Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/264 E. 2022/497 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/264
KARAR NO : 2022/497
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … – [16488-84242-36592] UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından zorunlu sigorta poliçesi ile sigorta edilen davalı şirketin sigortalısı bulunduğu 16 … 14 plakalı aracın 11/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 16 … 30 plaka sayılı araca çarparak ağır şekilde hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında tamamen kusurlu olduğu gibi mezkur kaza esnasında 2.49 promil alkollü olduğunu, sigortalı araç sürücüsü Mümin Öztürk’ün mezkur kazının oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kaza esnasında ehliyetinin bulunmadığını, ehliyet giriş çıkış belgesinin bulunmadığını, yabancı ehliyet ile aracı kullandığı kaza sonrası başlatılan soruşturma dosyası ve diğer deliller ile sabit olduğunu, mezkur sonucu karşı araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı şirket tarafından olaydaki kusur oranı ve yine poliçe teminatı gözetilerek aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ne 27/07/2018 tarihinde 4.927,00 TL, 10/09/2018 tarihinde 3.726,00 TL yine karşı araçta meydana gelen değer kaybı zararı nedeniyle aracın maliki İbrahim Baya’ya 29/04/2019 tarihinde 4.338,88 TL, 20/08/2018 tarihinde 223,98 TL olmak üzere toplam 13.215,86 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalı yana davadan önce yapılan rücu başvurularının sonuçsuz kaldığını, davalıya Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takibin yapıldığını ve davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, ardından arabuluculuk sürecine geçildiğini ve anlaşma sağlanamadığını belirterek davalı borçlunun Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına ileri sürdüğü borca itirazının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacak kalemleri zaman aşımına uğramış olmakla davanın zaman aşımı nedeniyle reddini, sigorta şirketinin rücuen tamzinata yönelik şartların oluşmaması nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğunda olan tazminat talepleri konulu davanın reddini, sigorta şirketinin fahiş tazminat tutarı talebinin reddini, davayı ve takibe kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddi ile kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, sigorta şirketi aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davayı ve borcu kesinlikle kabul etmemekle birlikte yargılamaya muhtaç dava konusu alacak iddiası hakkında başlatılan takibe itiraz hakkında icra inkar tazminatı istenmesi mümkün olamayacağından bu husustaki talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, görevsizlik kararı, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, eksper raporu, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, ZMMS sigortacısının kendi sigortacısı aleyhine yetersiz ehliyet iddiasına dayalı olarak açtığı rücuen tazminata vaki 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından rücu tazminatına dayalı olarak 02/07/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Dava konusu trafik kazasında kusur oranları, davacının rücuen ödediği hasar miktarı ve değer kaybı miktarı yönünden alacağın hesaplanması ve davalı tarafın ehliyete yönelik itirazlarının kapsamında rapor düzenlenmek üzere dosya 1 trafik, 1 makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: 16 … 14 Plaka Sayılı Kamyonet Sürücüsü …’ in: Suriye/Halep ilinden 02.09.2010 tarihinde verilme, 434015 belge numaralı, 02.09.2010/01.09.2018 tarihleri arasında geçerli, Türkçe tercüme edilmiş, Noter onaylı, B sınıfı sürücü belgesi bulunduğundan bu sürücü belgesinin 2918 Sayılı K.T.K.’ nın 36. Maddesi, Karayolları Trafik Yönetmeliği’ nin 88/b Maddesi ile ekte sunulan Emniyet Genel Müdürlüğü’ nün 20.02.2018 tarihli görüş yazısına göre GEÇERLİ BELGE HÜKMÜNDE OLDUĞUNA ve kendisinin dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun ” Trafik Kazalarında Sürücü Kusurlarının Tespiti Ve Asli Kusur Sayılan Haller ” başlıklı 84/d ” Arkadan Çarpma ” maddesini ihlal ettiğinden 46 100 (Yüzde Yüz) oranında KUSURLU olduğu, İbrahim BAYA’ nın: Dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığından (ATFI KABİL KUSURU) olmadığı, 16 … 30 Plaka Sayılı Kamyonette 11.05.2018 tarihinde maddi hasarlı kaza sonuncunda 7.332,80 TL(Yedi bin üç yüz otuz iki bin seksen TI) hasar meydana geldiğine, 16 … 30 Plaka Sayılı Kamyonette 11.05.2018 tarihinde maddi hasarlı kaza sonuncunda 9.000,00TI (Dokuz bin TI) değer kaybı oluştuğu mütalaa edilmiştir.
ZMMS sigorta genel şartlarına aykırılık bakımından davalının maliki olduğu aracın sürücüsünün ehliyetli olup olmadığı ya da ehliyetinin geçerli olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir.
18.07.1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88.maddesinin A.bendinde “Türk vatandaşları ile ilgili kanunlar ile ikili ve açık taraflı anlaşma hükümleri saklı kalmak üzere yabancı kişiler, dış ülkelerden alınmış, cinsi için geçerli sürücü belgeleri ile ülkemizde yabancı ve Türk plakalı araçları sürebilirler”
Karayolları Trafik Yönetmeliği’ nin 88 /1-b-1,2 hükümleri uyarınca; yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla altı ay süreyle araç kullanılabilecekleri, altı ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesinin zorunlu olduğunun düzenlendiğinin görülmesi karşısında; Suriye ülkesi vatandaşı olduğu anlaşılan sürücü Firass Bayazeed’in, Türkiye giriş yaptığı tarihin 10/06/2014 olup kazanın gerçekleştiği 11/05/2018 tarihine kadar 6 aylık sürenin geçtiğinden yabancı ehliyetinin geçerliliğini korumadığı ehliyetinin yeterli ve geçerli olmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK.)’nun 1263.maddesinin birinci fıkrasında sigorta sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Sigorta bir akittir ki, bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım hadiseler dolayısiyle bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere, sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan husus malın bizatihi kendisi değil, sigorta ettirenin o mal üzerindeki menfaatidir. Özel sigorta türlerini, zarar sigortası ve meblağ sigortası olmak üzere iki ana gruba ayırmak mümkündür. Birinci gruba giren zarar yani mal ve malvarlığı sigortalarında, riziko para ile ölçülmesi mümkün olan menfaatlere ilişkin olduğu halde, diğer grupta insan hayatı gibi konusu para ile değerlendirilemeyen menfaat ilişkileri sigorta teminatı altına alınmaktadır. Bunlardan ilk gruba kısaca “menfaat (zarar) sigortası”, diğerine ise, “meblağ sigortası” denilmektedir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının “tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller” başlıklı 4/c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu’na göre gereken ehliyetnameye haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise, sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen KTK’nin 95. maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür.
Zorunlu trafik sigorta şirketi ehliyetsiz araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Zira araç sahibinin sorumluluğu diğer bir deyişle karşı araç malikine tazminat ödeme yükümlülüğü aracı kullanan sürücü ehliyetsiz olsa dahi kusur esasına dayalıdır. Sigortalı aracın, gereken ehliyetnameye haiz olmayan kişi tarafından kullanılması ve bu kişinin (sürücünün) kusurlu olması rücu etmek için yeterli olup, rizikonun gerçekleşmesinde, ehliyetsiz araç kullanmanın asli unsur olması ya da münhasıran ehliyetsizlik sebebiyle kazanın meydana gelmesi gerekmemektedir.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan, yeterli ehliyete sahip olmayan davalı sürücüsü ile dava dışı zarar gören 16BJG 14 plakalı araç sürücüsü tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 22/02/2021 tarihli raporun gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilerek, davalı sürücünün trafik ışıklarında duran zarar gören 16BJG 14 plakalı araca arkadan çarpması sebebiyle %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmış ve makine mühendisi bilirkişinin hesaplamasının araçta 7.332,80 TL hasar ile 9.000 TL değer kaybı hesaplamasının olaya uygun olduğu anlaşılmakla bu miktarlara itibar edilerek, davacı tarafından kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş’ ve karşı araçta meydana gelen değer kaybı zararı nedeniyle aracın maliki İbrahim Baya’ya yapılan yapılan hasar tazminatı ve değer kaybı ödemelerinin toplam 13.215,86 TL rücu tazminatının ve bu rücu tazminatına … Sigorta A.Ş’ ye 27/07/2018 ve 10/09/2018 tarihlerinde, İbrahim Baya’ ya ise 29/04/2019 ve 20/08/2018 tarihlerinde yapılan ödemenin bu tarihlerden itibaren avans faizi işletilerek 3.697,82 TL avans faizi olmak üzere toplam talep edilen 16.913,68 TL yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline, dava konusu alacağın bilirkişi incelemesini gerektirdiği, likit olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 3. İcra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK 67. Maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.155,37 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 204,28 TL’nin mahsubu ile bakiye 951,09 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 69,50 TL olmak üzere toplam 1.669,50 TL yargılama gideri ve 204,28 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.873,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.