Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1285 E. 2023/170 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1285 Esas
KARAR NO : 2023/170

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16588-85479-33328] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – [16766-67877-20993] UETS
Av. … – [16494-94085-87436] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; davalı (borçlu) aleyhine, ekte sunulan fatura ve Cari Hesap Sözleşmesine (Mutabakatı) dayanılarak Bursa 19.İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı takip dosyası ile takip başlatılmış olup, davalı borçluya Örnek No 7 İcra Ödeme Emri gönderildiği davalıya (borçlu), ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlu 18.11.2021 havale tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itiraz etmiş, itiraz üzerine icra takibi durdurulduğunu davalının (borçlu) itiraz dilekçesinde belirttiği hususlar yasal dayanaktan yoksun olup, kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu bu bağlamda, borçlu itirazının, aşağıda sunulan yasal gerekçelerle iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini davalı (borçlu) ile alacaklı müvekkil arasında bir örneği takibe dayanak olarak sunulan cari hesap tablosu düzenlenmiştir. Tabloda müvekkilin toplam asıl alacağı 36.226,16 TL anapara ve 5.426,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.652,68 TL olarak taraflarca mutabık kalınarak kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı (borçlu) tarafından mutabık kalınan 22.12.2020’den bu yana hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu bunun üzerine borçlu aleyhine Bursa 19.İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve borçluya İcra Ödeme Emri gönderilmiştir. Borçlu davalı böyle bir borcunun bulunmadığından bahisle, takibe ve borca itiraz etmiş ise de itirazın kötü niyetli yapılarak, takibin sürüncemede bırakma amaçlı olduğu yine bir örneği ekte sunulan irsaliyeli faturalar ile ödemediğini davalının (borçlu) bursa 19.icra müdürlüğü 2021/… e. sayılı icra dosyasından başlatılan takip konusu 47.845,81tl asıl alacak, faiz ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu borç miktarının likit olması ve yargılamayı gerektiren bir hususun olması, itirazın kötü niyetli olması ve itiraz sonucunda takibin durması hususlarının nazara alınarak davalının (borçlu) %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, takip konusu borç miktarının likit olması ve yargılamayı gerektiren bir hususun olması, itirazın kötü niyetli olması ve itiraz sonucunda takibin durması hususlarının nazara alınarak davalının (borçlu) %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı(borçlu) üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişki fatura alacağına dayalı olup icra takibine konu alacak fatura alacağı olmakla alacak götürülecek borç niteliğinde olduğunu TBK 89.madde “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulandığını Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, …” HMK ve TBK.nın açık hükümleri gereğince davalının (borçlunun) para borcunu ifa etmek için alacaklının yerleşim yerinde ödeme yapması gerekmektedir. yargıtay uygulaması ve doktrinde benzer görüş mevcut olduğunu yetkisine itiraz ettiklerini davacı (alacaklı) adresi mudanya olup mudanya mahkemeleri yetkili olmakla yetkiye açıkça itiraz ettiğini davacı taraf kayıtlı adresi mudanya olmakla itirazın iptaline konu alacak tbk madde 89 gereğince götürülecek borç olduğundan mudanya mahkemeleri yetkili olmakla mahkememiz yetkisine itiraz ettiklerini nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan dava oludğunu nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerektiğini birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olduğunu davacı taraf mersis kayıtlarının incelenmesinden de görüleceği üzere tacir sıfatına haiz olmamakla sayın mahkemenin görevine itiraz eder ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi talep olunur, bursa 19. icra müdürlüğünce düzenlenen 2021/… e. ilamsız takipte ödeme emri icra ve iflas kanunu’nun 58. maddesi 3. fıkrasına açıkça aykırı, talep edilen asıl alacak hatalı, ttk made 8 hükmüne aykırı olarak faize faiz talep edilerek takibe konu edilmekle haksız, mesnetsiz ve mevzuata aykırı açılan davanın esastan reddine karar verildiğini haklı olarak (davalı firma konkordato komiserinin temsilinde olduğundan dolayı) kötü niyetli olmadan, likit olmayan alacağa dair itiraz yapılması sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini açılan dava sonucunda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, faturalar, yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 13/11/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davalı tarafından görev itirazındayönünden ön inceleme aşamasında görev itirazı değerlendirilerek davacının ve davalının tacir olup eldeki davanın nispi ticari dava niteliğinde olduğundan TTK 4 ve 5. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın dava tarihi itibariyle davacının tacir olmadığı savunması yönünden ise davacı tarafın talebinin, cari hesap ekstresine dayalı 2019 ve 2020 yılına ait alacaklar olup talepte bulunduğu alacaklar yönünden 2019 ve 2020 yılı itibariyle VUK 177. Maddesi kapsamında tacir olduğu sabit olduğundan bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan davalı yana ait ticari defter ve bağlı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildi.
Mahkememiz 25/10/2022 tarihli bilirkişi raporunu özetle; davacı taraf …’ün 2019 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğunu 2020 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu ,Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin olmadığı görüldüğünü Davalı … Tekstil San.Tic.A.Ş ’nin 2019- 2020 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye Defteri, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, bu defterlerin yasal süresinde 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve 1 Sıra nolu Elektronik Defter Genel tebliğine göre aylık olarak alınması gereken beratları süresinde yapılmış olduğunu Davacı taraf …’ün 2019-2020 yılı defter bilgilerine göre davacı …’ün davalı taraf … Tekstil San.Tic.A.Ş ‘den 36.770,74 TL alacaklı olduğu görüldüğünü Davalı taraf … Tekstil San.Tic.A.Ş ‘nin 2019-2020-2021 yılı defter bilgilerine göre icra takip tarihi itibari ile davacı …’ün davalı taraf … Tekstil San.Tic.A.Ş ‘den 36.051,15 TL alacaklı olduğu görüldüğü kanaatine varılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu kapsam ve nitelik itibarıyla hüküm vermeye yeterli görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından faturaların düzenlendiği, fatura konusu malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacı tarafın tutulan ticari defterlerinin 2019 yılı defterlerin usulune uygun olarak tutulduğu, 2020 yılı yevmiye defterlerin kapanış tasdiki olmadığından usulune uygun olmadığı ancak davalı tarafın 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerin usulune uygun tutulduğundan davalı tarafın usulune uygun tutulan ticari defterlerindeki faturalar ve ödeme kayıtlarına itibar edilerek cari hesap ekstresi kapsamında davacının davalıdan 36.051,15 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulu ile 36.051,15 TL yönünden takibin devamına, takip tarihinden önce temerrüdün gerçekleşmediğinden davacı tarafın işlemiş faiz talebinin reddine. davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin davacı tarafın takipte kötü niyetli hareket ettiğinin sabit olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının Bursa 19. İcra müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 36.051,15 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlar ile birlikte devamına,
2-İİK 67 .maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 7.210,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK 67. Maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.462,65 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 577,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.884,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 994,60 davalıdan alınarak, bakiye 325,40 TL’ nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.200 TL posta, talimat ve tebligat gideri 68,50 TL olmak üzere toplam 1.268,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 955,79 TL yargılama gideri ve peşin alınan 577,86 TL harç olmak üzere toplam 1.533,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ 13/1. maddesine göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nun 333.Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/02/2023 09:08:28

Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.