Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2021/989 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/150
KARAR NO : 2021/989
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket davalı şirketten kumaş, iplik, vb mallar satın almakta olduğunu, bu doğrultuda aralarında cari ilişki kurulmuş olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkil şirket tarafından, mal tesliminden önce veya sonra davalı şirkete talep edilen ödemeler yapıldığını, akabinde de mal teslimi yapıldığını, bu kapsamda müvekkil şirket tarafından davalı şirkete 17.435,03 USD fazladan ödeme yapıldığını, ancak karşılığında müvekkil şirkete teslim edilmesi gereken mallar teslim edilmemiş olduğunu, mu nedenle de müvekkil şirketin davalı şirket ile aralarında cari hesap nedeniyle 17.453,03 USD alacağı bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından da söz konusu cari alacak tahsil edilemediğinden, Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı şirketin icra takibine itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davalının icra takibine itirazın reddine karar verilerek % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddiaları haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil ile davacı arasında ticari ilişki bulunmakla birlikte, bu ticari ilişki kapsamında bu zamana kadar ödemesi yapılan malların teslimi sağlanmış olduğunu, dolayısıyla fazladan 17.435,03 USD ödeme yapıldığına ve malların teslim edilmediğine ilişkin iddiaların tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, müvekkil ile davacı arasında bahse konu fazladan ödeme yapıldığı iddia olunan bedele karşılık mal teslimine ilişkin bir sözleşme bulunmamakta olduğunu, davacının dayanağı cari hesap özeti tek başına ödemenin yapıldığını ispata elverişli olmadığını, davacı iddiasının haklılığını somut delillerle ortaya koyamamış olduğunu, davacının ticari ilişki nedeniyle fazladan ödeme yaptığı iddialarının yersiz olduğunu, tam aksine müvekkilin davacıdan mal tesliminden (iplik satışından) kaynaklı 131.683,06 USD alacağı bulunduğunu, bu alacağa ilişkin Bursa 5.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyası ile takip başlatılmış ve davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak işbu takibe istinaden gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olduğunu, davacı şirket ve müvekkil şirket ortakları arasında yakın akrabalık ( baba, anne, kardeş ) bağı mevcut olduğunu, her iki şirketin ticari kayıtlarının incelenmesi halinde bu husus açıklığa kavuşacağını, bu sebeplerle davanın reddine reddine karar verilerek davacı aleyhine takip tutarı meblağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 08/12/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 11/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 14/12/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 24/08/2021 tarihli raporunda özetle: Davacının 2019-2020 yılları ticari defterler, muavin dökümleri ve dava dosyası ve ekindeki evraklar incelendiğinde, dava konusu faturalara ilişkin mal teslimi gösteren en önemli ispat unsuru olarak kabül gören herhangi bir sevk irsaliyesi tespit edilememiş olduğunu, davacının davalıdan 10/07/2020 tarih itibari ile (17.435,03 USD) 78.932,26 TL alacaklı olacağı sonucuna ulaşıldığın, 17.435,03 USD * 7.81 USD KUR: 136.167,58 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafa ticari defterlerini sunmak üzere 22/06/2021 tarihli celsede verilen ara karar gereğince süre verildiği ancak davalının ticari defterlerini sunmadığı gibi davacı ticari defter kayıtlarının aksini ispata yarar nitelikte herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporuna karış itiraz ve beyan dilekçelerinde de kendi ticari defterlerin yeniden incelenmesine dair süre talep edilmediği, mazerette ileri sürülmediği görülmektedir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Davalı tarafa cevap dilekçesinde yemin deliline tutunduğundan, yemin teklif edilmiş ancak verilen kesin süre içinde yemin metni ibraz edilmediğinden yemin delilinden vazgeçilmiştir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalı şirket ile aralarında iplik, kumaş alım ve satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından ödemeler yapıldığı ancak malların teslim edilmediğinden fazla ödenen bedel sebebiyle alacaklı olduğu ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 24/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek defter kayıtları, dayanak çek ve banka ödemesi ile 17.435,03 USD alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kabulu ile bu miktar yönünden takibin devamına, faiz oranı ve türünün 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı yönünden kabulune, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının belirli belgeye dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile davalının Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 17.435,03 USD asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte fiili ödeme tarihinde Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak devamına,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 24.263,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.307,97 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.390,57 TL TL’nin mahsubu ile bakiye 6.917,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 103,00 TL olmak üzere toplam 903,00 TL yargılama gideri ve 1.390,57 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.293,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 15.504,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/11/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.