Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/795 E. 2021/1004 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/795
KARAR NO : 2021/1004
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıya karşı müvekkili şirketin cari hesap sözleşmesinden kaynaklı alacağını tahsili amacıyla Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişilmiştir. Davalı borçlu tebliği edilen ödeme emrine itiraz ettiğini, haksız bulunan itirazın iptali için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, taraflara arabuluculuk aşamasında bir araya geldiklerini anlaşma sağlayamadıklarını, davacı müvekkilinin Bursa Bölgesinde meşrubat, gıda, alkollü – alkolsüz içki dağıtımı ve pazarlama işi yaptığını, davacı müvekkil yapmış olduğu ticari faaliyeti gereği davalıya yapılan ürün satış ve teslimi gereği sıra no … 20/01/2018 tarih 4.515,44 TL, sıra A 128894, 4.600,19 TI tutarlı faturalar gereği alacaklı olduklarını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %’20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturaya dayalı olarak 05/04/2018 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle: Davacıya ait 2017,2018 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64. İle 213. sayılı V.U.K.’nun 220. ve 222.inci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu defterlerin birbirlerini doğruladığı, Davacı ticari defterlerine göre takip tarihi 05/04/2018 tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.456,98 TL TL alacaklı göründüğü, Davalının dosyaya defter ve belge sunmadığı, Davalı …’nun 28.08.2015 tarihinde Esnaf odasına kaydının yapıldığı, 04.04.2019 tarihinde de Re’sen oda tarafından kapanışının yapıldığı, Bursa Ticaret Sanayi odası kaydına rastlanmadığı,Bursa Osmangazi Vergi Dairesinden gelen cevap yazısında; Davalı …’nun 1680540772 vergi kimlik numaralı vergi mükellefi olduğu ve ekinde sundukları gelir vergisi beyannamesinden bilanço usulüne göre 1.sınıf defter tuttuğu görülmüş olup, tacir olduğu, Davacı beyanları ve ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında mal/hizmet satışına ilişkin ticari ilişkinin olduğunun anlaşıldığı, Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmediğinden, tarafımdan faiz hesaplamasının yapılmadığı mütalaa edilmiştir.
Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen süreye rağmen davalı ticari defterlerini ibraz etmediğinden HMK 220 ve 222/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu ve ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
O halde yukarıdaki açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı şirket ile davalı tacir arasında içki alım satımına dair ticari ilişkinin kurulduğu, davacı tarafından faturaların düzenlendiği malların teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği ileri sürülmüş olup taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın verilen süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayıldığı, bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğundan bu defterlerin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği, anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 07/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 8456,98 TL alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kısmen kabulu ile bu miktar yönünden takibin devamına, davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğundan haksız olarak borca itiraz sebebiyle icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.456,98 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-İİK’nun 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 1.691,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 577,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 144,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 433,25 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’den davanın kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 1.319,79 TL’sinin davalıdan, bakiye 0,21 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 750,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 151,20 TL olmak üzere toplam 901,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 901,06 TL yargılama gideri ve 144,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.045,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.