Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1014 E. 2023/381 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1014 Esas
KARAR NO : 2023/381

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – Uluyol Banuşoğlu Adalet Apt. A Blok No:23 K:4 D:8 Osmangazi / Bursa Osmangazi/ BURSA
Av. … – Uluyol Banuşoğlu Adalet Apt. A Blok No :23 K.:4 D:8 Osmangazi / Bursa Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – Altınşehir Mah. Ata Bulvarı Cd. Gizemler 2 Plaza A/ Blok No:20 K:3 D:9 Nilüfer/ BURSA

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin …’in bölge bayisi olarak alt bayilere toptan kontür, cep telefonu ve aksesuarları satışı yaptığını, davalı alt bayi olarak cari hesap ilişkisi içerisinde müvekkilinden muhtelif zamanlarda kontör, cep telefonu ve aksesuarları satın aldığını, taraflar arasındaki kontör satış işlemlerinin gerek internet üzerinden gerekse fiziki oramda yapıldığını, müvekkilinin cari hesapta biriken alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2013/…… esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ alan borçlunun süresi içerisinde borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğunu, taraflar arasındaki tüm satış işlemleri için fatura düzenlendiğini, faturalar tarafından ticari defter kayıtlarında yer aldığını, ayrıca … kayıtlarında alt bayilerin aylık bazda web üzerinden kullandığı kontör listelerinin raporlandığını, davalı web sitelerinden satın aldığı kontörlerin ücretini ödemeyerek cari hesapta müvekkiline borçlandığını, icra takibine dayanak yapılan cari hesap özetinde taraflar arasındaki ticari hareketler ve ödemelerin görüldüğünü, cari hesap özetinde taraflar arasındaki ticari hareketler ve ödemelerin görüldüğünü, davalının takibi sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğinden borcun 129.417,40 Tllik kısmına haksız itirazın iptali ile asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin bir … A.Ş. Bayii olan A&L İletişim adlı işyerinin sahibi olduğunu, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin doğru olduğunu, 2013 yılında ise davacının belirttiği miktarda bir borcun oluşmasına imkan olmadığını, müvekkili firma tarafından tüm satın alışların karşılığının ödendiğini, 7 aylık bir süre içinde zaten 129.417,40 Tl bir satışın olabilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından tamamen dayanaksız olarak bir borç yaratabilmek için kötü niyetle yazılmış olduğunu, davacı tarafından da bu borcun kaynağının kanıtlanamayacağını, icra takibinde tamamen uydurma bir rakam ile müvekkilini borçlu göstermeye çalışıldığını, davacının bu 47.301,02 TLlik farkın neden kaynaklandığını dahi açıklayamadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ikinci cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2013/… sayılı icra takip dosyası, icra inkar belgesi, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 28/10/2013 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 12/11/2013 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, taraflarca ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişi ile iletişim uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 14/12/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı tarafından sunulan ekstrelere göre davalıdan 129.417,40 TL alacaklı olduğu, davalının bu yönde herhangi bir ekstre sunmadığı, davacı kayıtlarına göre davalıdan 129.417,40 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda, SMMM bilirkişi Şevki Yetiker’e tevdi edilmiştir.
Bilirkişi Şevki Yetiker’in 27/11/2017 tarihli raporunda özetle: Davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacının işlemiş faiz talebinde bulunmadığını, temerrüt gerçekleşmediği için isteme hakkı da bulunmadığını, tarafların tacir sıfatını taşıdıkları için davadan sonraki dönemde hesaplanacak faiz oranının yıllık %10,5 avans faizi olacağını, sonuç olarak davacının defter kayıtları ve bağlı belgelerine göre davacının davalıdan 129.417,40 TL alacaklı olduğunu, davalının ise kendi defter kayıtlarına göre davacıya 36.624,84 TL borçlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişilerden ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 12/09/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle: 2013 senesi hesaplarında takip tarihi olan 28/10/2013 tarihinde davacı defterlerinde düzeltilmiş dava tutarı olan 129.417,40 Tl kadar davacı alacaklı görülürken, takip tarihi 28/10/2013 tarihinde davalı defterlerinde 220.622,50 Tl davalı, davacıya borçlu görüldüğünü, davalının 31/12/2013 tarihli defterlerinde 258 nolu yevmiye maddesinde davacıya bir dizi borç yüklendiğini, Davacı tarafından sunulan ekstrelere göre davalıdan 129.417,40 TL alacaklı olduğu, davalının bu yönde herhangi bir ekstre sunmadığı, davacı kayıtlarına göre davalıdan 129.417,40 TL alacaklı olduğu, sunulan kök raporda herhangi bir değişiklik bulunmadığı mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce davanın kabulune yönelik verilen karar davalı tarafın istinaf kanun yolu başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesin 5. Hukuk Dairesine dosya gönderilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2019/657 Esas ve 2021/1375 Karar sayılı Kararında “Dosyanın incelenmesinde; davalı vekili tarafından 07.01.2016 tarihli dilekçe ile, bilirkişi olarak seçilmiş olan …….’in tarafsızlığını şüpheye düşürecek olgular bulunduğu, bu kişinin davacı firma ile ticari ilişkisi olduğu, davacının 10 yıllık alt bayiisi ve davalının sektörde rakibi pozisyonunda bir işlemenin sahibi olduğunu bildirerek bilirkişiye itiraz ettiği yine aynı bilirkişi tarafından hükme esas alınan rapora da aynı gerekçelerle itiraz edilmiş, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Bilirkişi, bir davada çözümü yargıç tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemece oy ve görüşüne başvurulan üçüncü kişi veya kişilere denilmektedir. Bilirkişi veya bilirkişilerin de tarafsız olması asıldır. Bu nedenle, yasa koyucu bilirkişilerin tarafsızlığını sağlamak için bilirkişilerin de reddedilebileceğini 6100 sayılı HMK. 272 maddesinde açıkça hükme bağlamıştır.
Taraflar sonradan öğrendikleri veya yeni meydana çıkan ret sebebine dayanarak ( örneğin bilirkişinin tarafsız olmadığını ileri sürerek ) bilirkişi raporuna itiraz edebilirler ve yeni bir bilirkişi seçilmesini isteyebilirler.
Davalı vekili bilirkişinin tarafsızlığı ile ilgili iddialarını dile getirerek rapora itiraz etmiş, istinaf dilekçesinde bu beyanlarını tekrar etmiştir. Bilirkişinin tarafsız olamayacağı itirazında bulunmuştur. Mahkemece; davacı tarafından bildirilen bilirkişi hakkında davalı vekilinin bilirkişinin reddi mahiyetindeki dilekçesinin süresinde ve yerinde olduğu dikkate alınıp belirtilen hususların mahiyetinin araştırılarak karar verilip, itirazın kabulü halinde usulüne uygun şekilde yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup, rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şahsına itiraz edilen bilirkişiden alınan 04/10/2018 havale tarihli rapora dayanılarak karar verilmesi hatalı olup diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmeksizin davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiştir.
Mahkememizce teknik bilirkişinin şahsına yönelik itirazlar kabul edilerek yerine önceki bilirkişi dışında iletişim konularında uzman teknik bilirkişiye dosyanın tevdi ile davalının önceki rapora itirazlarını değerlendirir davacının icra takibine konu alacağı konusunda rapor hazırlanmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz 31/12/2022 tarihli bilirkişi raporunu özetle; … sanal pos (bilgisayar üzerinden satış) ve, oS ile yapılan konti işlemlerinde alt bayiye *kontör satış miktarı, konumu, bi vb.. unsurlar” göz bulundurularak belirli bir limit tanımlanmaktadır. Bu limitler alt bayiden alt bayiye değişecek şekilde günlük, haftalık veya aylık limit şeklinde belirlenebilmektedir. Rutin işleyişte alt bayi kontör satışı yaparak bu kullanımı sağladıktan sonra limiti dolduğunda, ödemeyi üst bayiye (davaya konu olayda A&B firması) yaparak limitini tekrar açmaktadır. Davaya konu işlemlerin gerçekleştiği 2013 döneminde kontör satış işlemlerinde … üst bayinin kullandığı piyasada sistem diye tabir edilen web arayüzünde alt bayilerin limitleri, ne kadar satış yaptıkları, anlık satış miktarı gibi tüm işlemler üst bayi tarafından takip edilebilmektedir. Belirtilen tarihlerdeki piyasa işleyişi şu şekilde olmaktadır; … üst bayi çalışanı olan satış danışmanları bulundukları ilin farklı konumlarında bulunan alt bayiler ile sürekli iletişim halindedirler. Bu satış danışmanlarının görevi, bayinin satış performansına göre bayi limitini arttırma, azaltma veya limit dolması neticesinde elden nakit para alıp dekont vererek veya banka aracılığıyla ödeme işlemlerini takip ederek gerekli limit açma işlemlerini üst bayinin web sistemini takip eden muhasebe birimi ile birlikte anlık çalışarak yürütmektir. Dolayısıyla aktif bir süreç olan piyasa işlemleri esnasında kişisel insiyatifler kullanılarak alt bayilere tanımlanan limit miktarları günlük, haftalık veya aylık olarak değişebilmekte, alt bayi, satış danışmanı ve üst bayinin web sistemini kullanan muhasebe birimi arasında birçok piyasa unsurunun yanı sıra sosyal ilişki unsurları da göz önünde tutularak limit belirlenebilmektedir. Özetle; …’e ait olan web sisteminde alt bayilere tanımlı olan kontör satış eri, kati değiştirilemez işlemler de; Örneğin olayın gerçekleştiği tarihlerde bayram öncesi gibi sms atma talebinin ve kontör alımının arttığı dönemlerde satış danışmanının uygun görmesi ve sistemi kontrol eden muhasebe birimi: üzerinden anlık onayı ile daha yüksek satış limitleri belirli bir dönem için alt bayiye verilebilmektedir. Gsm şirketlerinin 2013 yıllarında yoğun kullanımı olan kontör satışı işlemlerindeki piyasa işleyişlerine ilişkin tarafımca yapılan değerlendirmeler yukarıda sunulmuştur. Taraflar arasındaki borç miktarının hesabı ile davacı ve davalı tarafın sundukları fatura, muhasebe kayıtları vs.. unsurların değerlendirilmesi hususları alanımın dışında olması nedeniyle sayın mahkemenin eş zamanlı görevlendirdiği uzman SMMM bilirkişi tarafından ayrıca rapor olarak sunulacağını kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 11.02.2023 tarihli bilirkişi raporunu özetle; tarafıma tevdii edilen tüm dava dosyası ve davalı vekilinin önceki raporlardaki iletişim konularına ilişkin itirazlarını değerlendirecek şekilde, gsm ve haberleşme hizmetleri sunan firmaların olayın gerçekleştiği tarihlerdeki sistemsel işleyişlerine ilişkin tespitler yukarıdaki 4 maddede sunulmuştur. Davalı vekili tarafından yapılan itirazlar değerlendirilmiş davacı defterlerinde kaydedilmediği belirtilen 4 adet toplam 40,000,00- TL – tutarlı 10,000,00-TL şer tutarlı çeklerin davacı defterlerinde kaydedilmiş olduğu, ayrıca itiraz ed,şen toplam 124,554,45-TL tutarlı 8 adet çekin BA formlarında beyan edildiği ve 78.565,98-TL tutarındaki 5 aadet faturanın davalı defterlerinde kayıt altında olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak davalı , … davacı firmaya 129.417,40 TL borçlu durumda olduğunu kanaatine varılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı ile davalı arasında Türkcell ürünlerinin satışına dair ticari ilişki kurulduğu ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 . Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin, uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğu ve ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu yine davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının ticari defterine kaydedildiği ve faturaların BA VE BS formları ile Vergi Dairesine bildirildiği anlaşılmakla davacı tarafından davalıya faturaya konu ürünlerin satış ve hizmetin verildiği icra takip tarihi itibariyle de davalının defterlerinde davacıya borçlu olduğu sabit olup, icra takip tarihinden sonra davalının davacıya 258 nolu yevmiye maddesi ile borç yüklediği anlaşılmakla, davalının davacıya fatura bedellerini ödediğini ya da yüklenen borcun dayanağının ispatla yükümlü olup taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı anlaşılmakla, davalının alacağın ödendiğini ve davacıya yüklenen borcun dayanağının yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmediğinden ve 11/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ,sübut bulan davanın kabulu ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile, davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2013/…… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 129.417,40 Tl asıl alacak üzerinden bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi, icra gideri, icra vekalet ücreti ile birlikte devamına,
2-İİKnun 67. Maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 25.883,48 Tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.840,50 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.326,54 TL, mahsubu ile bakiye 7.513,96 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti 2.700 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 239,88 TL ve 1.326,54 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.266,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 20.412,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/04/2023

Katip …

¸e-imzalıdır.

Hakim …

¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur

Katip …

-imzalıdır.