Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/96 Esas
KARAR NO : 2020/719
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlu ile … arasında 12/01/2018 başlangıç tarihle Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler sözleşmesinin 1 yıl olarak yapıldığını, ancak davalı borçlunun 05/04/2018 – 05/05/2018 – 05/06/2018 – 05/07/2018 – 05/08/2018 – 05/09/2018 – 05/10/2018 – 05/11/2018 – 05/12/2018 tarihlerindeki aylık ücretlerinin ödenmediğini, 12/01/2018 başlangıç tarihli sözleşme ücret dışında aynı şartlarla 1 yıl için kendiliğinden yenilendiğini, yeni sözleşme döneminde yani 24/01/2019 tarihinden itibaren aylık ücret 609,00 Tl olup, her ayın en geç 5.günü alacaklıya nakit olarak ödeneceği yazıldığını, artış yapılarak devam olunacak olan sözleşmenin karşılıklı olarak kabul edildiğini ve imzalandığını, davalı müvekkiline ödemesi gereken 05/01/2019 – 05/02/2019 – 05/04/2019 – 05/05/2019 – 05/05/2019 tarihlerindeki aylık ücretleri ödemediğini, bunun üzerine alacaklı olan müvekilinin 03/05/2019 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, ödenmeyen aylık ücretler için davalı tarafa icra takibi yapma zorunluluğu hasıl olduğunu, bunun üzerine alacaklı olan müvekkilinin 03/05/2019 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, ödenmeyen aylık ücretler için davalı tarafa icra takibi yapma zorunluluğu hasıl olduğunu, bunun üzerine Bursa 18. İcra Müdürlüğüne “Borcum sadece 1.232,27 Tldir.” diyerek kısmi olarak itiraz edip itiraz dilekçesi verdiğini, talep ve dava konusu mali müşavirlik alacağı olması nedeniyle ticari dava niteliğinde olduğunu, 06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanunun 20 maddesiyle TTKnun eklenen 5/A maddesi uyarınca arabulucuya başvurduklarını, müvekkiline ödenmesi gereken aylık ücretleri ödemeyen davalı borçlu müvekkiline borçlu olmasına karşın yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini, borçlunun yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, alacağın %’20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, arabuluculuk tutanağı, SMMM sözleşmeleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı tarafından davalı ile düzenlenen mali müşavir sözleşmesi kapsamında aylık ücret alacağına vaki itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmakla, davacının serbest mali müşavir olup tacir olmadığı, çalışmalarının da ticari işletme ile ilgili bir işlem sayılamayacağı anlaşılmakla, davanın ticari dava olmadığından ( Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/12 Esas ve 2016/2839 Karar sayılı Kararında vurgulandığı üzere) mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114. ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.