Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/126 E. 2023/767 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/126 Esas – 2023/767
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2023/767
HAKİM : ……
KATİP : ….
DAVACI : … – .
VEKİLLERİ : Av. ………… – [16492-94163-..] UETS
Av. ….. – [16861-68383-…] UETS
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ..
VEKİLİ : Av. … – [16961-69160-…] UETS
DAVALI : 2- … – ………… Panayır Mah Parçacı Sok No:5/2 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. ………. – [16250-52483-……………..] UETS
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 31/12/2019 tarihinde … plakalı araç Şehit Taner Çobanoğlu Ortaokul’u’n’ığn önünde ileri geri manevra yapma esnasında yaya geçidi üzerinde okul görevlisi olarak çalıştığını müvekkillinin …ın okul un önünde süpürge ile temizlik yaparken sağ ayağının üzerinden araç tekerleğinin geçmesi nedeniyle yaramalı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağı EK:1 ile sigortalı sürücünün ( …) Kar’rıyollan Traj Kanunu 89/J’nci maddesine aykırı davrandığı ve kazanın gerçekleşmesinde asli kusur!u olduğu tespit edildiğini 50.000.00 ‘ TL si manevi tazminat, 1.000,00 TL’si maddi tazminatın, (fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla) masraf, vekil ücreti ve kaza tarihi olan 31-12-2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; 31.12.2019 tarihinde … plaka sayılı aracı sevk ve idaresinde bulunduran …’nın, yaya … ile karışmış olduğu kaza neticesinde yaya … yaralanmıştır. Yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat talebiyle … plaka sayılı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’ni (KMAZMSS poliçesini) düzenleyen … sigorta a.ş. aleyhine ve aracın sürücüsü … aleyhine huzurdaki dava ikame edildiğini davanın usulden reddine, mahkemece aksi kanaatte olunup davanın esas yönünden incelenecek olunması halinde ise, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; dava dosyası incelendiğinde yine davacı tarafın iddialarını gösterir hiçbir kayıt ve belgenin bulunmadığı görüldüğünü buna rağmen davacı tarafça çok fahiş tazminat taleplerinde bulunulduğunu maddi tazminat için belirsiz alacak davası açılmasını da kabul etmediğini davacı taraf işbu kazayı haksız zenginleşme aracı olarak görmekte ve bu yönde taleplerde bulunmadığını bunun da kabulü mümkün olmadığını açılan davanın REDDİNE, davanın … Sigorta Şirketine İHBARINA, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR:
Dava dilekçesi cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, soruşturma dosyası, hasar dosyası, bilirkişi raporu, Atk raporları, sağlık kurulu raporları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlı Tıp Ana Bilim Dalına sevk edilerek dava konusu trafik kazası sebebiyle yürürlükte bulunan engellilik ölçütü tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri doğrultusunda davacının maluliyeti oranında rapor aldırılmasına karar verildi.
Alınan 15/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; …….. kimlik numaralı …”ın 31/12/2019 tarihinde geçirdiği bildirilen trafik kazası sonrası sağ dizinden yaralanıp menisküs yırtığı meydana geldiğinin saptanmış olduğu, sağ diz menisküs yırtığının 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre değerlendirilmesinde kalıcı maluliyete neden olmadığı, menisküs yırtığının iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirmiştir.
Dava konusu kazanın gerçekleştiği mahalde 21/01/2022 günü saat 14:00 itibariyle keşif yapılmasına, 1 trafik bilirkişisinin refakate alınmasına karar verildi.
Alınan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; YAYA: .. T.C Kimlik Numaralı … trafik akımının devam ettiği taşıt yolu üzerinde bulunan yaya geçidi üzerinde gerekli tedbirleri almadan su birikintisini temizlemeye – çalıştığı göz önüne alındığında 2918 sayılı Karayolları Trafık Kanununu 68.nci maddesinin B bendindeki Yayaların uyacakları kurallar başlıklı KANUN MADDE 68- Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir , c) Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek sekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda 9650(yüzdeelli) Oranında Kusurlu olduğu, 2- … plakalı araç sürücüsü … izah edilen nedenlerle yaya geçidi üzerinde kendisine sırtı dönük vaziyette su birikintisini temizleyen yayayı gördüğü halde ikaz ve uyarı yapmadan tedbirsiz bir şekilde seyrine devam ettiği dikkate alındığında Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu başlıklı 47.nci maddesinin D-bendindeki KANUN MADDE 47-d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere (Dikkatsiz ve Tedbirsiz), Uymak zorundadırlar — altı çizilerek belirtilen hükümlerine riayet etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda %50(yüzdeelli) Oranında Kusurlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Dosyanın ATK trafik ihtisas dairesine gönderilerek taraf vekillerini kusura yönelik itirazlarını değerlendirir trafik kazasında tarafların kusur oranları konusunda rapor aldırılmasına karar verildi.
Alınan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Mevcut verilerle; A) Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet yerleşim yeri içi yol üzerinde seyir halindeyken geldiği okul önünde araçtan yolcu indirmesi akabinde hareketi sırasında, aracının hareket alanını kontrol altında bulundurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, okul geçidi üzerinde bulunduğunu gördüğü davacı yayanın varlığını dikkate almaksızın ve ikazda bulunmaksızın kontrolsüzce hareketi sırasında aracının tekerlek kısımları ile davacı yayaya okul geçidi üzerinde çarptığı kazada kusurlu olduğu B) Davacı yaya … olay mahalli okul geçidi üzerinde biriken suları süpürge ile çekmekte olduğu sırada, davacı sürücü idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı kazada atfı kabil kusuru bulunmadığını bu husus muvacehesinde, olayda; A) Davalı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, B) Davacı yaya …’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirmiştir.
Ankara nöbetçi ATM ye talimat yazılarak davalıların kusura karşı itirazları dosyada alınan çelişkinin giderilmesi için 3 kişilik karayolları fen heyetine dosyanın tevdi edilerek kusur oranı konusunda rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Alınan 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı yaya …’ın, meydana gelen olayda kusursuz olduğu; Sürücü …’nın, meydana gelen olayda %100 (yüzde yüz) oranında tam kusurlu olduğu; görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosyanını maddi tazminatın hesaplanması yönünden aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verildi.
Alınan 17/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda; hukuksal değerlendirme sonucunda Davacı taraf talebinin yerinde olduğu kanaatine varıldığı takdirde; Dava konusu trafik kazası nedeniyle Uludağ. Uni. Adli tıp Raporunda davacının kalıcı malüliyetin bulunmadığı, iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirtildiğinden sürekli iş göremezlik zarar hesabı yapılmadığı, sadece geçici iş göremezlik zarar hesabı yapıldığı, Davacının geçici iş göremezlik zararının; 8.381,68 TL olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 26/05/2023 tarihli dilekçe ile 1.000 TL olan maddi tazminat alacağını 8.381,68 TL olarak artırdığı görülmektedir.
Davalı tarafın zamanaşımı def-i savunması yönünden, davanın ölümlü trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olup fiilin cezai gerektirdiğinden KTK’ nın 109/2 .maddesi kapsamında uzamış ceza zamanaşımı olan 8 yıllık süreye tabidir. Dolayısıyla kaza tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren zamanaşımı süresi geçmediğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda; davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın 31/12/2019 tarihinde davacı yaya çarpması ile meydana gelen cismani zararla sonuçlanan trafik kazasında maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmakla davanın haksız fiilden kaynaklandığından öncelikle tarafların kusurlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı,18/03/2021 tarihli trafik bilirkişisi raporu rapora itirazlar üzerine ATK Trafik İhtisas kusur raporu ve raporlar arasında çelişki sebebiyle Karayolları Fen Heyetinden oluşan bilirkişiler tarafından düzenlenen 20/01/2023 tarihli raporun gerekçeli denetime açık olduğundan itibar edilerek, sürücü …’nın, yönetimindeki aracı ile trafik akışına ters yönde duraklamış halde iken trafiğe katılmak üzere sağa manevra yaptığı esnada aracının sağ ön tekeri ile yaya geçidi üzerinde biriken suları temizleyen yaya …’ ın sağ ayağının üzerinden geçmesi sonucu yaralanması ile meydana geldiği olayda, sürücünün yönetimindeki araç ile ters yönde duraklamış haldeyken yola katılmak üzere manevra yaptığı esnada sağ önünde, yaya geçidi üzerinde aracına yakın mesafede bulunan yayayı fark edip sesli ikaz ile uyarmadan yayanın can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yola çıkmakla, aracını hareket ettirmeden önce aracının manevra alanının dikkatle kontrol etmemekle, dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 67. Maddesi (a) bendi “Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.” kuralını ihlal ederek kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacı yayanın ise kazanın gerçekleşmesinde herhangi bir eyleminin bulunmadığı, aracı fark edebilecek durumda olmadığından kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmekte olup Yargıtay 4.HD 2021/4002E- 2021/6091K sayılı Kararı,Yargıtay 4 HD, 2021/6772 E- 2021/9565 K sayılı ilamı ve yerleşik içtihatlar kapsamında düzenlenen maluliyet raporunun usulune uygun olduğundan maluliyet raporuna itibar edilerek davacının sürekli iş göremezlik zararını olmadığı ancak 4 ay geçici iş göremezlik zararın olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalardan maluliyet ve kusur raporları dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişinin 15/04/2023 tarihli maddi tazminat hesabı yönünden 8.381,68 TL geçici iş göremezlik zararının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla aktüer bilirkişi raporuna itibar edilerek ıslah ile talep edilen 8.381,68 TL maddi tazminat talebinin kabulune karar vermek gerekmiştir.
Davacı maddi tazminat talebi dışında manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Manevi tazminatın belirlenmesi konusunda ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Bu durumda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, davacıdaki maluliyetin varlığı oranı, bölgesi, kusur durumu dikkate alındığında talep edilen davacı için takdiren 12.000 TL manevi tazminat alacağı yerinde görülerek hükmedilen manevi tazminat alacaklarının davalı sürücü …’ dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafın dava dilekçesinde davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … Sigorta şirketi ile birlikte davalılardan manevi ve maddi tazminat talep ettiği, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi ile manevi tazminatın teminat altına alınmadığı ve genel şartlar ile de manevi tazminattan sorumluluğa dair düzenleme bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığından davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalı … yönünden kaza tarihi itibariyle temerrüt oluştuğundan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.ş yönünden ise 13/07/2020 tarihinde başvuru yapıldığı ve 8 iş günü sonunda temerrüt oluştuğundan 25/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili şeklinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile,
A) 8.381,68 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalı … Sigorta A.ş yönünden ise 25/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ( davalı … Sigorta A.Ş ‘nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına)
B) 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 31/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
C) Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.392,27 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 174,20 TL, ıslah harcı 126,07 TL nin mahsubu ile bakiye 1.092 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Sigorta A.Ş’ den (Davalı … Sigorta A.Ş nin davanın kabul ve red durumu miktar dikkate alınarak bakiye harcın 272,28TL kısmından sorumlu olmasına) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 3.000 TL, keşif yasal yolluğu 571,90 TL, araç ücreti 140 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 973,5‬TL olmak üzere toplam 4.685,4 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 2.277,76 TL yargılama gideri ve peşin alınan 174,20 TL, ıslah harcı 126,07 harç olmak üzere toplam 2.578,03 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan; bilirkişi ve tebligat gideri 1882TL nin davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan; 1.225 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-ATK tarafından düzenlenen fatura bedeli olan 910 TL nin şimdilik suç üstü ödeneğinden karşılanarak davanın kabul ve red oranına göre 318 TL kısmının davacıdan , bakiye 592 TL kısmının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak maliye hazinesine gelir olarak kaydına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 8.381,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye 13. Maddesine göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi Tazminat talebinin reddi yönünden davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye 10. Maddesine göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023
Katip ..

¸e-imzalıdır.

Hakim ….

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip ……
¸E-imzalıdır.