Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1264 E. 2022/1250 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1264 Esas – 2022/1250
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1264
KARAR NO : 2022/1250

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, Orhanlı Mahallesi 0 Ada 628 Parsel nolu taşınmazı üzerinde, toplam kurulu gücü 990 kwe olan TÜRKALİ 3 GES adıyla güneş enerjisi santrali bulunduğunu, zikredilen tesise ilişkin olarak davalı taraf ile (kullanıcı no:4082460) “lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistem kullanım anlaşması” imzalandığını, teknik ve hukuki açıdan tüm eksiklikleri tamamlanan tesisin 02.05.2018 tarihinde geçici kabulü yapılmış ve tesis yasal olarak üretime başlandığını, sözleşme sonrası davalı şirketçe sözleşmeye aykırı olarak 2 haksız ayrıma gidildiğini ve müvekkile ait tesisin Geçici Kabulü 31.12.2017 tarihinden sonraki dönemi kapsamakta olup, Geçici Kabulü 02.05.2018 tarihinde yapıldığını, bu haliyle Üretici’den (Lisanslı) 2,7220 kuruş alınırken müvekkile ait tesisten yaklaşık 10 kat fazla 22,7527 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alındığını, bu durum tamamen ve uyuşmazlık konusu uygulama, elektrik piyasası kanunu’na aykırı olduğunu, özetlenen metodolojiye tamamen aykırı bir şekilde genel fiyat olan 2,7220 kuruşluk sistem kullanım/dağıtım bedeli fahiş şekilde (yaklaşık 10 kat) artırılarak davacı’dan 22,7527 kuruş alınması sonucunun ortaya çıktığını, bu şekilde yapılan fiyat belirlemesi, yukarıda anılan Usul ve esaslara aykırı olduğunu, anılan Usul ve Esaslara göre davacının tesisinin dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturması ve bunun da davalı tarafından açıkça ortaya konulması halinde ancak sistem kullanım/dağıtım bedelinde farklılaşmaya gidilebileceğini, gerçekten de davacı tesisin, benzer nitelikteki diğer tesislere göre sisteme fazladan bir ek maliyet oluşturduğu bilim, sanat ve teknik kurallara göre kesinlikle izah ve iddia edilemeyeceğini, sistem üzerinde ek maliyet oluşturmadığı halde ve tamamen aynı dağıtım hizmeti alan üreticiler arasında bu denli fahiş oranda (yaklaşık 10 kat) ayrım yapılması kesinlikle dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bu itibarla uyuşmazlık konusu somut olay bakımından Uyuşmazlık konusu tesisin, dağıtım sistemi üzerinde davalı şirketin katlanmak zorunda olduğu bir ek maliyet oluşturup-oluşturmadığının tespit edilmesinin ek maliyet varsa, bunun genel tarifedeki bedelden hangi oranda farklılaşma yapılması gerektiği ortaya çıkarılarak davacı’ya uygulanacak sistem kullanım dağıtım bedelinin belirlenmesi, ek maliyet yoksa (ki iddiamız bu yöndedir) davacı’dan genel tarifedeki “ÜRETİCİ” için belirlenen fiyat üzerinden sistem kullanım dağıtım bedeli alınması gerektiğini, bu nedenlerle davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulün, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve yargılama sırasında ortaya çıkacak gerçek alacak tutarına talebimizi artırmak üzere davacıdan işbu dava tarihine kadar fazladan tahsil edilen sistem kullanım dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen KDV ‘lerle birlikte oluşan toplam tutar için şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline ve davacıya verilmesine, alacağa konu bedellere, her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faizi değişen oranda avans faizi uygulamasına, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına yargılama gideri ve vekalet ücretinin (dava ve arabuluculuk) davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında” Lisansız Elektirk Üretim İç Dağıtım Sistem Kullanım” anlaşması kapsamında davacıya ait Türkali 3 GES işletmesinin üretiminde her KWH için tahsil edilen sistem kullanım dağıtım bedelinin taraflar arasındaki sözleşme, EPDK tarifeleri, yasal mevzuata aykırı olup olmadığı, fazla tahsil yapılıp yapılmadığı, fazla tahsil yapılmışsa fazla tahsilatın istirdatı koşullarının olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılarak, tahkikat aşamasına geçilmiş, yargılama devam ederken davacı vekilinin 31/10/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde: Davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacının dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden tahkikat aşamasında beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Kararın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının feragatın ilk celseden sonra vuku bulması sebebiyle 2/3′ ü olan 53,80 TL’den peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile bakiye 5,50 TL fazla karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanunun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, arabuluculuk tutanağının tek tutanak ve tek ücret olup mahkememiz 2021/1263 Sayılı dosyası üzerinden değerlendirilmesi sebebiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden ve vekalet ücretinden vazgeçildiğine dair açık bir beyanın bulunmadığından AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalılara iadesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK’nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 09/11/2022

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.