Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/177 E. 2022/484 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/177 Esas – 2022/484

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” Karar”

ESAS NO : 2021/177
KARAR NO : 2022/484

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … YAPI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. EKMEK FIRIN UN MAMULLERİ GIDA TEKSTİL İNŞAAT EMLAK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket ile davalı … Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı firma arasında Erikli Mahallesi Yıldırım/ Bursa’da bulunan ticari bina inşaatı projesi için müvekkil şirkete ihale edilen giydirme, cephe ve alüminyum, doğrama imalatları ile ilgili 15.02.2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkil şirket bu sözleşme ile işi, sözleşme ve ekindeki bilgiler ve şartlar dahilinde yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, anılı sözleşmeyi işveren adına davalı firma yetkilisi …’ın imzalandığını, davalının almış olduğu hizmet, müvekkil şirket tarafından 08.06.2018 tarihinde tamamlanmış ve aynı tarihte teslim edildiğini, taraflar arasında imzalanan 15.02.2018 tarihli sözleşmede hizmetin toplam bedeli 437.646,37-TL olarak belirlendiğini, buna istinaden ödeme tablosunda sözleşme tarihinde 50.000,00-TL nakit avans, sözleşme tarihinde 3 adet 50.000,00-TL olmak üzere toplam 150.000,00-TL bedelli 90-120-150 gün vadeli çekler ve kalan sözleşme bedeli iş bitiminde 90-120 gün vadeli çekler olacağı şeklinde kararlaştırıldığını, hal böyleyken müvekkil şirketin vermiş olduğu hizmet bitmiş ve davalı şirkete teslim edilmiş olmasına rağmen maksimum 120 günlük vadede ödenmesi gereken bakiye borç miktarı müvekkil şirkete ödenmediğini, davalı taraf aleyhine Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan davalı şirket tarafından 21.12.2020 tarihinde haksız bir şekilde hacze itiraz ederek, takibi durdurduğunu, bu nedenle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkil şirketin alacağını geciktirmek amacıyla Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasına haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz şekilde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilemesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesinde işin 08/06/2018 tarihinde tamamlanıp teslim ettiğini iddia ettiğini, ancak davacı tarafça bu güne kadar usulüne uygun bir teslim gerçekleştirilmediğini, müvekkil şirket tarafından davacı tarafa gönderilen 16/11/2018 tarih ve 0048760 yevmiye nolu ihtarnamede işin tamamlanmadığı ve teslim edilmediği, yapılan imalatlarda muhtelif ayıplar olduğu ve müvekkil şirket tarafından işin yapımı sırasında bir takım makine ve vinç gibi ekipmanların ücretlerinin ödendiği yazılı olarak da belirtildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde sözleşme konusu işin 08/06/2018 tamamlandığını iddia ederken aynı dilekçede işin bir kısmı yapıldıktan sonra 06/07/2018 tarihinde fatura düzenlendiğini söylediğini, davacı tarafça da dava dilekçesindeki bu çelişkili beyanlarla işin kararlaştırılan tarihte tamamlanmadığı ortaya konulduğunu, dava konusu taşınmazda muhtelif ayıplar bulunduğunu, bu ayıplar defalarca kez davacı tarafa bildirilmesine rağmen davacı taraf bu güne kadar ayıpları gidermediğini, müvekkil şirket tarafından davacı tarafa gönderilen 16/11/2018 tarih ve 0048760 yevmiye nolu ihtarnamede de yapılan imalatlarda muhtelif ayıplar olduğunu yazılı olarak da belirtildiğini, ancak tüm yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen davacı tarafça bu güne kadar ayıplar giderilmemiş, eksiklikler tamamlanmadığını, dava konusu taşınmazın dış cephesinde aşağıda belirtilen ve bunlarla sınırlı kalmayan ayıplar bulunmadığını, üst kompozit dönüşleri kısa yapılıp çelik profile direk vida ile vidalandığını, harpuşta arka kısım kompozitleri eksik ya da hiç yapılmadığını, çatı sağ sol kompozitleri hatalı bir şekilde vida sıkılarak yapılmış, bu durum silikonlu dış cephenin bütünlüğünü bozmadığını, harpuşta kompozit silikonları eksik yapıldığını, kompozit panel renklerinde renk ve ton uyuşmazlıkları bulunmadığını, dava konusu inşaattaki ayıplar oranında kararlaştırılan bedelde indirim yapılması gerektiğini, ayıplar yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemesi sonunda da ortaya çıkacağını, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak ayıp oranında bedelden indirim talep ettiklerini, müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan 15/02/2018 tarihli sözleşmede toplam bedelin 370.886,75 TL, %18 KDV’li toplam bedelin ise 437.646,37 TL olduğu ve müvekkil şirkete 146.407,32 TL fatura düzenlendiği belirtildiğini, davacı taraf Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı icra dosyası ile KDV’li sözleşme bedeli üzerinden icra takibi başlattığını, ancak davacı taraf, müvekkil şirkete dava konusu iş ile ilgili fatura düzenlemediğini, buna rağmen davacı tarafça KDV talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, dilekçe ekinde sunulan, davacı tarafça 04/06/2018 tarihinde düzenlenen hakkedişte yapılan toplam iş bedeli 323.198,34 TL, %18 KDV’li toplam bedelin ise 381.374,04 TL olduğu belirtildiğini, hakkedişte silikon cephenin, kanat aksesuarlarının, alüminyum kompozit panel kaplamanın ve seramik cephenin sözleşmede kararlaştırılan metrajlardan eksik olarak yapıldığı açıkça görüldüğünü dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinde de görüleceği üzere müvekkil şirket tarafından davacı taraf 320.000,00 TL çek ve nakit olarak ve kredi kartından da 25.000,00 TL olmak üzere toplam 345.000,00 TL ödeme yapmış bulunduğunu, her ne kadar davacı tarafla imzalanan sözleşmenin 7. Maddesinde malzeme temininin, naklinin ve montajının yükleniciye ait olduğu belirtilmiş ise de davacı tarafın malzeme teminini sağlayamaması ve talebi üzerine müvekkil tarafından iskele, vinç, fayans kesme makinası ve diğer makinalar olmak üzere bir takım ekipman temini sağlandığını, bu sağlanan ekipmanların toplam bedeli yaklaşık 5.920,00 TL olduğunu, müvekkil şirket tarafından hakkediş miktarından fazla bir bedel davacı tarafa ödendiğini, davacı tarafın bu güne kadar üzerine düşen edimler yerine getirilmemesine rağmen müvekkil şirket tarafından hakkediş bedelinden daha fazla miktarda ödeme yapıldığını, tüm bu nedenlerle dava dilekçesinin tebliği usulsüz olarak vekile yapılmayıp asile yapıldığından usulsüz tebligatın ıtla tarihi olan 14/12/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüyle cevap dilekçemizin süresinde olduğunun tespitine, haksız ve yersiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekil ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı icra takip dosyası, tarafların Ba&Bs formları celp edilmiş, BTSO ve Yıldırım Tapu Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti açısından konusunda uzman Mimar, İnşaat Mühendisi, Nitelikli Hesap bilirkişisi ve Mali Müşavir refakatinde keşif düzenlenmiş, bilirkişi heyet raporu temin edilmiştir.
04/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle: Taraflar arasındaki ticari ilişki değerlendirildiğinde TBK.m.470 uyarınca eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, davacı, 2018,2019,2020 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK.m. 64. ile 213. Sayılı VUK.m.220. ve 222 hükümleri ile öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebi ve Kurallarına uyduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre, Davacı tarafından 2018 yılında BS formu ile (satış) 1 adet fatura 124.074,00 TL bildirildiği, davalı şirketin 01/12/2019 tarihinde Nilüfer Vergi Dairesinden, Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne nakil gelmiş olduğu ve önceki dönemlere ait BA BS formlarının Nilüfer Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden istenebileceği, davacı ticari defterlerine göre davalı şirkete toplam 146.407,32 TL miktarlı 1 adet fatura düzenlenmiş olduğu ve toplam 327.000,00 TL ödeme alınmış olduğu, davacının davalıya 180.592,68 TL borçlu göründüğü, sözleşme konusu Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Erikli Mahallesi, Eflak Caddesi üzerinde bulunan ticari amaçlı yapılmış olan binanın dış cephe giydirme ve alüminyum kompozit panel imalatlarının tamamlanmış olduğu, davalı şirkete teslim edilmiş olduğu, sözleşme kapsamında sözleşme konusu binanın yan cephesinde bulunan işlerin de imal edilmiş olduğu, binanın ön cephesi ile yan cephesinde bulunan tüm imalatların raporumuzda yer verilen tabloda hesaplamaya dahil edilmiş olduğu, sözleşme dışında yapılan herhangi bir iş olmadığı, davacı tarafından yapılan ön cephe ve yan cephe tüm eserlerin toplam metraj ölçümleri ile raporda yer verilen tablo kapsamımda hak edişinin KDV hariç 370.203,19 TL ve 9618 KDV dahil toplam 436.839,76 TL olarak hesaplandığı, davalı şirket tarafından davacıya toplam 327.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıdan bakiye KDV dahil 109.839,80 TL alacağının kaldığı, davacı tarafından Bursa 17.Noterliğinin 02.11.2018 tarih ve 63859 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borcun üç gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş olup, ihtarname tebliğ edilmemiş olmasına karşın davalı tarafça edilen Bursa 21.Noterliğinin 16.11.2018 tarih ve 48760 yevmiye sayılı ihtarname cevabı keşide edilmiş olduğundan ihtarnamenin 16.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunun kabulü ile 3 günlük ödeme süresi geçtikten sonra 20.11.2018 tarihinde davalı firmanın temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceği, Bursa 10. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasından 109.839,80 TL Asıl Alacak, 40.137,42 TL (9613,75) Değişen Oranlarda Ticari Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 149.977,18 TL Toplam alacak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafça, Erikli Mah./Yıldırım/Bursa’da bulunan ticari bina inşaat projesi için davacı şirkete ihale edilen giydirme, cephe, alimünyum, doğrama imalatları ile ilgili imzalanan sözleşme neticesinde davacının yüklenici, davalının iş sahibi olup davacının yaptığı iş nedenine dayalı bakiye alacak, davalının ise davacının yüklendiği edimleri tam olarak yerine getirmemesine ve eksik iş kaldığı iddiasına dayalı ayıp iddiasına ilişkindir.
Bu kapsamda, yasal hükümler değerlendirildiğinde 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinde kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide,iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir. Yüklenici yaptığı işin tutarını, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatlamak zorundadır.
Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği, bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
O halde yukarıdaki açıklamalardan, toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafça, Erikli Mah./Yıldırım/Bursa’da bulunan ticari bina inşaat projesi için davacı şirkete ihale edilen giydirme, cephe, alimünyum, doğrama imalat işine dair davacı yüklenicinin işi yapıp teslim ettiği, taraflar arasında 15/02/2018 tarihli sözleşme akdedildiği, işbu sözleşme gereği ödenmediği iddia edilen 131.146,37 TL asıl alacak ve 46.673,73 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 177.820,10 TL üzerinden icra takibinin başlatıldığı, faturanın her iki tarafın defterinde kayıtlı olduğunun ilgili vergi dairelerinden gelen müzekkere cevapları ile belirlendiği, davacının davalıdan ilgili icra dosyasına dayalı olarak 109.839,80 TL asıl alacak, 40.137,42 TL değişen oranlarda ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 149.977,18 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından,ilgili icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinde sözleşme konusu işin tamamlanıp teslim edilmediği, tamamlanan kısımların bedelinin de fazlasıyla alacaklı tarafa ödendiği, yapılan işte muhtelif ayıplar olduğu, ayıpların giderilmediği iddiasına dayalı ayıp savunmasında bulunulduğu anlaşılmakla birlikte uyuşmazlığın, davacı yüklenicin yaptığı işin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığı, ayıbın varlığını 4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190. Maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir. “, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas ve 2015/1184 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere ispat yükü lehine hak iddia eden davalı iş sahibindedir.
Ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenmesi teknik incelemeyi ve bu nedenle bilirkişi raporu alınması gerektirdiğinden iş sahibi ayıbın varlığını ve niteliğini kanıtlama yükümlülüğü nedeniyle kendisine teslim edilen esere ilişkin bilirkişi inceleme yapılabilmesini mümkün kılacak şekilde davranmalıdır. Aynı zamanda ayıbın varlığı, niteliği konusunda algı kişiden kişiye değişebildiğinden, objektif bir bakış açısının yapılması gerekli olup bu değerlendirmeyi de ancak teknik bilirkişinin incelemesi ile ortaya çıkabileceğinden tanık beyanı ile ispatın güç olup ayıbın varlığı halinde davadan önce delil tespiti yaptırılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/15-1976 Esas 2015/1184 Karar sayılı ilamı) Keşifte dinlenilen davacı tanığı Mehmet Can Yaldırak’ın beyanına göre dış cephenin karkaslarının, kompozit panellerinin, cam kasetlerinin kendisi tarafından yapıldığı, Cuma Aksu, Erdem Kılıç taktığı, Erdem Kılıç ve Cuma Aksu’nun davacı şirketin çalışanıd olduğu, bu malzemeleri atölyede ürettiği, takıldıktan sonra dava konusu edilen yere gelip kontrol ettiği, herhangi bir ayıp-problem olmadığı, yapılan işlerin tam ve eksiksiz olduğu, yapılan işin davalı şirketin yetkilisinin kontrolünde yürüdüğü, kendisinin de işin başlangıcından bitimine kadar her gün inşaatta olduğunu,davalı şirket yetkilisinin yapılan işlere herhangi bir ayıp- itirazda bulunmadığının beyan edildiği, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporda özetle; davacının davalıya 180.592,68 TL borçlu göründüğü, sözleşme konusu Bursa İli, Yıldırım İlçesi, Erikli Mahallesi, Eflak Caddesi üzerinde bulunan ticari amaçlı yapılmış olan binanın dış cephe giydirme ve alüminyum kompozit panel imalatlarının tamamlanmış olduğu, davalı şirkete teslim edilmiş olduğu, sözleşme kapsamında sözleşme konusu binanın yan cephesinde bulunan işlerin de imal edilmiş olduğu, binanın ön cephesi ile yan cephesinde bulunan tüm imalatların tabloda hesaplamaya dahil edilmiş olduğu, sözleşme dışında yapılan herhangi bir iş olmadığı, davacı tarafından yapılan ön cephe ve yan cephe tüm eserlerin toplam metraj ölçümleri ile raporda yer verilen tablo kapsamında hak edişinin KDV hariç 370.203,19 TL ve %18 KDV dahil toplam 436.839,76 TL olarak hesaplandığı, davalı şirket tarafından davacıya toplam 327.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıdan bakiye KDV dahil 109.839,80 TL alacağının kaldığı, davacı tarafından Bursa 17.Noterliğinin 02.11.2018 tarih ve 63859 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borcun üç gün içerisinde ödenmesi talep edildiği, ihtarname tebliğ edilmemiş olmasına karşın davalı tarafça keşide edilen Bursa 21.Noterliğinin 16.11.2018 tarih ve 48760 yevmiye sayılı ihtarname cevabı keşide edilmiş olduğundan ihtarnamenin 16.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunun kabulü ile 3 günlük ödeme süresi geçtikten sonra 20.11.2018 tarihinde davalı firmanın temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceği, Bursa 10. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasından 109.839,80 TL Asıl Alacak, 40.137,42 TL (9613,75) Değişen Oranlarda Ticari Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 149.977,18 TL Toplam alacak hesaplandığının bildirildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen tüm raporlarda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak taraflarca akdedilen 15/02/2018 tarihli eser sözleşmesinde davacı yüklenici tarafça yapılan işlerin tam ve eksiksiz olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne,buna göre davalının Bursa 10. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğun itirazın kısmen iptaline, takibin 109.839,80 TL asıl alacak ve 40.137,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 149.977,18 TL üzerinden, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren alacağın asıl alacak kısmı olan 109.839,80 TL sine yıllık (% 13,75) oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte, TBK’nın 100. maddesine göre yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve fer’ilere mahsubunun sağlanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,buna göre davalının Bursa 10. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğun itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 109.839,80 TL asıl alacak ve 40.137,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 149.977,18 TL üzerinden, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren alacağın asıl alacak kısmı olan 109.839,80 TL sine yıllık (% 13,75) oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte, TBK’nın 100. maddesine göre yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle varsa işlemiş faiz, masraf ve fer’ilere mahsubunun sağlanarak DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 10.244,94 TL harçtan peşin alınan 3.063,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.181,21 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 3.706,60 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranına göre hesap edilen 3.126,22 TL’sinin ve 3.063,70 TL peşin harcın, 59,30 TL başvurma harcının, 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 6.257,72 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 18.197,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.