Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/149 E. 2022/444 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/149 Esas
KARAR NO : 2022/444

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N. …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında bir süredir devam etmekte olan … ve tahin ticareti bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile aralarında olan bu ticarete dayanarak davalıya bankadan ürün satın alma bedeli olarak iki ayrı havale gerçekleştirdiğini ancak davalı tarafından mallar müvekkiline teslim edilmediğini, davalı ile yapılan görüşmeler sonucunda borç ödenmemiş olduğundan müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas numaralı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından söz konusu icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, Nilüfer Vergi Dairesi’ne, Mustafakemalpaşa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Mustafakemalpaşa Vergi Dairesi’ne, Kuveyttürk’e, BTSO’ya, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 10/01/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenebilmesi için defter inceleme günü verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 17/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafından sunulan Dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin 2019 yılı (yevmiye, kebir,envanter) defterlerinin incelenmesi sonucu; dava dışı … Tahin Sanayi Ve Tic. A.Ş.’nin 2019 yılı (yevmiye, kebir,envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2019 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin olmadığı, dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin – 15.08.2019 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil olduğu, Şirketin kurucu, tek ortağının ve münferiden temsile yetkilisinin … olduğu, Mustafakemalpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 26.02.2021 tarih cevap yazılarına göre; davalı …’un vergi kaydına rastlanmadığının belirtildiği, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin 03.03.2021 tarih cevap yazılarına göre; davalı … kaydına rastlanılmadığının belirtildiği, Nilüfer Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01.03.2021 tarih cevap yazılarına göre; davacı …’nin 2018-2019-2020 yıllarına Bilanço hesabına göre defter tuttuğu; davacının 2019 yılı Net Satışlar tutarının 3.929.841,98 TL olduğu, davacının tacir olduğu, Nilüfer Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01.03.2021 tarih cevap yazılarına göre; davacı … tarafından, Dava dışı … Tahin Sanayi Ve Tic. A.Ş.’den BA formu ile herhangi bir alış bildirilmediği, dava dışı şirketin 2019 yılı resmi defterlerine göre; dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından, davacı …’ye düzenlenen faturalar 01/10/2019 tarihli, 696809 nolu, 252,500,00TL bedelli, 10/10/2019 tarihli, 696810 nolu, 252,500,00TL bedelli, 21/11/2019 tarihli, 696813 nolu, 252,500,00TL bedelli ve 29/11/2019 tarihli, 696816 nolu, 252,500,00TL bedelli olmak üzere toplam 1.010.000,00TL olduğu, dava dışı şirketin remi defterlerine göre; dava dışı şirketin, davacı firmaya 4 adet fatura toplam bedeli 1.010.000,00 TL fatura düzenlenmiş olduğu faturaların dava dışı şirketin resmi defterlerinde kayıtlı olduğu, dava dosyasındaki Vergi Dairesinden gelen BA BS formlarına göre davacı tarafından BA formlarında bildirilen bir tutarın olmadığı, dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş’ nin resmi defterlerine göre dava dışı şirketin, davacı firmadan 2019 yılı sonu 1.977,05 TL alacaklı gözüktüğü, dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin RESMİ defter kayıtlarına göre; dava dışı şirketin 2019 yılı toplam … satışlarının (kdv hariç) 1.301.781,14 TL olduğu, davacı …’ye yapılan satışların ise 1.000.000,00 TL olduğu, dava dışı … Tahin Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin RESMİ defter kayıtlarına göre; dava dışı şirketin 2019 yılı toplam Tahin satışlarının (kdv hariç) 8.350,00 TL olduğu, davacı …’ye yapılan satışların olmadığı, davacı … tarafından, davalı … İş Bankası hesabına gönderilen, 26/08/2019 ödeme tarihli, … bedeli açıklamalı 100.000,00TL, 03/09/2019 ödeme tarihli, tahin bedeli açıklamalı, 5.000,00TL olmak üzere 105.000,00TL’ nin davacı tarafından, davalı …’un şahsi banka hesabına gönderilen tutarların, dava dışı şirketin resmi defterlerinde, davacı firmaya alacak yazılmış olduğu, mütalaa edilmiştir.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 18/02/2021 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça, davalının şahsi hesabına 5.000,00 TL (tahin bedeli), 100.000,00 TL( … bedeli) gönderilmesine rağmen ürünlerin gönderilmediği iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafın itiraz etmesi neticesine dayalı olarak açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir. Her ne kadar işbu dava Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış ise de mahkememizce yapılan inceleme neticesinde Mustafakemalpaşa Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında davalının vergi kaydının bulunmadığı, BTSO’dan gelen müzekkere cevabında dava dışı şirket olan … Tahin San. Ve Tic. A.Ş.’de kurucu ortak olduğu, davalının Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nda kaydının bulunmadığı, BTSO’dan gelen müzekkere cevabında da davalının yönetim kurulu başkanı olduğunun tespit edildiği, TTK’nın 12. Maddesinde ”bir ticari işletmeyi kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.” maddesi uyarınca; yönetim kurulu başkanı olan davalının, ilgili ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletmediği için tacir sayılamayacağı, davalının tacir/esnaf olmadığı, uyuşmazlığın mutlak-nispi ticari davalardan da sayılamayacağı kanaatine varılarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal mahiyette Yargıtay 23. HD’nin 2015/1005 Esas 2017/706 Karar sayılı ilamı , dikkate alınarak)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.