Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1227 E. 2022/311 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“KARAR”

ESAS NO : 2021/1227
KARAR NO : 2022/311

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA TARİHİ : 17/07/2012
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile davacının davalı kurum ile 29/07/2002 tarihli sözleşme yapılarak Emniyet Genel Müdürlüğüne ait 150.200 adet kazağın imalinin üstlendiğini ve imal ederek teslim edildiğini, davalı kurumdan 165.714,95 TL alacaklı olduğunu, sözleşme yapılırken davalı kuruma 60.000,00 TL tutarında teminat mektubu verildiğini ve ayrıca 30.000,00 TL nakdi teminatın verildiğini, sözleşmenin ifa edilmesine rağmen teminatların iade edilmediğini, bundan dolayı zarara uğradıklarını belirterek, teminatların iptali ile iadesine, 165.714,95 TL’nin sözleşmede öngörülen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davalı kurum ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında 17/06/2002 tarihli protokolün düzenlendiğini, buna göre 150.200 adet kazağın bu kuruma teslim edileceğinin belirlendiğini, bunun için de davacı şirket ile 26/08/2002 tarihinde fason kazak sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşmeye göre kazakların imalatında davalı kurumca imal edilen ipliklerin parafinleme işi KDV hariç 250.000 TL/kg fiyatla ve fire oranının %1’i geçmemesinin belirlendiğini, davacı firma tarafından 150.429 adet kazağın teslim edildiğini, bunun bedelinin KDV dahil 1.355.369,29 TL olduğunu, davacı şirket tarafından 28 adet fatura düzenlendiğini, kendileri tarafından ise 9 adet hatalı kazaklar için iade faturası düzenlendiğini, ayrıca 121.654,6 kg ipliğin parafinleme işinin yaptırıldığını, bunun da KDV dahil 322.384,69 TL tuttuğunu, buna göre toplam bedelin KDV dahil 1.387.603,75 TL olduğunu ve davacı şirkete muhtelif tarihlerde 1.220.000.000.000 TL ödendiğini, bu ödemelerden % 0,12 oranında damga vergisi 15.708,72 TL’nin maliyeye yatırıldığını ve 638,35 TL’nin davacı adına kamu ihale kurumuna ödendiğini, buna göre toplam ödemenin; 1.236.347,07 TL olduğunu, davacının alacağı olan 1.387.603.759.000 TL’den düşüldüğünde 151.256,68 TL’nin kaldığını, bunun da 3.802,22 TL’sinin 422 adet hatalı üretildiği için iade edilen kazakların bedelinin düşülmesi gerektiğini, bakiye farkın ise davacı tarafından kesilen karar ve damga resmi ve karar pullarının hesabına alınmamasından kaynaklandığını, davacının 60.000,00 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, nakdi teminat olarak da sözleşme gereği beher kilo iplik bedeline karşılık 11.000.000 / kg takviye kumaş için ise metre kumaş bedeline karşılık 3.000.000 TL / metre teminat verilmesi gerekirken, davacı tarafından 18.250 USD’nin verildiğini, davacı tarafından %9 fire oranı taahhüt edildiğini, bu orana göre ihalenin verildiğini, buna göre taahhüt edilen fire oranının üzerine çıkıldığında, çıkılan orana tekabül eden oran için 11.000.000 TL/kg üzerinden davacı firmaya fatura kesilerek alacağından mahsup edileceği, fire oranının ise %9’un üzerine çıktığını, ayrıca sözleşmenin 6/c maddesine göre davalı kurumun gönderdiği iplik hatalı çıkarsa bu iplik ile çalışılmayarak davalı kurumun muvafakatının alınacağını, fireden dolayı iade edilen kırpıntı miktarının %9’un altında olduğunu, aradaki farkın davacı firmanın sağlıksız çalışmasından kaynaklandığını, davacıya %9 fire oranının fazlasından dolayı kondisyonel bazda 12.881,3 kg için 20/03/2003 tarih 20255 sayılı 167.199,27 TL bedelli faturanın gönderildiğini, ancak davacı firma tarafından kabul edilmeyerek iade edildiğini, davacının yatırmış olduğu teminatın üzerinde üretim için iplik ve kumaş sevk edildiğini, buna rağmen davacı tarafından kazak üretiminin, teslim edilen ipliklerden üretilmesi gereken kazak miktarının gerisinde kaldığını, bunun için süreye uyulamayacağını veya dışarıda yapılacağının belirtildiğini, bunun üzerine genel müdürlük kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğünden ek süre talebinde bulunulduğunu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 60.000 kazak için 15/02/2003 tarihine kadar cezalı ek süre verildiğini, bu durumun davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket tarafından ipliklerin zamanında sevk edilmediğini ve istenilen kalitede olmadığını belirterek itiraz edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, geç teslimden dolayı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tahakkuk ettirilen 15.950,30 TL’nin davacı firmaya bildirildiğini, buna göre %9’un üzerinde fireden dolayı 167.199,27 TL ile gecikme cezası 15.950.302.500 TL toplamı 183.149,57 TL’nin davacının bakiye alacağı 151.256.687.200 TL ile 60.000.000.000 TL bedelli teminat mektubundan mahsup ve tahsil edileceğini, bakiye teminatın ise davacı tarafından SSK’dan ilişiksiz yazısı getirildiği takdirde iade edileceği belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2003/523 ESAS 2004/119 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile taraflar arasında yapılmış olan 150.200 adet kazak imali sözleşmesi gereğince 30.000 TL karşılığı 18.250 ABD Dolarının nakdi teminat ve 60.000,00 TL tutarlı olan Türkiye İş Bankası Nişantaşı Şubesine ait 29/08/2002 tarih 2667/473 nolu teminat mektubunun davalı şirkete verildiğini, sözleşme gereği kazakların üretilerek davalı şirkete verilmesine rağmen ve bu işten dolayı 165.714,96 TL alacağı olmasına rağmen ödenmediği gibi nakdi teminatın ve teminat mektubunun iade edilmediğini belirterek, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile teminat mektubunun iptali ile 30.000,00 TL nakdi teminatın işlemiş ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde teminatların sözleşme gereği uğrayacakları zararların karşılığı olarak alındığını, bu teminatlardan 18.250 USD’nin davacı şirkete iade edildiğini, teminat mektubunun ise zararları olan 31.892,89 TL için nakde çevrildiğini, bakiyesinin bankaya iade edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı şirket ile davalı şirket arasında 29/07/2002 tarihli fason kazak imalat sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre davacı şirket 150.200 adet ± %20 kazağı örerek davalı şirkete teslim edecektir.
Bir adet kazağın fiyatı ambalajlanması, kalite kontrolünün yapılması dahil, KDV hariç 8,50 TL olarak belirtilmiştir.
Üretimde verilen fire %9 oranında olacaktır.
Üretimde kullanılacak iplik, dirsek takviye kumaşı, apolet takma kumaşı ve apolet altındaki takviye kumaş davalı şirket tarafından verilecektir.
Bunların haricindeki her türlü iplik, düğme etiket, ambalaj malzemesi ise davacı şirket tarafından karşılanacaktır.
Eylül ayı başından itibaren partiler halinde iplik ve takviye kumaşların davacı şirkete teslim edileceği, her partideki ipliklerin diğer parti iplikler ile karıştırılmayacağı, ipliklerde hata tespit edildiği takdirde üretime alınmayarak davalı şirkete bilgi verileceği belirlenmiştir.
Davacı şirketin ise Eylül ayında 30.000 kg, Ekim ayında 50.000 kg, Kasım ayında ise 70.200 kg adet ipliği teslim edeceği belirlenmiştir.
Sözleşmenin 10.maddesinde ise ipliklerin kondisyone kilo üzerinden, kumaşların metre ve kondisyone kilo üzerinden teslim edileceği, kazakların ise adet ve kondisyone kilo üzerinden teslim alınacağı, iş sonunda davacı şirkete gönderilen iplik ve takviye kumaşın kondisyone kilosundan iade edilen iplik ve kumaşın kondisyone kilosundan düşüldükten sonra imalatta kullanılan iplik ve kumaşın kondisyone kilosunun bulunacağı, bunların oranı ile fire ve döküntü oranının bulunacağı, bu oran firmanın teklifinde verdiği oranın üzerinde olduğu takdirde bu oranın üzerindeki miktar için 11,00 TL/kg üzerinden davacı şirkete fatura edilerek alacağından düşüleceği veya teminatından tahsil edileceği belirtilmiştir.
Davacı bu sözleşme gereği davalı şirkete kazakları 154.927 adet teslim ettiğini ve bu üretimden dolayı 165.714,96 TL alacağı kaldığını, bu alacağının sözleşmedeki ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, birleştirilen davada ise verilen teminat mektubu ile nakdi teminatın iadesini talep etmiştir.
Davalı şirket ise;
150.429 adet kazağın davalı şirkete teslim edildiğini, bunun KDV dahil tutarının 1.355.365,29 TL olduğu, bunun için davacı şirket tarafından 28 adet fatura kesildiğini, ayrıca kullanılan ipliklerin 121.654,6 kg.’ının parafinleme işinin davacı şirkete yaptırıldığını, bunun bedelinin de 32.238,46 TL olduğunu her ikisinin toplam 1.387.603,75 TL olduğunu, hatalı kazaklardan dolayı davacı şirkete 9 adet iade fatura kesilerek gönderildiğini ve ayrıca 1.220.000.000.000 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerden karar ve damga pulu vergisi alarak 15.708.721.800 TL’nin (yeni 15.708,72 TL) maliyeye yatırıldığını, sözleşme bedeli olarak (638,35) TL’nin davacı adına kamu ihale kurumuna ödendiğini, bunların mahsubu ile (1.387.603.759.000 – 1.236.347.071.800) 151.256.687.200 TL alacağın kaldığını ancak, son teslim edilen 385 ve 402 adet kazaktan 422 adedinin hatalı çıkması üzerine davacıya fatura edilerek iade edildiğini, ancak davacı tarafından tekrar iade edildiğini, bu 422 adet kazağın bedelinin ise 3.802.220.000 TL olduğunu, davacı şirketin %9’un altında fire ve döküntüyü iade ettiğini, %9 fire fazlasının kondisyone bazda 12.881,3 kg olduğunu, bunun da bedelinin 167.199,27 TL olduğunu, bu hususta fatura kesilerek davacıya gönderilmesine rağmen davacı tarafından iade edildiğini, ayrıca kazak teslimlerinin süresinde yapılmamasından dolayı yani 60.000 adet kazağın geç tesliminden dolayı kazağın teslim edileceği Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 15.950.302.500 TL cezanın tahakkuk ettirildiği, bütün bu kalemler hesaplandığında davacının 151.256.687.200 TL alacağından mahsup edildiğinde davalının bakiye 31.892,89 TL alacaklı olduğunu, ayrıca nakdi teminatın iplik bedeline karşılık 11.000.000 TL / kg, 1 metre kumaş için ise 3.000.000 TL / metre teminat verilmesi gerektiğinden dolayı davacı tarafından 18.250 USD teminat verildiğini, teminatın bu olduğunu 30.000,00 TL olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları belirlendikten sonra, tarafların sunmuş olduğu deliller toplanmış, taraflara ait defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Davacının defterlerine göre ve davacı vekilinin sonraki beyanlarına göre, davalıya 154.927 adet kazak teslim edilmiştir. Bunların bedeli ise toplam 1.428.120,03 TL olarak kaydedilmiştir. İade edilen kazak olarak ise 8 adet fatura karşılığı 3666 adet kazağın iade alındığı, bunların bedelinin ise toplam 330.030,62 TL olduğu görülmüştür. (Bilirkişi raporunda 03/02/2003 tarih 20202 nolu 3.027,36 TL bedelli faturadaki iade kazak sayısı 260 sayılmış ise de, fatura içeriğinde 336 adet olduğu görülmüştür. Keza iade kazak bedellerinin toplamında toplama hatası yapılarak 33.027,30 TL yazılmış ise de doğrusunun 33.030,62 TL olduğu mahkememizce rapordaki bilgilere göre toplanarak anlaşılmıştır.)
Davacı defterlerinde davalının yapmış olduğu ödemeler ise 1.170.000,00 Tl olarak gözükmektedir.
Buna göre mahsup işlemi yapıldığında, davacının davalıdan (1.428.120,03 TL – 33.030,62 TL – 1.170.000,00 TL) = 225.089,41 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davalının defterlerinin incelenmesinde ise; davalının 1.225.840,68 TL ödemesi gözüktüğü, bunun 5.202.336.000 (yeni 5.202,34) TL’sinin damga vergisi olduğu ve 07/11/2002 tarihinde bankadan gönderilen 50.000,00 TL’lik ödemenin davacı kayıtlarında görülmemesinden kaynaklandığı, ayrıca 638,35 TL kamu ihale kurumuna yapılan ödemenin davacı kayıtlarında gözükmemesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı defterlerine göre davalının 160.429,99 TL alacaklı olduğu gözükmektedir.
Taraflar arasındaki alacak- borç ilişkisinin tespiti için öncelikle davacı tarafından imal edilerek davalıya teslim edilen kazakların toplam miktarının tespiti gerekir.
Davacı tarafından toplam 154.927 adet kazak üretilerek teslim edilmiştir. Bu husus tarafların kabulündedir.
Bu kazaklardan toplam 3666 adedinin 8 adet iade faturası ile iade edildiği, davacı defterlerinde kayıtlıdır. İade faturalarının toplam bedelinin de 33.030,62 TL olduğu görülmüştür. (Bilirkişi raporunda toplama hatası yapılmış, ayrıca 03/02/2003 tarih 20202 nolu faturada 336 adet kazak yazılı ise de bilirkişi raporunda sehven 260 adet yazılmıştır.) Davalı tarafından 4076 adet kazağın iade edildiği belirtilmiş ise de, iade kazaklar yönünden tarafların defterleri birbirini teyit etmektedir.
Davalı tarafından iade faturaları ve teslim belgeleri ibraz edilmiştir. İbraz edilen iade faturalarından 22/01/2003 tarih 20171 nolu 4.112,30 TL bedelli 410 adet kazağın iadesine ilişkin fatura, davacı ve davalının defterlerinde kayıtlı değildir. Davalı teslim belgesi sunmuş ise de, 22/01/2003 tarih 9797 nolu ve 13/01/2003 tarih 9774 nolu teslim belgelerinde teslim alan kısmı imzasızdır. Bu kazakların iade edilmediği davacı tarafından iddia edildiğinden ve davalı da teslimi ispat edemediğinden, 410 adet kazağın iade edilmediği kabul edilmiştir.
Buna göre davacı tarafından (154.927 – 3666) 151.261 adet kazak teslim edildiği defter kayıtlarından anlaşılmıştır.
Bu miktar üzerinden hesaplama yapıldığında kazak imalatından dolayı davacının alacağı (151261 x 8,5 TL) 1.285.718,50 TL’dir.
Sağlam teslim edilen kazak miktarı alacağın miktarının hesaplanmasında ve fire oranının tespitinde önem arz etmektedir.
Çünkü sağlam teslim edilen kazak miktarına göre, kullanılan iplik miktarı bulunacak ve bakiye teslim edilmeyen iplik miktarına göre fire oranı tespit edilerek, davacının sözleşmeye göre sorumlu olduğu fire oranı bedeli bulunarak alacaktan mahsup edilecektir.
Bu sebeple davalının iddia ettiği fire oranı, ayıplı kazak imali ve geç teslim hususlarında bilirkişi raporu alınmıştır.
26/01/2007 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacıya 146.181,5 kg iplik sevk edildiği, her kazağın ortalama ağırlığının 820 gr.olduğu, buna göre 150.200 adet kazağın ağırlığının 123.464,6 kg olduğu, bunun %9 firesinin ise 11.111 kg olduğu, parafinsiz iplik miktarının 123.672,8 kg olduğu, %1 parafinleme firesi sonucunda 1.236,73 fire oranı olduğu, sonuç olarak toplam fire miktarının 12.348,5 kg olduğu üretim fazlası olarak 22.716,9 kg iplik verildiği, bu miktardan 12.348,5 kg fire miktarı düşüldüğünde bakiye 10.368,4 kg fazla ipliğin davacıda kalarak iade edilmediği, sözleşmedeki 11.000.000 TL/kg birim fiyatı üzerinden hesaplandığında 114.052.400.000 TL tuttuğu tespit edilmiştir.
Hatalı kazak bedeli olarak 3.802.220.000 TL ile birlikte 117.854.620.000 TL olduğu, davacının alacağı olan 160.429.990.000 TL’den mahsup edildiğinde bakiye 42.575.370.000 TL davacı alacağı olduğu, kazakların geç tesliminden iplikleri geç teslim eden davalının sorumlu olduğu, davacının sorumlu olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine bilirkişi kurulundan 24/12/2007 tarihli ek rapor alınmış, bu sefer de davacının 14.937,47 TL alacağı olduğu, birleşen dosyadan dolayı 4.371,03 TL kur farkı alacağı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine ve raporun kapsamlı ve açıklayıcı olmaması nedeni ile yeniden başka bir bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Alınan 23/03/2009 tarihli rapora göre ise, teslim edilen iplik miktarının 143.279,0 kg olduğu kullanılması gereken iplik miktarının ise 130.397,7 kg olduğu, buna göre 12.881,3 kg fire fazlasının olduğu belirtilmiştir. Sözleşmedeki birim fiyata göre ise bunun değerinin ise KDV dahil 167.199.270.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Yine üretimdeki gecikmenin ise davalı firmanın iplikleri geç teslim etmesinden kaynaklandığı belirtilmiştir.
Hesaplamanın kondisyone üzerinden yapılmamasından dolayı davacının nem oranı ve yabancı madde oranı yönünden yaptığı itirazın hesaplamaya bir etkisinin olmadığı belirtilmiştir.
Bu raporda delil listesi içerisinde bulunan tasdiksiz davalı tarafça düzenlendiği anlaşılan “İCMAL” başlıklı belgede 150.430 adet kazak teslim edildiği belirtilerek, bunun üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davalı tarafından bir kazağın kondisyone ağırlığının 773 gr.olduğu belirtilmiş ise de 3 nolu bedenlerde 820 gr, 4 nolu bedenlerde 850 gr., 5 nolu bedenlerde ise 880 gr.olduğu belirtilerek, imalatta kullanılan toplam iplik miktarının 116.295,9 kg kondisyone olduğu belirtilmiştir. Bu miktar kazak miktarına bölündüğünde her bir kazağın 0,77308 gr geldiği anlaşılmıştır.
Bu bilirkişilerden alınan 28/03/2011 tarihli ek rapora göre ise; davalının ayıplı olarak belirtmiş olduğu 422 adet kazaktan toplam 307 adedinin ayıplı olduğu belirtilmiştir. Buna göre davacının 150.430 kazak teslim etmiş olduğu, bundan ayıplı olan 307 kazağın bedeli olan 2.609,50 TL mahsup edildiğinde davalı firmanın davacıdan 7.424,30 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda davacı tarafından 154.927 adet kazağın teslim edildiği, bunun 3666 adedinin iade edildiği, bakiye teslim edilen kazak adedinin 151.261 adet olduğu, bunun da 307 tanesinin ayıplı olduğunun anlaşıldığı, bakiye olarak sağlam 150.954 adet kazağın teslim edildiği anlaşıldığından, bu adet kazak üzerinden kazak bedeli fire oranı belirlenerek alacak borç durumunun tespiti için ek rapor alınmıştır.
Ancak ek raporda istenilen hususlar cevaplanmamıştır. Teslim edilen kazaklar üzerinden alacak hesaplanmış ise de teslim edilen kazak miktarının artması nedeni ile fire oranında düşüş olması gerektiği hesaplanmamıştır.
Talimat yolu ile alınan bilirkişi raporlarında ara kararda belirtilen hususlan incelenmemiş olduğundan, bu sefer de mahkememiz yargı çevresinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların iddialarının denetlenmesi istenmiştir. Talimat yolu ile ayıplı kazak miktarı tespit edildiğinden diğer iddiaların mahkememiz yargı çevresinde yapıtırılacak bilirkişi incelemesi ile tespiti amaçlanmış ise de, davacı vekili tarafından bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmesine rağmen daha sonra gider karşılanmayarak, dosya içeriğine göre karar verilmesi talep edilmiştir.
Bunun üzerine bilirkişiler tarafından belirlenen ihtilafsız veriler esas alınarak mahkememizce hesaplama yapılmıştır.
Bu davanın çözümünde, teslim edilen iplik miktarı, imal edilerek teslim edilen kazak miktarı ve bu kazakların imalatında kullanılan iplik miktarı önem arz etmektedir. Çünkü buna göre fire oranı bulunup davacının % 9 fire üstünden dolayı sorumlu olduğu miktar alacağından düşülecektir.
Teslim edilen kazak miktarı da önemlidir. Buna göre davacı alacağı ve kullanılan iplik miktarı bulunacak yine buna göre fire oranı hesap edilecektir.
Yukarıda açıklaması yapıldığı üzere teslim edilen kazak miktarı (3666 adet iade kazak düşüldüğünde) 151.261 adet olarak bulunmuştur.
Davacı defterlerinde de bu şekilde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından son iki adet faturada teslim edilen kazakların 307 tanesinin de ayıplı olduğu tespit edildiğinden, sağlam teslim edilen kazak adedi 150.954 adet olarak tespit edilmiştir. Bu kazakların toplam bedeli sözleşmeye göre (150.954 x 8,50 TL) 1.283.109,00 + KDV etmektedir. KDV dahil hesaplama yapıldığında ise % 18 KDV’nin 1/3 faturalara yansıtılacağından, 2/3 ise davalı tarafından fason hizmet veren davacı adına maliyeye yatırılacağından davacının KDV dahil alacağı (1.283.109,00 + % 6 KDV 76.986,54) 1.360.095,54 TL etmektedir.
Alınan 26/01/2007 tarihli raporda teslim edilen iplik miktarı 143.538,00 kg’dır. (Raporda toplama hatası yapılmış 146.181,5 kg bulunmuştur.)
Bu miktar davacı vekilinin 07/05/2007 tarihli dilekçesinde kabul edilerek nem oranının düşülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporlarında ise nem oranının sonuca etkili olmadığı belirtilmektedir.
İplik teslimi davalıya ait olduğu, ne kadar iplik teslim ettiğini davalı ispat edecektir. Davalı bu iddiasını ispat edemediğinden bilirkişi raporlarında belirtilen ve davacı tarafından kabul edilen miktar kabul edilmiştir.
Buna göre teslim edilen iplik miktarı 143.538,00 kg olarak kabul edilmiştir.
Davalı tarafından davacıya yazılan 20/03/2003 tarihli yazıda parafinsiz iplik miktarının 121.687,80 kg olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarında da bu miktar esas alınmıştır.
Parafinsiz iplik % 1 fire ile davacı tarafından parafinlenmiştir. Buna göre parafinleme firesi 1.216,88 kg etmektedir. Mahkememizce de bu miktar kabul edilmiştir.
1602 kg ise davacının iadesi olduğu, bu yazışmalardan anlaşılmıştır. Keza davalı tarafından yapılan yazışmalarda hatalı kazaklardan dolayı 2600 kg ipliğin de kullanılabilir olduğu belirtilmiştir.
Bütün bu veriler incelendiğinde; teslim edilen iplik miktarından parafin firesi, iade ve kullanılabilir iplik miktarı düşüldüğünde bakiye (143.538,00 – 2600 – 1.216,88 – 1602,0 kg) 138.119,12 kg iplik teslim edildiği anlaşılmıştır.
İmalatta kullanılan iplik miktarının tespiti için teslim edilen kazakların ağırlığının bilinmesi gerekmektedir. Bu hususta taraflarca ihtilaflıdır. Davalı 780 gram, davacı ise 820 gram olduğunu iddia etmektedir.
Teslim olgusunun ispatı davacıya aittir. Davacı basiretli bir tacir olarak sözleşme gereği imal ettiği kazakları teslim ederken ağırlıklarını da tespit ederek yapması gerekirdi. Keza davalının da aynı şekilde davranması gerekirdi. Taraflarca bu husus yerine getirilmemiş, bilirkişilerce kazakların beden numaraları bilindiğinde hesaplama yapılabileceği belirtilmiştir.
Davacı teslim ettiği kazakların beden numaralarını bildirmemiştir.
Teslim hususu davacıya ait olduğundan, ispat hususu da davacıya aittir. Davacı ağırlık iddiasını ispat edemediğinden, davalının kabul ettiği 780 gram ağırlık ortalaması alınmıştır.
Bulunan bu miktar ile teslimi kabul edilen miktar çarpıldığında, imalatta kullanılması gereken iplik miktarı (150954 x 0,780 kg) 117.744,12 kg olarak bulunmuştur.
Bu miktara % 9 fire oranı eklediğimizde (117.744,12 kg + 10.596,97 kg) 128.341,09 kg iplik miktarı bulunacaktır.
Davacının teslim ettiği miktardan düşüldüğünde (138.119,12 – 128.341,09 kg) 9.778,03 kg bakiye fire fazlası iplik miktarı bulunmaktadır. Bu miktarda ipliğin artan iplik olarak davalıya iade edilmesi gerekirken iade edilmemiştir.
Sözleşmeye göre kilogramı 11,00 TL’den 107.558,33 TL etmektedir. Bu miktarın yukarıda tespit edilen 1.360.095,54 TL ‘den mahsubu yapıldığında davacının 1.252.537,21 TL alacağı olmaktadır.
Yukarıda açıklaması yapılan defter incelemelerine göre her iki tarafın defterlerinde de davalı davacıya 1.170.000,00 TL ödemesi mevcuttur. Bunun haricinde davalı; davacı kayıtlarında gözükmeyen 50.000,00 TL ödemeyi ispat etmiştir.
Ayrıca davacı adına 5.202,33 TL damga vergisi, 638,35 TL kamu ihale kurumuna ödeme yapıldığını ispat etmiştir. Buna göre davalının defterlerinde kayıtlı olan 1.225.840,68 TL ödeme yapıldığı ispat edilmiştir.
Buna göre davalı tarafından yapılan bu ödemeler düşüldüğünde (1.252.537,21 – 1.225.840,68) davacının 26.696,53 TL alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı iade edilmeyen fire fazlasına KDV eklenmesi gerektiğini iddia etmiş ise de sözleşmede KDV hariç denmediğinden, KDV’nin birim fiyat içerisinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından geç teslimden dolayı kesilen cezadan da davacının sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de alınan bilirkişi raporlarına göre geç teslimde, geç iplik teslim eden davalının kusurlu olduğu belirtilerek davacının sorumlu olmadığı belirtilmiştir. Mahkememizce de bu değerlendirme yerinde bulunarak davacının sorumlu olmadığı kabul edilmiştir.
Buna göre asıl dava yönünden davacının davalıdan 26.696,53 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya Beyoğlu Noterliğinden gönderilen 26/03/2003 tarih 6805 yevmiye nolu ihtarname ile ödeme için 3 gün süre verilmiştir. İhtarname 28/03/2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre davalı 01/04/2003 tarihi itibari ile temerrüde düşmüştür.
Bu sebeple 01/04/2003 tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Birleştirilen dosyada; davacı davalıya teslim ettiği 30.000,00 TL teminatın işleyecek reeskont faizi ile birlikte iadesi ve 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptalini talep etmiştir.
Davalı ise; davacı tarafından 30.000,00 TL teminat karşılığı 18.250 USD verildiğini, bunun 07/08/2003 tarihinde iade edildiğini, 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun ise 31.892,89 TL alacaklarına istinaden 06/08/2003 tarihinde tazmin edilerek bakiyesinin bankaya iade edildiğini belirtmiştir.
Davacı ise 30/01/2004 tarihli dilekçesi ile 18.250 USD’nin 30.000 TL karşılığı verildiğini, aynı miktarda iade edilmesi neticesinde 4.371,03 TL kur farkı olduğunu, ayrıca tanzim edilen 31.892,89 TL’nin davalıdan tahsilini talep ederek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
Sözleşmede teminatın nakit, konvertıbıl döviz olarak verilebileceği belirlenmiştir. Ancak döviz verildiğinde iadesi hususunda kur farkı verileceği hususunda bir düzenleme yoktur. Kur farkı ödenebilmesi için ya sözleşmede hüküm olması ya da taraflar arasında teamül olması gerekir. Bu hususlar bulunmadığından davacının bu iddiası kabul edilmemiştir.
Tazmin edilen teminat mektubu bedeli yönünden ise davacının talebi yerindedir. Bu sebeple tazmin edilen 31.892,89 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirttiği 30/01/2004 tarihli dilekçesinde faiz yönünden talepte bulunmadığından, bu hususta karar verilmemiştir.
Mahkememiz yukarıdaki kararı, davalı vekilinin temyiz ve karar düzeltme talepleri üzerine Yargıtay incelemesine tabi tutulmuş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 14/07/2020 tarih 20196/3165 E, 2020/2259 K.sayılı ilamı ile bozulmuştur.
-Mahkememizin asıl dava dosyası olan 2020/369 Esas (Eski 2012/302 Esas) sayılı dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 10/07/2019 tarih 2019/1792 Esas 2019/3284 Karar sayılı ilamıyla onandığı ve kesinleştiği anlaşıldığından bu dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
-Mahkememizin birleşen dava dosyasında ise ilgili Yargıtay kararı dikkate alınarak yargılamaya devam edilerek( bozma ilamı sonrasında usul ekonomisi dikkate alınarak) ödeme yapılan tarih olan 07/08/2003 tarihindeki Merkez Bankası’nın dolar kuru üzerinden ( 1.411,00 TL üzerinden ) 18.250,00 Doların TL karşılığı 25.732,50 TL olarak tespit edilmiş, 30.000,00 TL den mahsup edilmesi ile beraber bakiye 4.249,75 TL nin birleşen dosyada dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın teminat mektubunun iptali talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz bu kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/266 E-2021/58 K. Sayılı ilamı ile mahkememiz dava dosyası kararı bozularak yeni esas almak suretiyle 2021/1227 Esas sayılı numarasını almıştır.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/266 Esas sayılı bozma ilamının ” Bozma ilamında belirtilen 60.000,00 TL’lik teminat mektubunun iadesinin şartlarının oluştuğu, iade edilmeyerek nakde çevrilen kısım için istirdada karar verilmesi gereken bedel hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadan karar verilmesi hatalı bulunmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken iş; nakde çevrilen ve iadesinin davacıya yapılmadığı kesin teminat mektubu bedelinin davacı lehine istirdatına karar verilerek bu bedelle ilgili hüküm kurulmasından ibarettir. Bu nedenle asıl dava ve birleşen dava davacısı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile kararın bozulması gerekmektedir.” kısmı dikkate alınarak, birleşen dosyada davaya konu 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yargılama devam ederken nakde çevrildiği ve 31.892,89 TL sinin davalıya ödendiği tespit edildiğinden işbu miktar olan 31.892,89 TL’nin tahsil edildiği tarih olan 06/08/2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan istirdatına, bakiye kısım olan 28.107,11 TL nin davacıya iade edildiği dikkate alınarak işbu miktar yönünden ise talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Mahkememizin asıl dava dosyası olan 2021/1227 Esas (Eski 2012/302 Esas) sayılı dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 10/07/2019 tarih 2019/1792 Esas 2019/3284 Karar sayılı ilamıyla onandığı ve kesinleştiği anlaşıldığından bu dava hakkında YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
II-Birleşen Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/523 Esas 2004/119 Karar sayılı dosyasında;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, buna göre 4.249,75 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
2-Davaya konu 60.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yargılama devam ederken nakde çevrildiği ve 31.892,89 TL sinin davalıya ödendiği tespit edildiğinden işbu miktar olan 31.892,89 TL’nin tahsil edildiği tarih olan 06/08/2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan İSTİRDATINA, bakiye kısım olan 28.107,11 TL nin davacıya iade edildiği dikkate alınarak işbu miktar yönünden ise talep konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Kabul edilen miktarlar üzerinden(36.142,64 TL) hesaplanan karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.468,90 TL harçtan peşin alınan 1.224,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.244,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan 7,00 TL dava açma giderinin , 1.224,33 TL peşin harç toplamı olan 1.231,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı vekili yararına belirlenen 5.421,40 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay ‘da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.21/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.