Emsal Mahkeme Kararı Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/754 E. 2022/356 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/754
KARAR NO : 2022/356

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C.N…. –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/04/2015
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının kooperatif üyesi olduğunu, kooperatife toplamda 132,457,00 TL aidat ve ara ödeme borcunun tüm uyarılara rağmen ödememesi üzerine Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçirdiğini, Davalı kooperatif üyesinin 21.11.2013 tarihinde kötii niyetli olarak takip konusu alacağa ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğunu, Davalının davacı kooperatife borçlu olmasından ve borcunu ödemediğinden itirazında haksız olduğunu, 132.457,00 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek aylık % 5 faizi ile ödenmesi gerektiği, alacağa haksız ve kötü niyetle itiraz edilmesi sebebiyle itiraz edilen alacağın % 40 ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ve vekilinin savunmalarında özetle: Davalı …’nın daireyi arsa sahibinden satın alan … isimli üçüncü şahıstan 09 04.2012 tarihinde satın aldığını ve bu dairenin davacı kooperatifin tüzel kişiliği ile ilgisinin bulunmadığını, Davalı …’nın kooperatif üyeliğinin 2433 ada 1 ve 2 parsel tevhitli parseller üzerine yapılacak (A) Blok (2).kat (12) numaralı daire ile ilgili olduğunu, davacı S.5.Mertkent Konut Yapı Kooperatifine, üyeliği ile ilgili daire için 77.360,00 TL ödeme yaptığını ve bu ödemenin davacı tarafından kabul edildiğini, davalının 22.12.2009 tarihînde davacı kooperatife üye olduğunu, bu üyeliğinin dışındaki daireyi ise 2012 yılında satın aldığını ve bu durumun Kooperatif üyelik kayıtlarından ve Tapu kaydından görülebilineceğini hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların beyanı, Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/420 E. 2014/427 K. Sayılı görevsizlik ilamı, Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu, yazılan müzekkere cevapları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından kooperatif aidat alacağına dayalı olarak 05/11/2013 tarihinde ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri 15/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde 21/11/2013 tarihinde borca itiraz etmiştir.
Mahkememizce 22.10.2015 tarihli celsede davacı kooperatif defterleri üzerinde bir SMMM ve bir kooperatif hukukunda uzman bir hukukçuya tevdi edilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler mali müşavir Tuncay Şimşek ile hukukçu Hakkı Savunur Soğancı tarafından mahkememize ibraz edilen 11.11.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda ” Davacı kooperatife ait ticari defterlerin kuruluş yılından icra takip tarihine kadar olan kısmının eksik ibraz edilmiş olduğu, ibraz edilen özellikle 2007 ve 2008 yıllarına ait ticari defterlerinin eksik ve denetime uygun tutulmamış olduğu, Davacı kooperatif karar defterinin İncelenmesi sonucunda 22.12.2009 tarih ve 327 no.lu karar ile kooperatife üyeliğine karar verildiği ancak yine davacı kooperatif 2009 yılı ticari defterlerinde 2009 yılında üyelik kaydının yer almadığı, 17.04.2010 tarihli Genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderilmediği, hazirun listesinde davalı …’nın adının ve imzasının olmadığı, 06.08.2010 tarihli genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağn mektubunun gönderilmediği, hazirun listesinde davalı …’nın adının ve imzasının olmadığı, 25.06.2011 tarihli Genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderildiği; hazirun listesinde davalı …’nın adının yer aldığı ancak imzasının olmadığı, 04.12.2011 tarihli genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderildiği, hazirun listesinde davalı …’nın adının yer aldığı ve vekaleten imzasının olduğu, 14 04.,2012 tarihli genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderildiği, hazirun listesinde davalı …’nın adının olduğu ancak imzasının olmadığı, 05-05.2013 tarihli genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderildiği, hazirun listesinde davalı …’nın adının olduğu ancak imzasının olmadığı, 16.03.2014 tarihli genel kurula ilişkin toplantı tutanağı tebligat listesinde davalı …’ya çağrı mektubunun gönderildiği, hazirun listesinde davalı …’nın adının olduğu ancak imzasının olmadığının tespit edildiğini, Davacı kooperatif karar defterine gore kooperatife üyeliğine karar verilen davalı için yukarıda hazırlanan tabloda faiz hesaplaması da üyeliğinin başladığı Aralık 2009 dönemi itibari ile başlatıldığı, Davacı kooperatif ticari defter ve dava dosyasına sunulu belgelerin hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda …’nın 2013 Eylül ayı dahil ödemeleri toplamının 77.360,00 TL olduğu tespit edilmiş olup söz konusu ödemeler. Genel Kurul tarafından belirlenen aidat tutarları ve gecikme faizi kararlarının dikkate alınması halinde …’nın; 2013 Eylül ayı itibari ile 51.600,50 TL borcunun bulunduğu, Genel Kurul Toplantılarında alınmış olan gecikme zammı oranlarına göre yapılan hesaplama neticesinde gecikme zammı tutarının 61.329,71 TL olduğu, 6098 Sayılı T8K Kanunun 120/2. Maddesinde öngörülmüş olan sıntrlamaya göre yapılan gecikme hesaplaması sonucunda gecikme zammı üst sınırının 24,566.76 TL olabileceği, Davacı icra takibinde 132.450,00 TL aidat ve diğer ödenti alacağı için icra takibi yapmış olduğu, bilirkişi heyetimizce yapılan hesaplamada ise aidat ve diğer ödenti alacak bakiyesinin 51.600,50 TL olduğu, bu durumda arada (132,450,00 – 51.600,50) = 80.849,50 TL fark olduğu görüş ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla; bilirkişiler tarafından mahkememize ibraz edilen bilirkişi ek raporunda ” Ek Rapor Kapsamında Yapılan İncelemeler Sonucunda: Davalı vekili aidat hesaplamaları ve gecikme faizi hesaplamalarına yönelik yapmış olduğu itirazlar ile ilgili yukarıda ayrıntılı olarak cevaplar verilmiş olup bu konuda kök raporumuzda ki kanaatimizi değiştirir bir durum olmadığı, Davacı kooperatif ticari defter ve dava dosyasına sunulu belgelerin hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda …’nın 2013 Eylül ayı dahil ödemeleri toplamının 77.360,00 TL olduğu tespit edilmiş olup söz konusu ödemeler, Genel Kurul tarafından belirlenen aidat tutarları ve gecikme faizi kararlarının dikkate alınması halinde …’nın; m2013 Eylül ayı itibari ile 51.600,50 TL borcunun bulunduğu, Genel Kurul Toplantılarında Alınmış olan gecikme zammı oranlarına göre yapılan hesaplama neticesinde gecikme zammı tutarının 61.329,71 TL olduğu, 6098 Sayılı TBK Kanunun 120/2. Maddesinde öngörülmüş olan sınırlamaya göre yapılan gecikme hesaplaması sonucunda gecikme zammı üst sınırının 24.566,76 TL olabileceği, Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyanlarını içerir dilekçesinde aidat hesaplamasında Nisan 2012 dönemine kadar 59.000,00 TL eksik aidat hesaplanmış olduğu iddiası ile ilgili olarak tüm yıllar genel kurul toplantılarında alınan aidat tutarları hazırladığımız tabloda yer alan aidat tutarları ile karşılaştırılmış olup davacı iaddiasındaki 59.000,00 TL eksik hesaplanan aidat tutarına ait herhangi bir tespit yapılamadığı, bu nedenle aidat hesaplamamızda herhangi bir değişiklik olmadığı, Davacı kooperatife ait karar defterleri, üye kayıt defteri ve ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı, ticari defterlerinde üyelere ait borç/alacak kayıtlarının yıllar İtibari denetime açık tutulmamış olduğu tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı” belirtilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davacı tarafından davalının kooperatif aidatının ödenmediği ileri sürülmüş, davalının ise borca itiraz dilekçesinde davaya cevap dilekçesinde ve yazılı beyanlarda davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif üyeliğinin 2433 ada 1-2 parsel üzerinde A blok 2. Kat 12 numaralı daireye özgülendiğini, bu daireninde 2015 yılı ocak ayında yıkıldığının savunulduğu anlaşılmakla bilirkişi kurulunun raporlarına göre, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, halen kooperatif üyeliğinin devam ettiği, kooperatifin taahütlerini yerine getirmemesi sebebiyle davalının uğradığı zarar veya taleplerinin ayrı bir dava konusu olduğu, davalının kooperatif üyeliği devam ettiği sürece belirlenen aidatları ödemekle yükümlü olduğundan ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/7300 Esas ve 2015/862 Karar sayılı Kararı ve 2015/8117 Esas ve 2017/3062 Karar sayılı kararlarında aynı şekilde davalının savunmasının ileri sürüldüğü) savunmalarına itibar edilmeyerek gerekçeli denetime açık bilirkişi kurulunun aidat alacağı hesaplamasına yönelik 13/04/2017 tarihli ek raporuna itibar edilerek davalının kooperatif üyeliği sebebiyle 51.600,50 TL borcu ve 24.566,76 TL gecikme zammı alacağı olduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, faiz alacağı yönünden TBK’ nın 120. Maddesinin uygulanması gerektiğinden, icra takipte faiz talebinin fazla olduğundan, alacağının yasal faizin iki katı oranında karar vermek gerekmiş ve dava konusu alacağın aidat alacağı olduğu belirlenebilir olup likit alacak olarak kabul edildiğinden icra inkar tazminatının kabulune, karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bursa BAM 5. HD’nin 10/11/2020 tarih ve 2020/1633 -2020/1229 E/ K sayılı kararı ile; “Somut olayda, davacı kooperatif, davalının aidat yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise 2433/3 ada parsel A blok 2. Kat 12 nolu daire için üyelik kayıtları bulunduğunu, anılan dairenin davalıya özgülendiğini, ancak tapu kaydının 3. kişi adına olduğunu, kooperatifin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, G blok 1 nolu daireyi üyelik haricinde üçüncü kişiden satın aldığını savunmuş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, öncelikle dava konusu olayda HMK’nın 31. maddesi uyarınca, davacı taraftan hangi üyeliğe yönelik olarak aidat talebinde bulunduğunun açıklattırılması, yönetim kurulunun 22.12.2009 tarihli kararı gereğince A blok için mi, yoksa davacının tapu maliki olduğu G blok için mi olduğu belirlenmeli, davacının talep ettiği yerin ada/parsel, blok ve daire numarası belirlenmeli, eğer davacı taraf, A blokta bulunan daire için aidat talebinde bulunmuş ise davaya konu daireye ilişkin olarak ferdileşme aşamasına geçilip geçilmediğinin, geçilmiş ise dairenin kime tahsis edildiğinin, dairenin tapu kaydının kimin üzerinde olduğunun, konut yapı kooperatiflerinde amacın konut sahibi olmak olduğuna göre, davacıya tahsisi mümkün bir daire bulunup bulunmadığının, davacının daire tahsisi konusunda ifada bulunup bulunmayacağının, davalıdan üyelik aidatı alınmasının yerinde olup olmadığının, tapu kayıtları, ferdileşme kararı, kooperatif kayıtları, üye kayıt defteri, genel kurul ve hazirun kayıtları bir arada incelenerek tespit edilmesinin gerektiği; eğer davacı taraf G blok için aidat talebinde bulunuyor ise anılan dairenin ferdileşme kayıtları, tapu belgesi, kooperatif kayıtları, genel kurul ve hazirun kayıtları, üye kayıt defteri incelenerek, davalıya ne şekilde intikal ettiğinin, üyelik devriyle mi yoksa üyelik harici mi alındığının, anılan daire yönünden aidat talep edilip edilemeyeceğinin belirlenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, istinaf karar içeriğine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Mahkemenin 27/02/2018 tarih, 2015/565 esas, 2018/292 sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, ” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Bursa BAM ilamı doğrultusunda davacı tarafın davalının hangi bağımsız bölüm üyeliği için aidat talebinde bulunduğuna dair açıklamada bulunması için süre verildiği ve davacı tarafından G blok 1 numaralı daire için aidat talebinde bulunduğu beyan edilmiştir.
Tapu müdürlüğünden hem G blok 1 numaralı daire hem de A blok 12 numaralı daire için tedavüllü tapu kayıtları celp edilmiştir.
Davalı taraf, G blok 1 numaralı dairenin kooperatifle bir ilgisi olmadığını üyelik harici aldığını beyan etmiştir.
Davacı vekiline, davacı kooperatife ait genel kurul ve hazirun kayıtları, üye kayıt defteri, tapu belgesi, dairenin ferdileşme kayıtları ve ticari defterlerinin sunulması için 4 haftalık kesin süre verilerek ibraz edilen kayıtlar dosyada görev alan önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek, davalı vekilinin beyan dilekçesi ve BAM ilamı doğrultusunda davalının davacı kooperatife üyeliği, üyeliğinin nasıl intikal ettiği ve aidat alacağı varlığı ve miktarı konusunda ek rapor düzenlenmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı …, 2429 Ada 1 Parsel G Blok 1 nolu daireye Kooperatif üyeliğinin devri yoluyla değil, tapudan mülkiyetin devri suretiyle malik olduğundan ve davalı …’nın davacı Kooperatife ait herhangi bir üyeliği gerçekleşmediğinden, Bursa 20.İcra Müd. 2013/… sayılı ilamsız icra takibine konu üyelik aidatı borcunun mevcut olmadığı mütalaa edilmiştir.
Bu durumda yukarıdaki açıklamalar ve Bursa BAM 5. HD’nin 10/11/2020 tarih ve 2020/1633 -2020/1229 E/ K sayılı kararı doğrultusunda, davacı kooperatif tarafından davalıdan G blok 1 numaralı daire için aidat alacağına vaki itirazın iptali isteminin, G blok 1 numaralı daireye ait taşınmaz tapu kayıtlarında Adalet Kayahan vekili tarafından …’ a satıldığı, … tarafından 09/04/2012 tarihinde davalı …’ ya satışının yapıldığı, taşınmaz mülkiyetinin kooperatif üyeliğinin devri yoluyla olmadığından, bilirkişi heyetinin 23/08/2021 tarihli ek raporuna itibar edilerek dairenin satış suretiyle devredildiğinden davacının aidat talep etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davanın sübut bulmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2018/2409 Esas ve 2021/317 Karar sayılı İlamında vurgulandığı üzere)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın subut bulmadığından reddine
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.599,85 TL’den mahsubu ile bakiye 1.519,15 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 16.533,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.