Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1140 E. 2023/520 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1140
KARAR NO : 2023/520

BAŞKAN :… …
ÜYE :… …
ÜYE :… …
KATİP :… …

DAVACILAR :1-… – … …
2-…….-…… M-3 BURSA
VEKİLİ :Av. … – Değirmenyolu Cad. No.20 Kutay İş Merkezi D Blok Kat 3 D.9 İçerenköy (Bostancı Sanayi Sitesi Girişi) Ataşehir/ İSTANBUL
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :Av. … –
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/749 esas, 2013/188 karar sayılı ilamına dayanarak dava dışı…Tekstil San…Ltd. Şti aleyhine İstanbul 25.İcra Müd.’nün 2013/…. esas sayılı dosyasıyla 16.460,35 TL.alacağın tahsili için ilamlı icra yoluna başvurduğunu, şirketin daha sonra ünvan değiştirerek, Tasfiye Halinde…Tekstil San…Ltd. Şti ünvanını aldığını, İstanbul 25.İcra Müdürlüğü tarafından müvekkilinin alacağının tasfiye memuru …’na tebliğ edildiği halde tasfiye memurunun görevini yerine getirmeyerek, şirketi tasfiye ettiğini belirterek, İstanbul Anadolu 25.İcra Müd.’nün 2013/…. esas sayılı dosya borcu olan 24.343,06 TL.’nın faiziyle birlikte ihya edilecek…Tekstil San…Ltd. Şti’nden ve Atilla Ömürloğlu’ndan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, tasfiye memurunun sorumluluğuna karar verilebilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini, davacının harcını yatırması gerektiğini, ayrıca icra dosyasında herbir davacının alacağının farklı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
KANITLAR:
Dava dışı şirketin sicil dosyası, bilirkişi raporu,
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; tasfiye memuru olan davalının dava dışı…Tekstil San…Ltd. Şti.’nin tasfiyesinin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle davacıların uğramış olduğu zararın tazminine ilişkindir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın Bursa Bam 5.HD’nin 09/11/2021 tarih, 2019/944 E. 2021/1522 K.sayılı ilamı ile “..Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 541/son fıkrası yollamasıyla 285.maddesi hükmüne göre tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete, hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Yine dava dilekçesinde açıklanan zarar davacının dolaylı zararı olmayıp, doğrudan uğradığı zarar olduğundan böyle bir davada hükmedilecek tazminatı TTK 553.md uyarınca bağımsız açabilecek ve şirketin doğrudan zararı durumunda açılan davadan farklı olarak hükmedilecek tazminatı kendi adına isteyebilecektir. Mahkemece davalı tasfiye memurunun sorumluluğuna hükmedilmesi halinde hükmedilecek tazminatın davalı şirkete ödenmesinin talep edilmesi gerektiği yönündeki gerekçe yerinde olmadığı gibi karar gerekçesinde davacı tarafça davalı şirketin davacı alacağını karşılamaya yetecek kadar mal varlığı olduğu iddia ve ispat edilemediği açıklanmış ise de bilirkişi raporunda, şirket bilançosunda davalı şirket demirbaş listesinde taşıt bulunduğu, tasfiyeye giriş bilançosu ile çıkış bilançosu arasında önemli bir fark bulunmadığı ve şirket üzerinde halen önemli bir öz varlık göründüğü belirtilmektedir. Bunun mevcut olup olmadığı ile ilgili tasfiye memuru tarafından bir çalışma yapılmadığından, davacı şirketin alacağını karşılayacak mal varlığı bulunup bulunmadığı anlaşılmamaktadır. Buna göre TTK 541 ve devamı maddeleri uyarınca tasfiyenin yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek..”
Gerekçesiyle kararımız kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmekle yukarıda esası belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava tarihinde davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması nedeniyle şirketin ihyasına ilişkin dava tefrik edilerek ,yeni esasa kaydedilmiş, mahkememizin 2016/1487 esas-2017/789 karar saylı dosyasında davalı şirketin ihyasına karar verilmiştir.
Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/749 esas 2013/188 sayılı ilamına dayanarak…Teks Tekstil Turizm inşaat Sanayi ve Ticaret Ltd Şirketi aleyhine İstanbul Anadolu Adliyesi 25.İcra Müdürlüğünün 2013/…. Esas sayılı dosyasında 12/07/2013 tarihinde 16.460,35 TL’nin tahsili için icra takibi başlatılmıştır.Davacının alacağı mahkeme ilamına dayandığından, alacağın varlığı ve miktarı tartışmalı değildir.
Taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış,tüm tasfiye raporları ile dava dışı…Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek konusunda uzman SMM bilirskişi den rapor aldırılmıştır.
Aldırılan 18/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda;davalının, tasfiye edilen…Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin 2011 yevmiye, kebir , envanter, 2012 yılı kebir, envanter, 2014 yılına ait kebir, yevmiye defterleri, 2015 kebir, yevmiye ve envanter defterleri, 2016 yılına ait kebir ve envanter defterlerinin incelendiği, 2016 yılı defterlerinin boş olup, kayıt tutulmadığı, tasfiyeye gidilen şirketin 2012 yılı yevmiye ve 2013 yılının hiçbir defterinin ibraz edilmediği, şirketin 19/07/2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyesine karar verildiği, 20/07/2012 tarihinde tescil edildiği, tasfiye memuru olarak …’nun atandığı, alacaklıların bildirilmesi için ticaret sicilinde ilanların yapıldığı, 10/08/2016 tarihli sicil gazetesinde şirketin sicilden terkinin ilan edildiği, davalının, tasfiyeye giriş bilançosu ve tasfiyeden çıkış bilançosunun ibraz edilmediği , tasfiye giriş ve tasfiyeden çıkış tarihlerine ait defterlerin de ibraz edilmediği, tasfiye öncesi ve tasfiye sonrası bilançoların karşılaştırılması sonucunda her ikisi arasında fark bulunmadığı, ilk bilançoda öz kaynaklar 1.609,755 TL iken tasfiye sonundaki 1.556.144,00 TL olduğu, dönen varlıklar 960.238,38 TL iken tasfiye sonunda 1.028.773,00 TL olduğu, maddi duran varlıklarda hiçbir değişiklik bulunmadığı, tasfiye memurunun, tasfiye döneminde hiçbir faaliyet yapmadığı, tasfiyenin başlangıcındaki bilançoya çok yakın bir bilanço ile tüm alacakların borçlar devam ederken maddi olan olmayan varlıklardan hiçbiri elden çıkarılmamışken tafsiyeyi sonlandırdığı, davacının alacağı ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının ismine açılmış cari hesap ve defterlerde açılmış bir muavin kaydının bulunmadığını, şirket üstünde görülen araçların halen şirket üzerinde olduğu, satışı yapılmış ise satışların defterlerde gözükmediği, hiçbir tahsilatın yapılmadığı gibi ödemede bulunmadığı, dava dışı tasfiye halindeki…Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin tasfiye sonucunda 1.556.000,00 TL öz sermayesi bulununan şirketin hiçbir borç ödemeden tasfiyesinin sonlandırılmasının mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi, davacıların alacağının doğum tarihi itibarıyla dava dışı…Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin aktifinde davacılar alacağını ödeyecek miktarda malvarlığı olup olmadığı yönünden bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
Alınan 15/11/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; …Teks.Trz.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin tasfiye giriş bilançosu ile tasfiyeden çıkış bilançoları arasında hiçbir fark bulunmadığı, hala şirkette öz varlık göründüğü, bunun mevcut olup olmadığı konusunda tasfiye memuru çalışma yapmadığı, çalışma yapılmadan alacaklılar ve borçlularla mutabakat yapılıp rakamların gerçek olup olmadığı yada tahsil kabiliyetinin olup olmadığı araştırılmadan bu konuda bilançoda düzeltmeler yapıp gerçek durumu göstermeden ve demirbaşlarla alakalı olarak bilhassa taşıt araçları için sorgulama yapmadan aynı başlangıç bilançosuyla tasfiyenin kapanış yapılmasının hatalı olduğu, davacıların alacağı ile ilgili defterlerde kayıt bulunmamakla birlikte davalının bu alacağın doğruluğunu kabul ettiği, ancak çalışmalar yapılmadan bilançonun gerçek durumunu ortaya çıkmadan davacının alacağının tahsil edilebilecek bir mal varlığının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile bilirkişiden BAM kararı doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Alınan 06/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Kasadaki paranın gerçekten var olduğunun tespitini bilirkişi olarak yapmasının mümkün olmadığı, demirbaşların ve araçların en azından ruhsatlarının ve faturalarının bile incelemesi
yapılmamışken bunların var olup olmadığının tarafınca tespitinin mümkün olmadığı, 2012 ve 2013 yılına ait Defterler eksik durumdayken gerçek bir incelemenin de yapılmasının mümkün olmadığı, alıcılardan 613.551.80-TL ticari alacak görünmekte olduğu ama hiçbir alıcı ile
mutabakat yapılmamış olduğu, gerçek olan tutarın tespitinin eksik olan defterlere bakarak tahmin edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla saymış olduğu bu ve diğer tamamlanmamış incelemeler nedeniyle tarafınca BAM’ın bozma kararı nedeniyle incelenmesi istenilen konuların irdelenmesi ve sonuca gidilmesinin eldeki verilerle mümkün olmadığı, bu verilerin gerçek olup olmadığının tespitinin ancak tasfiye memurunun yapacağı araştırmalarla gerçekleşebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Yargılamaya devam edilerek Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınarak önceki raporu sunan bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Alınan 12/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; Kök ve önceki ek raporlarında da belirttiği gibi kaydi mizan ve bilançolarda görünen varlık ve borçların gerçek olup olmadığının bugün için tespitini yapmasının mümkün olmadığı, duran varlıklarda görülen 1.078.968,7-TL tutarındaki özel maliyetlerin hiçbir maddi değerinin olmadığı, özel maliyetlerin kiralanan yerlerde yapılan harcamalardan oluştuğu ve şirketin herhangi bir işyerinin olmadığı ve faaliyet göstermediği düşünüldüğünde bu kalemdeki varlıkların yok hükmünde olduğu, aynı şekilde haklarında herhangi bir maddi karşılığının olmadığı, bilançoda sıfır olarak yer alan motosiklet ve kamyonun değerlerinin toplamının 225.000,00 TL olduğu tespit edilmiş ise de üstlerinde 24’er adet haciz bulunduğu, sonuç olarak şirketin herhangi bir maddi varlığı görülmemekle birlikte icra takiplerinden görüldüğü gibi borçlarının bulunduğu, icra takip dosyaları mevcut olmadığı için bu borçların tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, şirketin borca batık olup herhangi bir mal varlığının görülmediği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna göre tasfiye sonunda,davalının kasasında 367.253,00 TL olduğu tesbit edilmişse de,diğer kayıtlar itibarıyla şirket kasasında bu kadar paranın bulunması imkansız olduğundan bu kaytların fiktif (hayali) kayıtlar olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine bilirkişi raporunda şirket bilançosunda yer alan motosiklet ve kamyonun değerinin 225.000 TL olduğu ve üzerinde 24 adet haciz bulunduğu bildirildiğinden bu araçların satışından şirkete para kalmayacağı açıktır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tasfiye memurunun memurluk görevini tasfiyeye giriş ve çıkış bilançosu yapmamak ve diğer işlemleri yapmamak suretiyle, yasaya uygun ve tam olarak yerine getirmediği anlaşılmıştır. Ancak tasfiye memurunun davacı alacağından sorumlu tutulabilmesi için tasfiye sırasında tasfiye edilen şirketin davacı alacağını karşılayacak kadar malvarlığının olması gerekir. Davacı tarafça tasfiye sırasında davalı şirketin kendi alacağına yetecek kadar malvarlığı olduğu iddia ve ispat edilememiştir.
BAM kaldırma kararında tasfiyenin yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle dosya mahkememize gönderilmiş ise de ,eldeki dava tasfiye memurunun sorumluluğu davasıdır.Ve mahkememiz taleple bağlıdır.Tasfiye memurunun tüm tasfiye işlemlerini tamamladığını iddia edilmiş ise de mahkememizce talep aşılarak davalı yeniden tasfiye işlemleri yapması için zorlanamaz.İspatlanabilirse tasfiye memurunun sorumluluğuna karar verilebilir.Ancak incelenebilen ticari defterlerden tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiye sonucunda kasasında davacı alacağını karşılayacak kadar malvarlığı kaldığı ıspatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90- TL harçtan peşin alınan 281,11- TL harcın mahsubu ile bakiye 101,21- TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde yatıranına iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 9 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yararına ölçümlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.03/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Üye …
¸e-imzalıdır.
Katip …
¸e-imzalıdır.

Davalı gideri ; 9 TL