Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2021/342 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/15 Esas – 2021/342
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/15
KARAR NO : 2021/342
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACILAR : 1-…
2-…
3-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
İLGİLİ : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’in 04/08/2014 günü saat 19:00 sıralarında sevk ve idaresindeki 16 … 411 plakalı araç ile uzun çıkmaz sokak üzerinde keskin virajı hızla döndüğünü ve hemen akabinde 5 yaşındaki Ecrin’e çarptığını, kazanın davalının aracı hızlı kullanmasından kaynaklandığını, kazanın virajdan hemen sonra gerçekleştiğini, sokakta bulunan güvenlik kamerasında kaza anı ve aracın hızının gözüktüğünü, Bursa 10 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/921 esas sayılı dosyasında davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, bu dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanlarında aracın çok hızlı bir şekilde virajı dönerek sokağa girdiğini, yoğun bir fren sesi olduğunu ve bu sese evlerinde bulunan herkesin pencereye çıktığını, kazanın gerçekleşmesinde tamamen davalı tarafın kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği yerde binaların iç içe girdiğini, yerleşimin yoğun olduğu mahalle arası olduğunu, bu tür yerlerde çocukların oynayabileceği park, bahçe gibi alanlar olmadığından çocukların yollarda oynadığını, sanığın mahalle arasında olduğunu düşünmeden hızla keskin dönüş yaptığını, uygun hızda seyir etmiş olsa idi Ecrini görebilecek ve aracını durdurabilecek olduğunu, sanığın yetişkin ve mağdurun çocuk olması olay yerinin dar ve mahalle arasında olması ve uygun hızda seyretmemesi nedeniyle tamamen davalı tarafın kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet vermenin yaptırımının hiçbir caydırıcılığının olmadığını, Bursa 10 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/921 esas sayılı dosyası kapsamında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, raporda kaza yerine ilişkin bilgilerin doğru olduğunu, olayın arkasından en yakın hastane Medical park hastanesi olduğundan çocuk buranın acil servisine getirildiğini, burada yara temizlendikten sonra mutlaka plastik cerrahi tarafından görülmesi gerektiğini, ertesi gün aynı hastanenin plastik cerrahi bölümüne getirdiklerinde hücrelerin öldüğünü ve mutlaka vücudunun başka yerlerinden deri alınarak yaralı bölgeye deri nakli yapılması gerektiğini, bunun üzerine ailenin endişelendiğini, muayeneden sonra Özel Medicabil hastanesinde ilk ameliyatını olduğunu, ameliyattan sonra ayağına giydiği bası çorabı ve silikonu bulunmakta ve bunların ayağında 15 saat kalmak zorunda olduğunu, ayağından çıktıktan sonra ayağını her akşam yıkanıp yağlanmak kremlenip ondan sonra yatmakta aynı şeyleri sabah da yapılmakta olduğunu, 5 ay boyunca bu şekilde devam ettiklerini 07/02/2015 günü yeniden ameliyat olması gerektiğini, çocuğun kazadan sonra günlerce evden çıkamadığını, ağlaya ağlaya ve kucakta kontrollere götürüldüğünü, karşıdan karşıya geçemediklerini, arabaların üstüne geldiğini hissettiğini, ilk ve ikinci ameliyat nedeniyle yapılan masrafların dekontlarını dilekçe ekinde sunduklarını, anna babanın maddi ve manevi tazminat talebi hakkını saklı tuttuklarını, maddi tazminat talebinin 100,00 Tlsini tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masrafların 100,00 Tlsi ise ekonomik geleceğin sarsılması, iş göremezlik ve herhangi bir özrün, sakatlık halinin kalma durumuna ilişkin olarak talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz talebini müvekkili sigorta şirketine de yöneltilmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacı tarafından da dava tarihinden önce davalı müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını, sigorta şirketinin davacıya karşı temerrüde düşmediğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/921 esas sayılı dosyası, olay anını gösterir CD kayıtları, olay yerini gösterir fotoğraflar, 06/08/2014 tarihli, 300,00 TL bedelli serbest meslek makbuzu, 09/08/2014 tarihli 8.000 TL bedelli serbest meslek makbuzu, 04/09/2014 tarihli, 350 TL bedelli serbest meslek makbuzu, 25/11/2014 tarihli, 120 TL bedelli fatura, 07/02/2015 tarihli, 6.000 TL bedelli serbest meslek makbuzu, 27/03/2015 tarihli, 950 TL bedelli fatura, 17/06/2015 tarihli, 750 TL bedelli fatura, Medical Park Hastanesi kayıtları, Özel Medicabil Hastanesi kayıtları, Bursa Estetik Merkezi kayıtları, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi kayıtları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya, mahallinde yapılan keşifle konusunda uzman trafik bilirkişisi …’a tevdii edilmiş, bilirkişiden aldırılan 21/03/2016 hakim havale tarihli bilirkişi raporunda; yaya …’in karşıya geçiş yaparken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda Yayaların uyacakları kurallar başlığı altında yer alan 683-b-3 üncü maddesi ile yönetmeliğin 138/3-b-3 üncü maddesindeki yayaların uyması zorunlu güvenli geçiş kurallarına uymadığından %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in ise dar ve görüşü kısıtlı yolda ilerlerken, aynı kanunda hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak başlığı altında yer alan 52nci maddesinin (a) ve (b) bendindeki kurallara uymadığından %25 olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda dosya başka bir trafikçi bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi … tarafından dosyaya sunulan 31/08/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: 16 … 411 plakalı otomobil sürücüsü …’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’un % 75 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya bilirkişi raporu aldırılmak üzere aktüerya uzmanı bilirkişi … tevdi edilmiştir. Bilirkişinin 15/03/2017 tarihli raporunda özetle: Davacının geçici iş göremezlik zararının 2432,16 TL olduğu, tedavi gideri ve tedavi sürecine ilişkin harcama toplamı olması sebebiyle 16.470 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya tedavi giderleri yönünden önceki aktüer bilirkişi ve Adli Tıp Uzmanı Okan Akan’a tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 30/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; …’un 04/08/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu meydana gelen sağ bacak lateralindeki yaralanma nedeniyle mahkemeye sunulan fatura ve makbuzların küçüğün tedavisi ile uyumlu oldukları, küçüğün tedavi gideri toplamının 16.470,00 TL olduğu, bu giderin 2918 sayılı yasanın 98 maddesi kapsamında kalan ve SGK sorumluluğunda olan tedavi gideri niteliğinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 12/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, 100 TL tedavi giderini, 4017,50 TL artırarak 4117,50 TL kaza tarihinden itibaren davalı …’ ten, 100 TL geçici iş göremezlik talebini 5o8 TL artırarak 608 TL olarak kaza tarihinden itibaren davalı …’ ten yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/694 Esas ve 2018/938 Karar sayılı kararının davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa BAM 5. HD’nin 06/11/2020 tarih ve 2018/2103-2020/1176 E/ K sayılı kararı ile; “Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin ve prim ödeyen işletenin ve sürücüsünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri), 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi sorumludur.” Bu nedenle davacıya SGK Başkanlığını davaya dahil etmek üzere süre vermek gerekirken önce usul ve yasaya aykırı olan SGK’yı res’en davaya dahil etmek sonrasında ise tedavi giderinin reddine dair karar verip, gerekçeli kararda tedavi giderinin reddinden ötürü SGK lehine yargılama giderine karar verilmesine yer olmadığına dair kararın gerekçesi olarak SGK’ya yönelik dava açılmadığı ve res’en davaya dahil edildiğinin belirtilmesi suretiyle hüküm kurulması doğru olmamış, davacılar vekiline SGK Başkanlığına tedavi giderleri bakımından davaya dahil etmek için süre verilmesine ve sonucuna göre karar vermek üzere Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Kaldırma nedenine göre davacılar vekilinin sair istinaf istemlerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, Açıklanan gerekçelerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce İstinaf İlamı doğrultusunda davacıya SGK’ nın davaya dahil edilmesi ile ilgili beyanında davacı vekili tarafından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/958 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, SGK’ nın davaya dahil edilmesini talep etmediklerini ve ayrıca Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/958 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirme talebinden vazgeçtiklerini belirterek bu dosyada dava ve ıslah edilen alacak kalemleri hakkında karar verilmesini talep etmişlerdir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı yaya …’ a davalının sürücüsü olduğu …’e ait 16 … 411 plakalı aracın 04/08/2014 tarihinde çarpması ile meydana gelen trafik kazasında, 18/03/2016 tarihinde yapılan keşif, dinlenen davacı tanıkları ve keşif sonucunda düzenlenen 21/03/2016 tarihli trafik bilirkişisinin raporu ve 31/08/2016 tarihinde rapora karşı itirazlar üzerine düzenlenen trafik bilirkişisinin raporu ile davacının aniden dikkatsiz bir şekilde taşıt yoluna çıkması sonucu taşıt yoluna girmeden durmayacak kadar yaklaşmış taşıtlarda ilk geçiş haklarını onlara verip beklemediğine dari kural ihlali sebebiyle davacının %75 oranında kusurlu olduğu davalı sürücünün ise olay esnasında yola gereken dikkat ve özeni göstermediğinden % 25 oranında kusurlu olduğuna dair raporun kanaat verici olduğundan bu rapora itibar edilerek, davacının kaza sebebiyle maluliyetine yönelik alınan Bursa Adli Tıp Grup Başkanlığının raporunda, sürekli iş göremezlik durumunun olmadığı 90 günlük iyileşme süresinin beklenmesi gerektiği, rapora karşı davacının itirazları yönünden 14/11/2017 tarihli celse de delil avansı yatırılmadığından, Bursa Adli Tıp Grup Başkanlığının raporunun kesinleştiğinden ve bu rapora göre düzenlenen 15/03/2017 tarihli aktüer bilirkişinin kanaat verici raporu ile 2432,16 TL geçici iş göremezlik alacağının ispat edildiği ve davacının 12/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı … yönünden geçici iş göremezlik talebinin 608 TL’ ye çıkarıldığından davacının geçici iş göremezlik talebinin kabulune, davalı …’ in kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğünden bu tarihten itibaren, davalı … Genel Sigorta Şirketi yönünden dava tarihinden önce temerüde düşürülmediğinden dava tarihi itibariyle faiz işletilerek karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin 12/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ise tedavi giderinin, davalı sürücüden 4117,50 TL olarak talep edildiği, SGK dan talep edilmediği ancak davacı tarafından yapılan harcamaların 2918 sayılı yasanın 98 maddesi kapsamında kalan ve SGK sorumluluğunda olan harcamalardan olduğundan, davalı …’ in bu masraflardan sorumlu olmadığından davalı yönünden ıslah dilekçesine dair talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacını manevi tazminat talebi yönünden dosya incelendiğinde:
Bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde yukarıdaki açıklamalar ışığında, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının maluliyeti ile sonuçlanan olayda, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 2.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalı sürücü … yönünden kısmen kabulune karar vermek gerkemiştir.
Bu durumda davacı tarafından tedavi giderleriyle ilgili SGK’ nın davaya dahil edilmediği ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/958 Esas sayılı dosyasındaki talep sonucu ile bu dosyadaki talep sonucunun aynı olmadığı, davacı tarafın birleştirme talebinden vazgeçtiği ve usul ekonomisi ilkesi gereği Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/958 Esas sayılı dosyasının beklenmesinde fayda olmadığı kanaatine varılmış olup dolayısıyla yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gerekçe ile davalılar hakkında maddi tazminat ve manevi tazminat talebiyle ilgili kısmen kabulune, tedavi gideriyle ilgili ıslah talepli dilekçenin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın Kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-Davacı vekilinin 12/02/2018 tarihli ıslah talepli maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 608,00 TL geçici işgöremezlik bedelinin davalı … Genel Sigorta A.Ş.’nin 100,00 TL kısmından ve 100,00 Tlnin dava tarihi olan 20/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … genel sigorta a.ş. Yönünden müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
B-Davacı vekilinin tedavi giderine yönelik ıslah talepli dilekçesinin reddine,
C-Davacı vekilinin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000 Tl manevi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya veilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 178,15 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 34,84 peşin harç ile 77,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 112,12 TL’den mahsubu ile bakiye 66,03 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; bilirkişi gideri 1.600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 548,60 TL olmak üzere toplam 2.148,60 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; posta ve tebligat gideri 35,50 TL olmak üzere toplam 2.184,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 846,95 TL yargılama gideri ve 34,84 TL peşin harç, 77,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 959,07 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat yönünden AAÜT’ 13/2. Maddesine göre belirlenen 608,00 TL vekalet ücretinin davalılardan(davalı … Genel Sigorta A.Ş 100,00 TL kısmından sorumlu olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ 13/2. Maddesine göre belirlenen 2000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Genel Sigorta A.Ş vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/2. Maddesine göre belirlenen 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile ilgili SGK vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.