Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/8 E. 2021/679 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Türk Milleti Adına
” KARAR”

ESAS NO : 2020/8
KARAR NO : 2021/679

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olup, kooperatife ödemesi gereken 105.755,22 TL aidat ve ara ödeme borcunu tüm uyarılara rağmen ödememesi üzerine davalı aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak takip konusu alacağa ve ferilerine itiraz ettiğini bu nedenle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere takdir edilecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu icra takibine esas olan genel kurul toplantısına kooperatifler kanunu 6. Maddesi gereği usulüne uygun olarak çağırılmadığını, kanunda ve ana sözleşmede belirtilen şekil şartlarına uyulmadığını, müvekkiline usulüne uygun bir tebligatta yapılmadığını, müvekkilinin kooperatif borçlarını ödediğini, ödediği ücret dışında başka bir ödemesinin bulunmadığını beyanla görevsizlik kararı verilmesi, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesi, yine müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyetli icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. ,
Dava ; Kooperatif üyelik aidatının ödenmesine yönelik başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememkiline usulüne uygun bir tebligatta yapılmadığını, müvekkilinin kooperatif borçlarını ödediğini, ödediği ücret dışında başka bir ödemesinin bulunmadığını beyanla görevsizlik kararı verilmesi, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesi, yine müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyetli icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. ,
Dava ;Kooperatif üyelik aidatının ödenmesine yönelik başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce gerekli yargılama yapılmış, kooperatif alanında uzman bir mali müşavirden bilirkişi raporu alınmıştır.
13/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının sahip olduğu daire için ödemesi gereken aidat ve tahakkuk eden şerefiyeler ile masraf ve faiz toplam tutarın 198.570,00 TL olduğunun, davalının ödemelerinin 90.000,00+1.500+860,00=92.360 TL kalan aidat ve şerefiye borcunun 106.210,00 TL olduğunu, genel kurulda alınan kararlar gereği gecikme faizi olarak %5 aylık faiz hesaplandığı Yargıtayın almış olduğu karar gereğince aylık %1,5 gecikme zammıyla yapılan hesaplama sonucunda ana paraya eklenmesi gereğin faizin takip tarihi itibari ile 2.040+7.770=9.810 TL olduğu böylece ödenmesi gereken toplam borcun 198.570,00 TL olduğu, 90.000 TL peşinatta beraber toplam ödemenin 92.360 TL olduğu tespit edilmiş ve bu faizle beraber davalı üye Çiğdem Meydan Turan’ın davacı kooperatif takip tarihi itibari ile 106.210,00 TL borcun bulunduğu hususlarını bildirmiştir.
12/04/2017 tarihli ek raporda özetle; Davacı kooperatif ticari defter ve dava dosyasına sunulu belgelerin hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda …’nın 2013 Eylül ayı dahil ödemeleri toplamının 132.206,13 TL olup söz konusu ödemelerin 2013 Eylül ayı itibari ile 7.804,37 TL aidat borcunun bulunduğunu, Genel Kurul Toplantılarında alınmış olan gecikme zammı oranlarına göre yapılan hesaplama neticesinde gecikme zammı tutarının 24.075,69 TL olduğunu, 6098 sayılı TBK Kanunun 120/2. Maddesinde öngörülmüş olan sınırlamaya göre yapılan gecikme hesaplaması sonucunda gecikme zammı üst sınırının 11.845,67 TL olabileceğini, davacı vekili tarafından bilirkişi raporunu karşı beyanlarını içerir dilekçesinde aidat hesaplamasında Nisan 2012 dönemine kadar 72.000 TL eksik aidat hesaplanmış olduğu iddiası ile ilgili olarak tüm yıllar genel kurul toplantılarında alınan aidat tutarları hazırlanan tabloda yer alan aidat tutarları ile karşılaştırılmış olup davacı iddiasındaki 72.000 TL eksik hesaplanan aidat tutarına ait herhangi bir tespit yapılamadığı, bu nedenle aidat hesaplarında herhangi bir değişiklik olmadığı, davacı kooperatife ait karar defterleri, üye kayıt defteri ve ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı, ticari defterlerinde üyelere ait borç/alacak kayıtlarının yıllar itibari denetime açık tutulmamış olduğunun tespit edildiğini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili Mahkememiz 13/11/2017 tarihli celsesinde; Kooperatif genel kurulunda davalı hakkında üyelik aidat borçları nedeniyle ihraç kararı verildiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine, karşı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiği için yargılama gideri, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili, rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili 09.05.2017 tarihli dilekçesi ile, yargılama devam ederken 02.04.2017 tarihinde yapılan Kooperatifin 2016 yılı olağan genel kurul toplantısında davalının üyelikten ihracına dair karar verildiği dolayısıyla davalının artık kooperatif üyesi olmaması sebebi ile bu aşamadan sonra kendisinden üyelik aidatı ve peşin ödeme borcu adı altında herhangi bir alacak talebinde bulunulamayacağından bahisle konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verimesini talep etmekle bu şekilde davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bir karar verimesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, davanın esası hakkında kısmen de olsa bir kabul kararı verilmediğinden dolayısıyla icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından davacı vekilinin bu talebinin reddine karar verilmiş, HMK 331/1 fıkrası uyarınca hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlendiğindeni itirazın iptali davalarında ise haklılık durumunun takip tarihine göre belirleneceğinden buna göre yapılan değerlendirmede yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin tarafların kendi üzerlerine bırakılmasına dair karar verilmiştir.
Mahkememiz bu kararı davacı vekilinin 26/06/2018 tarihli dilekçesi ile istinaf edilmiş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi2018/1630 E. 2019/1575 K. Sayılı ilamı ve “, davacı kooperatif genel kurul kararları uyarınca davalının takip tarihine kadar ödemesi gereken aidat ve gecikme faizi hesaplanıp, davalının yaptığı ödemeler yöntemince düşüldükten sonra, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına,” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Bam Kaldırma kararından sonra yeniden mahkememize esasına alınan dava dosyasında yargılamaya devam edilmiş, dosya konusunda uzman hesap bilirkişisine tevdi edilerek ek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
09/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacı kooperatif karar defterinin incelenmesi sonucu 05/01/2009 tarih ve 221 nolu karar ile kooperatife üyeliğine karar verildiği ancak yine davacı kooperatif 2010 yılı ticari defterlerinde 2010 yılında üyelik devir kaydının yer almadığı, Davacı vekili itiraz dilekçesinde borç alacak hesaplamasının üyelik tarihi itibari ile yapıldığı iddiasının hatalı olduğu, kök raporda da görüleceği üzere aidat borç/alacak ilişkisinin kooperatif ilk genel kurul toplantısından icra takibi yapıldığı yıl genel kurul toplantısına kadar geçen sürede alınan aidat kararlarına göre hesaplandığı, gecikme faizi hesaplamasının ise kooperatif karar defterine göre devri yapan Enis Ergün’ün herhangi bir borç/alacak kaydına rastlanılmadığından faiz hesaplaması üyeliğin başlangıç tarihinden itibaren yapıldığı, bu nedenle kök raporumuzda yapılan hesaplamada herhangi bir değişiklik olmadığı, Davacı kooperatif ticari defter ve dava dosyasına sunulu belgelerin hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda …’nın 2013 Eylül ayı dahil ödemeleri toplamının 132.206,13 TL olduğu tespit edilmiş olup söz konusu ödemeler, Genel Kurul tarafından belirlenen aidat tutarları ve gecikme faizi kararlarının dikkate alınması halinde …’nın; 2013 Eylül ayı itibari ile 7.804,37 TL aidat borcunun bulunduğu, genel Kurul Toplantılarında alınmış olan gecikme zammı oranlarına göre yapılan hesaplama neticesinde gecikme zammı tutarının 24.075,69 TL olduğu, 6098 Sayılı TBK Kanunun 120/2. Maddesinde öngörülmüş olan sınırlamaya göre yapılan gecikme hesaplaması sonucunda gecikme zammı üst sınırının 11.845,67 TL olabileceği, Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir dilekçesinde aidat hesaplamasında Nisan 2012 dönemine kadar 72.000,00 TL eksik aidat hesaplanmış olduğu iddiası ile ilgili olarak tüm yıllar genel kurul toplantılarında alınan aidat tutarları hazırladığımız tabloda yer alan aidat tutarları ile karşılaştırılmış olup davacı iaddiasındaki 72.000,00 TL eksik hesaplanan aidat tutarına ait herhangi bir tespit yapılamadığı, bu nedenle aidat hesaplamamızda herhangi bir defişiklik olmadığı, davacı kooperatife ait karar defterleri, üye kayıt defteri ve ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı, ticari defterlerinde üyelere ait borç/alacak kayıtlarının yıllar itibari denetime açık tutulmamış olduğu tespit edildiği bildirilmiştir.
İtiraz üzerine bilirkişiden 3. Kez ek bilirkişi raporu alınmıştır.
22/05/2021 tarihli ek raporda özetle; Davacı vekili tarafından bilirkişi dilekçesine itiraz dilekçesinde Aralık 2011 tarihi itibari ile tüm üyelerin sadece aidat ödemeleri toplamının 120.000,00 TL olması gerekirken tarafımca yapılan hesaplamalarda bu tutarın neden düşük çıktığının izahı sorulmuş olup, ek rapor kapsamında yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan aidat ve gecikme faiz hesaplamasını gösterir tablo ile davacı kooperatif genel Kurul kararlarında alınan aidat ve sair ödenti tutarlarının birebir örtüştüğü yani hesaplamada bir yanlışlık olmadığının tespit edildiğini, davacı iddiasına konu 2012 ve 2013 yılları için belirlenen aidat tutarları ile tarafımca hazırlanan aidat tablosundaki tutarlar arasında fark bulunmamakta olup davacı vekili tarafından rapor içeriğinde bulunan aidat ve sair ödentiler ile gecikme faizlerinin hazırlandığı tabloda hangi ayların tarafımca yanlış belirlendiği, bu yanlış hesaplamayı gösterir genel kurul toplantı tutanaklarının neler olduğunun itirazı ile birlikte dava dosyasına sunulmuş olması gerektiğini, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1595 Esas numaralı dosyasından bilirkişi raporunun incelenmesi sonucunda bilirkişi raporunun ticari defter kayıtlarında yer alan ana hesap bakiyeleri üzerinden yapılan bir hesaplama olduğu görülmüş olup hazırlanan kök ve ek raporlarda görüleceği üzere rapğor içeriğinde belirtildiği üzere davacı kooperatif ticari defterleri denetime açık bir şekilde tutulmadığı, kooperatif üyelerine ait devirlerinin dayanak kayıtlarının tespitinin yapılmamış olduğu, geçmiş yıllarda gecikme faizi ile ilgili tahakkuk ve kayıtların mevcut olmadığı ve ticari defterlerinin kooperatifin kuruluş tarihinden itibaren buna karşılık toplam ödemeleri tutarının 132.206,13 TL olduğu, Eylül ayı aidatı da dâhil olmak üzere ödemesi gereken borcunun 7.804,37 TL olduğu, 01/07/2012 tarihinden öncesi için Genel Kurul Toplantılarında alınan Gecikme Faizi kararlarına istinaden yapılan faiz hesaplaması neticesinde ise üye …’nın ödemesi gereken gecikme faizinin 28.318,92 TL olduğu, 01/07/2012 tarihinden sonrası için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 120/2. sinde öngörülmüş olan sınırlamanın dikkate alınması halinde faiz borcunun olduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt İlişkin Kanun’un 2/1. Maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, bu durumda yasal faizin 2 katı üzerinde faiz hesaplaması neticesinde ise üye …’nın ödemesi gereken gecikme faizinin 288,26 TL olduğu hesaplandığı bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava,davacı kooperatif tarafından ,davalı aleyhine kooperatif aidat borçlarına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen 22/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 2013 yılı Eylül ayı aidatı da dâhil olmak üzere ödemesi gereken borcunun 7.804,37 TL olduğu, 01/07/2012 tarihinden öncesi için Genel Kurul Toplantılarında alınan Gecikme Faizi kararlarına istinaden yapılan faiz hesaplaması neticesinde ise davacı üye …’nın ödemesi gereken gecikme faizinin 28.318,92 TL olduğunun, 01/07/2012 tarihinden sonrası için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 120/2. sinde öngörülmüş olan sınırlamanın dikkate alınması halinde faiz borcunun olduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt İlişkin Kanun’un 2/1. Maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, bu durumda yasal faizin 2 katı üzerinde faiz hesaplaması neticesinde ise davacı üye …’nın ödemesi gereken gecikme faizinin 288,26 TL olduğunun hesaplandığının bildirildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen son ek raporda davaya konu alacak gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne; buna göre davalının Bursa 1. İcra Dairesi’nin 2013/… Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 36.411,55 TL alacak(toplam aidat alacağı ve faizleri) yönünden , alacağın 7.804,37 TL lik kısmına takip tarihinden itibaren işletilecek aylık %5 faiz, icra takip masraflarıyla ( Av. ücreti dahil) birlikte , yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle BK ve İİK gereği alacağın faiz ve fer’ilerine mahsubunun sağlanarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK’nın 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 7.282,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; buna göre davalının Bursa 1. İcra Dairesi’nin 2013/… Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 36.411,55 TL alacak(toplam aidat alacağı ve faizleri) yönünden , alacağın 7.804,37 TL lik kısmına takip tarihinden itibaren işletilecek aylık %5 faiz, icra takip masraflarıyla ( Av. ücreti dahil) birlikte , yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle BK ve İİK gereği alacağın faiz ve fer’ilerine mahsubunun sağlanarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nın 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20 si olan 7.282,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmaması nedeniyle reddine,
4-Alınması gerekli 2.487,27 TL harçtan peşin alınan 1.277,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.209,92 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 501,95 TL yargılama giderinin ( 55,00 TL’si istinaf sonrası yapılan) kısmen kabul oranına göre hesap edilen 172,82 TL’sinin ve 1.277,35 TL peşin harcın, 25,20 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.479,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.461,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.814,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından karar tebliği için gerekli miktar kullanıldıktan sonra artan kısmın kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davacıya iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde HMK’nın 333.maddesi uyarınca istek halinde davalıya iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya mahkememize iletilmek üzere herhangi bir nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Yargılama Gideri:
501,95 TL posta ve tebligat gideri
1.277,358 TL peşin harç
25,20 TL başvurma harcı
4,60 TL vekalet harcı