Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/154 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/279
KARAR NO : 2022/154

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16175-71183-28202] UETS
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
KARAR YAZIM
TARİHİ : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirkete ait 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait; karar defteri, ortaklar pay defteri, yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterleri 18/03/2021 tarihinde çalındığını, bu nedenlerle davacı şirkete ait çalınan 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait; karar defteri, ortaklar pay defteri, yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterlerinin zayi olduğuna zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR :
Dava dilekçesi, ifade tutanakları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Davacı tarafından, zayi nedeniyle 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait; karar defteri, ortaklar pay defteri, yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterlerinin zayıi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Öte yandan davacı ticari işletmesi sebebiyle tacir olduğundan basiretli şekilde davranmak zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/10/1984 tarih 1982/11-852 Esas ve 1984/788 Karar sayılı kararında “TTK.nun 68/1. maddesi hükmünce “Defter tutmak mecburiyetinde bulunan kimse ve işletmeye devam eden halefleri, defterler son kayıt tarihinden ve saklanması mecburi olan diğer hesap ve kağıtları tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamaya mecburdurlar”. Aynı maddenin son fıkrası da şu düzenlemeye yer vermiştir: “Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtları yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyanı oğrendiği tarihten itibaren onbeş gun icinde ticari isletmesinın bulundugu yerin selahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır…Önce şu husus belirtilmelidir ki, metni yukarıya aynen alınan hükümdeki “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı” örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, “gibi” sözlüğünden de anlaşılacağı üzere tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68. maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi icin bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur: Genel bir kural konulamamakla beraber cereyan ettigi yer ve sartlar itibarıyla bir (hırsızlık) olayı sozu edılen madde kapsamında düşünülebileceği gibi, gene başka yer ve başka koşullar altında düşünülmeyebilir de… Davaya konu olayda ise; ticari defter ve belgeler otomobilin içerisine konulmuş ve buradan çalındığı iddia olunmuştur…Ticari defter ve belgelerin iyi muhafaza edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.” denilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı şirkete ait çalındığı iddia edilen 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait; karar defteri, ortaklar pay defteri, yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterlerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar davacı tarafça davaya konu edilen defterlerin çalındığından bahisle zayi karar verilmesi talep edilmişse de defterlerin çalındığı iddiasının ispat yükünün davacıda olduğu, ilgili soruşturma dosyası incelendiğinde KYOK kararı verildiği, hırsızlık olayını gördüğü iddia edilen bekçinin kim olduğunun tespit edilemediği,bekçinin ifadesinin alınamadığı, olayla ilgili tanıkların olmadığı,tanıklara ulaşılamadığı, hırsızlık olayının olduğu binanın etrafında güvenik kameralarının bulunmadığı,binanın yıkımına başlandığı,bina deposuna giren kişiye rastlanılama- dığının tespit edildiği,Mahkememiz dosyasına davacı tarafın dava konusu defterlerin zayi olduğuna dair kesin ve inandırıcı delil ibraz edemediği gibi davacının tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal mahiyette Ankara BAM 21. HD’nin 2021/26 Esas 2021/519 Karar sayılı ilamı, Diyarbakır BAM 1. HD’nin 2021/65 Esas 2021/292 Karar sayılı ilamı, Adana BAM 9. HD’nin 2021/944 Esas 2021/1232 Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM 14 HD’nin 2021/1642 Esas 2021/1432 Karar sayılı ilamı, Van BAM 2. HD’nin 2021/739 Esas 2021/929 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸