Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/845 E. 2021/779 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/845 Esas – 2021/779
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/845 Esas
KARAR NO : 2021/779

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1- … –
2- … –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Lojistik İnşaat Sanayi ve Tic.Lt.d Ş.ti’ni Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası Abonman Sözleşmesi ile teminat altına aldığını, davalı … 60 … 120 plakalı aracın maliki olduğunu, davalı … nin zarara konu malları çalan ve satan … adına sahte ehliyet tanzim edip kullanan şoför olduğunu, diğer davalılar … ile … ise sanki “hurdaymış” gibi değerinin % 8’ine “satın aldıklarını” iddia eden metal ticaretiyle uğraşan baba-oğul olduğunu, müvekkilin sigortalısı dava dışı … Lojistik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, dava dışı … Endüstri Limited Şirketi firması tarafından kendisinin adi ortağı olduğu … Genkon Ortak Girişimi Adi Ortaklığı’na üretip sattığı muhtelif platform ve korkuluk cinsi yeni üretim “çelik” emtiasının Hendek/Sakarya’dan Söke/Aydın’a taşınması işini üstlendiğini, müvekkilimiz sigortalısı, taşıma işinin gerçekleştirilmesi için kendini … olarak tanıtan bir kişiyle taşımanın fiilen gerçekleştirilmesi için anlaştıklarını, … isimli şahıs, 30.08.2017 tarihinde, davalı …’a ait 60 … 120 plakalı araç ile emtianın yükleneceği adrese gelmiş ve net 10350 kg kullanılmamış Çelik emtiasını araca yüklemiş ve taşımayı kendisi yapmak üzere … adına fatura düzenlendiğini, bu kişi, malları aldığına dair malların üreticisi ve satıcısı … firmasına ait sevk irsaliyesini imzaladığını, dava dışı satıcı firmanın dava dışı alıcı firma adına kestiği sevk irsaliyesinde …’ün imzası bulunduğunu, emtia, 60 … 120 plakalı araca yüklendiği gün (30.08.2017 tarihinde) saat 18.10’da yükleme alanından ayrılır ve bir daha ne adının … olduğunu beyan eden araç sürücüsünden, ne de emtiadan haber alınamadığını, müvekkilimiz sigortalısı yetkililerinden … …, 05.09.2017 tarihinde, gerçekleşen güveni kötüye kullanma suçu sebebiyle zarara sebep olanlara karşı savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilimiz sigortalısı, savcılık soruşturması devam ederken mağduriyetinin sorumlularının bir an evvel bulunabilmesi için kendi imkanlarıyla araştırma yapmış ve bu araştırmaların neticesinde; aslında kendilerine taşımacı niyetiyle gelen şahsın davalı … olduğunu, kendilerine ibraz edilen …’e ait sürücü belgesinin ise sahte olduğunu tespit edildiğini, müvekkilimiz sigortalısı emtiayı nasıl ve nerede bulacağının endişesi ile araştırmalarına devam ettiği sırada davalı …’nin aslında aynı sahte sürücü kimliği ve davalı adıyla düzenlenen fatura ile kendi akrabalarını da dolandırdığını ve bu suçu bir çok kez işlerken başka şahıslarla da yardımlaştığını, neticede defalarca dolandırıcılık ve hırsızlık yaptığını öğrendiğini, ardından müvekkilimiz sigortalısı, araştırmaları daha da derinleştirdikçe davanın konusu kullanılmamış çelik cinsi emtiaların tamamının aslında çalındıktan hemen sonra … ve …’e, davalı … tarafından “satıldığını” öğrendiğini, Müvekkilimiz sigortalısı yetkilisi … … hurdacılar ile derhal iletişime geçmiş ve asıl bedeli 109.917,00 TL olan emtianın hurdacılar … ve …’e 8.500 TL’ye satıldığını, satışın kendilerine ibraz edilen aynı sahte sürücü kimlik ve davalıya ait fatura ile yapıldığını öğrenmiş ve bu belgelerin bir kopyasını soruşturma için temin ettiğini, müvekkilinin, sigortalısı ile aralarında düzenlenen poliçe hükümlerine uygun bir şekilde tazminatı ödediğini, düzenlenen poliçe kapsamında 1.000,00 TL tenzili muafiyet hükmü uygulanarak ve sigortalısının 92.150,00 TL’lik zararını karşılayarak TTK’nın 1472’nci maddesine göre sigortalısının tüm hak ve alacaklarına halef olduğunu, bütün davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı …, Hendek/Sakarya’dan Söke/Aydın’a gerçekleşecek taşımayı taahhüt ettiğinden ve aracın da maliki olduğundan sorumlu olduğunu, davalı … (… adıyla) sahte kimlik ibraz ederek emtianın taşınması için müvekkil şirketin sigortalısı … Lojistik ile anlaşarak davalı …’a ait fatura ve 60 … 120 plakalı araçla emtiayı çaldığını, davalı hem müvekkilinin sigortalısı ile yapmış olduğu taşıma sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak hem de malları çalıp bir başkasına satması sebebiyle haksız fiil hükümleri doğrultusunda verdiği zarardan sorumlu olduğunu, davalı hurdacı baba-oğul … ve … de oluşan zarardan diğer davalılar ile birlikte sorumluduklarını, Öyle ki, 10.350,00 kg ağırlığındaki ürünün piyasa değerinin %8’i gibi çok düşük bir fiyata, 8.500,00 TL’ye alınamayacağını, dolayısıyla davalılar … ve …’ün burada iyiniyetli olmadıklarından ve oluşan hasardan da sorumlu olduklarını, izah edilen sebepler neticesinde tüm davalılar dava konusu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bilerek veya bilmeyerek kötü niyetle alınan ağırlığı 10.350,00 kg olan … Endüstri Limited Şirketinin 30/08/2017 tarihli Seri A sıra 4062, 4063, 4064, 4065 numaralı irsaliyelerinde yeni üretim çelik cinsi emtiaların davalılar … ve …’ten aynen iadesine, mümkün değilse müvekkilince ödenen 92.150,00 TL hasar bedelinin 24/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkillerinin diğer davalılarla tanışıklığı olmadığı gibi hiç bir ticari, hukuki ilişki, mal alışverişinin bulunmadığını, müvekkillerinin baba oğul olduklarını, oğul İsmail’in baba … ile ticari hiç bir ilişkisi olmadığı gibi yetkisi , yükümlülüğü , sorumluluğunun da bulunmadığını, davalı sıfatına haiz olmadığını, dava dilekçesinde beyan edilen suç duyurusuna ilişkin olarak da müvekkillerinin ilgisinin bulunmadığını, suç duyurusunda müvekkilleri aleyhine hiç bir delilden bahsedilmediğini ve soruşturmanın akıbetinin belli olmadığını, müvekkil … Bursa ilinde 2002 yılından bu yana toptan hurda alım satımı yaptığını, müvekkili …’ün hurdaları toptan aldığı esnada kendisine ait şahıs şirketine ait dükkanda alım işini tek başına gerçekleştirdiğini, oğlu İsmail’in yanında olmadığını, ekte sundukları 31.08.2017 tarihli sözleşme tutanağıyla … adlı kişiden teslim aldığını, tutanağın arkasına ödediği miktarları ve araç plakasını doluluk, boşluk ve netlik oranını ayrıntılı olarak yazdığını, alınan malın kilogramı, fiyatı, cinsi ve ödeme miktarı ayrıntılı olarak belirtildiğini, fatura düzenlendiğini, iddia edilen sahte kimlikle malı getiren şoför Selçuk Özgül‘ün sürücü belgesi de eklendiğini, 60 … 120 plakalı kamyon aracı ile 34 VB 5267 plaka sayılı malı getirenlerden birinin kullandığı otomobil aracının fotoğrafları da müvekkilce çekildiğini, davalı …’ın işyeri şahıs şirketi olup faturalar ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini, dava konusu mallar hurda malzemesi olup bir proje için üretilmiş çalıntı, sıfır üretim malları olmadığını, değeri 92.150, 00 TLolduğu iddia edilen sıfır üretim mallarını diğer davalıların 8.500,00 TL bedelle müvekkiline satmaları ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, diğer davalıların her türlü riski alarak bu malları diğer davalıların başka bir hurdacıya 40.000,00-50.000,00 TL’ye satabilmelerinin mümkün olduğunu, davacı şirketin sigortalıları malın aynısına ulaşamadıklarından herhangi bir tespit yaptıramadıklarını, bir malın hurda veya sıfır mal olduğunun anlaşılması için malın öncelikte tespitinin gerektiğini, davacı tarafın bunu ispatlaması gerektiğini, davacı taraf dava dilekçesinde tüm davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiş ancak buna ilişkin ayrıntılı bilgi vermediğini, soruşturmaya izin verilecekse yargılamanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, sonuç olarak Müvekkillerinin ikametgahının Bursa olması nedeni ile dosyanın yetkisizlik nedeni ile Bursa Mahkemesine gönderilmesini, davacı yanın açtığı haksız ve mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini savunmuştur.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkiline yöneltmiş olduğu davanın hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddi gerektiğini, şöyle ki; müvekkilinin bu davanın açıldığını e-devlet kayıtlarını incelerken öğrendiğini, tebligatın da ne şekilde yapıldığını 14/02/2018 tarihinde öğrendiğini, postacı tarafından T.K’nun 21. Maddesi uyarınca muhtara tebliği yapılmış olduğunu ve bu tebliğ işleminin yasaya aykırı olduğunu, davacının davaya konu hırsızlık eyleminin 30/08/2017 tarihinden önce 60 … 120 plakalı aracınını olaydan iki gün önce sattığını, cevap dilekçesi ekinde yer alan satış sözleşmesinde görülebileceği üzere olayın meydana geldiği zaman araç … isimli kişiye satıldığını, sattığına ilişkin ayrıca araç satış faturası kesildiğini, iddia edilen olaya ilişkin de müvekkilinin de haberinin olmadığını, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafça mahkemeye sunulan nakliye faturasının sahte olduğunu, ve bu fatura üzerindeki adreslerin birbiriyle örtüşmediğini, müvekkilinin kullandığı faturaların seri numaralı ile davaya konu faturaların seri numaraları birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin vergi dairesinin Turhal vergi dairesi olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aleyhinde açılan bu mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Davalı …’ye usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, yetkisizlik kararı, poliçe, sevk irsaliyeleri, ödeme dekontu, temlikname, fatura örnekleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, hukuki niteliği itibariyle alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin duruşmadaki beyanında; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/101 Esas sayılı dosyası ile birleştirme talebinde bulunmuştur.
Bilindiği üzere, davaların birleştirilmesi başlıklı 6100 sayılı HMK.nun 166. Maddesi gereğince ” (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 Esas sayılı dosyası ile işbu mahkememiz dava dosyası arasında dava sebepleri aynı olması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması, usul ekonomisi ilkesi, alacağın her iki dosyada da aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı anlaşıldığından mahkememizin işbu dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyası ile bağlantı olduğu anlaşıldığından, birleştirme kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Mahkememizin bu dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyebileceği, delillerin birlikte toplanması, usul ekonomisi ilkesi gereğince mahkememizin bu dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyasının birleştirilmesine,
2-Mahkememizin işbu dosyasının kapatılarak yargılamanın İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Yargılama giderlerinin birleştirilen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyası üzerinden takdirine,
4-Birleştirme kararının taraflara tebliğine,
5-Birleştirme kararının derhal birleştirilen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/101 esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMKnun 166 ve 168 Maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Bursa Bam’da İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip 146195
¸e-imzalıdır.

Hakim 125958
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip 146195
¸E-imzalıdır.