Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/765 E. 2021/871 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/765 Esas – 2021/871
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/765
KARAR NO : 2021/871
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … -T.C.N. …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … TEKSTİL ENERJİ SAN.VE TİC.A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil tarafından davalı hakkında, Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas Sayılı dosyası üzerinden, genel haciz yoluyla icra takibi başlatılmış olduğunu, takip mesnedi müvekkilde bulunan ve biri 30.680,00-TL diğeri ise 35.282,00-TL bedelli faturalar olduğunu, davalıya uüsülünce yapılan tebligat üzerine, takip dosyasına davalı tarafından haksız olarak itirazda bulunulmuş olduğunu, yapılan itiraz incelendiğinde; takip alacaklısı davacı müvekkile ait 65.962,00-TL asıl alacağa, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiş olduğunu, ancak haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın borcun tamamı için itirazın iptali ile tüm talep ve alacaklarımız yönüyle, takibin devamını teminen dava açmak gerekmiş olduğunu, bahsi geçen ekran kartı satışına ilişkin fatura bedelinin tahsili konusunda müvekkil ile davalı uzun süren görüşmelerden olumlu sonuç alınamamış olduğunu, bedelin ödeneceği konusunda verilen tüm sözlere ve sağlanan kolaylıklara rağmen, fatura bedelinin tahsili mümkün olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile alacağın % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyasıyla müvekkil şirket aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatılmış olup işbu haksız takibe konu borç müvekkile ait olmadığından tarafımızca takibi süresi içinde itiraz edilerek takip durdurulmuş olduğunu, davacı yanın müvekkil şirkete kesmiş olduğu faturaların muhatabı müvekkil şirket olmayıp faturaya konu malların siparişi müvekkil şirket tarafından yapılmamış olduğunu, takibe konu mallar, müvekkil şirkette satın alma departmanında çalışmakta olan ve o süreçte kısa çalışmada olan yani fiili olarak çalışmayan … tarafından kendi nam ve hesabına sipariş edilmiş olduğunu, fatura konusu mallar ile ilgili müvekkil şirketten bir sipariş talebi ve akabinde sipariş onayı yapılmamış olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan tüm satın alımlar, ilgili departman tarafından verilen sipariş ve daha sonradan satın alma tarafından yapılan sipariş onayı akabinde satın alınmakta ve şirket depo sorumlularınca iş yerinde teslim alınmakta olduğunu, satın ama elemanının gidip ürünü teslim alma gibi bir uygulaması bulunmadığını, davacı tarafından yapılan satışta bu prosedürlerin hiçbirinin uygulanmamış olduğunu, dava öncesinde davacıya kendisinin … tarafından dolandırılmış olduğunu, …’in tek karıştığı olayın bu olmadığını, şirkete karşı işlediği başka suçlardan ötürü de kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, bu nedenlerler davanın reddine karar verilmesini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/… soruşturma dosyası, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından faturalara dayalı olarak 23/10/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, taraflarca ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 10/08/2021 tarihli raporunda özetle: Davalıya ait ticari defterler de davacı tarafından kesilmiş olan 09/09/2020 tarihli 30.680,00 TL e arşiv faturası ile 18/09/2020 tarihli 35.282,00 TL e arşiv faturasının ticari defter kayıtları ile ilgili herhangi bir yevmiye kaydına rastlanmadığı, davalı ticari defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir cari hesaba rastlanmadığı, dava konusu satış faturaları olan 09/09/2020 tarihli 30.680,00 TL e-arşiv faturası ile 18/09/2020 tarihli 35.282,00 TL e arşiv faturasının davalı şirkete teslim edilme şeklini, zamanını gösterir herhangi bir teslim tutanağı, sevk irsaliyesi, kayıtlı mail adresine gönderimi gösteren herhangi bir evraka rastlanmadığı, davacıya ait resmi defterlerden inceleme sonucu kayda alınan fatura bedellerinin toplamının 65.962,00TL olduğu, davacı tarafından incelenmesi için sunmuş olduğu resmi defterlerden ve ekinde sunmuş olduğu tüm evraklar içinde dava konusunu oluşturan fatura bedelleri ile ilgi herhangi bir ödeme vesikasına rastlanılmadığı, ticari mal satışlarında düzenlenen “ e-arşiv ” faturlarını fatura kesilen tarafın gelirler idaresi başkanlığı sisteminde faturayı görüntüleme, yazma ekranının olmadığı; sadece kesilen faturaların tarihi, fatura no, kdv hariç-dahil tutarının sayısal ifadelerinin görüldüğü ekran vardır bu ekranda kesilen faturanın içeriği hangi ticari mal satışının yapıldığı, miktarı, birim fiyatı, satış yapılan mal miktarı, gibi faturanın asli genel kabül unsurları, ayrıntıları görüntülenememekte olduğu, bU nedenle “E- ARŞİV” olarak kesilen faturaların Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesi hükümlerinde bulunan “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır hükmünün kabül görmesi için faturanın kesilen tarafa elden imza karşılığında, posta yolu ile ve (faturada özel not olmadığı sürece) sevk irsaliyesi ile teslim edilmesi,veya kayıtlı elektronik mail adresine gönderilmesi esas olduğu yönünden dava konusu faturaların davalı taraf açısından ticari malın teslim ve ispat yönü gibi birçok hususun eksik kaldığı, bu bağlamda davacı tarafın dava konusu faturalardaki ticari malların satış süreci safhası ile teslimi yönünden edim ve sorumluluklarını ve yukarda iafede ettiğimiz birçok ipsat edici asli unsurları tam olarak yerine getiremediği davalı tarafın dava konusu faturalara ilişkin ödeme yükümlülüğü, külfeti altına sokulamayacağı mütalaa edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının davalıyla aralarındaki ticari ilişki kapsamında iki adet faturanın düzenlendiği, malların teslim edildiği ancak bedellerinin ödenmediği ileri sürülerek alacaklı olduğu iddia edilmiş olup dava konusu faturaların davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı, ticari defterlerin birbirlerini doğrulamadığından defterlerin HMK’ nın 222. Maddesi uyarınca delil olarak değerlendirilmeyeceği, düzenlenen faturaların E-Arşiv temel fatura olup tebliğine dair herhangi bir belge bulunmadığı gibi faturalara dayanak irsaliye, teslim belgelerinin de olmadığı açıktır. Dolayısıyla davacı tarafından faturalara konu mallara ilişkin davalı ile akdi ilişkinin ve bu akdi ilişki kapsamında malların teslim edildiğinin yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediğinden alacağın sübut bulmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/… soruşturma dosyasında davacı ile davalı arasında faturalara konu mallara yönelik akti ilişkinin ve malların şirket adına teslim alındığına dair herhangi bir ikrar veya delilin bulunmadığından davacı tarafın buna yönelik iddiaların itibar edilmemiştir.
Diğer yandan davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalı lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 796,66 TL’den mahsubu ile bakiye 737,36 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.375,06 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.