Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/90
KARAR NO : 2020/737
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile müvekkil arasında Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Kat Karşılığı Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Emek Adnan Menderes Mahallesi H21B25D3A 396 Ada, 23 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 6 adet bağımsız bölümden oluşan binanın müteahhit tarafından yapılması hususunda anlaşıldığını, bu anlaşma kapsamında müvekkilinin müteahhit olduğunu, sözleşme gereği işin tamamlanması sonrasında bodrum kattaki 1 nolu konut, zemin kattaki 3 nolu konut ve 1. Kat çatı katındaki 5 numaralı dubleks dairenin müvekkile kalacağı şeklinde anlaşıldığını, bunun üzerine tapuda müvekkil müteahhit lehine satış vaadi şerhi konulduğunu, ancak davalı tarafından hiçbir dairenin sözleşmede öngörüldüğü şekilde müvekkile teslim edilmediğini, bu nedenlerle müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan haklarının teminat altına alınması için Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Emek Adnan Menderes Mahallesi H21B25D3A 396 Ada, 23 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile … arasında T.C. Bursa 15.Noterliği’nin 01.06.2018 tarih ve 12002 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, mezkur sözleşme ile Bursa ili Osmangazi Belediyesi, Emek Adnan Menderes Mahallesi H21B25D3A pafta 396 ada, 23 parsel sayılı arsa üzerine yapılacak bodrum, zemin, 1.kat ve çatı katından oluşan konut niteliğindeki toplam 6 bağımsız bölümden ibaret, inşaat ruhsatı alınmış, ruhsat projeleri hazır vaziyette olan binanın müteaahit … tarafından yapılması hususunda anlaşma sağlanmış ve sözleşme tanzim edildiğini, davacının iddialarının aksine, davalı … tarafından sözleşmeye aykırı imalatlar gerçekleştirilmiş olup, yapılması gereken işler tamamlanmadığını, davalı tarafından eksik olarak yapılan ve hiç yapılmayan iş ve imalatların tespiti maksadıyla T.C. Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/9 D.İş sayılı dosya ile tespit talepli dava ikame edilmiş olup, henüz derdest olduğunu, sözleşme konusu taşınmazın dış görünüşü projeye ve taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde yapıldığını, müteahhit …, inşaata başlamadan önce müvekkilimize gönderdiği fotoğraflara aykırı şekilde sözleşme konusu imalatı gerçekleştiğini, bu husus dosyaya sunulacak fotoğraflardan ve yapılacak keşif neticesinde açıkça görüleceğini, davacı tarafından sözleşme konusu inşaatın çatı altında bulunan tuğlaların üst lantosu yapılmadığını, inşaat teamüllerine göre çatı altında bulunan tuğlaların demir ve betonla birbiri ile birleştirilmesi (lanto) gerekirken bu işlem yapılmadığını, müvekkilimiz tarafından defalarca bu husus davalıya iletilmişse de; herhangi bir netice elde edilemediğini, bu işlemin yapılmaması sözleşme konusu inşaatın sağlamlığı konusunda müvekkilimizde şüpheler uyandırmış olup, en ufak bir deprem ve ya başkaca bir sarsıntı sebebiyle inşaatın zarar görme ihtimali oldukça yüksek olduğunu, sözleşme konusu inşaatta yer alan arka bahçede sıva işlemi yapılmamış ve çit çekilmediğini, ayrıca, binanın arka tarafında yer alan garaj bahçe giriş kapısı da yapılmadığını, bu durum da müvekkilimizin konutuna isteyen herkesin girebilmesine ve güvenlik anlamında bir eksiklik yaşanmasına sebep olduğunu, gerek müvekkilimiz gerekse de ailesi sürekli olarak tedirgin olmakta ve garaj bahçe kapısının açık olmasından büyük bir rahatsızlık duyduklarını, müteahhit tarafından sözleşme konusu inşaatta kaliteli malzeme kullanılmadığını, hatta çatı katının alt zemin betonu döküldükten kısa bir süre sonra çatladığını, müvekkilimiz bu çatlaklığı ancak şap ve parke ile gizleyebildiğini, müvekkilimiz tarafından bu husus da müteahhide bildirilmişse de herhangi bir netice elde edilemediğini, bu aşamada, sözleşme konusu inşaatın çatı kat zemininden örnek alınmasını ve beton analizi yapılmasını talep edeceklerini, davacı taraf, her ne kadar harcamaların davacı tarafından yapıldığına dair müvekkilimizin imzasını içeren bir belge olduğunu iddia etmişse de; bu belgenin içeriğinin de kabulü mümkün olmadığını, müvekkilimiz tarafından belge içeriğinin davacı tarafından sonradan doldurulduğu düşünüldüğünü, müvekkilimizin sözleşme konusu inşaat ve inşaatla ilgili ödemeler hususunda davacıyı ibra etmesi söz konusu olmadığını, keza banka hesap hareketleri incelendiğinde de; asıl alacaklı olanın müvekkilimiz olduğu açıkça görüleceğini, davacı tarafın kira gelirlerine ilişkin talepleri de haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira, bahsi geçen bağımsız bölümlerde davacının herhangi bir hak sahipliği bulunmadığını, bu suretle, davacının kira gelirlerine ilişkin taleplerinin de reddedilmesine karar verilmesi gerektiğui talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, ikrar belgesi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi, inşaata ilişkin projeler, mimari statik, fatura suretleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacı tarafından davalı ile düzenlenen taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini yerine getirdiğinden hak edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescilini talep etmiş olup, tapu iptal ve tescil davasının mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının her ne kadar yüklenici tacir ise de tarafların kabulunde olduğu üzere davalının arsa sahibi, tacir olmadığı, ticari işletmeyi ilgilendirmediğinden davanın nispi ticari dava sayılamayacağı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2020
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.