Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/164 E. 2021/1057 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/164
KARAR NO : 2021/1057
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin uluslararası taşımacılık ve lojistik hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirket … Lojistik Hizmetleri San. Ve Tic. A.Ş. ise asıl taşıyıcı olarak, dava dışı gönderici/alıcı şirketlere ait çeşitli tür ve miktarda emtiaların, müvekkil şirket tarafından alt taşıyıcı olarak uluslararası taşımacılık faaliyetlerinin yerine getirilmesi için anlaşmış olduğunu, muhtelif tarihlerde yapılan taşıma işlerine ilişkin alt taşıyıcı olan müvekkil şirket tarafından asıl taşıyıcı davalıya karşı edimlerini yerine getirilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından navlun bedelinin tamamını ödememiş olduğunu, davalı/borçlu tarafından ödenmeyen fatura için Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlatılmış olduğunu, davacı müvekkil şirket, asıl taşıyıcı davalı şirket ile anlaşma dahilinde dava dışı şirketlere ait emtiaların usulüne ve sözleşmeye uygun olarak taşıma işlemeni gerçekleştirmesine rağmen fatura konusu hizmet bedelin tamamı ödenmemiş olduğunu, uluslararası taşımacılık bedelinin tahsili amacıyla Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, davalı/borçlu şirket vekili tarafından 16.10.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz etmiş olduğunu, davacı müvekkil, davalı şirkete ait emtiaları usulüne ve sözleşmeye uygun olarak taşımacılık faaliyetini gerçekleştirmiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından anlaşma gereğince düzenlenen faturalar davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, bu aşamaya kadar davalı şirket tarafından faturaya, içeriğine ve bedeline hiçbir aşamada itiraz edilmemiş olduğunu, navlun bedeli olarak faturada belirtildiği üzere vadesi 45 gün olduğunu, davalı şirket tarafından 07.02.2020 tarihinde kalan bakiye borçlarına ilişkin ödeme yapılmış olduğunu, 1.600,00 EURO kalan toplam bakiye borcunun ödenmemesi nedeniyle tahsili amacıyla Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasıyla takibe geçilmiş olduğunu, bu nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilerek % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf, kendisinin uluslararası taşımacılık ve lojistik hizmetleri sektöründe faaliyette bulunduğunu, müvekkil Şirket ile alt taşıyıcı olarak uluslararası taşımcılık faaliyetlerinin yerine getirilmesi için anlaşıldığını, alt taşıyıcı olarak muhtelif tarihlerde yapılan taşıma işlerine ilişkin navlun bedelinin tamamının ödenmediği gerekçesiyle, Bursa 4. İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı dosyasıyla başlattıkları takibe yapılan itirazın iptalini teminen bu davayı açmış bulunmakta olduğunu, takip konusu fatura navlun hizmet bedelinin tamamı ödenmediği gerekçesiyle takip yapıldığı/dava açıldığı belirtilmiş bulunmakta olduğunu, dava konusu alacak zamanaşımına uğramış olduğunu, dava taşımacılıktan kaynaklı navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin bulunmakta olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, navlun alacağına konu taşımanın yurtdışına yapılması nedeniyle uyuşmazlığa Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyat Mukavelesi (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekeceği kabul edilecek olur ise taşıma ücreti CMR’nın 6.ncı maddesi gereğince sevk mektubu içeriğinde yer alması gereken bilgilerden olduğu dikkate alınmak suretiyle inceleme yapması, zamanaşımının başlangıç tarihi ve zamanaşımı süresi ile ilgili olarak ise CMR’nin 32. Maddesi ve ilgili diğer düzenlemeleri dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekeceğini, müvekkil şirketin takip ve dava konusu edilen herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, müvekkil şirket tarafından 2018 yılı mayıs ayında İtalya’daki bir fuar organizasyonu için asıl taşıyıcı olan müvekkil şirket tarafından alt taşıyıcı bulunan davacı şirket tarafından yapılan taşıma esnasında, yaşanan trafik kazası nedeniyle ürünleri taşınan müşterinin malları hasar görmüş olduğunu, söz konusu hasar bedeli müvekkil şirket tarafından dava dışı müşterisine ödenmiş ancak hasara sebep olan davacı şirketten bu hasar bedeli tazmin edilememiş olduğunu, davacı şirket tarafından emtialarla ilgili taşıma usulüne ve sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilmemiş olduğunu, davacı tarafın talep edebileceği bir hak ve alacağı da bulunmamakta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 02/10/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 15/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 16/10/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Davalı tarafın zaman aşımı def-i savunması yönünden dosya incelendiğinde, dava konusu faturanın navlun alacağına konu İtalya’dan Türkiye’ye yük taşımasndan kaynaklandığından Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyat Mukavelesi (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekir.
CMR 32 /1-c maddesine göre, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi 1 yıl olduğu ve bu sürenin taşıma sözleşmesinin akdedildiği tarihten üç ay sonra başlayacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla faturanın 16/12/2019 tarihinde düzenlendiği icra takibinin 01/10/2020 tarihinde yapıldığı ve icra takibinin başlatılması ile zaman aşımının kesildiğinden sözleşmenin kurulmasından itibaren 1yıl 3 aylık zaman aşımı süresinin dolmadığından davalının savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya mali müşavir bilirkişi ve taşıma hukukçusu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisinin ve taşımacılık hukuku bilirkişisinin 11/08/2021 tarihli raporunu özetle; Davalı tarafından yapılan zaman aşımına ilişkin taleplerin mahkemenin takdirinde bulunduğu, taraflar arasındaki ihtilafın çıkış noktası olarak gösterilen İtalya’da gerçekleştiği iddia edilen kaza ile ilgili herhangi bir delil ibraz edilmediği, mübrez evrak üzerinden yapılan değerlendirmede, ihtilafın alt ve tali taşıyan arasındaki ilişkiden doğduğunun değerlendirildiği, … Lojistik ile taşınan malların göndericisi konumundaki Penelope arasındaki davanın alt taşıyıcı müvekkilin kusurunun bulunmaması sebebiyle reddedildiği beyan edilen dosya evrakının ibraz edilmemesi sebebiyle bu hususta daha detaylı değerlendirme yapılamadığı, davalı taraf … Lojistik Hizmetleri San.ve Tic.A.Ş nin 2018-2019-2020 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, davalı taraf … Lojistik Hizmetleri San.ve Tic. AŞ’nin 2018-2019-2020 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre icra takip tarihi itibari ile davacı taraf Scslog Lojistik Ltd.Şti’ne 14.392,54 TL tutar ile borçlu görüldüğü, talep bağlı olarak 1.600,00 EURO borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya talimat yolu ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmek üzere, mali müşavir bilirkişi ve taşıma hukukçusu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisinin ve taşıma hukuku bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu 30/06/2021 tarihli bilirkişi raporunu özetle; Dava konusunun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın fatura alacağı konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2;” bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” maddesi gereğince somut olayda 8 günlük süre içerisinde davalı taraf faturaya itiraz etmemiş olduğu, davacı tarafın 2019 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiş olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydı olarak asıl alacak olarak 1.600,00 Euro (13.600,00 TL) tutarında alacaklı olduğu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceği mütalaa edilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalı taraf arasında dava dışı üçüncü kişiye ait emtiaların taşınmasına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından İtalya’ dan Türkiye’ ye emtiaların taşındığı, navlun faturalarının düzenlendiği, bakiye cari hesap ekstresindeki bedelin ödenmediği alacaklı olduğu iddia edilmekle, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, dava konusu cari hesap ekstresine konu davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterleri ile uyumlu olduğu anlaşılmakla taşıma hizmetinin yerine getirildiği, bakiye 1.600 EURO bedel alacaklı olduğunun sabit olduğu, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde davalı tarafından taşıma sırasında trafik kazası meydana geldiğini, emtiaların hasara uğradığını, müşterilere ödemede bulunduğunu ancak hasara sebep olan davacıdan tazminat hakkını saklı tuttuğu beyan edilerek zararın dava konusu edilmediği anlaşılmakla ayıptan kaynaklanan zarar miktarının tespiti ve mahsubuna dair talep dilekçelerinin davaya fayda sağlamadığından itibar edilmeyerek sübut bulan alacak yönünden davanın kabulu ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 1.600 Euro asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek devlet bankalarının Euro cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte ve fiili ödeme gününde TCMB’nin efektif satış kurundan çevrilerek devamına,
2-İİK’nun 67. Maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 2.720,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 936,67 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 160,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 775,77 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.600,00 TL, talimat bilirkişi gideri 1.600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 118,50 TL olmak üzere toplam 3.318,50 TL yargılama gideri ve 160,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.479,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.