Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1199 E. 2022/442 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1199 Esas
KARAR NO : 2022/442

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N. …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetl;: Davacı mezbahalar için kurban kesim yerleri ve besi çiftlikleri ile bu yerlerde kullanılan makine ve ekipmanların imalatını yapmakta olduğunu, davalı ise hayvan besiciliği faaliyetleri yürütmekte olduğunu, tarafların tacir sıfatını taşıdıklarını, davacı ile davalı arasında 22/12/2020 tarihinde “Açık Besi Ahırı Çatı Kapama İşi (1000m)” yapımı için sözleşme akdedilmiş olduğunu, sözleşmenin 10. Maddesinde sözleşme bedeli (KDV Hariç) 190.000,00 TL olarak kararlaştırılmış olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu işi eksiksiz tamamlayarak karşı tarafa teslim ettiğini, müvekkilinin sözleşmedeki şartlara ve teklif formuna uygun bir şekilde yerine getirmesine rağmen, davalı tarafından işin bedelinin yalnızca 190,000,00.-TL’sı ödenmiş olup, bakiye 34.200,00 TL’si ödenmemiş olduğunu, müvekkilinin sözleşme bedelinin tamamının ödenmesi için davalı ile defalarca kez irtibata geçmesine rağmen, davalı uzun süre müvekkilini oyalayarak, bakiye tutarı ödememiş olduğunu, bu sebeple müvekkili tarafından 190.000,00 TL+ KDV olmak üzere toplam 224.200,00.-TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu ve Ankara 59. Noterliği’nin 01/04/2021 tarih ve 8575 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile karşı taraftan bu faturadan bakiye kalan tutarın ödenmesi talep ettiğini, davalı tarafından gönderilen bu ihtarnameye cevaben Bursa 10. Noterliğinin 12/04/2021 tarih ve 013522 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, çatı işi için 190,000,00.-TL’ye anlaşıldığını ve işin eksik yapıldığını iddia ettiğini, müvekkilinin yaptığı işin ücreti eksik ödendiği için bakiye alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2021/6948 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, davalının borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine, dosya Bursa İcra Müdürlüğüne gönderilmiş olduğu, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyadan davalı vekiline gönderilen örnek no:7 ödeme emri, 07/09/2021 tarihinde elektronik tebligat ile tebliğ edilmiş olduğu, davalı vekili tarafından 07/09/2021 tarihinde haksız yere borca itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına sebebiyet vermiş olduğunu, bu nedenlerle davalının icra müdürlüğü dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilerek, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından açılan davanın reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğini davacı tarafından eksiksiz olarak getirdiği iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından yapılan çatı üzerine gelen suları durmadan akıtabilmesi için yüzeyleri meyilli olarak yapılmadığını, halihazırda teslim ettiği çatı hatalı ve eksik yapılmış olduğunu, çatının sağ ve sol yan kenarlarının açık olduğunu, meyilinin tamamen hatalı yapılmış olduğunu, bu durum da çatının denge oranını önemli ölçüde etkilediğini, davacının dava konusu olan 224.200,00 TL’nin müvekkil tarafından ödenmediği iddiası gerçeği yansıtmadığını, taraflar 190.000,00 TL üzerinde anlaştıklarını ve anlaşma bedeli olan toplam tutar davacıya tamamen ödenmiş olduğunu, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bahse konu faturaya ilişkin KDV konusunda müvekkil yanıltılmış olduğunu, kötü niyetli olarak fatura tanzim edilip müvekkile yükletilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, Ankara Ticaret Odası Başkanlığına, Ankara Ostim Vergi Dairesine, Bursa Gökdere Vergi Dairesine, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar odasına, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından 28/05/2021 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 14/12/2021 tarihinde açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davacı tarafça davalı aleyhine bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkindir. İşbu dava dosyası her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış ise de mahkememizce yapılan araştırmalar neticesinde davalının Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nda kaydının bulunmadığı, Bursa Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında da davalının ticari kazanç yönünden mükellefiyet kaydının bulunmadığının tespit edildiği, davalının tacir/esnaf olmadığı,işbu davanın da mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği dikkate alınarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/04/2022

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.