Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1166 E. 2022/629 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1166
KARAR NO : 2022/629

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C.N…. –
2- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … – T.C.N…. –
2- … –
3- … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
YAZIM TARİHİ : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafça müvekkil aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası ile kambiyo vasfına haiz olmayan senet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine girişildiğini, işbu icra takibinin iptali amacıyla müvekkillerin borçlu olmadığının tespiti amacıyla huzurda ki davayı ikame etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, davaya konu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olması nedeniyle öncelikli olarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmek gerekliliği doğduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 50. Maddesinde yetkiye ilişkin konularda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kıyasen uygulanması gerektiğinden bahsedildiğini, bu kapsamda 6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denildiğini, bu kapsamda müvekkilimiz … Yerleşim yeri adresi ” Ulaş mh. Atatürk Bulvarı. No:131 Ergene/ TEKİRDAĞ” adresi olduğunu, bununla birlikte, takipte diğer borçlu görünen müvekkil şahsın mernis kayıtlarında da görülen yerleşim yeri adresi ” Kentkoop Mh. 1862 Başkentler Kent Yapı Koop Küme Evleri Sk. E-2-6 Sitesi. E-3 Blok. No:6/55 Yenimahalle/ANKARA “adresidir. Fakat, müvekkilimiz aleyhinde başlatılan icra takibi, yetkili olan ANKARA VEYA TEKİRDAĞ İCRA MÜDÜRLÜKLERİ yerine, yetkisiz olan Bursa İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, genel yetki, kural olarak bütün kambiyo takipleri için geçerli olduğunu, buna göre, takibe konu yapılmak istenen kambiyo senedi borçlusunun yerleşim yeri sayılan yerdeki icra dairesi, genel yetkili icra dairesi olduğunu, borçlu birden fazla ise icra takibi, borçlulardan birisinin yerleşim yeri icra dairesinde başlatılabilir (HMK m. 7/1). Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 10 ve İcra ve İflâs Kanunu madde 50 gereğince, kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapamaz; borçlunun yerleşim yerinde takip yapabileceğini, dolayısıyla, bonoya dayalı kambiyo takibinde yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yer icra dairesi olduğunu, borçluların Yerleşim Yeri adresi ANKARA VE TEKİRDAĞ olmasına rağmen, davalı tarafından Bursa İcra Müdürlüklerinde takip başlatmıştır. Buna göre, Bursa icra müdürlüğünün yetkisine açıkça itiraz eder, borçlulardan birinin yerleşim yeri olan TEKİRDAĞ/ÇORLU İcra Müdürlüğünün yetkili icra müdürlüğü olduğunu ve icra dosyasının müvekkiller için yetkili TEKİRDAĞ/ÇORLU İcra Müdürlüğü’ ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, senede dayalı borç bir para borcu olup aranacak borç niteliğinde olduğunu, aranacak borçlar borçlunun ödeme zamanında ki yerleşim yerinde ifa edileceğini, bu sebeple müvekkil şirket merkezi ve diğer borçlu şahıs …’ ın adreslerinin TEKİRDAĞ ve ANKARA olması sebebiyle TEKİRDAĞ İcra Müdürlükleri yetkili olduğunu, senet üzerinde düzenleme yeri olarak her ne kadar Bursa yazılmış olsa dahi, müvekkilin bilgisi ve rızası dışında senet anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuştur. Keza, müvekkil ŞİRKET ve LEHTAR OLAN Avrupa Brode Tekstil San. Tic. Ltd. Şti arasında senetler düzenlenmiş ve teslim edilmiş olup, iş bu sözleşmeler ile birlikte senetler Tekirdağ’ da düzenlendiğini, bununla birlikte, senet Lehtarı Avrupa Brode Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’ nin adresi de “Ulaş Mh. Atatürk Bulvarı. No:131 Ergene/TEKİRDAĞ” olup, müvekkil düzenleyen …’ın mernis adresi Ankara, lehtar adresi Tekirdağ iken düzenleme yerinin bursa olması mümkün olmadığını, bu suretle düzenleme yeri Tekirdağ olduğunu, senet üzerinde yazılı olan düzenleme tarihinde borçlu görünen müvekkil … henüz kurulmadığını, alacaklı tarafından sahte kaşe yaptırılmak suretiyle doğmamış çocuk borçlandırılmaya çalışıldığını, hukuken böyle bir husus mümkün olmadığını, ticari şirketler, ticaret sicilde kuruluşunu ilan ve organların oluşumu ile tüzel kişilik kazanmak suretiyle hukuki işlem yapabilme ve fiil ehliyetine haiz olacağını, davaya konu senedin düzenleme tarihinde henüz tüzel kişiliği olmayıp, kambiyo senedi düzenleme yada imza atmak ehliyetine sahip olmadığını, müvekkil şirket …’ nin kuruluş tarihinin 20.09.2017 Tarihi olup, senet üzerinde ki düzenleme tarihi 07/08/2017 tarihi olduğunu, düzenleme tarihinde, tarafımızca tanınmayan Dava dışı 3. Şahsın kefil olarak şahsen imza atmış olduğu senet üzerinde, hukuka aykırı bir şekilde müvekkil şirketin kaşesi davalılarca haricen yaptırılmış ve imzanın üzerine kaşe vurulduğunu, işbu husus sayın mahkemenizce alınacak bilirkişi raporuyla da görülecek olup, ticaret sicil kayıtlarında da senedin düzenlendiği tarihte böyle bir şirketin var olmadığı ortaya çıkacağını, buna göre, EYM Brode’nin borçlanma gibi bir gayesi olmadığını, dava dışı 3. Şahıs imzasının üzerine, davalı taraflarca hukuka aykırı olarak kendileri tarafından kaşe yaptırılmak suretiyle şirket borçlandırılmaya çalışıldığını, bu suretle, hem senette tahrifat yapılmış hemde senette sahtecilik yapıldığını, müvekkili şirket senedin düzenleme tarihinde fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle yapılan tasarruf işlemi geçersiz olduğunu, senedin düzenlendiği tarihte müvekkil şirketin tüzel kişilik kazanmadığı ve kurulmadığı ortaya çıkacağını, davaya konu senedin düzenlendiği tarihte müvekkil şirket henüz kurulmadığından senet üzerinde aval veren kişi şirket değil dava dışı tanınmayan 3. Bir kişi olduğunu, kaldı ki senetlerde şirketler kaşenin üzerine uygulamada her zaman çift imza attığını, ancak aval kısmında dava dışı 3. Kişi tarafından tek imza atılmış olması da kaşenin müvekkil şirket iradesi ile basılmadığını gösterir nitelikte olduğunu, uygulamada gelen bir alışkanlık nedeniyle çoğu kez, tüzel kişi adına düzenlenen kambiyo senetlerinde tek yetkili temsilci olarak hareket eden kişinin, senedin üzerine kaşe içerisine iki kez imza attığı görüldüğü, fakat, davaya konu senette kaşenin sonradan üzerine basıldığı imza tek imza olduğunu, bu suretle imzanın önceden atıldığı, kaşenin ise davacılarca kötüniyetli olarak basıldığı aşikar olduğunu, davaya konu senetlerde düzenleyen dışında tek imza olduğunu, bu imzanın aval olduğu düşünülse dahi, aval şahsen imza vermiş olup, müvekkil şirket aval verildiği tarihte henüz kurulmadığını, müvekkil şirketin düzenleme tarihinde fiil ehliyetine ve hukuki işlem yapma ehliyetine sahip olmaması nedeniyle geçerli bir aval söz konusu olamayacağını, üstelik kaşe müvekkil şirket tarafından dahi basılmadığını, yapılacak incelemelerde aval imzasının şahsen atıldığı keşenin altında kaldığı, davalılar tarafından müvekkilin bilgisi ve rızası dışında kaşe yaptırılarak senet düzenlendikten çok sonraki bir tarihte basıldığı ortaya çıkacağını, davalı / alacaklı ile lehtar şirket tarafından icra takibi muvazaalı olarak başlatıldığını, davalı alacaklı 3. Şahıs … iyiniyetli olmayıp, gerçekte lehtar Avrupa Brode İmalat İnşaat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti’ nden alacaklı olmamasına rağmen müvekkillerin kişisel defilerini ileri sürebilmesini engellemek amacıyla 3. Şahıs üzerinden icra takibine girişildiğini, öyle ki, müvekkil şirket tarafından borcu olmadığına ilişkin tüm iddialarını ve haklarını ileri süreceğini öngören lehtar kendisinin hiç bir alacak borç ilişkisi içerisinde olmadığı 3. Şahıs üzerinden takip başlattığını, bununla birlikte davalı/lehtar Avrupa Brode 22/08/2019 Tarihinde şirketi terkin etmiş olup ticaret sicil gazetesinde de kapanışını ilan ettiğini, bu suretle terkin edilmiş şirket üzerinden icra takibi başlatamayacak olan davalı gerçekte kendisinden alacaklı olmayan 3. Bir şahsa ciro etmiş ve takibi kötüniyetli 3. Şahıs üzerinden başlattıklarını, hamil olduğunu iddia eden … adına kayıtlı vergi levhası dahi tespit edilemediğini, bu suretle, ticari faaliyet göstermeyen hamilin hangi suretle, neyin karşılığı lehtar şirketten 77.502USD bedelde senedi devraldığının araştırılması gerektiğini, 3. Şahıs …’ ın kötüniyetli olması nedeniyle lehtara karşı ileri sürebileceğimiz tüm defilerimizi kötüniyetli gerçekte hiç bir hak ve alacağı olmayan 3. Şahıs …’ a karşıda ileri sürdüklerini, bununla birlikte, davaya konu senetlerin ödeme tarihleri 15/11/2019- 15/12/2019 – 15/01/2020 tarihleri olup, senetlerin ödeme tarihlerinde lehtar şirket yukarıda belirtildiği üzere 22/08/2019 Tarihinde kapandığını, bu suretle, protesto dahi edilmeyen senetler ödeme tarihinden sonra kötüniyetli …’ a ciro edilmek suretiyle devredildiğini, davalı/ lehtar limited şirket olup, ticari defter kayıtlarında çek-senet giriş çıkışları mevcut olduğunu, bu suretle, davalı/lehtar şirketin 2019 yılına ait ticari defterlerinin celbi ile senetlerin çıkışının ödeme tarihinden önce yapılıp yapılmadığının tespiti ile hem devrin alacağın temliki hükmünde olduğunun hemde …’ ın lehtar şirketten gerçek bir alacağının olmadığını muvazaalı olarak takip alacaklısı gösterildiğinin tespitini talep ettiklerini, ödeme tarihinden sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden … gerçekte alacağı olmaması nedeniyle yapılan temlik işlemi de geçerli olmadığını, açıklanan nedenlerle hem gerçek alacaklı olmayan muvazaalı olarak alacaklıymış gibi gösterilmek suretiyle hamil konumuna getirildiğini, hemde muvazaalı cironun ödeme tarihinden sonra yapıldığı davalı lehtarın kapanış tarihi ve …’ ın alacağını tahsil için protesto etmemesi senet lehtarına hiç başvurmamış olması tüm iddialarımızı destekler nitelikte işlemler olduğunu, yukarıda açıklanan tüm nedenler doğrultusunda, müvekkil … yönünden senedin bedelsiz oluşu, borcun doğmamış olması ve senete tahrifat ile sahtecilik nedenleri sonucu kambiyo vasfına haiz olmayan senet ile kambiyo takibine girişilmiş olması nedenleri ile borca itirazlarımız doğrultusunda takibin iptaline, diğer müvekkil … yönünden senedin düzenleme tarihinde şirket tüzel kişiliğine sahip olmaması, şirket tüzel kişiliğine sahip olmayan müvekkilin senet düzenleyemeceği ve borçlu olarak kabul edilemeyeceği nedenleri ile birlikte borcun asıl sebebininde gerçekleşmemiş olması gerekçeleri birlikte değerlendirilerek takibin iptaline karar verilmesini, müvekkillerden …’nin senedin düzenleme tarihinde kurulmamış olması ve bu suretle senet düzenleme veya aval olmak için tüzel kişiliği ile fiil ehliyetinin olmadığı ticaret sicil gazetesinde şirketin kuruluş tarihi ile senet üzerinde ki düzenleme tarihi karşılaştırıldığında görülebildiğini, buna göre müvekkil şirket davalıların haksız fiilleri dolayısı ile haciz baskısı ile hali hazırda alacaklı görünen tarafa 20.000TL ödeme yaptığını, müvekkil şirketin iş bu senet ile borç altına sokulamayacağı dava dilekçemizde yazılı yargıtay kararlarından da açıkça görüldüğünü, açıklanan nedenlerle müvekkil şirket yönünden teminatsız tedbir kararı verilmesini, davalıların kötüniyetli olarak birlikte hareket etmesi, hamil olduğu iddia edilen …’ ın gerçekte böyle bir alacağının olmaması hem lehtar şirketin anonim şirket tarafından devralınması sonucu tüzel kişiliğini kaybetmiş olmasıyla beraber müvekkillerin kişisel defilerini ileri sürebilmesinin önüne geçebilmek amacıyla muvazaalı olarak … üzerinden icra takibi başlatıldığından, her ne kadar icra takibi muvazaalı olarak başlatılmış olsa dahi lehtar cirosunun ödeme tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle alacağın temliki hükmünde olması nedenlerinden dolayı mutlak defilerimizin yanında kişisel defilerimizi de hamil …’a karşı ileri sürmekle beraber, müvekkil şahıs … için “NAKDEN” kaydı yazılı senette lehtarın taahhüt ettiği parayı vermemesi dolayısı ile borcun hiç doğmamış olması nedenleri ile borca itirazlarımızın kabulü, borca itirazların kabulü halinde müvekkil … yönünden ise öncelikli olarak senedin bedelsiz oluşu, senet üzerinde düzenleme tarihinden sonra davalılar tarafından sahte kaşe ile tahrifat yapılması ve sahtecilik yapılması ile senedin kambiyo vasfına haiz olmadığı nedeniyle, akabinde, senedin düzenlenme tarihinde tüzel kişiliği kazanmamış müvekkil şirketin senet düzenlemesi hukuken mümkün olmaması ve bu hususa ilişkin yargıtay kararlarıda göz önünde bulundurulmak suretiyle itirazlarımızın kabülü ile, Bursa 18. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyasından gerçekten alacaklı olmayan muvazaalı olarak alacaklı görünen davalının gerçek alacaklı olmaması nedenlerinin tamamı birlikte değerlendirilmek suretiyle takibin iptaline karar verilmesi, basit bir araştırmayla dahi müvekkil şirketin düzenleme tarihinde kurulmadığını bilebilecek ve kişisel defilerimizin ileri sürülmemesi için ve lehdar şirketin tüzel kişiliğini kaybetmiş olmasının sonucunda muvazaalı olarak 3. Kişi hamil konumuna göstermelik olarak geçen, kötüniyetli olarak icra takibinde bulunan davalı hamil … aleyhinde icra takibinin %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazinatına mahküm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların beyanı, yazılan müzekkere cevapları, feragat dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin 17/05/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde; davacılar adına davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nın 307, 309, 310, 311. Maddelerine göre ” Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” davacının dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğinden dilekçeler aşamasında beyanda bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Kararın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının feragatın ilk celsede vuku bulması sebebiyle 1/3′ ü olan 26,90 TL’nin peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.511,85 TL fazla harcın istek halinde davacıya iadesine
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’ nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda HMK’ nın 341 ve 345. Maddeleri gereği kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere, Türk Milleti adına dosya üzerinden karar verildi. 20/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.