Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2022/203 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/135
KARAR NO : 2022/203

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında tekstil sektöründen kaynaklı ticari iş ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkili tarafından iş yerine tekstil ürünü (dokuma kumaş) alımı konusunda davalı ile anlaşılmış ve davalıya davaya konu senet verildiğini, Senet düzenlenirken gerek davalı, gerek de davalının ortağı Serkan Bey ve pazarlamacısı Ahmet Bey ile yapılan görüşmelerde Dolar Kuru 2.10 Lirası olarak sabitlendiğini, aradan geçen zamana ve düzenlenen senetlerin vadesi yaklaşmasına rağmen davalı şahıs tarafından anlaşmaya bağlı olan tekstil ürünlerinin müvekkiline teslim edilmediğini, Bunun üzerine müvekkilinin defalarca davalıyı aramış malların teslimini ya da senedin iadesini talep ettiğini, Ancak davalı tarafından söz konusu ürünlerin teslim edilmediği gibi sürekli kandırmaca ve senetlerin takibe koyulacağı baskısıyla müvekkilinden ödemeler aldığını, Müvekkili tarafından ödemeler yapılmasına rağmen davalı tarafından senetleri iade edilmediğini, bu ödemeleri müvekkili senedin protesto edilmemesi ve tamamen iyi niyet çerçevesinde yaptığını, İş bu huzurdaki davanın açılmış olduğu tarihte bile hala söz konusu tekstil ürünleri müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin davalıya ödeme yapmasına rağmen davalı tarafından Kambiyo Senetlerine mahsus haciz yolu takibi ile Bursa 11.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Ancak bu takipten müvekkilinin kendisine gönderilen 10.06.2016 tarihli Davet Kağıdı ile haberdar olduğunu, Bunun üzerine tarafımızca Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinde 2016/549 E. Sayılı dosya ile tedbir talepli olarak ödeme emrinin iptali ve ayrıca takibin iptali davası açıldığını, Bu dosyanın duruşması 25.11.2016 tarihine ertelendiğini, Davalı tarafça Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılan takip usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından iddia edilen alacak miktarının, müvekkili tarafından 02.10.2015 tarihinde Albaraka Türk Katılım Bankası Topkapı İstanbul Şubesinden Eft yolu ile 40,000 TL, 20.11.2015 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 10.000 TL, 05.01.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 35.000 TL, 29.02.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 38.000 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 21.500 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 10.000 TL, Denizbank İnternet Bankacılığı aracılığıyla 26.06.2015 tarihinde 30.000 TL olmak üzere … senet ödemesi açıklaması ile toplam 184.500,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından yukarıda belirttikleri ödeme belgelerine rağmen haksız hukuka aykırı olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinden haberdar olmadığından ödemelerin bir kısmını takipten önceki tarihlerde bir kısmını ise takipten sonraki tarihlerde yaptığını, müvekkili açılan bu takipten icra dosyasından kendisine gönderilen davet kağıdı ile haberdar olduğunu, bu hususun mahkeme tarafından dikkate alınarak öncelikle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, teminatsız olarak Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas Sayılı dosyasının durdurulmasını mahkeme aksi kanaatte ise mahkeme tarafından belirlenecek teminat tutarı karşılığından durdurulmasına, müvekkilinin davalıya hiçbir nam ve isim altında borcunun olmadığının, davalı tarafça talep edilebilecek herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti, dava tarihine kadar fazladan ödenen bedel ile bundan sonra fazladan ödenmek zorunda kalınacak bedeli davalıdan ticari faiziyle birlikte istirdatına, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : davacı tarafın icra takibinden, Bursa 11. İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen davet kağıdı ile değil, 19/03/2016 tebliğ tarihli ödeme emri ile haberdar olduğunu, Kaldı ki iddialarının aksine çok daha evvel haberdar oldukları hususu müvekkiline ve müvekkilinin çalışanı Ahmet’e yönelik telefon ve mesajla yapılan tehditlerden açıkça anlaşıldığını, Davaya konu icra takibinin dayanağı; 31/08/2015 – 30/09/2015 – 31/10/2015 – 30/11/2015 ve 31/12/2015 vadeli bonolar olduğunu, Borçlu tarafından mezkur bonolarla ilgili olarak müvekkili firmaya herhangi bir ödeme yapılmamış olduğundan icra takibi başlatıldığını, Bonoya ilişkin ödeme iddialarında ispat yükü davacı borçlu üzerinde olup, davacı tarafın sunmuş olduğu dekontlarda da mezkur bonolara dair herhangi bir ödemenin yapılmadığını, Ödeme iddiasını ileri süren davacı senede karşı senetle ispat yükümlülüğü altında olduğunu, Davacı tarafın “bonolara mahsuben gerçekleştirdiğini” iddia ederek bir kısım dekontlar sunduğunu, Bu dekontlarda ödemenin takip konusu bonolarla ilgili olduğunu gösterebilecek mahiyette hiçbir açıklama mevcut olmadığını, Nitekim dekontların hiçbirinde ne vade, ne miktar, ne de taraflar bakımından takibe konu edilen herhangi bir bononun işaret edilmediği görülmediğini, Davacı taraf …’na olan borçlarına mukabil gerek kendisinin gerekse kendisiyle ilgili firma ve şahısların tüm ödeme dekontlarını bir araya getirdiğini ve bunlarla takip konusu bonoları ödediğini iddia ettiğini, ödemelerin mükerrer olacak biçimde birden fazla alacağa veya birden fazla bonoya mahsubu düşünülemeyeceğini, zira …’ın, …’na takip konusu bonolar dışında, gerek harici borçları ve gerekse protesto edilmiş Türk Lirası bonoları gereğince takip konusu bonoların fevkinde borçlu olduğunu, davacı tarafın “…protesto olmamak için iyi niyetle ödeme yaptığını…” iddia etmiştir. bu iddianın gerçeklerle ilgisi olmadığını, Zira icra takibine konu olan tüm bonoların protesto olduğu aşikar olduğunu, davacı tarafın; sözde müvekkiliyle yaptığı kumaş alımı anlaşmasına binaen senetleri avans olarak verdiğini ileri sürdüğünü, Davacının bu avans iddiasını da somut, gerçek ve geçerli bir senet hükmünde belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın dolar bonolarını tanzim ederken kuru 2,10 TL. olarak sabitlediklerini ileri sürdüğünü, Bu gerçek dışı iddianın kendi içinde açıkça çelişkili olduğu da ortada olduğunu, Zira kurun 2.10 TL. olarak kabul edilse idi dolar 2,10 TL ile çarpılarak Türk Lirası üzerinden bononu düzenleneceğini, davacı borçlunun; borçtan kurtulma maksadıyla, kötü niyetle borca itiraz etmiş olduğundan, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere; kötü niyet tazminatı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli olarak icra takibine itirazda bulunan borçlunun alacağın %20’ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas Sayılı icra takip dosyası, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, icra takibinden sonra açılan kıymetli evraka dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı tarafından Bursa 11. İcra dairesinin 2016/… E. Sayılı icra takip dosyasına konu davacının keşideci, davalının lehtar olduğu, sırayla
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.10.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 30.11.2015 vadeli bono,
-13.500 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.12.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.08.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 30.09.2015 vadeli bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı ve davacı borçlu tarafından imzaya yönelik bir itiraz olmadığından takibinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, davalı tarafından ileri sürülen alacağın 02.10.2015 tarihinde Albaraka Türk Katılım Bankası Topkapı İstanbul Şubesinden Eft yolu ile 40,000 TL, 20.11.2015 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 10.000 TL, 05.01.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 35.000 TL, 29.02.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 38.000 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 21.500 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 10.000 TL, Denizbank İnternet Bankacılığı aracılığıyla 26.06.2015 tarihinde 30.000 TL olmak üzere … senet ödemesi açıklaması ile toplam 184.500,00 TL ödeme yapıldığını borçlu olmadığının tespiti ve fazla ödenen miktarın istirdadını talep etmiştir.
Davacı tarafından ödediği ileri sürülen dekontlar ve belgelerin onaylı suretleri celp edilmiştir.
Davacı, dava konusu senet bedelini ödediğini iddia etmiş ve buna ilişkin banka havale dekontları sunmuştur.
Senedin vadesinden önce tanzim tarihinden sonra yapılan ödemelerin senede yönelik yapıldığının ileri sürülmesi halinde ispat külfeti davacıdadır. Başka bir anlatımla henüz muaccel olmayan bir borcun ödendiğini davacı ispatla yükümlü olacaktır. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/19578 Esas ve 2015/7773 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere)
Somut olay değerlendirildiğinde, davacının delil listesinde sunulan Garanti Bankası 30/07/2015 tarihli 29.850 TL bedelli havale ve Deniz Bankası 26/06/2015 tarihli 30.000 TL bedelli havaleler yönünden, bonoların vade tarihlerinin 31/08/2015 tarihi ile 31/12/2015 tarihleri arasında olduğu, vadeden önce yapılan bu havalelerin dava konusu senetlere ilişkin olduğunun ispat yükünün davacıda olup davacı tarafından başkaca yazılı ve kesin delil sunulmadığından bu ödemelere ilişkin iddianın senede yönelik yapıldığının ispat edilmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davacı tarafından ileri sürülen Albaraka Türk Katılım Bankası Topkapı İstanbul Şubesinden Eft yolu ile 40,000 TL, 05.01.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 35.000 TL, 29.02.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 38.000 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 21.500 TL ödemeler yönünden, dekontların tarihleri senedin vade tarihinden sonra olup, bazı senetlerin içeriklerinde “senet karşılığı” açıklamaları bulunmaktadır. Kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Davalı, iddiaya konu ödemelerin dava konusu senetle ilgisi olmayıp, başka bir alacakla ilgili olduğunu savunmuştur. Bu durumda yapılan ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğu yolundaki savunmasını davalı yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Dolayısıyla davalı tarafından Albaraka Türk Katılım Bankası Topkapı İstanbul Şubesinden Eft yolu ile 40,000 TL, 05.01.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 35.000 TL, 29.02.2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 38.000 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 21.500 TL ödemeler yönünden başka bir alacağa ilişkin olduğunun ispat edilemediğinden bu miktar ödemeler yapıldığından ödeme tarihi itibariyle 134.500 TL davacının dava konu senetler için ödeme yaptığı anlaşılmakla bu miktar ödeme yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından sunulan Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 20/11/2015 tarihinde 10.000 TL, 09/05/2016 tarihinde Garanti Bankası Beylikdüzü Meydan Şubesinden 10.000 TL ödemeler yönünden, dava dışı Mozaik Besin Ürünleri Turizm İnşaat Sanayi tarafından ödendiği, havalenin içeriğinde herhangi bir açıklamanın olmadığı anlaşılmakla bu ödemelerin dava konusu senede yönelik yapıldığının ileri sürülmesi halinde ispat külfeti davacıda olup davacı tarafından sunulan deliller ile senede karşı ödemenin yapıldığının ispat edilemediği gibi davacının Mozaik Besin … Ltd Şti ‘ nin ortağı olduğunun, senede karşı yapıldığını göstermediği zira sermaye şirketinin ayrı bir tüzel kişiliği olup malvarlığı olduğundan ve senetler ile ilgili isticvap yapılmasına yönelik taraf vekillerinin 29/05/2018 tarihli celse de açıkça taleplerinin olmadığından sunulan deliller ile bu ödemelerin davacı tarafından senetle ilgili olmadığı anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulune, davacının kötü niyet tazminatı talebinin, davacı tarafından dava konusu senetlere yönelik ödemelerde bulunduğu halde ödemelerin inkar edildiği, icra takibinin başlatıldığı ve devam edildiği anlaşılmakla kötü niyetli olduğundan davacının kötü niyet tazminatının kabulune, davalının kötü niyet tazminatı talebinin, davanın reddedilen kısım yönünden davacı tarafından talep edilerek ve teminat yatırılarak fiilen ihtiyati tedbir uygulandığı ve davalı alacaklının alacağına kavuşmasının engellendiğinden kötüniyet tazminatının kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bursa BAM 5. HD’nin 15/12/2020 tarih ve 2018/2099-2020/1503 E/ K sayılı kararı ile; “Dava konusu somut olayda, davacı ödeme iddiasında bulunmuş davalı ise ödemelerin bir kısmının davacıdan alacaklı olduğu 31/05/2015 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli, 30/06/2015 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli, 31/07/2015 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli, üç adet senede yönelik olduğunu belirtmiş ve davacı tarafça inkar edilmeyen bu senetlere ilişkin fotokopi ve protesto evraklarını dosyaya sunmuştur. Buna göre davalı davacının ödemelerinin bir kısmının söz konusu bonolara ilişkin olduğunu ispat etmiş durumdadır. Aksinin davacı tarafça ispatı gerekir. Bu haliyle söz konusu ödemelerin belirtilen dava dışı senetlere ilişkin olduğunun ve bakiye kaldığı taktirde kalan bakiyenin dava konusu senetlere ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda belirtilen şekilde davacının ödemelerinin bir kısmının toplam 100.000,00 TL bedelli dava dışı 3 adet bonoya ilişkin olduğunun kabulü ve şayet bunlara ilişkin ödemede bakiye kalması halinde kalanın dava konusu senetlerden ödeme tarihindeki TCMM USD Efektif kuru üzerinden Amerikan Dolarına çevrilerek dava konusu Amerikan doları bedelli senetlerden mahsubu ile taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple açıklanan şekilde hesaplama yapılmak ozere dosyanın uzman bir bilirkişiye tevdii ile sonucuna göre karar vermek üzere Yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş, buna yönelik davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmüş, davacı vekilinin ise birinci bendin kapsamı dışında kalan istinaf isteminin verilen kararın niteliği gözetilerek şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Davacının istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile; -Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2018 tarih 2016/984 Esas, 2018/1020 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Deliller toplanmadan karar verilmiş olduğundan, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,” gerekçesi ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, dosya 1 hesap bilirkişisine tevdi ile Bursa BAM 5. HD’nin 2018/2099 esas, 2020/1503 karar sayılı kesin kaldırma ilamında vurgulandığı hususlar dikkate alınarak taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti ile davacının dava tarihi itibariyle davalıya borçlu olmadığı miktarı hususlarında rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 02/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı tarafından yapılan 100.000,00 TL’lik ödemelerin öncelikle icra takibine konu olmayan 3 adet senet karşılığı yapıldığının kabulü ile bakiye kalan kısmın dava konusu senetlerden ödeme tarihindeki TCMB USD Efektif Satış Kuru üzerinden Amerikan Dolarına çevrilerek dava konusu Amerikan Doları bedelli senetlerden mahsubu yapılmış olup; Dava tarihi itibari ile davacı tarafından 38.727,19 USD karşılığı TL ödeme yapılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle davalıya 38.727,19 USD borçlu olmadığı, Dava tarihi itibari ile senetler karşılığı toplam 22.772,81 USD bakiye borç kalmış olduğu (icra takibi tarihinde senetler karşılığı bakiye 33.514,50 USD bakiye borç kaldığı) mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı itirazları kapsamında dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek, ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davacı tarafından yapılan 100.000,00 TL’lik ödemelerin öncelikle icra takibine konu olmayan 3 adet senet karşılığı yapıldığının kabulü ile bakiye kalan kısmın dava konusu senetlerden ödeme tarihindeki TCMB USD Efektif Satış Kuru üzerinden Amerikan Dolarına çevrilerek dava konusu Amerikan Doları bedelli senetlerden mahsubu yapılmış olup; Dava tarihi itibari ile Bursa 11. İcra Dairesinin 2016/… Esas sayılı icra dosyasına konu senetler hakkında davacı tarafından 38.727,19 USD karşılığı TL ödeme yapılmış olduğu, davacının dava tarihi olan 25.07.2016 tarihi itibariyle icra takibine konu bonolar nedeni ile davalıya 38.727,19 USD borçlu olmadığı, İcra takibi olan 18.03.2016 tarihi itibari ile davacının davalıya 33.514,00 USD borcu olduğu, dava tarihi olan 25.07.2016 tarihi itibari ile davacının davalıya 28.409,40 USD borcu olduğu mütalaa edilmiştir.
Bu durumda Bursa BAM 5. HD’nin 2018/2099 esas, 2020/1503 karar sayılı kesin kaldırma ilamı doğrultusunda düzenlenen 18/11/2021 tarihli ve 11/12/2021 tarihli ek raporların hüküm kurmaya elverişli olduğundan yapılan hesaplama ile dava tarihi itibariyle dava konusu icra takibine konu bonolara karşılık davalı tarafından 38.727,19 USD ödeme yapıldığı ve bu miktar borçlu olmadığının tespitine, bakiye kısmın reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin, davacı tarafından dava konusu senetlere yönelik ödemelerde bulunduğu halde ödemelerin inkar edildiği, icra takibinin başlatıldığı ve devam edildiği anlaşılmakla kötü niyetli olduğundan davacının kötü niyet tazminatının kabulune, davalının kötü niyet tazminatı talebinin, davanın reddedilen kısım yönünden davacı tarafından talep edilerek ve teminat yatırılarak fiilen ihtiyati tedbir uygulandığı ve davalı alacaklının alacağına kavuşmasının engellendiğinden davalının kötüniyet tazminatının kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
Bursa 11. İcra dairesinin 2016/… E. Sayılı icra takip dosyasına konu davacının keşideci, davalının lehtar olduğu, sırayla;
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.10.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 30.11.2015 vadeli bono,
-13.500 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.12.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 31.08.2015 vadeli bono,
-12.000 USD bedelli, 30.03.2015 keşide tarihli, 30.09.2015 vadeli bonoların davacı tarafından 20/11/2015 tarihinde 3.468,68 USD, 05.01.2016 tarihinde 11.726,08 USD, 29.02.2016 tarihinde 12.790,74 USD, 09.05.2016 tarihinde 3.410,06 USD, 09/05/2016 tarihinde 7.331,63 USD ödeme yaptığı anlaşılmakla, davacının davalıya yukarıda sayılan bonolar sebebiyle 38.727.19 USD borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK 72 Maddesi gereğince davacı yönünden kötü niyet tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın % 20 si olan 23.003,95 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK 72 Maddesi gereğince davalı yönünden kötü niyet tazminatı koşulları oluştuğundan alacağın % 20 si olan 13.527,04 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.046,68 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 3.119,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.927,38 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; posta, talimat ve tebligat gideri 267,90 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; posta ve tebligat gideri 55,00 TL olmak üzere toplam 322,90 TL’den kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 203,33 TL yargılama gideri ve 3.119,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.322,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 700,00 TL, posta ve tebligat gideri 82,50 TL olmak üzere toplam 782,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 289,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 15.140,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.804,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.