Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/790 Esas – 2021/890
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/790
KARAR NO : 2021/890
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … ISITMA SOĞUTMA SİSTEMLERİ DOĞALGAZ MÜHENDİSLİK İNŞAAT İNŞAAT MALZEMELERİ İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalıya karşı, müvekkil şirketin rücuen alacağının tahsili amacıyla Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişilmiş olduğunu, davalı borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra yasal süre içinde haksız olarak borca itiraz etmiş olduğunu, haksız bulunan itirazın iptali için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, 29.08.2017 tarihinde sigortalı … Mücevherat Teks. lnş. San Ltd.Şti’yee ait Nilüfer ilçesi Gümüştepe Mh. 1 No’Iu bağımsız bölümde davalı şirket tarafından yapımı gerçekleştirilen su tesisatından su sızmış ve hasar oluşmuş olduğunu, Sızan sular nedeniyle hasarlı dairede ekspertiz tarafından yapılan incelemede parke alçıpan tavan duvarlardaki ahşap uygulama (eşya dolapları , dekorasyon)yatak bazasında şişme olduğunu, daireye ait elektrik panosunda arıza olduğu görülmüş olduğunu, hasar gören işyeri davacı şirkete ait … no’lu dahili su Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı şirkete vaki hasar İhbarını müteakiben yaptırılan ekspertiz incelemesi raporuna göre de iş merkezinin 2.katında yer alan kuaför salonunun alaturka wc sindeki rezerve su dolum musluğundan sızan suların sigortalının İşyerinde hasara sebebiyet verdiği sabit olmuş olduğunu, sigortalıya ait bulunan işyerinde meydana gelen hasarın giderilmesi için davacı şirket tarafından 4.396 TL hasar bedeli 24/10/2017 tarihinde tamamen ödenmiş olduğunu, davalı meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğunu, sigorta tazminatını ödeyen müvekkil şirketin haiz olduğu rücu hakkına dayanarak yapmış olduğu icra takibine ,davalının haksız ve dayanaksız olarak itiraz etmesi nedeniyle duran takibin devamını, alacağın hüküm altına alınarak takibin işleyecek faizleriyle devamını, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklar en geniş anlamda saklı tutulmasını, davalının İtirazının haksız olması nedeniyle %20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı … Sigorta A.Ş. tacir olduklarından görevli mahkeme asliye ticaret mahkemelerinin olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini, müvekkil yönünden ise davanın husumet yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini, kötü niyetli davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra takip dosyası, faturalar, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan sigortacının halefiyet kurallarına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi ile Nilüfer Belediye Başkanlığına poliçe ve hasar dosyası ve davacı sigortalısına ait söz konusu inşaat işlerinin hangi inşaat şirketleri tarafından yürütülüp tamamlandığına dair inşaat ruhsat örnekleri, yapı denetim tutanakları ve tüm inşaat dosyası celp edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı ile dava dışı … Mücevherat Ltd. Şti arasında düzenlenen dahili su sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan bağımsız bölümde 29/08/2017 tarihinde su sızması sebebiyle hasarların meydana geldiği, bu hasarlar kapsamında sigorta ettiren davacının sigortalıya yapmış olduğu ödemenin davalıdan rücuen tazimanatı talep edilmiş davalı tarafından ise dava konusu bağımsız bölümün su tesisatına dair işin yapılmadığı ileri sürülmekle uyuşmazlığın davalı ile sigorta ettiren arasında hasarın meydana geldiği bağımsız bölümün su tesisatı işinin yapılmasına dair akdi ilişkinin kurulup kurulmadığı, davalı tarafından su tesisat işine dair hizmet verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Diğer yandan dava dışı sigorta ettiren ile davalı arasında bağımsız bölümün su tesisatının yapımına dair hukuki ilişki ileri sürüldüğünden taraf arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafından akdi ilişki inkar edilmekle davacı tarafından akdi ilişkinin kurulduğunun ispat edilmesi zorunludur.
Yargıtay’ ın yerleşik içtihatları gereği( 2017/394 Esas ve 2018/3129 Karar, 2016/4681 Esas ve 2018/6 Karar ) benzer davalarda da açıkça vurgulandığı üzere “Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir.Dava sözleşme ilişkisine dayalı olarak açılmış olup yazılı olarak sözleşme yapıldığı kanıtlanmamıştır. Sözlü eser sözleşmesi kurulduğu da miktar itibarıyla tanıkla kanıtlanamaz. Sözleşme ilişkisini ispatlayan yazılı belge bulunmadığı gibi, tanık dinlenmesini mümkün kılacak delil başlangıcı niteliğinde belge de bulunmadığından davalının dinlenmesine açıkça muvafakat etmediği tanık beyanı esas alınarak sözleşme ilişkisinin ispatlandığı kabul edilemez. Davalı ticari defterleri ile uyumlu olmayan kendi ticari defterleri ile de davacı davasını ispatlayamamıştır. Bu durumda, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından, davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile kabulü doğru olmamış” kural olarak miktar itibariyle tanıkla ispat sınırının üstünde olduğu davalarda yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmesi gerekir.
Yargıtay’ ın yerleşik içtihatları gereği( 2017/394 Esas ve 2018/3129 Karar, 2016/4681 Esas ve 2018/6 Karar ) benzer davalarda da açıkça vurgulandığı üzere “Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir.Dava sözleşme ilişkisine dayalı olarak açılmış olup yazılı olarak sözleşme yapıldığı kanıtlanmamıştır. Sözlü eser sözleşmesi kurulduğu da miktar itibarıyla tanıkla kanıtlanamaz. Sözleşme ilişkisini ispatlayan yazılı belge bulunmadığı gibi, tanık dinlenmesini mümkün kılacak delil başlangıcı niteliğinde belge de bulunmadığından davalının dinlenmesine açıkça muvafakat etmediği tanık beyanı esas alınarak sözleşme ilişkisinin ispatlandığı kabul edilemez. Davalı ticari defterleri ile uyumlu olmayan kendi ticari defterleri ile de davacı davasını ispatlayamamıştır. Bu durumda, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından, davacı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile kabulü doğru olmamış” kural olarak miktar itibariyle tanıkla ispat sınırının üstünde olduğu davalarda yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmesi gerekir.
Bu durumda davacı tarafından dosyaya sunulan deliller ile celp edilen belediye kayıtları kapsamında davalı şirket ile dava dışı sigorta ettiren … Mücevherat Ltd. Şti i arasında zarar gören bağımsız bölümün su tesisatının yapımına dair eser sözleşmesi kurulduğunun davacı tarafından yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmediğinden dava konusu hasara ilişkin ödenen bedelden davalı şirket sorumlu tutulamayacağı diğer bir değişle davalı şirkete karşı husumet yöneltilemeyeceğinden; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğunun sabit olmadığı ve alacağın likit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın husumet sebebiyle REDDİNE,
2-İİK 67 maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 87,42 TL’den mahsubu ile bakiye fazla kalan 28,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlık miktarının HMK 341 maddesi uyarınca 2021 yılı itibariyle 5.880,00-TL kesinlik sınırı altında olduğundan, kesin olarak karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.