Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1186 E. 2022/695 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1186
KARAR NO : 2022/695

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket ile davalı şirket arasında 17/06/2016 tarihli, 17/06/2016-17/06/2021 tarihlerini kapsayan 5 yıl süreli servis taşımacılığı sözleşmesi imzalandığını, servis ücretinin ilk yıl için 117,50 TL + KDV olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin 3. Maddesinde devam eden yıllar için bu ücrete TEFE TÜFE ortalamasının %85i kadar zam yapılacağının belirtildiğini, 16. Maddesinde de mazota gelecek olan zam, her ayın başında fiyatlara yansıtılacaktır, yakıt fiyatında gelecek artışlarda zam oranının hesaplanarak gelecek ayın başında fiyatlara yansıtılacağını, mazot fiyatlarındaki indirim durumunda aynı şekilde oran hesaplanarak fiyatlara yansıtılacağını, sözleşme hükümlerinin 2017 Haziran ayına kadar sorunsuz olarak uygulanagelmiş, her ay düzenli olarak mazot fiyatlarındaki artış veya düşüş servis ücretine yansıtıldığını ve her ay iki şirket arasında mazot artış veya düşüşü ile ilgili olarak mutabakat tutanağı düzenlendiğini, 17/06/2016 tarihinden itibaren bir yılın dolmasına 17 gün kala davacı şirket ile davalı şirketin 01/06/2017 günü bir araya gelerek hem mazot fiyat farkını belirlediklerini, hem de 17/06/2017 tarihine kadar olan otobüs fiyatını 127,81 TL, 18/06/2017 tarihi itibariyle yeni otobüs fiyatını 143,14 TL olarak belirlediklerini ve buna dair 01/06/2017 tarihli tutanağı düzenlediklerini, davacı şirketin belirlenen bu fiyatlara göre 2017 Haziran ayının 1-17 günleri arasını eski fiyattan, 18-30 günleri arasını da sözleşmenin 3. Maddesindeki artış oranına göre belirlenen 14314 Tl olan yeni fiyattan hesaplayarak 30/06/2017 tarih ve 27349 numaralı, 338.679,50 TL meblağlı faturayı düzenleyip davalı şirkete gönderdiklerini, bu fatura bedelinin davacı şirkete çek vermek suretiyle ödendiğini ve bu çekin de tahsil edildiğini, 2017 Temmuz ayı servis ücreti için de yine sözleşmede belirtilen zamlı tarifeye göre 31/07/2017 tarih ve 27351 nolu 377.217,26 TL meblağlı faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davacı şirketin 31/07/2017 tarih ve 27351 nolu fatura bedelinin ödenmesini beklerken 08/08/2017 tarihinde postadan gelen, davalı şirketin göndermiş olduğu Bursa 10. Noterliğinin 07/08/2017 tarih ve 032522 yevmiye nolu ihtarname ile karşılaştığını, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen Bursa 19. Noterliğinin 11/08/2017 tarih ve 10394 nolu cevabi ihtarname gönderdiklerini, davalı tarafından fotokopisi gönderilen 22/06/2016 tarihli personel taşıma hizmet sözleşmesi başlıklı belgedeki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını, zaten 17/06/2016 tarihli sözleşmenin henüz 5 gün geçtikten sonra 22/06/2016 tarihli yeni bir sözleşmenin imzalanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı tarafın bahsettiği 22/06/2016 tarihli sözleşme hükümlerinin hiç uygulanmadığını, bugüne kadar 17/06/2016 tarihli sözleşmenin hükümleri uygulandığını, davalı şirkete belgenin aslını görmek istediklerini bildirdiklerini ancak belge aslının gösterilmediğini, bu nedenle 22/06/2016 tarihli personel taşıma hizmet sözleşmesi başlıklı belgenin davalı tarafından mahkemeye ibraz edilmesinin istenildiğini, davacı şirket yetkilisinin daha önceki tarihlerde kullandığı imzaları ile bu belge üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı, ayrıca yazı metninin açığa atılan imzanın üzerinin doldurulmak suretiyle düzenlenip düzenlenmediğini, yani bir sahtecilik olayı olup olmadığı konusunda ATKdan rapor alınmasını talep ettiklerini, davalı tarafın davacı şirketin kestiği 30/06/2017 tarihli ve 27349 nolu faturaya istinaden 11/08/2017 tarih ve 389088 seri nolu 15.846,31 TL meblağlı iade faturası düzenleyerek davacı şirkete verdiğini, ayrıca davacı şirketin cevabi ihtarnamede 17/06/2016 tarihli sözleşme ile daalı tarafın iddia ettiği ve kendilerinin kabul etmediği 22/06/2016 tarihli sözleşme arasındaki doğmuş ve doğacak ücret farkını talep ve dava etme haklarını saklı tutarak 2017 Temmuz ayı için 31/07/2017 tarih ve 27353 nolu 350.331,18 TL meblağlı faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davacı tarafından düzenlenen 31/07/2017 tarih ve 27351 nolu 377.217,26 Tl meblağlı fatura ile 31/07/2017 tarih ve 27353 nolu 350.331,18 Tl bedelli fatura arasındaki ücret farkının 26.886,08 Tl olduğunu, davacının 2017 Haziran ve Temmuz aylarındaki alacağının 15.846,31 + 26.886,08 = 42.732,39 TL eksik ödendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eksik ödenen tutarın şimdilik 1.000 TLsini davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Tofaştan ihale ile Tofaş personelinin taşıma işini aldığını, 20 adet 2004 model üstü otobüsler ile taşınması amacıyla davacı taraf ile 17/06/2016 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin amacının davacı şirketin münhasıran müvekkilinin Tofaşa vermiş olduğu servis hizmetini sağlamak ve bunun karşılığında müvekkili adına kayıtlı 13 aracın davacı tarafa satış ve devri ile davacı tarafın bu araçlarla ve ayrıca kendisi adına kayıtlı 7 araç olmak üzere toplam 20 araçla servis hizmetini müvekkiline verdiğini, 17/06/2017 tarihli sözleşmenin firmanın yükümlülükleri başlıklı 10. Maddesi ile müvekkilinin davacı Çalışkaner Turizme 13 adet aracı teslim edeceği, bedelinin ise yarısının 24 ay, yarısının ise 36 ay vade ile davacının hakedişlerinden mahsup edileceğinin düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen 22/06/2016 tarihli sözleşmenin 12 maddesi ile “servis başlama saati geldiği halde Taşeronun servis hizmetine yönelik aracı hazır etmemesi halinde bu servis aracının her geliş ve gidişi için 3000 Tl cezai şart talep hakkı Deva Turizm’e aittir” denildiğini, ayrıca anılan sözleşmenin 9. Maddesi ile de “Kaza, arıza yapan aracın yerine araç tahsis ederek servis hizmetinin aksamaması taşerona aittir” şeklinde düzenlendiğini, taraflar arasında ilk olarak akdedilip davacı yanın da dayanak teşkil ettiği ancak 22/06/2016 tarihli sözleşmeyle sona eren ve şuanda geçerli olmayan 17/06/2016 tarihli sözleşmenin 5. maddesi hükmüne göre de “Taşıyıca hemen tamiri mümkün olmayan bir şekilde aracın arızalanması halinde firmayı bilgilendirecek ve araç arızası giderilinceye kadar firma yerine araç temin edecektir.” denildiğini, davacı tarafça müvekkiline gönderilen 27/09/2017 tarihli, 12144 yevmiye numaralı ihtarnameden de açıkça aracın tamire değil, aylık periyodik bakıma alındığı açıkça kabul edildiğini, bu kapsamda değil aracın bakımının yapılması, aracın arıza yapması halinde dahi ikame araç tahsis etme yükümlülüğü davacı tarafa ait olup, aksi durumda müvekkilinin uğramış olduğu zararların tazmini ile cezai şart bedeli talep etme hakkı sözleşmenin amir hükmü gereği olduğunu, bu sebeple dava konusu borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, cezai şart bedeli ve yansıtma bedelinin takas ve mahsubunun talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu sebeplerle öncelikle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacaklarının takas ve mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, taraflar arasında düzenlenen 17/06/2016 tarihli sözleşme, 22/06/2016 tarihli sözleşme, faturalar, mazot fiyat farkı tutanakları, 07/08/2017 tarihli ve 032522 nolu ihtarname, 11/08/2017 tarihli ve 10394 yevmiye nolu cevabi ihtarname, Deva Turizm Ltd. Şti’nin kestiği 11/08/2017 tarihli ve 389088 nolu iade faturası, 31/07/2017 tarihli ve 27353 nolu fatura, bilirkişi raporu, bozma ilamı, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, taraflar arasında düzenlenen servis taşımacılığı sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, davaların birleştirilmesi başlıklı 6100 sayılı HMK.nun 166. Maddesi gereğince ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1180 Esas sayılı dosyası ile işbu mahkememiz dava dosyası arasında dava sebepleri aynı olması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması, usul ekonomisi ilkesi, alacağın her iki dosyada da aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı anlaşıldığından mahkememizin işbu dosyası ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1180 Esas sayılı dosyası ile bağlantı olduğu anlaşıldığından, birleştirme kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememizin bu dosyası ile 2018/1180 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyebileceğinden mahkememizin bu dosyası ile 2018/1180 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine,
2-Mahkememizin işbu dosyasının kapatılarak yargılamanın 2018/1180 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, bilirkişi raporlarının birleştirilen dosyadan taraflara tebliğine,
3-Yargılama giderlerinin 2018/1180 esas sayılı dosyası üzerinden takdirine,
4-Birleştirme kararının taraflara tebliğine,
5-Birleştirme kararının derhal birleştirilen 2018/1180 dosyasına bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMKnun 166 ve 168 Maddesi uyarınca nihai hüküm ile birlikte İstinaf kanun yolu açık olmak üzere bu aşamada kesin olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.