Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/283 E. 2021/915 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/283 Esas – 2021/915
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/283 Esas
KARAR NO : 2021/915

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : TÜRKİYE … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı bankanın Bursa Çekirge Şubesi’nde müvekkili adına 2208-272432 numaraIı, vadeli USD döviz hesabı açıldığını, vadeli döviz hesabında bulunan USD (dolar) her ay işleyen faiziyle üzerine eklenerek yenilenmesi isteği, şube müşteri temsilciliğine talimatlandırıldığını, talimat gereğince her ay yenilenen vadeli hesapta işleyen faizlerin eklenmesiyle, hesap tutarı, 1.616,41. USD ulaştığını, müşteri temsilcisine verilen talimata dayanarak, her ay (28 gün) yenilenen hesapta tutulan USD dövizlerinin, faizinin eklenerek güvencede olduğu düşünüldüğünden, cüzdan işletme gereği duyulmadığını, her ay yenilenen hareketli vadeli hesap bir yatırım güvencesi olduğunu, gereksinme nedeniyle yenilenen vadeli hesapta artarak biriken dövizleri çekmek üzere Bursa Çekirge Şubesi’ne başvurulduğunu, şube yetkililerinden vadeli USD döviz hesabında bulunan 1.618,66.-USD tutarın zamanaşımı gerekçesiyle, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na aktarıldığının öğrenildiğini, Türkiye … A.Ş. İşletme Merkezine yapılan başvuru üzerine, 08.01.2020 tarihli yazıda; konuyla ilgili olarak, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 62. Maddesi ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 01.11.2006 tarihli, ”Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na aktarıldığı bildirilmiştir. Aynı yazıda yönetmeliğin 8. Maddesi gereğince devir işlemi gerçekleştirilmeden önce, ihbar ve ilan yükümlülüğünün yerine getirildiğinin belirtildiğini, öncelikle her ay işleyen faizi eklenerek, sürekli yenilendiğine güvenilen vadeli USD döviz hesabının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildiğine ilişkin bilgi ve ihbar davacıya gönderilmediğini, uzun yıllardır kullandığı, değişmeyen telefon operatörleri sistemlerinde kayıtlı, öğrenilmesi çok kolay telefon numarasına ulaşılmadığını, adrese ulaşılması için çaba gösterilmediğini, kişilere iletişim ve yerleşim bilgilerine kolaylıkla ulaşılabilen bilgi çağında, her ay yenilenerek dönen, hareketli vadeli hesap sahibine, haber verilememesinin düşünülemediğini, ayrıca …’nın 2017-2018 yıllarında duyurulan ilanlarında, davacının adı geçmediğini, yine TMSF sitesinde yer alan, hesap devredildiğinin açıklandığı duyurularda, … adı bulunamadığını, bunun yanında 14.08.2006 tarihli vadelî hesap başlangıcında, 01.11.2006 tarihli, “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri yürürlükte olmadığını, Vade başlangıcında yürürlükte olmayan yönetmelik hükümleri, geçmişe yürütülerek, hesap sahibinin aleyhine uygulanamayacağını, davanın kabulü ile Türkiye … A.Ş. Bursa Çekirge Şubesi’nde müvekkili adına açılan 2208-272432 numaralı, vadeli USD döviz hesabında bulunan, 1.618,66.-USD tutarın, hesabın kapatıldığı 17.01.2017 tarihinden itibaren işleyen bankalarca uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle davalı tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili Bankanın 2208-Çekirge Şubesinde 2005 yılında açılmış ve açılış tarihindeki talimat ve talebini müteakip Davacı tarafından bir daha hiç aranmamış olan 272432 numaralı USD döviz hesabındaki tutar anılan Yasa hükmü ile müvekkili bankaya yüklenen Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu’na devir yükümlülüğü kapsamında diğer zamanaşımına uğrayan hesaplarla birlikte 2018 yılında TMSF’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndaki hesaplarına devredildiğini, bizzat davacı tarafın dilekçesindeki ifadesiyle “TMSF’ye devri gerçekleştirilen” sözde alacağın iadesi talepli olarak açılan davada, davacı Bankacılık Kanunu’nda öngörülen yasal yükümlük gereğince gerçekleştirilen devir işlemini, eş anlatımla davaya konu edilen tutarın müvekkili banka nezdinde/yeddinde olmadığını gayet iyi bilmesine karşın davada müvekkili bankaya husumet gösterdiğini, müvekkili bankanın yasal yükümlülük gereği yaptığı devir işleminden sonra nezdinde olmayan tutarın iadesinden sorumlu olamayacağı ve huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığının açık olduğunu, Bu itibarla davanın öncelikle esasına girilmeksizin taraf sıfatı eksikliği nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkili bankanın yasal yükümlülük gereği dava konusu tutarı diğer zamanaşımına uğrayan hesaplarla birlikte 2018 yılında TMSF’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndaki hesaplarına devredilmiş olduğundan, huzurdaki davada mevduatın sözde “zamanaşımına uğramadığı” iddiası bakımından, zamaşımına uğraması/tabi olması nedeniyle dava konusu tutarın FON’a intikali söz konusu olduğundan haksız davada “zamanaşımı” yönünden yapılacak değerlendirmeye göre iade yükümlülüğü doğacağından davanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ‘na ihbarını talep ettiklerini, davacının sözde alacak/talep hakları zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeniyle de reddi gerektiğini, haklı itirazlarının kabulüne; davanın öncelikle zamanaşımı sebebi ile reddine, hukuka, usul ve yasalara, hakkaniyete, iyi niyet kurallarına aykırı ve dayanaksız talepler içeren davanın tüm talepler açısından reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR:
İcra dosyası, hesap özeti, banka kayıtları, vs.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, davacıya ait Türkiye … Çekirge Şubesinde döviz hesabında bulunan 1.618,66 USD’nin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 3/1-k maddesine göre, tüketici; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”dir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Türkiye … Çekirge Şubesinden gelen müzekkere cevabına göre hesabın bireysel tasarruf hesabı olduğunun bildirildiği görüldü.
O halde somut olayda, davacı Türkiye … Çekirge Şubesinde bulunan döviz hesabına ilişkin mevduatın 10 yıl boyunca işlem görmediği gerekçesiyle TMSF’ye devredildiğini, davalı Bankaca yapılan devir işleminin hukuka uygun olmadığını ileri sürmüş ve TMSF’ye devredilen mevduatın tahsilini istemiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, bankadan gelen müzekkere cevabında hesabın bireysel tasarruf hesabı olduğunun belirtildiği dolayısıyla davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 11. HD 2016/3108 E.-2017/5150 K. Sayılı ilamı)
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın BURSA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Tüketici Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
04/11/2021
Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.