Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/867 E. 2022/1032 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/867 Esas – 2022/1032

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
“Karar”

ESAS NO : 2020/867
KARAR NO : 2022/1032

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … ECZACIBAŞI END.HAM.SAN.VE TİC.AŞ. –
VEKİLİ :
DAVALI : … ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ :Av.
DAVA İHBAR OLUNAN :ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
BAŞKANLIĞI –
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 10000008950, 10010505000, 00000248830, 10000382140, 100098040 abone numaraları ile davalı şirket 02/05/2006 tarihinden itibaren davalı şirketten elektrik tedarik ettiğini, asgari 5.000 TL tutarındaki Kayıp Kaçak Bedeli, Perakende Satış Hizmeti Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İletim Sistemi Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli adı altında alınan hukuka aykırı bedeller ve yasal tutardan fazlaya tahsil edilen TRT payının ve tespit edilecek hukuka aykırı diğer bedeller üzerinden hesaplanan KDV’nin haksız ve hukuka aykırı tahsil edildiğini, kayıp-kaçak bedelinin tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketlerin elektrik enerjisinde meydana gelen kayıp ve kaçaklardan kendisinin sorumlu olduğunu, kayıp-kaçak bedeli adı altında bir ücretin müvekkilden tahsil edilmeyeceğine, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan Kayıp kaçak bedeli olarak 2.000 TL, perakende satış hizmet bedeli, PSH (sayaç okuma bedeli), iletim sistem kulanım bedeli, Dağıtım bedeli, daha değişik adlar ile tahsil edilen ve fatura içerisine haksız olarak monte edilen ve müvekkil şirketin bilmesine imkan olmayan diğer bedeller için 2.000 TL, Enerji fonu, elektrik tüketim vergisi, Trt Payı için fazladan alınan kısımları için 1.000 TL olmak üzere 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak müvekkil şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı UEDAŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kayıp-kaçak bedeli elektrik piyasası kanunu,elektrik piyasası tarifeler yönetmeliği, dağıtım sistemi gelirinin düzenlenmesi hakkında tebliğ ve diğer ikincil mezuat gereğince müşterilere tahakkuk ettirildiğini, söz konusu bedellerin geri ödenmesi için başvruu mercinin Danıştay olduğunu, müvekkil şirket EPDK karar ve yönetmeliklerine uygun şekilde hareket etmesi gerektiğinden davacının davasının husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davalı tarafından elektrik faturasında alınan kayıp kaçak, per. Sat.hiz.bed.psh bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli gibi bedellerin alınması EPDK tarafından belirlenmekte olup yasal dayanağının mevcut olduğunu, onaylanan tarifelere aykırı hareket etmenin lisanslarının iptaline yol açacağını, kanun haricinde hareket etmelerinin mümkün olmadığından itiraza konunun muhatabının kanun koyucu ve bu kanuna bağlı olarak tarife bileşen ve bedellerini onaylayan enerji piyasası düzenleme kurulu olduğundan husumet yönünden itiraz ettiklerin, elektrik faturasında yazılı olup abonelerden tahsil edilen bedellerin bir çoğunluğunun mevzuat gereğince tahsil edilip ilgili kamu hesaplalarına aktarılan bedeller olduğunu, kayıp enerji bedeli tahsiline ilişkin düzenleme yapma, tarife belirleme yetki ve görevinin elektrik piyasası kanunu gereğince enerji piyasası düzenleme kurumu’na ait olduğunu, bir hukuk normu yasa koyucu tarafından değiştirilmediği veya yargı yerlerince iptal edilmediği sürece tüm özel ve tüzel kişileri bağlayıcı olduğunu, davanın EPDK, TEDAŞ, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na ihbar edilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık elektrik aboneliğinden kaynaklı kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, PSH, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli adı altında yapılan kesintilerin haksız olduğundan bahisle alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, dava konusu aboneliklere ilişkin dökümler, elektrik alım sözleşmeleri, faturalar , ödeme belgeleri davalı şirketten celp edilmiş, elektrik mühendisi bilirkişi ve hesap bilirkişisinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor temin edilmiştir.
17/08/2017 tarihli Bilirkişi Raporunda: “…dava konusu yapılan aboneliklere dair dosyaya sunulan TL bazında Tüketim Ekstresi v.b. belgeler incelendiğinde yapılan uygulamanın 3’er aylık periyatlor halinde EPDK tarafından onaylanmasını takiben yayımlanarak yürürlüğe giren tarifeler ile örtüştüğü görüldüğü, eş söyleyişle EPDK tarafından yayımlanan tarifelere dayanılarak dava konusu faturalar üzerinde yapılan kontrollerde dağıtım ve perakende satış şirketlerince bu bedellerin tahsil edilmesinin 6719 sayılı kanunun 20.md. Uyarınca kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı….” belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kurumca kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, PSH, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli adı altında yapılan kesinti ve tahsilatların 6719 sayılı yasaya ve EPDK kurul kararları doğrultusunda ve kurul kararlarına uygun olarak tahsil edilip edilmediği fazla bir kesintinin yapılıp yapılamadığı hususunda rapor aldırılabilmesi için dosyanın Elektrik Mühendisi ve SMMM bilirkişisine tevdii edilmiş, mahkememizce de yeterli bulunan bilimsel denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre; dava konusu aboneliklere dair tüketim ekstreleri incelendiğinde uygulamanın 3 er aylık periyotlar halinde EPDK tarafından onaylanmasına takiben yayımlanarak yürürlüğe giren tarifeler ile örtüştüğü, bu bedellerin tahsil edilmesinin 6719 sayılı Kanunun 20.maddesi uyarınca kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olduğu anlaşılmış, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatlarındaki açıklamalar ışığında somut olayda, davacının kullandığı elektrik aboneliğinden faturalara yansıtılan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmet bedelinin davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6446 sayılı Yasanın 17, geçici 19 ve 20. Maddelerinin geçmişe etkili olarak açılmış davalarda da uygulanacağından ve yeni çıkan yasa ile hakkın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, bununla birlikte, yargılama giderleri yönünden ise davacının dava tarihi itibari ile değerlendirme yapıldığında dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla yargılama giderleri yönünden haklılık durumu dikkate alınarak davalı aleyhine hükmedilmesine dair karar vermek gerekmiş, sayaç okuma bedeli istemi yönünden ise, dava konusu dönemlere dair yıllık toplam tüketim miktarları EPDK tarafından serbest tüketiciler için belirlenen yıllık tüketim limitlerinin üzerinde olduğu ve davalı şirketlerce davacı abone için serbest tüketici statüsünde işlem yapıldığı, sayaç okuma bedelinin abonenin tüketim miktarı üzerinden nispi olarak değil, okuma başına maktu olarak tahsil edilmesi gerekirken nispi sayaç okuma bedeli alınmasının mevzuata ve hakkaniyete uygun olmadığı, bu nedenle davacıdan fazladan tahsil edildiği anlaşılan 184.743 T.L sayaç okuma bedelinin davacıya iadesi gerektiği anlaşılmakla ıslah dilekçesi de gözetilerek bu istemin kabulüne dair karar vermek gerekmiş, ıslah dilekçesinde talep miktarında arttırım yapılırken faiz istenmediğinden arttırılan kısım için faize hükmedilmeyerek kısmen kabul kararı verilmiştir.
Mahkememiz bu kararına karşı davalı vekili 21/06/2019 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinde bulunmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2019/1122 E. 2020/1310 K. Sayılı ilamı ile incelenen mahkememiz kararı 18/11/2020 tarih ve ” HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranların sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacının davalı UEDAŞ ile her bir abonelik bakımından serbest tüketici olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre herbir talep kaleminin ayrı ayrı değerlendirilmesi, 6719 sayılı Yasa ile değişik 6446 sayılı Yasa hükümlerinin somut olaya uygulanıp uygulanamayacağı da dikkate alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlarda gerekli inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf kaldırma kararı sonrasında mahkememiz esasına yeniden kaydedilen dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş, dosyamız Elektrik Mühendisi ve Smmm bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; BAM kararında söz edilen “Mahkemece davacının her yıl olup olmadığına ilişkin araştırma yapılarak” hükmünün yanı sıra yine yönetmelik 1 başlıklı “Md/S- Bir önceki takvim yılına ait toplam elektrik enerji seçen tüketiciler) tanımı ve aynı koşulların tümü hep birlikte dikkate alındığında ; 10010505000 numaralı aboneliğin 2012/04 dönemi ile 2012/12 tarihleri arasında, 10000008950 numaralı aboneliğin 2012/02 dönemi ile 2012/06 dönemleri arasında Limak … Elektrik Perakende Satış A.Ş. üzerinden serbest tüketici işlemine tabi tutulduğu ,diğer aboneliklerin ise dava konusu 2005-2012 yılları arası serbest tüketici olmadığı sonucu doğduğunu, taraflarca karşılıklı olarak yıllara sari şekilde yerine gı n eksikliklere karşın yıllık tarlarının baz alınarak davacının serbest tüketici tarifesinden yararlandığının kabulü halinde ise ihtilafın hukuki boyutunun değerlendirilmesi Sayın Mahkemenizin takdirinde kaldığını, bu bakımdan Sayın Mahkemenin takdir ve mukayese hakkı gözetilerek dava konusu abonelikler yönünden yalnızca “Bir önceki takvim vılına ait toplam elektrik enerjisi tüketim miktarı serbest tüketici limitini geçen tüketiciler” tanımı üzerinden gidi ide 2005-2011 yılları (2011 dahil) arası serbest tüketici limitini aşan abonelik ve yılları ise ; 10000008950 numaralı abonelik 2009-2010-2011 yıllarına ait tüketim dönemlerinde bir önceki yıla dair tüketim miktarı baz alındığında Serbest tüketici limitini geçmiş gözüktüğü bildirilmiştir.
Dosyamız ayrıca talimat yazılmak suretiyle elektrik mühendisi ve SMMM konusunda uzman başka bir bilirkişi heyetinden de rapor temin edilmiştir.
22/01/2022 tarihli(Talimat mahkemesi aracılığıyla tanzim ettirilen) bilirkişi raporunda özetle; Davacının Sayaç Okuma Bedellerini Talep Edip Edemeyeceği Davacının, beş adet aboneliği açısından serbest tüketici olmadığını, Danıştay 13. Dairesinin ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararlarında; PSH hizmetleri için sabit ücret uygulanması gereken grubun sadece serbest tüketiciler olduğu diğer tüketicilerin iptal kararından geriye yönelik olarak yararlanmayacakları hükmedilmiş olduğundan, davacı şirketin, sayaç okuma bedellerini davalı şirketten talep edemeyeceği kanaatine varıldığını, dağıtım, PSH ve İletim Bedellerinin İade Edilip Edilemeyeceği 6719 sayılı kanunla değişik 6446 sayılı Kanununun 17.6.ç. Maddesi ve Geçici 20. Maddesine göre; kanun değişikliğinden ö tahsil edilen PSH, İletim, Dağıtım ve PSH, sayaç okuma bedellerinin davacıya iadesinin söz konusu olamayacağı kanaatine varıldığını, davacının Talep Edebileceği Toplam Kayıp/Kaçak Bedeli: 6719 sayılı yasa ile değişik 6446 sayılı yasa hükümlerinin somut olaya uygulanabileceğinden ve gerçekleşen K/K oranları, EPDK hedef oranlarını aştığından, kanun değişikliğinden önce davalının davacıdan tahsil ettiği K/K bedellerini davacı şirket talep edebileceğini, davacı … Eczacıbaşı End. Ham. San. Ve Tic. A.Ş’den 9.443.480,17 TL bedelini davacı talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
23/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Raporun yukarısında açıklandığı üzere Danıştay 13. Dairesini Kararı ve Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğindeki düzenlemelere göre davacı şirket her ne kadar yıllık tüketim miktar limitini aştığı halde bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma yapmadığından serbest tüketici sayılmamaktadır. Bu nedenle, nispi sayaç okuma bedeli ile maktu sayaç okuma bedeli arasındaki farkı davalı şirketten talep edemeyeceği kanaatine varıldığını, ancak, nihai hukuki takdir Sayın Mahkemeye ait olduğundan, Sayın Mahkemenin, nispi sayaç okuma bedeli ile maktu sayaç okuma bedeli arasındaki farkın davacıya iade edilmesine karar vermesi durumunda iade edilecek fark bedelin davacı şirketin asıl alacağı 23.920,27 TL KDV (2618) 4.306,87 TL davacı şirketin toplam alacağı 28.227,14 TL Davacı … ….. End. Ham. San. Ve Tic. A.Ş., 28.227,14 TL fark bedeli davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş.’den talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava, davacı şirketin , farklı abonelik numaralarıyla davalı şirketten elektrik tedarik ettiği, kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, psh sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedelinin hukuka aykırı olarak tahsil edildiği, yasal tutardan fazla olarak tahsil edilen TRT payının, tespit edilecek diğer bedeller üzerinden hesaplanan KDV’nin haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği iddiasına dayalı alacak davasına ilişkindir.Mahkememizce ilgili BAM ilamı dikkate alınarak dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, SMMM bilirkişisi Derya Yıldız Kocabaş ve elektrik mühendisi Adnan Urgancı tarafından tanzim edilen 22/01/2022 tarihli kök raporda özetle; davacının, beş adet aboneliği açısından serbest tüketici olmadığı, Danıştay 13. Dairesi’nin ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararlarında; PSH hizmetleri için sabit ücret uygulanması gereken grubun sadece serbest tüketiciler olduğu , diğer tüketicilerin iptal kararından geriye yönelik olarak yararlanmayacakları hükmedildiğinden, davacı şirketin, sayaç okuma bedellerini davalı şirketten talep edemeyeceği , 6719 sayılı kanunla değişik 6446 sayılı Kanunu’nun 17.6.ç. Maddesi ve Geçici 20. Maddesi’ne göre; kanun değişikliğinden önce tahsil edilen PSH, İletim, Dağıtım ve PSH, sayaç okuma bedellerinin davacıya iadesinin söz konusu olamayacağının, 6719 sayılı Yasa ile değişik 6446 sayılı yasa hükümlerinin somut olaya uygulanabileceği, gerçekleşen K/K oranları, EPDK hedef oranlarını aştığından, kanun değişikliğinden önce davalının davacıdan tahsil ettiği K/K bedellerini davacı şirketin talep edebileceğini, davacı şirketin 9.443.480,17 TL bedelini talep edebileceğinin bildirildiği, 23/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporda özetle; Danıştay 13. Dairesi Kararı ve Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğindeki düzenlemelere göre davacı şirketin yıllık tüketim miktar limitini aşsa da tedarik şirketi ile ikili anlaşma yapılmadığından serbest tüketici sayılmayacağı, nispi sayaç okuma bedeli ile maktu sayaç okuma bedeli arasındaki farkı davalı şirketten talep edemeyeceği, takdir Mahkemeye ait olduğundan, nispi sayaç okuma bedeli ile maktu sayaç okuma bedeli arasındaki farkın davacıya iade edilmesine karar vermesi durumunda ise iade edilecek fark bedeli davacı şirketin asıl alacağı 23.920,27 TL KDV (2618) 4.306,87 TL davacı şirketin toplam alacağının 28.227,14 TL olacağı, işbu 28.227,14 TL fark bedelinin davalı şirketten talep edilebileceği beyan edilmekle birlikte, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda davaya konu alacaklar, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olmakla birlikte her ne kadar bilirkişiler tarafından kayıp kaçak bedelleri hesaplanıp, işbu bedellerin davacı şirket tarafından davalı şirketten tahsil edilebileceği belirtilmiş ise de mahkememizin bir önceki kararı için (2016/667 Esas 2019/419 Karar ) sadece davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve işbu hususun davalı taraf için usuli kazanılmış hak oluştuğu göz önünde bulundurularak davacının 2.000,00 TL lik kayıp kaçak bedeli talebi ve 1.000,00 TL lik TRT payı, belediye vergisi, enerji fonu, elektrik tüketim vergisi taleplerine yönelik (önceki kararımız dikkate alınarak) karar verilmesine yer olmadığına, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kök ve ek raporda da davacının perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, dağıtım bedeli taleplerini davalı taraftan talep edemeyeceği belirtildiğinden işbu talepler yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının 2.000,00 TL lik kayıp kaçak bedeli talebi ve 1.000,00 TL lik TRT payı, belediye vergisi, enerji fonu, elektrik tüketim vergisi taleplerine yönelik KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının Perakende Satış Hizmet Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, İletim Sistem Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının 85,39 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,69 TL harcın ve 3.035,41 TL ıslah harcının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.209,40 TL yargılama giderinin karar verilmesine yer olmadığına-red oranına göre belirlenen (%1,62 kvyo- % 98,38 red) 51,99 TL yargılama gideri, 80,70 TL harç, 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,90 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 160,18 TL yargılama giderinin kvyo-red oranına göre belirlenen (%1,62 kvyo- % 98,38 red)157,58 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye ve hüküm altına alınan karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen miktar üzerinden belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye ve reddedilen miktar üzerinden belirlenen 28.261,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/10/2022

Katip 136164
¸e-imzalıdır.

Hakim 194065
¸e-imzalıdır.