Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/186 E. 2021/496 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/186
KARAR NO : 2021/496
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : … – …
DAVA : Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2014
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememize tevzi edilen Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile: Davacı şirket Bursa ili … ilçesi Umurbey köyü … yolu mevkii 143 ada 2 nolu parsel sayılı taşınmaz üzerinde 17/09/2015 tarihine kadar geçerli intifa hakkına sahip olduğunu, bu tarihe kadar taşınmazın üzerine kurulu ve kurulacak tüm tesisleri ile birlikte kullanım hakkı davacı şirkete ait olduğunu, davacı şirket tapuya tescili mezkur intifa hakkından kaynaklanmakta olan gayrimenkul üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunma ve semerelerinden istifade hakkını davalı … Petrol İnşaat San. Tic şirketine verdiği bayilik sebebi ile adı geçen bayi aracılığıyla kullandığı, bu amaçla taraflar arasında 27/11/2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme imzaladıktan kısa bir süre sonra davalı tarafça sözleşme hükümleri ihlal edilmeye başlandığı, davacı şirketin bilgisi dışında başka bir dağıtım şirketi ile anlaşılarak davacı şirket ile akdedilmiş olan bayilik sözleşmesi haksız şekilde fiilen sonlandırıldığı, bu nedenle tespit taleplerinin kabulünü, istasyonun intifalı taşınmaz içinde kalıp kalmadığının, istasyonun hali hazırdaki durumunun, istasyonun kimin tarafından işletildiğinin, istasyonda hangi şirkete ait marka ve amblemlerin bulunduğunun, istasyonda istasyonda müvekkil şirkete ait kurumsal malzemelerin vaziyetinin tespit edilerek, akaryakıt istasyonunun tedbiren yediemin sıfatıyla davacı şirkete teslimine, davalının dava konusu taşınmaza müdahalesinin önlenmesi ve istasyonun eklentileriyle birlikte müvekkil şirkete teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Rekabet kurulunun 2002/2 sayılı tebliği uyarınca davacının intifa hakkının sona erdiğini, muafiyet kapsamındaki 5 yıllık süre dolmadan faaliyetlerin sona erdirilmesi, devir alma, vs.yollarla dikey anlaşmanın taraflarında değişiklik ortaya çıkması halinde muafiyettten yararlanılabilecek sürenin uzamasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, akaryakıt bayilik sözleşmesi, kira sözleşmesi, ihtarname, tapu kayıtları, EPDK kayıtları, emsal kararlar, keşif ve bilirkişi incelemesi, yazılan müzekkere cevabı, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; dava konusu taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunan davacının , davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi talebine ilişkindir.
Taraflarca sunulan tüm deliller toplanmış, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesince yerinde 27.08.2014 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda; zeminin beton kaplama ile kaplanmış saha üzerindeki istasyona ait bütün pompalar, yıkama yağlama üniteleri ve kanopinin tamamen … Akaryakıt Dağıtım Şirketinin amblem ve renkleri ile kaplama yapıldığı, ışıklandırma sisteminin çalıştığı, akaryakıt istasyonunun keşif anında faal olarak müşterilerine hizmet verdiği, bayinin … isimli şahıs olduğu tespit edilmiştir.
Tapu kaydına göre keşif tarihi itibariyle taşınmaz Yüce Nakliyat Emlak Madencilik ve İnşaat San ve Tic. A.Ş.adına kayıtlı olup, davacı …lehine 15 yıl süreli intifa hakkı şerhi tescil edilmiştir. İntifa hakkı (12 yıl 8 ay 29 gün) ile sınırlıdır ve bitiş tarihi 17.09.2015′ tir.
Türk Medeni Kanununun 794.maddesine göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar.
Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. Hak sahibi hakkını bizzat kullanabileceği gibi üçüncü kişiler aracılığı ile de kullanabilir.
İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuş ise sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, intifa hakkının konusu olan şeyin bütünüyle harap olması nedeniyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK 796 md)
İntifa hakkı sona ermediği sürecede taşınmazdan tam yararlanma hakkına sahip olan intifa hakkı sahibi bu hakka yönelik el atmanın önlenmesini isteyebilir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine şekline uygun olarak düzenlenmiş 25.12.2002 tarihli 15 yıl süreli (kısıtlama ile 12 yıl 8 ay 29 gün) intifa hakkı vardır.
Davacı bu hakkını, davalı … Petrol İnşaat San. Tic. Ltd Şti’ ne verdiği bayilik sebebi ile adı geçen bayi aracılığı ile kullanmış, bu amaçla taraflar arasında 27.11.2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak bayilik sözleşmesi davalı şirket tarafından sonlandırılmış, fakat taşınmaz davacı şirkete teslim edilmeyerek, taşınmazın yeni maliki Kütük Mermer San ve Tic. A.Ş.ile istasyonun kullanımı için 01/09/2013 günlü kira sözleşmesi imzalanmış ve kira sözleşmesine istinaden taşınmaz 3.kişi aracılığı ile kullanılmaya devam edilmiştir.
Davacı şirket intifadan kaynaklanan hakkını kullanmak istemektedir. Ancak taşınmaz davalının yani malikle imzaladığı kira sözleşmesine istinaden 3.kişiye teslim edilmiştir. Taşınmazın malikinin değişmesi intifa hakkını sona erdirmez.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı sona erdirilmediği sürece hak sahibinin bu hakkını kullanmak istemesi hakkın özünden kaynaklanmaktadır.
Rekabet Kanununun 4.maddesi ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin esasları belirleyen Rekabet Kurulunun 2002/2-2003/3 sayılı tebliğleri uyarınca 18/09/2010 tarihine kadar dağıtım şirketleri ile bayiler arasındaki sözleşme ilişkisinin rekabet hukuku ilkeleri ile uyumlu hale getirilmesi için muafiyet tanınmıştır. Dağıtım şirketlerinin verilen süre içerisinde yükümlülüklerini yerine getirmemesi rekabet hukukunda öngörülen yaptırımların uygulanmasına neden olabilir. Davacının özel hukuk açısından halen geçerliliğinin koruyan intifa hakkını kullanmak istemesi nedeniyle davalının taşınmaza el atmasının önlenmesini isteme hakkı vardır. ( Yargıtay 14.HD. 13/04/2012 gün 2012/1604-5522 E/K sayılı ilamı)
Davacının taşınmazdaki intifa hakkı 18/09/2015 tarihine kadar geçerlidir ve davalı taşınmazda işgalci durumdadır.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar vermek verilerek hüküm oluşturulmuştur.
Dava,dava konusu taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunan davacının , davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2018/5009 Esas ve 2019/4279 Karar sayılı ilamında; “Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine 25.12.2002 başlangıç tarihli 17.09.2015 tarihine kadar süreli intifa hakkı vardır. Davacı bu hakkını davalı bayisi … Petrol İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aracılığı ile kullanırken bayilik ilişkisi sona ermiş, şimdi intifadan kaynaklanan hakkını kullanmak istemektedir. Ancak taşınmaz üçüncü kişi adınadır.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı sona erdirilmediği sürece hak sahibinin bu hakkını kullanmak istemesi hakkın özünden kaynaklanmaktadır. Davacının özel hukuk açısından halen geçerliliğini koruyan intifa hakkını kullanmak istemesi nedeniyle davalının taşınmaza elatmasının önlenmesini isteme hakkı vardır. Ancak davanın açıldığı tarihte davacı dava açmakta haklı ise de karar tarihinden sonra davacının intifa hakkı bulunmadığından davanın hukuki dayanağı ortadan kalkmıştır. Mahkemece bu durum dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekir. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce davacının davayı açma ehliyeti, aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta ve davalının taşınmazda işgalci durumunda olup el atmanın önlenmesinin istenmesinde haklı olduğundan (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2010/11960 Esass ve 2010/12587 Karar sayılı İlamında vurgulandığı) her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğinden davacı lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilerek karar verilmiştir.
Dava,dava konusu taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunan davacının , davalının taşınmaza müdahalesinin önlenmesi talebine ilişkin olup, mahkemece aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2020/548 Esas ve 2020/6524 Karar sayılı ilamında; “Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine şekline uygun olarak düzenlenmiş 25.12.2002 tarihli 15 yıl süreli (kısıtlama ile 12 yıl 8 ay 29 gün) intifa hakkı bulunmaktadır. 19.10.2013 tarih 9053 yevmiye sayılı resmi senetten ve dairemizin 26.04.2018 tarihli 2015/13414 Esas ve 2018/3324 Karar sayılı ilamından, intifa hakkının dava açılırken mevcut olduğu ancak karar tarihinden sonra 17.09.2015 tarihinde sona erdiği anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken davanın aktif dava ehliyet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
O halde toplanan delillerden Yargıtay Bozma İlamı ışığında somut olayda, dava konusu Bursa İli … İlçesi Umurbey Köyü … Yolu Mevkii 143 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacı lehine 25/12/2012 tarihinden 17/09/2015 tarihine kadar süreli intifa hakkının olduğu davacının taşınmazda bayilik ilişkisi sona erdiği gibi intifa hakkının süresi de sona erdiği, davacının taşınmaza el atmanın önlenmesini isteme hakkının ortadan kalktığı sabit olup davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava tarihi itibariyle dava açmasında haklı olduğundan, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.707,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL fazla karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan bilirkişi gideri 500,00 TL, keşif araç gideri 100,00 TL, tebligat posta masrafı 116,70 TL olmak üzere 716,70 TL yargılama gideri ve bozmadan sonra yapılan tebligat posta masrafı 49,00 TL ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 825,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğundan kararın niteliği gereği davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 13.450 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğuna gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtaya temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸e-imzalıdır.