Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/26 E. 2022/10 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/26 Esas – 2022/10
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/26 Esas
KARAR NO : 2022/10
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : …… TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ-BURSA KESTEL ŞUBESİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …… DOKUMA KONFEKSİYON TURİZM GIDA TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ – ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının davalıdan 13.339,30-TL’lik cari hesap alacağının tahsili amacıyla Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlu şirket, yetkiye, borca, ödeme emrine, faiz oranına, faize ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durdurulmasına neden olduğunu, davalı borçlunun borcunu bugüne dek ödememesi ve arabuluculuk sürecinden de herhangi bir sonuç alınamamasından dolayı, davalı borçlu şirketin haksız, mesnetsiz ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi için huzurdaki davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazın reddine karar verilerek % 20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 23/07/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca ve yetkiye itiraz etmiştir.
Davalı vekilinin yetki ilk itirazı mahkememizin ön inceleme duruşmasında alacağın faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu, takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK 10 ve 6098 sayılı TBK nun 89. Maddeleri uyarınca davacının kendi yerleşim yerinde de dava açıp takip başlatabileceğinden reddedilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılıp rapor düzenlenmek üzere dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 02/09/2021 tarihli raporunda özetle: Davacıya ait 2016-2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin T.T.K’nun 69. ile 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, ticari defterler elektronik defter olup Gelirler İdaresi Başkanlığı onaylı beratları görüldüğü, 2016-2017-2018-2019-2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, 2016-2017-2018-2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2021 yılı ticari defterlerinin kapanış tarihi henüz gelmediğinden kapanış tasdiki olmaması olağan olduğu, davacı defterlerine göre takip tarihi (23.07.2020) itibariyle davacının davalıdan 13.339,30-TL alacaklı göründüğü, davacının talebinin 13.339,30-TL olduğu, davacı Ba ve Bs formlarının incelenmesinde davacı tarafından ilgili dönemlerinde düzenlendiği iddia edilen satış faturaların davacı tarafından 11/2016-12/2016-03/2017- 03/2019 ve 04/2019 dönemlerinde toplam 17 adet 495-110,00-TL bildirildiğinin görüldüğü, davacı tarafından beyan edilen formların ticari defterlerde yer alan fatura adetleri ve tutarlarının birbirini doğruladığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin incelenmesinde, davalı tarafından takip dosyasına sunulan itiraz yazısında ve mezkür dosyaya sunulan cevap yazısında taraflar arasındaki ticari ilişkiye açık bir itirazının bulunmaması, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, faiz yönünden incelemesinde, davacı tarafından takip dosyasında takip tarihine kadar faiz talep edilmediğinden faiz hesaplamasının yapılmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalının ticari defterleri incelenip rapor düzenlenebilmesi için dosya talimat yolu ile İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Talimat mahkemesince davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere inceleme günü verilmiş olup, davalı tarafça defter inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 02/09/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 13.339,30 alacaklı olduğu bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davanın kabulu ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayal likit alacak olup davalının haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 2.667,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 911,21 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 161,11 TL’nin mahsubu ile bakiye 750,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 700,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 253,50 TL olmak üzere toplam 953,50 TL yargılama gideri ve 161,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.114,61 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2022
Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.