Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/760 E. 2022/512 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/760
KARAR NO : 2022/512
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – T.C.N…. –
2- … – T.C.N…. –
3- … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … – [
DAVALI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin adına 11.05.2019 tarihinde Bursa 13.İcra Dairesi 2019/… ve 2019/… Esas nolu Ödeme Emirleri tebliğ edildiğini, … Tüketim Maddeleri İhracat İthalat Ve Ticaret A.Ş. Alacaklı olarak gözüktüğünü, ödeme emrinin ekinde ise müvekkilleri tarafından imzalanmış bir adet 368.246,77 TL bedelli bir bono fotokopisi bulunduğunu, müvekkillerinin ikametgahları bulunan Balıkesir İli, Bigadiç İlçesi, Özgören Mahallesinde Sınırlı Sorumlu Özgören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinde 03/06/2014 tarihinden başlayarak birlikte 1 yıl Kooperatif Yöneticiliği yap tıklarını, müvekkillerinin bunun dışında bir araya dahi gelmek için bir sebebi olmayan kişiler olduğunu, müvekkillerinin Kooperatif Yöneticiliğine başladığı tarih ile imzalarının olduğu ödeme emri ekindeki bonoda bulunan düzenleme tarihinin aynı olduğunu, her iki tarihin 03/06/2014 olduğunu, müvekkillerin ödeme emrinde alacaklı görünen davalı şirket ile tek bağlantılarının kooperatif yöneticisi olmalarından kaynaklandığını, davalı firmanın süt ve süt ürünleri işleyip üreten, bu maksatla çevre kasaba ve köylerden üreticiden süt toplayan bir firma olduğunu, karşılığında üreticiye borçlandığını, davalının bu borçların bir kısmını üreticiye hayvan yemi vererek ödediğini, neticede üreticinin para kazanmak için süt ürettiği düşünülürse firmanın üste hala üreticiye borcu kalmasının son derece doğal ve olağan olduğunu, davalı firma yetkililerinin bu konuyu alışkanlık haline getirdiklerini, kendileri ile iş yapan yani süt üretip satmak isteyen, süt üretirken gerekli hayvan yemine ihtiyacı olan Özgören Kooperatif Yöneticilerinin önüne her anlaşma döneminde bir zorunluluk gibi göstererek imzalanmak üzere bono koyduklarını, bu bonolardan imzalayanlar sadece müvekkilleri olmadığını, daha sonraki yöneticilere de benzer şekilde bonolar imzalatıldığını, aynı köyde ikamet eden eski kooperatif yöneticisi Atar Durmuş’un 60.000 TL miktar senedi olduğunun bilindiğini, şu an halihazır yöneticiler … ve ….’ında şirkette senetlerinin olduğu bilindiğini, Kooperatifin işlerinin yürümesi için önlerine konan Bonoyu belki de bonoları imzaladıklarını, bononun kötü niyetli olarak alındığını, bononun düzenleme şeklinin hukuka aykırı olduğunu, bona alacağı için iki takip açıldığını, müvekkillerinin gerçekte bono borçlusu olmadıklarını, sadece yönetici olmaları sebebiyle ilgili bonoya imza atmış olduklarını, gerçekte ticari ilişkinin borçlusu eğer borç varsa Kooperatif tüzel kişiliği olduğunu, haksız açılan takibe konu bononun iptali için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek adli yardım talebimizin kabulü ile birlikte olmak üzere davamızın kabulü ile; Müvekkillerimin söz konusu senedin borçluları olmadığının tespitine, teminat karşılığında vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararına, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların müvekkil şirkete borçları olmadığı yönündeki iddia gerçeği yansıtmadığını, davacıların birlikte bulunmadıkları sadece kooperatif yöneticiliği için bir araya gelmiş olmaları hususu son derece yersiz olduğunu, aralarındaki devamlılık gösteren ticari ilişki bir yana bu kişiler aynı köyde yaşayan akrabalar olduğunu, davacı taraf her ne kadar dilekçesinde üreticinin, alıcı firmaya borçlu olmasının mümkün olmadığını iddia etmiş ise de bu husus kabule şayan olmadığını, bilindiği üzere kırsal bölgelerde süt üreticileri toplayıcı firmalara süt satar ve bu süt karşılığında yem ve bunun yanında para aldıklarını, zaman zaman hayvanların verim gücü düşmekte ve hayvandan alınan süt miktarı, üreticinin firmadan aldığı yemin değerini karşılamamakta olduğunu, bu hallerde üreticiler, firmalara borçlu hale gelebildiğini, bu husus herkesçe bilinir ve son derece doğal olduğunu, yani süt üreticisi davacıların müvekkil şirkete borçlu olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacılar dava ve takibe konu bonolardaki imzalarını inkar etmemekte bu imzaların kendilerine ait olduğunu kabul etmekte olduklarını, sadece mal almadıklarını iddia ettiklerini, bonolar temel borç ilişkisinden mücerret olduğunu, senette malen kaydı bulunmakta olup, bu hali ile bono tek başına malın teslim edildiğini gösteren kesin delil olup başkaca evrak ve belgeye gerek olmadığını, davacılar yemin deliline dayandıklarını, Yargıtay uygulamaları doğrultusunda yemin deliline dayandığını açıkça dilekçesinde belirtmeyen taraf yargılama aşamasında bu delile dayanamayacağını, bu sebeple davacıların yemin tekliflerini de şimdiden kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2019/… ve 2019/… esas sayılı icra takip dosyaları, ticari defterler, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, İİK 72. Maddesine göre takipten sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/08/2019 tarihli, 2019/297 Esas ve 2019/405 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafından Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasında davacıların keşideci, davalının lehtar olduğu 368.246 TL bedelli, 03/06/2014 keşide tarihli, 31/07/2017 vade tarihli bonoya kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, imzaya itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği eldeki dava ile bu bono ve icra dosyasında davacıların davalıya borçlu olmadığını iddia etmiştir.
Davacılar tarafından davalı ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını, mal almadıklarını, borçlu olmadığını, davacı ile Sınırlı Sorumlu Özgören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arasında ticari ilişkinin bulunduğu vakıasına dayanılmıştır.
Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında bir mali müşavir ve bir kooperatif konusunda uzman bilirkişi tarafından davalının ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir ve kooperatif konusunda uzman bilirkişinin 20/01/2022 tarihli raporunda özetle: Davalının ticari defterlerinin incelemesinde 03.06.2014 tanzim tarihli 31.07.2017 vade tarihli 368.266,77 TL bedelli bononun kayıtlı olmadığı, davalının 2013-2014-2015 yılı Yevmiye Defterlerinin incelenmesinde; bono borçlusu- davacılar …- …- …’un şahısları adına herhangi bir cari hesap açılmadığı ,davacı ve davalı arasında mal alım satımı kaydı olmadığı, yem satın aldıklarına ilişkin yevmiye kaydı olmadığı, davacı ve davalı arasında düzenlenen bir fatura bulunmadığı gibi yevmiye kaydı da olmadığı, davacıların davalı tarafından aleyhlerine Bursa 13. İcra Dairesi’nin 2019/… E. Sayılı icra dosyasında başlatılan icra takibine konu 31.07.2017 vade tarihli 368.266,77 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin taleplerinin nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacıların kötüniyet tazminatına ilişkin taleplerinin nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, mütalaa edilmiştir.
Davacı tanığı Adnan Yıldız beyanında, dava konusu bononun düzenlemesi ile bilgi sahibi olmadığını, kooperatifin yetkilileri olduklarını, ticari ilişkinin devam edebilmesi için davalıların kooperatif adına hukuki ilişkilerde imza attıklarını ifade etmiştir.
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden somut olayda; dava konusu Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasında davacıların keşideci, davalının lehtar olduğu 368.246 TL bedelli, 03/06/2014 keşide tarihli, 31/07/2017 vade tarihli bonoda davacılar tarafından davalı ile ticari ilişkinin bulunmadığını mal almadıklarını iddia etmiş olup davalı ise davacının iddialarını inkar etmekle uyuşmazlık bono karşılığında mal verilip verilmediği, davacıların dava dışı kooperatif adına bononun düzenlenip düzenlenmediği, borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Takip ve dava konusu bononun veriliş nedeni “malen” kayıtlıdır. Bu kayıt alınan mal karşılığı bononun verilmiş olduğuna karine teşkil eder. Hal böyle olunca, bu karinenin aksinin yani bononun verilip karşılığında mal alınmadığı, dava dışı Sınırlı Sorumlu Özgören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi temsilen bononun düzenlenip düzenlenmediği iddiasının ispat yükü davacılardadır.
HMK’ nın 200. Maddesine göre ise ” Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. ” hukuki işlemlerin yapıldığı tarihteki değeri 2500 TL geçtiği takdirde senetle ispat olunması zorunludur. Dolayısıyla somut olayda uyuşmazlık konusu miktar itibariyle davacılar tarafından davalıdan senet karşılığında mal almadığını ve kooperatif adına bononun düzenlendiğinin yazılı ve kesin deliller ile ispat edilmesi zorunludur.
Davacı tarafından dava dilekçesinde, davalı ve kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar, tanık ve icra dosyalarını delil olarak dayanılmıştır.
Talimat yoluyla davalı ve kooperatif defterlerin incelenmesi için talimat yazılarak rapor aldırılmıştır.
Davacı tanığı dinlenmiş dava konusu bono ile ilgili bilgi sahibi olmadığını beyan etmiştir.
O halde somut olayda, davacı tarafından icra takibine konu bono karşılığında mal almadığının ve Sınırlı Sorumlu Özgören Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi temsilen bonoyu düzenledikleri iddiasının yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediği gibi takibe konu bononun davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, her ne kadar kooperatif defterleri için de talimat yazılmasına rağmen incelenememiş ise de tek başına kooperatif ticari defterlerinin yazılı ve kesin delil niteliğinde olmadığı, bononun illetten mücerret olması sebebiyle ticari defterlere kaydedilmesinin zorunlu olmadığından bononun aksinin yazılı ve kesin delillerle ispat edilemediğinden davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin icra takip dosyasında ihtiyati tedbir uygulanarak davalının alacağına kavuşmasının engellenmediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine,
2-Davalının lehine kötü niyet tazminatının koşulları oluşmadığından reddine
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL ve tamamlama harcı 7.329,27 TL’den mahsubu ile bakiye 7.292,97 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 38.638,85 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022
Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.