Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1019 E. 2022/608 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1019 Esas
KARAR NO : 2022/608

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16574-75767-07781] UETS
DAVALI : … – T.C.N. … …
VEKİLİ : Av. … – [16819-18741-83319] UETS
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının Dava dışı borçlular … … ve … … Tur. Taş. Oto. Gıda san ve Tic. Ltd. Şti’den olan alacağı için İstanbul 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/24663 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyası kapsamında müvekkil şirkete haciz ihbarnamesi gönderildiğini, süresi içerisinde hacze itirazda bulunduklarını, buna rağmen davalı tarafından ikinci kez haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz edildiğini, tüm itirazlara rağmen davalının üçüncü kez haciz ihbarnamesinin tebliğini ve müvekkil şirketin icra dosyasına borçlu olarak kaydını talep ettiğini, iş bu haksız talebin icra memuru tarafından reddedildiğini, davalının İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/524 E. sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet talepli dava açıldığını, İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının reddine karar verildiğini, kararın istinaf edildiğini, istinaf talebinin kabul edildiğini, iş bu kararı da temyiz ettiğini, ancak kararın onandığını, tüm bu süreçlerden sonra üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinde de belirtildiği üzere davalının müvekkil şirketin uhdesinde herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, dosya ekinde sundukları cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davalı ile müvekkil şirketin ticari ilişkisinin 2018 yılının Ekim ayında sona erdiğini, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 14/11/2018 olduğunu, iş bu tarih itibarıyla müvekkil şirket ve davalı arasında bir ilişki bulunmakla birlikte müvekkil şirket uhdesinde doğmuş yada doğacak herhangi bir alacaklarının mevcut olmadığını, iş bu sebeplerle 3. haciz ihbarnamesine ilişkin olarak müvekkil şirketin takip borçlusuna ve davalıya borçlu olmadığının tespiti ile İİK madde 89/3 gereğince takibin müvekkili yönünden durdurulmasını, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davanın bonodan kaynaklı icra takibi yönünden menfi tespit istemi içermesi nedeniyle davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan ve icra dairesinin bulunduğu yer veya davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılacağından Bursa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, dava şartında ara buluculuk zorunlu olduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, borçlu ve üçüncü şahıs-davacı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, borçlunun kiraladığı otobüslerin Kamil Koç tarafından işletildiğinden aralarında bir alacak verecek durumunun olmasının bilindik bir durum olduğunu, iş bu nedenlerle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini, yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame olunan davanın bu yönleriyle de reddine, nihayetinde her yönüyle haksız ve yersiz davanın esas yönünden de reddi ile ve icranın durdurulmasına ilişkin taleplerininde reddini, davacıya %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmolunmasına, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, görevsizlik dosyası, İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün 2018/24663 sayılı icra takip dosyası, İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/524 esas sayılı dosyası, hesap ekstresi, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit istemine(İİK 89/3 maddesine dayalı olarak) ilişkindir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan, (davacı şirket ile İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/24663 Esas sayılı icra takip dosyasının borçluları … … Turizm Taş. Oto. Nakl. Org. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … … arasındaki alacak/borç ilişkisinin tespit yönünden) davacı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, inceleme gün ve saatinde davacı tarafça ticari defter ve bağlı kayıtların hazır edilmemesi nedeniyle defter incelemesi yapılamadığına dair tutanak tanzim edilmiştir.
İİK’nın 89. Maddesinin 3. Fıkrasında ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa on beş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./18.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.” hükmü yer almaktadır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, ilgili icra dosyasından davacı tarafa gönderilen haciz ihbarnamesine dayalı olarak davalı alacaklıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir. Mahkememizin 31/01/2022 tarihli duruşmasında ” Taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan, (davacı şirket ile İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/24663 Esas sayılı icra takip dosyasının borçluları … … Turizm Taş. Oto. Nakl. Org. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve … … arasındaki alacak/borç ilişkisinin tespit yönünden) davacı tarafa ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde, bilirkişi incelemesi yapılmasına ” karar verildiği, inceleme gününün 10/03/2022 günü saat 13:30 olarak belilendiği, inceleme gününde ticari defterler ve bağlı kayıtların mazeretsiz olarak sunulmadığında ibrazdan kaçınılmış sayılacağının taraf vekillerine duruşmada ihtar edildiğinin tespit edildiği, mahkememizce yapılan inceleme neticesinde davacı tarafça ticari defter ve bağlı kayıtların defter inceleme gün ve saatinde hazır edilmemesi nedeniyle defter incelemesi yapılamadığına dair tutanak tanzim edildiği, davacı tarafça defter inceleme gününe kadar mahkememize, ticari defter ve bağlı kayıtların bulunduğu yerin de bildirilmediğinin tespit edildiği, ilgili duruşma gününde(31/01/2022) SMMM bilirkişiden davacı şirkete gidildiği ve defterler yerinde incelendiği taktirde bilgi mahiyetinde taraf vekilleri ile iletişime geçilmesinin istenilmesine dair ara kararın ise davacı tarafça ticari defter ve bağlı kayıtların bulunduğu yerin davacı tarafça bildirilmemesi nedeniyle gerçekleşmediğinin tespit edildiği, kaldı ki davalı tarafça defter inceleme gün ve saatinde , defter incelemesine katılınamayacağına dair mazeret dilekçesi gönderdiğinin tespit edildiği , duruşmada yapılan ihtarların usulüne uygun olduğu kanaatine varıldığı, her ne kadar dava dilekçesinde davacı tarafça yemin deliline dayanılmış ise de emsal mahiyette Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/3346 E. 2020/714 K. Sayılı ilamı dikkate alınarak davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına yönelik ara karardan rücu edilerek, davacı tarafın davalı tarafa İİK 89/3. Maddesine dayalı olarak davalı tarafa borçlu olduğu hususunu ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine , yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1- Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMK’nın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.