Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1234 E. 2023/24 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1234 Esas – 2023/24
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1234 Esas
KARAR NO : 2023/24
HAKİM : …..
KATİP : …
DAVACI : … – T.C.N….. – Balat Mah. Park Evleri N:23 Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av….- Uluyol Şevki İpekten Plaza No.28 K.4/406 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1-… – T.C.N…. – Esme Mah. Tekbir Cad. N:14/2 Yunak/KONYA
VEKİLİ : Av. …… – Uluyol Güven Sk. No:2 Babadağ Apt. K:3 D:8 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 2-… ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ -Rüzgarlıbahçe Mah. Kavak Sok. N:31 Kavacık/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ……. Maltepe Mah. Eski Çırpıcı Yolu 8 Parima Plaza K:3 D:38 Zeytinburnu, İSTANBUL
DAVALI :3- … ( –MÜTEVEFFA – T.C.N….. – Bağkur Evleri Mah. Sok. Yunak/KONYA
MİRASÇILARI
DAVALILAR : 1-… – T.C.N…. – Fatih Mah. 169524. Sok. N:28 Yunak/KONYA
2-… – T.C.N….. – Fatih Mah.169524 Sok. N:28 Yunak/KONYA
3-… – T.C.N…… – Fatih Mah. 169254 Sok. N:28 Yunak/KONYA
4-… – T.C.N…… – Fatih Mah. 169524 Sok.N:28 Yunak/KONYA
5-… – T.C.N… – Fatih Mah. 169524 Sok. N:28 Yunak/KONYA
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/07/2015
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı …’in 03/11/2011 günü saat 12:15 sıralarında elektrikli bisikleti ile Organize Sanayi Bölgesi Mavi Cadde üzerinde seyir halinde iken aynı yol üzerinde park halinde duran …plakalı çekici sürücüsü … park halinde bulunduğu yerden çıkmak için dikkatsizce yola doğru manevra yaptığını ve kazanın meydana geldiğini, kaza sonucu davalı hakkında Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/450 esas sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığını ve davalı hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan hüküm kurulduğunu, ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı …’nun KTK 137/2-e bendinin ihlali ile asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı kaza nedeniyle hiçbir iş göremediğini, davalı sürücü Trafik Kazası Tespit Tutanağından da anlaşılacağı üzere asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kaza sonrası 15 gün hastanede kaldığını, ameliyat edildiğini, belinde oluşan kırık sonucu beline platin takıldığını, meydana gelen kaza nedeniyle kalıcı sakatlık geçirdiğini, bedensel gücünde azalma meydana geldiğini ve bunun kalıcı olduğunu, müvekkilinin uğradığı maddi zararın tam miktarının yargılama sırasında hesaplanacak olmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tazminine karar verilmesi gerektiğini, davalıların sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin hayati fonksiyonlarının ağır derecede etkileyen yaralanma nedeniyle meydana geldiğini, beline platin takıldığını, bu durumun manevi acı çekmesine sebep olduğunu, tüm bunlar dikkate alındığında müvekkilinin bu manevi acıyı bir nebze olsun azaltmak için 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle davalı … üzerine kayıtlı …plakalı aracın trafik kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat ve 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin sorumluluğunun limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, öncelikle sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacı motosiklet kullanıcılarının giymesi zorundu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığının tespit edilerek kusur oranlarının yeniden hesaplanması gerektiğini, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının ve bilirkişi raporunun temini gerektiğini, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının 03/11/2011 günü saat 23.00’teki kollukta vermiş olduğu beyanında …plakalı çekicinin sol öne tekerine çarpmak suretiyle yaralandığını dile getirdiğini, davacı tarafın müvekkilinin park yerinde sadece aracı çalışır vaziyette iken sol ön tekerine çarptığını, müessif kazada müvekkilinin yola çıktığını davacı bisiklet sürücüsü …’in çekicinin tekerinin altına girecek veya kasasına çarpacak daha elim sonuçlar meydana gelebileceğini,müvekkili gerekli dikkat ve özeni göstermesi bu elim ihtimallerin önlenmesine vesile olduğunu, tazminat tutarları belirlenirken davacının kask takmayarak zararın artmasına neden olduğu gözetilerek tazminat tutarlarından uygun bir indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemiş olmasının da doğru olmadığını, trafik kazası tespit tutanağı düzenleyen görevlilerin tanık olarak dinlenilmesi gerekirse olay mahallinde keşif yapılması ve bu aşamadan sonra sanığın sonra sanığın kusur durumunun belirlenebilmesi yoluna gidilmesi maddi gerçeğe ulaşıması açısından zorunlu olup bu hususlar tamamlanmadan yerel mahkemece verilen mahkumiyetin zorunlu olup bu hususlar tamamlanmadan yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararının eksik araştırmaya dayandığının belirtildiğini, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa Kapatılan 4 Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/450 esas sayılı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, …Plakalı aracın trafik tescil belgesi, SGK hizmet dökümü, hizmet cetveli, işyeri unvan listesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle oluşan sürekli ve geçici iş göremezliğe dair maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Bilindiği üzere “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK’nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla davacı …’ in işgücü kaybı olup olmadığı ve maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına sevkedilerek, meydana gelen kaza nedeniyle uğramış olduğu geçici ve sürekli maluliyetine ilişkin rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından sunulan bilirkişi raporunda özetle: Şahısta 03/11/2011 tarihinde trafik kazası sonrası meydana gelen 1.1 vartebra kompresyon kırığı ve kırık sonrası yapılan füzyon ameliyatında oluşan T12-L3 omurlarında ankiloz arazının ve meslek grup numarası 1 alınarak ve 11 Ekim 2008 tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirilmesinde …’in meslekte kazanma gücünü %44 oranında kaybetmiş olduğu, şahıstaki kırığın iyileşme süresinin 03/11/2011 tarihinden itabiren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Davanın haksız fiilden kaynaklandığından, zarardan tarafların kusuru oranında sorumlu olduğundan, dosya İstanbul Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi istenilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 24/09/2018 havale tarihli raporunda özetle:Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki tır aracını park halinde olduğu banket kısmından sağ şeride doğru hareket ettirmeden önce yolu kontrol etmesi, sağ şerit üzerinden gelmekte olan davacı idaresindeki aracın geçmesini beklemesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş, hatalı doğrultu değiştirme manevrası kural ihlali ile olaya sebebiyet vermiş olup asli ve tam kusurlu olduğunu, Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki elektrikli bisikletle sağ şeridi takiben seyri sırasında sağda park halinde iken aniden harekete geçerek seyir şeridine girip önünü kapatan davalı idaresindeki araca çarpması sonucu yaralandığı olayda etkenlik arzedecek herhangi bir trafik kural ihlali görülmediğinden atfı kabil kusuru olmadığını, Davalı sürücü …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Davacı sürücü …’ in kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Maddi tazminatın hesaplanması konusunda bir aktüer bilirkişiye dosya tevdi edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 01/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: 03/11/2011 tarihli kaza neticesinde yapılan hesaplamalar doğrultusunda …’in 9 aylık günlük geçici iş göremez dönemi ile %44 maluliyeti nedeni oluşan zararların istenebilecek %44 maluliyet zararlarının 111.902,67 TL, istenebilecek geçici işgöremezlik zararlarının 5.932,99 TL olduğunu,toplam istenebilecek maluliyet zararlarının 117.835,66 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat alacağını 107.835,66 TL arttırarak toplam 117.835,66 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle SGK ve davalı sigorta şirketi tarafından davacıya rücuya tabi ve herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmektedir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davalı …’ nun sürücü, davalı müteveffa …’ nun araç maliki- işleten, davalı … Anonim Türk Sigorta şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğu …plakalı araç ile davacı …’ in sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklet arasında meydana gelen 03/11/2011 tarihli trafik kazasında, düzenlenen kaza tespit tutanağı, Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/450 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, ifade tutanakları, ibraz edilen deliller değerlendirilerek düzenlenen gerekçeli denetime açık kanaat verici İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 24/09/2018 tarihli kusur raporuna itibar edilerek, davalının sürücüsü olduğu aracın iki yönlü karayolunda park halinde iken çalıştırarak sağ şeride doğru kontrolsüzce girmesi sonucu kazanın gerçekleştiğinin anlaşıldığı, davalının aracını park halide iken banket kısmından sağ şeride hareket ettirmeden önce yolu kontrol etmesi, sağ şeritte gelmekte olan davacıya ait aracın geçişini beklemesi gerektiği halde doğrultu değiştirme manevrası kuralına aykırı davrandığından asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğundan ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının maluliyet raporu ile rapora karşı itirazların yerinde olmadığından bu raporlara göre düzenlenen gerekçeli denetime açık 01/04/2019 tarihli aktüer bilirkişinin raporuna itibar edilerek davacının 117.835,66 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olduğunun ispat edildiği ve ıslah dilekçesi ile alacak miktarını artırdığından bu miktar yönünden davacının maddi tazminat talebinin kabulune, davalılar sürücü ve işleten yönünden kaza tarihi itibariyle alacak muaccel olup temerrüde düştüğünden bu tarihten itibaren faiz işletilmiş, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle faiz işletilerek ve davalıya ait aracın ticari araç olduğundan davacının avans faiz talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davalı tarafın davacının koruyucu kask ve ekipman kullanmamasına yönelik müterafik kusur savunması yönünden müterafik kusur indiriminin uygulanabilmesi için davacının kask ve ekipmanın kullanmamasının yaralanmasında etken olup olmadığının belirlenmesi zorunlu olup davacının yaralandığı bölgenin vücudun bel kısmı olup bu kısım yönünden koruyucu ekipman kullanmasının zorunlu olmadığı kask ve diğer ekipman kullanmanın kazanın gerçekleşmesi ve zararın artmasına etken olmadığı kanaatine varılarak müterafik kusur indirimi yapılması savunmasına itibar edilmememiştir.
Mahkememiz bu kararına karşı davalı vekili 17/10/2019 tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2021/158 E. 2021/366 K. Sayılı, 03/11/2021 tarihli ilamı ve “Dava, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Tarafların delil listesinde gösterdiği, Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/450 E. sayılı dosyanın incelenmesinde, davalılardan …’nun sanık, davacının katılan sıfatıyla yer aldığı, sanık hakkında 5237 sayılı TCK 89/2-b maddesi gereğince ceza tayin edilerek, 5271 sayılı CMK 231 maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, hükme esas alınan 10/02/2012 tarihli kusur raporunda sanık Raşit asli, katılan Feyzi tali kusurlu olarak değerlendirilmiştir.
Mahkemece alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi 24/09/2018 tarihli kusur raporunda davalı Raşit asli ve tam kusurlu, davacı Feyzi kusursuz olarak değerlendirilmiş, kusur raporu mahkemece hükme esas alınmıştır.
Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/450 E. sayılı dosyada alınana kusur raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesi 24/09/2018 tarihli kusur raporu arasında çelişki olduğu açıktır. Her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Karayolları Fen Heyetinden veya İTÜ Fen Heyetinden, meydana gelen kazada taraflara izafe edilecek kusur oranını belirler ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderir şekilde rapor alınmalıdır.
Kaza; 03/11/2011 tarihinde meydana gelmiş olup, mahkemece Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan, 2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında maluliyet raporu alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
03/11/2011 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının bel bölgesinden yaralandığı, bu bölge için koruyucu ekipman kullanma zorunluluğu bulunmadığı, kask ya da başkaca ekipman kullanmasının kazanın gerçekleşmesi veya zararın artmasına neden olmayacağından, davacının kask veya başkaca ekipman kullanmamasının müterafik kusur olarak değerlendirilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Aktüerya bilirkişice yapılan hesaplama hukuka aykırıdır. Zira, aktüerya raporunda; kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; 2918 sayılı KTK 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen, tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu esas alınarak, progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı ve usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek tazminatın hesaplanması gerekecektir. (Yargıtay 17 HD, 2019/3292 E.,2021/1848 K. Sayılı ilam). Davalı Raşit vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
03/11/2011 tarihli kazaya yönelik taraflara izafe edilecek kusur oranı belirlendikten sonra, 6098 sayılı TBK 56/2 maddesi kapsamında davacının manevi tazminat alacağı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarı belirlenmelidir. Bu aşamada davalı Raşit vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf sebebi incelenmemiştir.
Mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminattan, davalı … mirasçıları veraset ilamındaki hisseleri oranında sorumlu tutulmuş iseler de, 4721 sayılı MK 641/1 maddesi gereği mirasçıların, tereke borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları, alacaklıların, mirasçıların her hangi birinden alacağı talep etme haklarının bulunduğu, ancak davacının bu yolda istinaf başvurusu bulunmadığından yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememiz esasına yeniden kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş, dosya İtü Makine Mühendislerinden oluşun bilirkişi heyeti ile aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle bilirkişi raporları temin edilmiş dosya arasına alınmıştır.
Makine mühendisleri bilirkişi heyetinden alınan 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …plakalı çekici sürücüsü davalı …’nun asli ve %100 oranında tam kusurlu olduğu, bu kusurun sonuçlarından aracın, sigortacısı davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin poliçe limitleriyle sorumlu olduğu Elektrikli bisiklet sürücüsü davacı …’e her hangi bir kusur atfedilemediği böylece; dosyaya sunulu ATK Trafik İhtisas Dairesinin 24.09.2018 tarihli raporuna iştirak edildiği hususu mütalaa edilmiştir.
28/11/2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle: 03.11.2011 Tarihli kaza neticesinde yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacı …’in 9 aylık günlük geçici iş göremez dönemi ile 9044 maluliyeti nedeni ile oluşan zararların toplam %44 maluliyet zararlarının 147.059,38 TL, indirime tabi tutarın 0,00, davalı kusur oranın %100, istenebilecek %44 maluliyet zararlarının 147.059,38 TL, toplam geçici iş göremezlik zararlarının 5.932,99 TL, indirime tabi tutar SGK GİG ödemeleri 0,00, davalı kusur oranı %100, istenebilecek geçici iş göremezlik zararları 5.932,99 TL, Toplam istenebilecek maluliyet zararının 152.992,36 TL, istenen ( ıslah ile) 117.835,66 TL olduğu, hesaplanan zararlar toplamı sigortalı araç kusuruna isabet eden tutarının davalı Sigorta Şirketi poliçe limitini aşmadığı, hesaplamaların davacı bakiye muhtemel ömrü değişen Yargıtay uygulamaları doğrultusunda TRH 2010 Yaşam Tablosu ile yeninden belirlenerek asgari ücret üzerinden ve usulü kazanılmış hak gereğince bilinen son asgari ücret dönemi 2019 yılı esas alınarak yapıldığı bildirilmiştir.
Bu durumda toplanan deliller ve İstinaf İlamı doğrultusunda somut olayda, davalı …’ nun sürücü, davalı müteveffa …’ nun araç maliki- işleten, davalı … Anonim Türk Sigorta şirketinin ise zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğu …plakalı araç ile davacı …’ in sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklet arasında meydana gelen 03/11/2011 tarihli trafik kazasında, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesine dair düzenlenen 22/08/2022 tarihli İTÜ Makine Mühendisleri bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporun hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek davalının aracını park halide iken banket kısmından sağ şeride hareket ettirmeden önce yolu kontrol etmesi, sağ şeritte gelmekte olan davacıya ait aracın geçişini beklemesi gerektiği halde doğrultu değiştirme manevrası kuralına aykırı davrandığından asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının maluliyet raporu ile rapora karşı itirazların yerinde olmadığından bu raporlara göre düzenlenen gerekçeli denetime açık TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınarak teknik faiz uygulanmadan düzenlenen 28/11/2022 tarihli aktüer bilirkişinin raporuna itibar edilerek davacının 152.992,36 TL geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olduğunun ispat edildiği ve ıslah dilekçesi ile alacak miktarını artırdığı taleple bağlı kalınarak 117.835,66 bu miktar yönünden davacının maddi tazminat talebinin kabulune, davalılar sürücü ve işleten yönünden kaza tarihi itibariyle alacak muaccel olup temerrüde düştüğünden bu tarihten itibaren faiz işletilmiş, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge ibraz edilmediğinden dava tarihi itibariyle faiz işletilerek ve davalıya ait aracın ticari araç olduğundan davacının avans faiz talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan trafik kazasında, İTÜ Makine Mühendisleri Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla davacı için 20.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar sürücü ve işleten yönünden kısmen kabulune karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
A-117.835,66 TL maluliyet sebebiyle maddi tazminatın davalılar … ile …’nun mirasçıları yönünden kaza tarihi olan 03/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi yönünden 23/07/2015 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı …’nun mirasçılarının 01/11/2018 tarihli Bursa 2. Sulh hukuk Mahkemesinin 2018/2331 esas ve 2018/2341 karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda payları oranınca sorumlu olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketinin poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına,
B-20.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’nun mirasçılarından kaza tarihi olan 03/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı …’nun mirasçılarının 01/11/2018 tarihli Bursa 2. Sulh hukuk Mahkemesinin 2018/2331 esas ve 2018/2341 karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda payları oranınca sorumlu olmak üzere)
C-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.415,55 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 119,55 TL ve 369,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 488,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.927,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan ( davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketinin 7560,80 TL kısmından sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 3.950 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 1.424,10 TL olmak üzere toplam 5.968,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 5.759,19 TL yargılama gideri ve peşin alınan 119,55 TL ve 369,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 488,55 TL harç olmak üzere toplam 6.736,29 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 50,60 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1,77 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ nin 13. Maddesine göre belirlenen 18.675,35 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13/1 ve 10 Maddesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … mirasçılarından müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …’ nun vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminatın reddi yönünden AAÜT’ye göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2023
Katip ..
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.