Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1176 E. 2022/1055 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1176 Esas – 2022/1055
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1176
KARAR NO : 2022/1055

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : TÜRKİYE … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile davalı … arasında Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi akdedilmiş olup buna istinaden, … nolu ve 5549603508010038 nolu kredi kartları verilmiş ve kullandırıldığını, bu kredi kartlarından kaynaklı borcun müvekkile ödenmemesi üzerine, davalıya ihtarname gönderilmiş ve tebliğ edildiğini, ancak davalı yanca müvekkil Bankaya ödeme yapılmadığı gibi ihtarnameye karşı herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, bu nedenle alacağın tahsili amacıyla, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/7982 E. sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş ve takibin durmasına neden olduğunu, davalının icra takibine yapmış oldukları haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile durmuş olan takibin devamı için işbu davanın açılma zorunluluğu doğduğunu, işbu davanın açılmasından önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup, delillerimiz arasında mevcut arabuluculuk evraklarından görüleceği üzere, anlaşmaya varılamadığına dair son tutanak tutulduğunu, bu sebeple işbu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, ticari nitelikteki kredi kartı sözleşmesinden doğan uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğundan davaya bakma görevi aynı yasanın 5. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu, kredi kartı sözleşmesinin ticari nitelikli olması nedeniyle söz konusu işlem tüketici işlemi sayılamayacağından işbu davanın ticaret mahkemelerinde açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle davalıların, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/7982 Esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Haksız ve bukuka aykırı bir şekilde ikame edilen işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı bankaya ait … No.lu ve 5549603508010038 No.lu Kredi kartlarına istinaden hakkımda haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmış ise de; 5549603508010038 No.lu kart bireysel kart olup, iş bu karta ilişkin iddia edilen borçlara yönelik sayın mahkemenin görevli olmadığı, görevsiz mahkemede haksız ve hukuka aykırı olarak aleyhime dava ikame edildiğinin açık olduğunu, davacı bankaya ait … No.lu ve 5549603508010038 No lu Kredi kartlarına istinaden davacı taraf ile aramızda Kredi Kartı Borç Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığını, kredi kartı borç yapılandırma sözleşmesinde bulunan ödeme planına göre ödemelerimi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu 17.06.2021 tarihli ve 9624 sayılı Kurul Kararı ile 30.09,2021 tarihine kadar en fazla 90 gün gecikmesi olan kredilerin donuk alacak olarak sınıflandırılmasına karar vermiş olup 16.09.2021 tarihli 9795 sayılı kararıyla kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen 90 gün gecikme süresinin, 180 gün olarak uygulanmasına karar verildiğini, BDDK kararı gereği 30.09.2021’e kadar 180 güne kadar gecikmesi olan krediler için takip başlatılamayacağının açık olduğunu, ancak davacı banka tarafından 14/09/2021 tarihinde haksız ve hukuka aykırı bir şekilde aleyhirne takip başlatıldığını, takibin verilen kararlara aykırı olarak başlatıldığı arcık bir sekilde ortada olun davanın reddi ile takibin iptali karar verilmesi gerektiğini, kendisinin ödemelerini düzenli ve eksiksiz olarak yaptığını, hatta önden ve fazla ödemeye çalıştığını, davacı tarafından … No.lu kredi kartına ilişkin olarak 12.319,33TL ve 568,42TL bedel üzerinden takip başlatılmış olup takip bedelinin haksız ve hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu, davacı tarafın takipte belirtilen tutarda bir borcum bulunmadığını, e borç yapılandırma sözleşmeleri ödeme planlarını eksiksiz bir şekilde yerine getiriğim, Takibi kabul anlamına gelmemekle birlikte BDDK kararına rağmen takip başlatılmaması gerekirken haksız ve hukuka aykırı olarak takip başlatılması, ödeme planlarının son taksit tarihinden önce takip başlatıldığı, başlatılan takip bedellerinin fazla olduğu, haksız ve hukuka ayırı bir şekilde takip başlatıldığı açık bir şekilde ortada olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/7982 sayılı icra takip dosyası, gerçek kişi ticari kart üyelik sözleşmesi, ihtarname, ihbarname, kredi kartı hesap özeti, kredi kartlarının teslimine ilişkin kurye teslim belgeleri, banka kayıtları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları, davacı bankanın takip tarihi itibariyle her bir alacak yönünden alacak yönünden alacağı ve ferileri ile birlikte, alacağın ticari veya tüketici kredisi olup olmadığı değerlendirilerek, ayrıca davalının BDDK kurulu kararları savunması da irdelenerek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Dava davalı …’a tahsis edilen 2 kredi kartı borcu nedeniyle yapılan Borç Yapılandırma Sözleşmeleri Ödeme Planına dâhil taksitlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itiraz nedeniyle açılan bir *İtirazın İptali” davasında; davalıya tahsis edilen 5549603508010038 ve … no.lu kredi kartı borçları Yapılandırılmış, ancak davacı tarafından yapılan ödemeler gerek taksit tarihleri ve gerekse taksit tutarları bakımından düzensiz ve yetersiz düzeyde gerçekleştiğini, aşağıdaki bölümde her kredi kartı için ayrı ayrı yaptığımız hesaplamalarda; sözleşme tarihinden itibaren yapılan ödemelerin TBK. ‘nun 100. maddesi uyarınca borçtan düşülmesi suretiyle takip tarihi itibariyle borç tutarı tespit edilerek, icra takibinde istenen tutarlarla karşılaştırılmış ve Taleple Bağlılık İlkesi gözetildiğini, önceki bölümde yapılan hesaplamalar sonucunda tespit edilen toplam borç tutarları, takip Talebinde istenen tutarın altında olmakla birlikte; borç kalemleri arasında farklılıklar bulunduğunu, bu nedenle; *Talep* edilen tutarlarla, *Hesaplanan” tutarlar birebir karşılaştırılarak “Talebe Uygun Borç Tutarı” aşağıdaki tabloda açıklandığını, davalı … hakkındaki takibin, aşağıdaki borç tutarları üzerinden devamına, toplam borcun 19.831,14 TL olduğu, 19.831,14 TL Toplam borç tutarının; icra harç ve masrafları, vekalet ücreti ve Asıl Alacak tutarına takip tarihinden ödeninceye kadar işletilecek 9 27,36 temerrüt faizi, faizin Yo 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte; tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK. ‘nun 100. Maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümü sağlanmak kaydı ile tahsilinin gerekeceği mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi kartı alacağının tahsili amacıyla girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafından Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna dair görev itirazında bulunmuştur.
Bilindiği üzere 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 Sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, taraflar arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesi ve sunulan ekstrelerin ticari kredi kartına ilişkin olduğu, bu durumda davalının tüketici konumunda olmadığı, taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığı ve mahkememizin görevli olduğundan bu itiraza itibar edilmemiştir.
Diğer yandan dosyanın esası yönünden ibraz edilen kanıt ve belgelere, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı arasında 06/02/2016 tarihli gerçek kişi ticari kart üyelik sözleşmesine istinaden kredi kartı kullandırıldığı, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 09/05/2022 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek, davalının davacı bankaya 19.514,22 TL asıl alacak, 301,82 TL işlemiş faiz, 15,10 TL BSMV olmak üzere toplam 19.831,14 TL borçlu olduğu, davalının takibe itirazında haksız olduğu ayrıca davacı bankaca uygulanan faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu anlaşılmıştır.
Diğer yönden BDDK kararının kredilerin sınıflandırılmasına ve ayrılacak karşılıkların belirlenmesine ilişkin olduğu, ödemelerin bizatihi ertelenmesine ilişkin olmadığından bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Takip tarihi itibarıyla alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.
Açıklanan gerekçe ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2021/7982 esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 19.514,22 TL asıl alacak, 301,82 TL işlemiş faiz, 15,10 TL BSMV olmak üzere toplam 19.831,14 TL alacak üzerinden ve bu alacağın asıl alacak kısmı olan 19.514,22 TL kısmına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %27,36 oranında temerrüt faizi, faizin %5 BSMVsi, icra gideri, icra vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 3.966,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İİK’nun 67 maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.354,67 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 248,16 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.106,51 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan; 1.274,00 TL’nin davalıdan, bakiye 46,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.000,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 76,00 TL olmak üzere toplam 1.076,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.038,50 TL yargılama gideri ve 248,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.286,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 716,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.