Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/117 E. 2021/845 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına ” Karar”

ESAS NO : 2021/117
KARAR NO : 2021/845

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Bursa 16. İcra Dairesi 2020/… E. Sayılı dosyası ile müvekkilin alacağını tahsil amacı ile faturaya dayalı olarak davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine borçlular tarafından alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla itiraz edilmiş ve takibin durdurulduğunu, dava şartı olması sebebiyle tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapıldığını, yapılan arabuluculuk görüşmesinde karşı taraf ile herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davalı … inşaat makina sanayi ltd.şti. ve davalı … … proje inş. taah. tic. ltd.şti. tarafından yapılan haksız usul ve yasaya aykırı itirazın iptali ile müşterek ve müteselsilen sorumlu davalılar yönünden takibin 39.600,00-TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ve fer’ileri yönünden devamına,takibi sürüncemede bırakmak saiki ve tahsilini imkansızlaştırmak amacıyla kötüniyetli olarak takibe itiraz eden davalıların dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Proje İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı yan tamamlanan ve teslim edilen 36 adet aks projeden bahsetmekte ve fakat işin tamamı hususunda hiçbir beyanda bulunmadığını, karayolları 14. bölge müdürlüğü nezdinde ihale olunan işe dair toplam 72 aks proje üzerinden anlaşılmasına ve ilk parça ödemelerin işin tamamlanmasından önce yapılmış olmasına rağmen aks projeler teslim süresinden oldukça geç bir tarihte teslim edildiğini, ödemenin yapılmış olmasına rağmen 14.11.2017 tarihinden 22.07.2019 tarihine kadar yaklaşık sekiz aylık süreçte davacı sadece 5 adet akstan başka herhangi bir proje teslim etmediğini, 2017 yılı aralık ayında hazır olduğu beyan edilen ve ivedilikle gönderileceği söylenilen projeler bu süreçte gönderilmediğini, aşamalarda davacı ile yapılan tüm görüşmelere rağmen 365 günü aşkın süreçte hiçbir proje teslim edilmediğini, müvekkilin üstlendiği iş devlet ihalesidir ve bu ihalelerin çok ciddi sorumlulukları olmadığını, müvekkil firma ve diğer davalı … inşaat bir taraftan davacının projeleri teslim etmesi için defatle uyarı yapmakta ve bir taraftan da dava dışı kurum ile problem yaşamamak için sürekli kurum yetkilileriyle görüşme içinde olduğunu, müvekkilin bu aşamada sair bir proje şirketine işi tamamlatmayı dahi düşünmüş ise de bursa bölgesinde mevzu işin yapılması için az sayıda firmanın bulunması ve var olan firmaların ise yarım kalan bir işi tamamlamak hususunda işe yanaşmaması, hazırlık sürecinin uzun süreceğini beyan etmeleri ve fahiş fiyatlar istenildiği için anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle ve davacının sözleşmeyle üstlendiği yükümlülüğü 365 gün geçmesine rağmen yerine getirmemiş olması nedeniyle karayolları bölge müdürlüğüne bir yıl süreyle hiçbir proje teslim edilemediğini, bu hali ile açılan davanın haksız olduğunu, yapılan itirazın yerinde olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diğer davalı … inşaat Makina Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti tarafından yasal süresi içinde davaya cevap verilmediği anlaşıldı.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkememizce ilgili araştırmalar yapılarak Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası celp edilmiş, Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’ne, Vergi Dairelerine, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılmış, cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
İlgili icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından faturaya dayalı olarak 07/01/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 27/02/2020 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 06/11/2020 tarihinde açılmıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan davanın, harita mühendisi olan davacının aks proje bedellerinin(fatura) tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazların iptaline,takibin devamına karar verilmesine ilişkin olduğu, Mahkememizce BTSO’ya, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na müzekkere yazılarak davacının kaydının olmadığı tespit edilmiş, Gökdere Vergi Dairesi’nden gelen 06/07/2021 tarihli müzekkere cevabında davacının ‘Serbest Meslek Kazanç Defteri’tuttuğunun tespit edildiğinin bildirildiği, davacının tacir-esnaf olmadığı,serbest meslek sahibi olduğu,davanın mutlak ticari dava-nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varılarak davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal nitelikte Bursa BAM 7. HD’nin 2019/2411 Esas 2021/648 Karar sayılı ilamı,Adana BAM 6. HD’nin 2021/406 Esas 2021/438 Karar sayılı ilamı, İzmir BAM 14. HD’nin 2017/1840 Esas 2018/240 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak)
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.