Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1235 E. 2022/392 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1235
KARAR NO : 2022/392

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı, davalının rent a car firmasının olduğu Bursa ili Osmangazi ilçesinde, 02.07.2021 tarihinde 2021 model Hyundai markalı aracın 6 aylık kiralanmasına ilişkin sözleşme yaptıklarını ve anlaştıklarını, bu sözleşmeye göre kiralaya veren davalı, toplam 40.000,00 TL bedel karşılığında, müvekkil şirkete ekte yer alan kiralama sözleşmesinde ki aracı 6 aylık kiraya vereceğini taahhüt ettiğini, müvekkili şirket işbu anlaşma gereği davalı firmaya 02.07.2021 tarihinde 20.000,00 TL, 16.07.2021 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL ödemesini banka havalesi yoluyla açıklama kısmında ” araç kiralama bedeli” ibaresiyle gönderdiklerini, yine 02.07.2021 tarihinde de müvekkil şirket yetkilisi aracı teslim aldığını, yapılan ödemelere ilişkin ise 15.07.2021 tarihinde 3.500,00 TL, 17.07.2021 tarihinde 3.500,00 TL, 15.08.2021 tarihinde 3.500,00 TL ve 16.08.2021 tarihinde 3.500,00 TL şeklinde davalı tarafından Vergi Usul Kanununa aykırı şekilde faturalar kesildiğini, kiralanan araç davalınınn müvekkil şirket yetkilisine taahhüt ettiği şekille aynı oranda yakıt tüketimi sarf etmediğini, müvekkil işbu aracı davalının az yakıt tükettiğini söylemesi üzerine kiraladıklarını, zira müvekkil şirket olup araçta da hatrı sayılır kilometre yapacağından yakıt tüketimi önemli olduklarını, müvekkili bu hususu özellikle davalıya belirttiklerini, davalı ise elinde sadece bu aracın kaldığını ve yakıt tüketiminin düşük olduğunu söylemesi üzerine müvekkil şirket yetkilisi aracı kiraladıklarını, müvekkili aracı kullandıkça yakıt tüketiminin çok yüksek olduğunu farkettiklerini, bu hususu gerek sözlü gerekse mesaj yoluyla yazılı olmak suretiyle davalıya bildirdiklerini, davalı da aracın değiştireceklerini ve müvekkilin isteği doğrultusunda ve yine aynı fiyattan yeni bir araç verebileceklerini belirttiklerini, müvekkil de bunun üzerine dava konusu aracı tekrar Bursa’ya giderek 02.09.2021 tarihinde davalı firmaya teslim etmiş ve geri İzmir’e döndüğünü, müvekkilinin aracını teslim etmesinden bu yana müvekkile araç tahsis edilmediğini, yeni bir araç talep eden müvekkil sürekli olarak oyalanmış ve talebi karşılanamadığını, müvekkili söz konusu kiralamadan sadece yaklaşık 2 ay yararlanmış olup geriye kalan 4 aylık kiralama hizmetinin de ödemesini yapmasına rağmen hizmetten mahrum kaldığını, bunun üzerine tarafımızca davalı firmaya İzmir Bornova 6. Noterliğinin 12474 YEvmiye Numaralı İhtarnamesi gönderildiğini, işbu ihtarname ile davalıdan bakiye kalan 26.000,00 TL nin geri ödenmesi istendiğini, fakat ne yazık ki işbu ihtarnameye karşı da sonuç alınamadığını, bu aşamadan sonra müvekkil artık çareyi dava açmakta bulmuş ve öncesinde arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, fakat ne yazık ki süreç arabuluculukta da çözüme kavuşmadığını, müvekkili şirket, davalıya yeni araç tahsis edilmes hususunda defalarca şifahen ve fiziken bildirimde bulunmasına rağmen davalı tarafından somut bir geri dönüş alamadığını, ihtarnameye de olumlu bir cevap alamadığını, müvekkil şirket yetkilisi, bundan dolayı ciddi mağdur olduğunu, bu sebeplerle, taraflar arasında yapılan sözleşmeyi davalının temerrüde düşmesi nedeniyle feshettiğimizi ve sözleşme konusu araç kiralamaya ilişkin hizmetin karşılığı olarak ödenen 26.000,00 TL bedelin tarafımıza ticari faiziyle birlikte iade edilmesine, davalıya gönderilen ihtarname giderininin tarafımıza ticari faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Haksız ve kötü niyetli olarak sözleşmeden caydığını beyan eden davacının alacak talepleri hukuka açıkça aykırı olup iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen alacağın ve yapılan noter ihtarname masrafının tahsili için Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/9386 E. Sayılı icra takibi ile müvekkil aleyhinde icra takibine başlandığını ve yapılan bu haksız takibe karşı süresinde itiraz edildiğini ve takip durdurulduğunu, davacı yana bu takip açısından itirazın iptali ya da kaldırılması yolu ile dava açmak için kanunen verilen süre henüz dolmadan iş bu huzurdaki dava açılmış ve müvekkil hem icra takibi ile hem de bu dava ile tahsilde tekerrüre sebebiyet verecek şekilde iki ayrı tahsil talebi ile karşı karşıya kaldığını, iş bu davada davacının haklı çıkması halinde, icra dosyasında yapılan itiraza karşı, itirazın iptali ile aynı alacağı davacının talep hakkı devam etmekte olacağını, açılan icra takibi işlemden kaldırılmadığı için davanın derdest icra takibi bulunması nedeniyle öncelikle usulden, mahkeme aksi kanaatte ise yukarıda açıkladığımız nedenlerle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, ihtarname, icra takip talebi, ödeme dekontları, araç kiralama sözleşmesi, whatsapp konuşma kayıtları, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Diğer yandan anılan kanunun 114/1-c maddesi gereğince bir mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı yasanın 115/2. Maddesi gereğince dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden red kararı verilmesi öngörülmüştür.
O halde somut olayda, taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davacının sözleşmenin feshi sebebiyle ödenen bedelin iadesi talep edildiği anlaşılmakla, tarafların kiralayan ve kiracı olduğu, tacir olmanın veya işin ticari iş olmasının görevli mahkemeye etkisinin bulunmadığı, zira yukarıda anılan HMK’ nın 4. Maddesi uyarınca kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, BURSA SULH HUKUK MAHKEMESİNİN görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Sulh Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.