Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/756 E. 2021/805 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/756
KARAR NO : 2021/805
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil ile davalı … arasında ticari bir ilişki mevcut olduğunu, işbu ticari ilişkiden kaynaklı davalının müvekkile ödemesi gereken miktar cari hesaptan kaynaklı 1.446,43 TL olduğunu, ancak davalı/borçlu şirket tarafından müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı/borçlu hakkında müvekkilin alacaklı olduğu bedel kadar icra takibi başladığını, davalının, müvekkile olan borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla Bursa 18. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından kötü niyetle icra takibine itiraz edildiğini, Bursa 18. İcra Müdürlüğü tarafından takip durdurulduğunu, davalının itirazı haksız olup, icra dosyasını sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetle yapıldığını, borçlunun yaptığı itiraz üzerine takip durduğundan, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş olup; Arabulucu … … atadığını, 26.11.2020 tarihinde 2020/… Dosya No’lu anlaşmama tutanağı tutulduğunu, icra inkar tazminatının şartları oluştuğunu, alacak likit alacak olup borçlu tarafından tutarı bilinmekte ve muayyen olduğunu, bu nedenlerle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından savunmada bulunulmamıştır.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, faturalar, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak 03/11/2020 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 26/03/2021 tarihli raporunda özetle: Davacı tarafın 2020 yılı ticari (yevmiye, defteri kebir, envanter) defterlerinin açılış tasdiklerinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı (6102 sayılı TTK’nu 64/3 madde), davacı tarafın 2020 yılı Satışlarının 1.301.151,22 TL olduğu, davacının gerçek kişi tacir olduğu, davacı tarafla, Davalı taraf arasında mal alımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalıştığı, Davacı tarafın ticari defterlerine göre takip tarihinde; Davacı firmanın, Davalı firmadan 1.446,43 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalıya ticari defterlerini sunmak üzere 01/06/2021 tarihli celse de yasal sürenin verildiği ve davalıya usulune uygun tebliğ edildiği ancak davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafların ticari defterlerine dayandığı anlaşılmakla ticari defterlerin delil olması yönünden bilindiği üzere Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. (1086 sayılı HUMK’nın 326.) maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. (6762 sayılı TTK’nın 83/2.) maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın m. 220 (HUMK’nın 330.) maddesindeki genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HMK’nın 220. (HUMK’nın 332.) maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK m. 220. madde (HUMK’nın 330 ve sonraki maddeleri) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 82.) maddesindeki hüküm, “I Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince Tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır. (HMK. m. 222/4, 6762 sayılı TTK’nın 84,85)
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tacirin davalı şirkete mal sattığı ve faturaların düzenlendiği, taraflar arasında TTK m. 89 anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin uygulamada sıkça karşılaşılan “açık hesap” ilişkisinin olduğu, davacının ticari defterlerinin usulune uygun tutulduğundan, ticari defterin kesin delil olduğu, davalı tarafın süresi içinde ticari defterlerini sunmadığından davacının defterlerinin HMK’ nın 220 ve HMK 222/3. Maddesi gereğince kabul edilebileceği anlaşılmakla dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden hüküm kurmaya elverişli kabul edilen 18/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek ve davalının usulune uygun tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz etmediği gibi ticari defterlerin sunulması sunulmadığı takdirde davacı vekilinin HMK 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defterlerinin kabul edileceğine dair davetiyeye de cevap verilmediğinden, davacının ticari defterlerdeki kayıtlara itibar edilerek faturalardan kaynaklı 1446,43 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulu ile davacının icra inkar tazminat isteminin, davacının alacağının fatura alacağı olduğu, alacağın likit olduğu, icra takibine itirazda haksız olduğundan koşulları oluşmakla, icra inkar tazminatı talebinin kabulu ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bursa 18. İcra Md.nün 2020/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-İİK 67 maddesi uyarınca icra inkar tazminatının koşulları oluştuğundan alacağın %20’si olan 289,28-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 98,91 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 44,41 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri 600,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 87,00 TL olmak üzere toplam 687,00 TL yargılama gideri ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 741,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.446,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, dava konusu uyuşmazlığın miktarının 2021 yılı itibariyle HMK 341 maddesi uyarınca 5.880,00-TL kesinlik sınırı altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.