Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2020/166 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA “Türk Milleti Adına”
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR

Esas No : 2020/87
Karar No : 2020/166

Hakim : …
Katip : … …

Davacı : … – …- TC …
Vekili : Av. … –
Davalılar : 1- … – …
: 2- … – …
: 3- … – …
: 4- … – …
Dava : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Dava Tarihi : 26/02/2020
Karar Tarihi : 02/03/2020
Kararın Yazım Tarihi : 18/03/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; 28/12/2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki 16 … 130 plakalı kamyoneti ile dvalı …’in sevk ve idaresindeki 16 … 678 plakalı kamyonetin sağ arka kısmına çarpması sonucu bu kamyonetin devrilerek Yakut Sokak üzerinde yürüyen yaya müvekkil …’a çarparak ağır bir kaza meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilin kaza sebebiyle vücudunda, bacağında kırılmalar meydana geldiğini, müvekkilin bu kaza sonrası ruhsat ve bedensel olarak sakat kaldığını, bu sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak üzere kazanın şiddeti ve bu kazadan mütevellit müvekkilim … için 20.000,00 TL manevi tazminatın … ve araç sahibi … ve Unlu Mamuller Tarım Ürünleri Gıda Turizm Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’den ve … ve araç sahibi …’ten müşterek ve müteselsilen kaza tarihi olan 28.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline ayrıca yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekâleten arz ve talep ederim davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın ilgili maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, 28/12/2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davacı tarafından cismani zarar sebebiyle manevi tazminat talep etmiş olup TTK’ nın 4. Maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarının Türk Ticaret Kanununda düzenlenmediğinden mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının olay günü sokakta yürüyen yaya olduğu olduğu, tacir vasfının bulunmadığı, sigorta şirketine karşı açılan bir dava da olmadığı bu şekilde eldeki davanın nispi ticari davada sayılamayacağından mahkememizin görevsizliğine, HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davacının ihtiyati tedbir talebinin davanın esası hakkında görevli olmadığından görevli ve yetkili mahkemece davanın değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMK’nun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına(ihtar edildi),
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
4-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.


Hakim …
¸e-imzalıdır.