyarınca davanın İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle yetki yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere kararın dayandığı hukuksal gerekçeye ve kurulun takdirine göre;
1-Davalılar …, … ve … Trz.Hiz.İç ve Dış.Tic.Ltd.Şti. Hakkında açılan davanın yetki yönünden reddi ile , mahkememizin yetkisizliğine
Süresinde talep edilmesi halinde yetkili İstanbul Nöb.Asl.Tic.Mahkemesine gönderilmesine,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair , taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23/06/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır. ¸E-imzalıdır.